Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

"bişi diiiicem!"


-alatariel-

Öne çıkan mesajlar

Ne zaman yüzüne uyusam,yaşam saçlarımdan tutup çevirirdi başımı geceye.Yutkunup açardım gözlerimi.Bundandır uykusuzluğum...
Boşluğu yokluyorum günlerdir.Günlerdir,bir düş gölgesi bulmak için dokunuyorum içimdeki camlara.
Soyunuyorum,yine de bulamıyorum kabuğumu.Dikiş yerlerimde bir kancayı ısırıyorum.
Yağmurlarım kanatıyor beni;aralıksız yağan yağmurlarım...
Durup durup düşüyorum,yürüyüşlerime takılıp...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bos sokaklarda karanlik ruhumun cigliklarini takip ediyorum. Kara mizaçli sokak lambalarinin gölgesi altinda buruk düsüncelere kapiliyorum. Saatime ne zaman baksam basim dönüyor, arkama ne zaman baksam ödüm kopuyor, yalnizca önümdeki karanliga bakiyorum bir isik görme umuduyla.[signature][hline]Volfied, 04 May 2003 08:18 tarihinde demiş ki:
A mug of ale, and a fine tale!
Gimli yönetti
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

oo arkadaşlar süfersiniz yaa yanlız söliim bu böyle gider yane karşılıklı bi tane daa gelio:
biz uçsuz bir acıyla doğduk galiba
aynalar bile taşıyamıyor hüznümüzü.
ama yine de bu ezeli hançere ,
inatla yürekler saplayacağız.
sökeceğiz bu yangını yazgımızdan....
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

harika!dur bendede war
Yaşamımda bir mevsimi atladım gibi geliyor bazen, ya da unuttum...Hani olur ya, bir an duraklarsın,uzun bir uykudan ürpererek uyanıyor gibi;yalnızca bir an sürer bu...İşte o an, bağışlanmaz bir günahın varmış gibi gelir;bağışlamasız bir mevsim atlaması ....
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Kendine bile gülümsemeyi unutan susuz bir şehirde,çorak bir sabaha uyanıyorum bu kez.Taşra kokulu bir mevsim var dışarıda.Ölüme ayarlı bir kışın ortasında cehennem bozması bir gün...Yorgunum...Üstelik hangi yolculuğun yorgunluğu bu,bilmiyorum.Belki de sıradan bir bıkma hali.Dedim ya bilmiyorum diye.Bildiğim tek şey,dost bir omuzda geçirdiğim “gece” bir huzura sabahlamanın tadı.Ağzımda...Ağzımın kıyısında...Yarım...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

millet kaldıramadı herhalde bu kadar imgelem yüklü yazıları:P neese dewam:
Yüzümü yıkıyorum.Islak,is kokulu yüzüm, aynada yanlış bir yansıma...Sanki milyon parçalı bir yap-bozun tamamlanmış ama olmamış görüntüsü var karşımda.Hani olur ya;o küçücük parçaları biraraya getirirsin.Resim doğrudur ve bir o kadar yanlış.Yanlış bir ışık kırılması vardır ama bir türlü çözemezsin.İşte öyle;bir ışığın "kırıldığı" yerdeyim.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

gürül gürül yanan şöminenin önünde üşüyen ben, ruhumun saf parlaklığıyla ısınmaya çalışıyorum. hatıralarım, pişmanlıklarım, derimle kemiğimle koruyamadığım kalbime kara tüylü oklar misali ardarda saplanıyor. her seferinde biraz daha ruhuma yaklaşıyorlar, her ok, biraz daha çatlatıyor ruhumun küresini. gün gelecek, küre kırılıp, ruhum ellerimin arasından kayıp gidecek diye korkuyorum. yapabileceğim bir şey yok yine, ellerimi şömineye sokup ıstırapla yanmalarını izlemekten başka.[signature][hline]- sauron is back frodo.
- FUCK!
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

gecenin karanlığına sığınmışken, kendimle başbaşa geçirdiğim saniyeleri sayıyorum. bazen sadece değişmekten korkuyorum. göğsümdeki kürenin içinde dönüp duran ruhumun parlaklığını yitirmesinden korkuyorum. ya da yitip gitmekten korkuyorum. bir hiç olmaktan. tamamen izole olmaktan. ya da aslında ben, ben olmaktan korkuyorum belki de daha çok. sıvası dökülmüş bir duvar olmaktan korkuyorum. doğaçlama yapmaya korkuyorum. hayatın bir dakika önünde olamamaktan korkuyorum.

tam olarak neyden korktuğumu bilmiyorum. ama her halükarda birşeylerden tırstığım çok açık.[signature][hline]- sauron is back frodo.
- FUCK!
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

boğuluyorum sanırım. kepenklerimi öyle sıkı kapatmışım ki, ne hava, ne de biraz ışık geçiyor içlerinden. dışarıda ışık olup olmadığını bile bilmiyorum aslında. yarım, kırık dökük bir umut benimkisi bu yüzden, gün ışığını son bir kez görebilmek için.

dur bir dakika, ya kör olmuşsam? ışığı görmeyip ışık olduğunu nerden anlayabilirim?

ya boktan bir astım krizi gelmişse? tertemiz çimlerin kokusunu bu yüzden içime çekemiyorsam?

öyle ya da böyle. burası çok karanlık.[signature][hline]- sauron is back frodo.
- FUCK!
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • 3 hafta sonra ...
koca bir galon benzini boşaltıyorsun üstüme. merhametsiz gözlerin benim için kelebeklerin kanatları gibi cıvıl cıvıl parıldıyor. galon tamamen boşalınca odanın kenarına fırlatıveriyorsun sertçe ve öylece bırakıyorsun beni aşkımın kıvılcımlarıyla alev almam için.

gittikçe uzaklaşan sesler duyuyorum, ardı ardına kapanıyor kapılar üzerime. ama her kapanışta mutluluğa biraz daha yaklaşıyorum gibi sanki.

her yer sarı beyaz bir ışıkla doluveriyor aniden -cennetin kapılarını anımsayıveriyorum. omuzumdaki dünden kalan saç tellerin bir çırpıda tutuşuyorlar. gözkapaklarım yanıp, dışa doğru kıvrılırken, güzelliğinin zihnimdeki hatırası, beynimdeki sinirleri kör ediyor. acıdan çığlıklar atacağım yerde salak salak sırıtıyorum hala daha dizlerimin üzerinde. son kapının kapanma sesini duyduğumda huzur içinde yere bırakıyorum kendimi. bulutlar beni buyur ediyor senin kanadına.[signature][hline]- sauron is back frodo.
- FUCK!
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

bi tabak mutluluk atıştırmıştım akşamüstü..yerken seni düşündüm;anıları,gülüşünü,sarılışını...sonra birden tabağın boşaldığını farkettim...anılar kayboldu,gülüşün soluklaştı,sarılışın anlamsızlaştı..midemde bi ekşime hissettim,tuvalete koştum;çıkardım içimdekileri,hepsini kustum..sadece bir tek şey vardı yapmam gereken,önemli,mutfağa koştum..çekmecede bana parıldıyan o bıçaklara dokundum..elime aldım,göğsüme sapladım...önce bi huzur ardından bir mide bulantısı hemen ardından bir kahkaha..seni unuttum,bi kepçe mutluluk daha doldurdum tabağıma...(emrahın anısına..)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

berrak bir denizde ışığa gözlerimi açıyorum. yakınlarda ne bir balık var ne de bir yosun, sadece saf bir kum yatıyor altımda. denizin yüzeyi çalkantılı nedense, dalgalar birbirini dövüp duruyor. fakat dalgaların arasında birşey dikkatimi çekiyor; bir ışık, yusyuvarlak olmuş, güneş gibi parlıyor. başucu lambamı söndürüp, yorganımı üstümden çekip durgun sulara bırakıyorum. parlak kumlar ayaklarımın arasından süzülürken, ışığa baktıkça ruhum tazeleniyor. onun saf alevine yeni bir alev daha ekleniyor; umut. kararımı veriyorum, ona ulaşacağım.

ayaklarımı sertçe kumlara basıp güç alıyorum ve hop! denizin içinde kendine yer etmiş bir ok gibi fırlayıveriyorum yüzeye. ama ok yüzeyde duraksıyor, dalgaların arasında ince ve hafif tahta gövdesi kendi yaşam mücadelesini veriyor kırılmamak için.

bir zaman sonra ok iyice yorulmuşken, artık bittiğini farkediyor. vücudum dalgalardan koparılıp alınmış, aynı ayağımın altındaki kumlar gibi, bulutları hissediyorum bu sefer. gitgide yükseldiğimi hissediyorum beyaz pamuklar arasında. bir anda seni görüyorum ilerde, elinde o çok önceleri gördüğüm ışıkla. etrafıma bakınarak beni neyin yükselttiğine bakıyorum; hiçbir şey. ayaklarımı yere, gökyüzüne basıyorum. ilk başta düşecek gibi oluyorum, çılgınlar gibi sallıyorum ellerimi bir şeye tutunmak için. tam düşecekken sana bakıyorum. gözlerin o kadar parlak, kanatların o kadar rengarenk ki, gözlerim kamaşıyor. kendi kendime bir zemin belirleyerek onun üzerinde sana yaklaşmaya başlıyorum, hala daha alışamamışım bu yere, temkinliyim. tam senin birkaç metre ötene geldiğimde, elindeki umut dolu ışığı, sanki basit bir deniz topuymuşçasına bana fırlatıveriyorsun. tam onu tutup kavramak için ellerimi uzatmışken, parlak bir ışık gözlerimi kör ediyor. gözlerimi açtığımda az önceki ışık gibi parladığını farkediyorum her yanımın. umut benim oluyor. zihnim seni hatırlıyor geçici körlükten sonra. uzakta kanatlarını görüyorum, beni bekliyor gibisin. temkinli olmayı filan boşverip, gökyüzünde çılgınlar gibi koşmaya başlıyorum. ne zaman sana yaklaşsam, birkaç kanat çırpışta arayı açıveriyorsun her defasında. gözlerin zihnimde pasparlak, koşup duruyorum boyuna. fakat bir süre sonra dayanamıyor buna ciğerlerim, kısılıp kalıyorlar. bir buluta tutunup gözlerimi kapatıyorum, nefeslerime konsantre olmaya çalışıyorum. gözkapaklarımda yakıcı bir his farkediyorum. seni görüyorum gözlerimi açtığımda. top oynarken pencereyi kırmış küçük bir çocuğun suçluluğuyla duruyorsun karşımda. ne ciğerlerimin sıkışması, ne de erimiş diz eklemlerimin önemi kalıyor, sana sarılıyorum. kollarını ve kanatlarını sarıyorsun sen de ikimizin üzerine, bulutlar bize merhamet ediyor.[signature][hline]- sauron is back frodo.
- FUCK!


[Bu mesaj Saeros tarafından 28 Ocak 2005 11:48 tarihinde değiştirilmiştir]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
  • Yeni Oluştur...