Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Japonya’dan Türkçe Uyarı


Nako

Öne çıkan mesajlar

önce devlet yapar, sonra özelleştirilir, ilahiyat mezunu müteahhit bilmemkimin firması tarafından alınır, o da işletmeyi taşerona devreder, taşeronun ameleleri de kara düzen nükleer enerji üretir.
nükleerin atıklarının santralden tahliyesi ise belediye iştiraki bir firmaya ihale edilir. ihaleye iştirak için katılım bankalarından teminat mektubu getirilmesi şart tabi.

ha bu arada nükleerin etrafındaki araziler kıymetlenir, hemen lüks konutlar kondurulur, vatandaş da gider o evleri alır oturur.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ginaly said:

önce devlet yapar, sonra özelleştirilir, ilahiyat mezunu müteahhit bilmemkimin firması tarafından alınır, o da işletmeyi taşerona devreder, taşeronun ameleleri de kara düzen nükleer enerji üretir.
nükleerin atıklarının santralden tahliyesi ise belediye iştiraki bir firmaya ihale edilir. ihaleye iştirak için katılım bankalarından teminat mektubu getirilmesi şart tabi.

ha bu arada nükleerin etrafındaki araziler kıymetlenir, hemen lüks konutlar kondurulur, vatandaş da gider o evleri alır oturur.


ağ ve işleyişi çok iyi özetlemişsin
akp'nin, mülksüzleştirme (ve o mülkü temellük etme) stratejisi
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Yeni moda şey oldu. Japonlar yapacak santrali, bu konuda dünyanın en iyilerinden diyoruz hatta konuya hakim kesmin büyük çoğunluğu da bu konuda en iyileri diyorlar. Adamlar yıllardır enerjilerini bunlarla sağlıyorlar.

Bu sefer diyorlar ki işte FÖKÖSHÖMÖ PÖTLÖDÖ. İYİ YAPSALARDI PATLAR MIYDI

Ulan adamlar üç kutsal kitabı birlikte yakıp üstüne sıçsa bu kadar büyük felaket zor görürlerdi. Önce hem "9", yazıyla dokuz, şiddetinde deprem yedi. Ondan sonra da 40 metre yüksekliğindeki tsunamiyi üst üste yedi... Üstüne üstlük santralde tsunami için güvenlik duvarı bile vardı ama hesaplanmış en kötü senaryonun 2 katı yüksekliğinde vurdu bu tsunami de... Buna rağmen santral daha önce hesaplanamamış ya da hesaplansa bile olabileceğine pek inanılmaış elektronik hatalar ve arızalar yüzünden işlenmez hale geldi.

Ulan zaten tsunamiyi geç burada imkansız da, şu ülkenin herhangi bir yerine 9 şiddetinde deprem vursa çıkar keşke bunun yerine nükleer santral patlasaydı deriz...

Güvenlik açısından neyin karşıtlığı bu anlamıyorum... Elin ABD'lisi artık sikimsonik sahil güvenlik botlarını bile nükleer enerji ile çalıştıracak resmen ama bizim kezbanlar ve kırolara sorsan nükleer tüü kaka...

Tüü kaka doğruya doğru ama kattıklarının yanında olası düşük felaket ihtimalini de göze almak gerekiyor.

Yani bakıyorsun hep nükleer felaket olur, nükleer felaket olur diyorlar. Atılan nükleer bombalarını saymazsak santrallerin kontrolden çıkıp, ardından insan eliyle kontrol edilemeyip çevreye zarar verdiği sadece üç ciddi olay var. Biri Fukushima, biri Çernobil diğeri de Kysytm mi ne kazasıydı. Diğerlerinin hepsi santral içinde sorunlara, kaçaklara sebep olup kontrol altına alınıyor. Ha bazılarında işçilerin ölümü oluyor mesela 99'da yine Japonyada bir tane olmuştu ve yanılmıyorsam 50 işçi farkında olmadan radyasyona maruz kaldığı için ölmüştü.

Kolombiya da vardı bir olay yine yanılmıyorsam atıklar suya karışmıştı dikkatsizlik yüzünden ama her sene insanlara zarar vermeden sürekli temizleniyor. Gerçi yıllık temizlik maliyeti yanılmıyorsam 1 milyar doları geçiyordu.

Three Mile Island olayı mı ne var sonra o da içinde müdahale ediliyor ama işte ABD'de büyük paniğe sebep olmuş vs...

Yok yani benim bildiğim, eksik biliyor olabilirim.


Eee? Uçak olayıyla aynı benim gözümde nükleer santral. Uçak kazasından kurtulma ihtimali en düşük ihtimal belki ama halen dünyanın fiyat/performans olarak en iyi yolculuk çeşidi. Nükleerde enerji diyince malesef eksilerine rağmen en iyisi...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ha bir de bunu Türklerde yapmayacak sonuçta, 3. köprüde ve öncekilerinde olduğu gibi komple yabancılar yapacak ki o da benim daha çok güvenmemi sağlıyor.

Gerçi Japonlarda son zamanlarda ihale kovalayan AKP'liler gibi ülkeden hiç çıkmıyorlar. Bayağı bir bokun inşaası, yapımı için anlaşma imzalandı asdfsd
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

DarKRideR said:

Ulan adamlar üç kutsal kitabı birlikte yakıp üstüne sıçsa bu kadar büyük felaket zor görürlerdi. Önce hem "9", yazıyla dokuz, şiddetinde deprem yedi. Ondan sonra da 40 metre yüksekliğindeki tsunamiyi üst üste yedi... Üstüne üstlük santralde tsunami için güvenlik duvarı bile vardı ama hesaplanmış en kötü senaryonun 2 katı yüksekliğinde vurdu bu tsunami de... Buna rağmen santral daha önce hesaplanamamış ya da hesaplansa bile olabileceğine pek inanılmaış elektronik hatalar ve arızalar yüzünden işlenmez hale geldi.


hesaplayamamışlar ve hata yapmışlar
demek ki bütün kuğular beyaz değilmiş
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

DarKRideR said:



Eee? Uçak olayıyla aynı benim gözümde nükleer santral. Uçak kazasından kurtulma ihtimali en düşük ihtimal belki ama halen dünyanın fiyat/performans olarak en iyi yolculuk çeşidi. Nükleerde enerji diyince malesef eksilerine rağmen en iyisi...


ya bu nasıl bir örnek ya? lan uçak düşüyor içindeki 300 kişi ölüyor evet. da sen bi ülke üzerinde uzun süreli etkileri olabilecek bir şeyi nasıl ona bağlıyorsun, helal olsun.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

olasılık ihtimali demek istedim aslında, uçak düşerse herkes ölür ama havadaki uçak sayısına oranla kaç tane kaza oluyor? Yanılmıyorsam 11 milyonda bir ihtimali vardı. Bunu demek istedim asıl da şimdi cümleyi tekrar okuyunca saçma yazmışım fark ettim. Özür dilerim.

Hani bunu başka şeylerle de örnekleyebilirsin.

Biyik said:

hesaplayamamışlar ve hata yapmışlar
demek ki bütün kuğular beyaz değilmiş


Tabii ki bu kötü bir ihtimal ama unutmamak gerek. Önceden yaşanmış felaketler sonradan tekrar yaşanmaması için yeni önlemler doğurur. Bu arızaların sebepleri bundan sonra var olan santrallerinde upgrade edilmesine sebep olacak ve hatta yeni inşa edileceklerde birincil önlemlerden biri olacak.

Sonuçta iki büyük felaketten sağ çıkmış bir santralden bahsediyoruz. Bu ülkede bir santralin başına gelebilecek en kötü şey deprem ve bunun önlemini işin dünyadaki en büyük uzmanları alacak.

Hani doğruya doğru %100 hiçbir zaman güvenmem, sonuçta korkularım da hem önceki hem bu yazımın içinde saklı duruyor. Ne kadar çok şey hesaplarsak hesaplayalım saçma bir şeyden açık çıkıp kaza olabiliyor. Ama işte olasılık hesaplamasında bu minimumları gösterip yüksek çapta ülkeye fayda sağlayacak bir şey ise niye bu düşük ihtimalli riski almayalım ki?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

nükleer santralden bahsediyorsun;
deneyimlerimizden ders aldık diyelim, yeni jenerasyon yumru patateslere benzerse bunu nasıl geriye döndüreceğiz?

munzam zarar (collateral damage) diyip* geçecek miyiz?

*imla kuralı sevenlere not: deyip olacak doğrusu ama ben diyipin doğru kullanım olduğunu düşündüğüm için tasarrufum bu yönde.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

DarKRideR said:

olasılık ihtimali demek istedim aslında, uçak düşerse herkes ölür ama havadaki uçak sayısına oranla kaç tane kaza oluyor? Yanılmıyorsam 11 milyonda bir ihtimali vardı. Bunu demek istedim asıl da şimdi cümleyi tekrar okuyunca saçma yazmışım fark ettim. Özür dilerim.

Hani bunu başka şeylerle de örnekleyebilirsin.

Biyik said:

hesaplayamamışlar ve hata yapmışlar
demek ki bütün kuğular beyaz değilmiş


Tabii ki bu kötü bir ihtimal ama unutmamak gerek. Önceden yaşanmış felaketler sonradan tekrar yaşanmaması için yeni önlemler doğurur. Bu arızaların sebepleri bundan sonra var olan santrallerinde upgrade edilmesine sebep olacak ve hatta yeni inşa edileceklerde birincil önlemlerden biri olacak.

Sonuçta iki büyük felaketten sağ çıkmış bir santralden bahsediyoruz. Bu ülkede bir santralin başına gelebilecek en kötü şey deprem ve bunun önlemini işin dünyadaki en büyük uzmanları alacak.

Hani doğruya doğru %100 hiçbir zaman güvenmem, sonuçta korkularım da hem önceki hem bu yazımın içinde saklı duruyor. Ne kadar çok şey hesaplarsak hesaplayalım saçma bir şeyden açık çıkıp kaza olabiliyor. Ama işte olasılık hesaplamasında bu minimumları gösterip yüksek çapta ülkeye fayda sağlayacak bir şey ise niye bu düşük ihtimalli riski almayalım ki?


hacım risk var kapladığı alanı tamamen etkileyecek, risk var sadece insan ölümlerleriyle sonuçlanacak. ha ben ikisine de hayır derim ama senin dediğin küçük risk oranının olasılığı çok küçük ama eğer gerçekleşirse o küçük risk oranını amortileyemez.

bi de tamam senin güvendiğin japonlar yapıyor ama onlar mı yönetecek o tesisi bilmiyorum ben, bilgim yok o konuda. ha onlar yönetmiyorsa, trafosuna kedi kaçan ülkeyiz biz. onlar yönetse de robot kaçar bir şekilde.

ülkede doğru giden tek bir şey yok, bunun doğru gideceğine nasıl umut bağlarız yahu.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Abi mecburen, felaket durumunda yapacak bir şey yok. Hani bunu ben de kabul ediyorum. Felaket yaşanırsa inanılmaz kötü bir şey, inanılmaz üzücü bir şey... Santral Sinop'ta diye bize bir şey olmayacak diye bir şey de yok. Yumruyu geç zaten ip üzerindeki ülke ekonomisi tamamen patlar.

Ama mesela şey güzel örnek aslında, Metzamor...

Ermenistan'da biliyorsunuzdur ve şuan bütün dünyanın kapatılmasını istediği bir santraldir. Patlama olasılığı en yüksek santral ve göz göre göre çalıştırılıyor. Rus bilim adamları bile zamanında yapılmasına karşı çıkmış ama rejim yapmış. Santral hem birinci derece deprem kuşağında yer alıyor hem de bakımsızlıktan çürüyor.

Ermanistan diyor ki biz fakir ülkeyiz, bu bizim ayakta kalmamızı sağlıyor. Enerji giderlerimizi bununla karşılıyoruz ve kapatırsak patlarız. Hatta bir dönem kapatıyorlar ama Azerbaycan ile savaşlarından sonra açmak zorunda kalıyorlar. 100'den fazla kaza yaşanıyor vs. vs. ama hükümetleri kapatmıyor.

AB'ye üyelik sürecinde AB kapatılması şartını koşuyor. Kapatmıyorlar. O zaman biz sizi yine alalım ama alın şu 100 milyon euroyu kapatın diyorlar. 100 yetmez, 1 milyar verin diyorlar yine kapatmıyorlar. En sonunda kendileri de vazgeçiyor ve 2016'da kapatacağız diyorlar. Ama mekan adeta bir Yellowstone, 1 saat sonra da patlayabilir 10 yıl sonrada bilinmiyor...

Bu bizim hemen sınırımızda yaşanıyor. Bu santral 40 yıldır çalışıyor. Yaşanan kazalara ve bakımsızlığına rağmen 40 yıldır patlama riski çok yüksek olmasına rağmen ülkenin enerji ihtiyacını komple karşılıyor.

Hatta ben bunu yeni öğrendim, 1 ay kadar önce işte, o santralin kontrollerini de Türkiye yapıyor. Ankara da bir kuruluştu yanılmıyorsam hem santral çevresindeki araçlardan veri topluyor hem sınırlarımızdan veri topluyor, hem havayı inceliyor hem de adam gönderip içeriden kontrol ediyor. Olası patlama ihtimalinin gözükebilecek ihtimallerini kontrol ediyorlar anında önlem alabilmek için...

Yani götümüzün dibinde zaten mükemmel bir felaket ihtimali var. Patlama ihtimali üstteki uçak örneğinin aksine trafik kazası, hatta şantiyede donla dolaşmak gibi bir ihtimali olan bir santralden bile inanılmaz fayda alınıyor.

Bizim gibi Ermenistan'la kıyasladığımızda imkanlar ve kaliteli iş gücü bakımından mükemmel olan bir ülkede nükleer santralin işletmesini yapmak dünyanın ileri ülkelerinden pek farklı olmaz. Önemli olan işte inşaa ve faaliyete geçme süreci ki onları da biz yapmayacağız.

Yani dediğim gibi her türlü riskin ve kötülüğün farkındayım ama katacağı şeylerin yanında alınacak risk bana kalırsa ufak bir risk. Olursa, ederse diye diye hiçbir bok yapamayız. Dünyadaki sayılı negatif örneğin dışında nükleer enerjinin pozitif örnekleri de bayağı bayağı örnek olarak gösterilebilir.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

DarKRideR said:



Ulan adamlar üç kutsal kitabı birlikte yakıp üstüne sıçsa bu kadar büyük felaket zor görürlerdi. Önce hem "9", yazıyla dokuz, şiddetinde deprem yedi. Ondan sonra da 40 metre yüksekliğindeki tsunamiyi üst üste yedi...


japonya için beklenebilcek bir durum 9 üzeri deprem.ona göre hesaplayıp yapcakları santrali.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

DarKRideR said:


Abi mecburen, felaket durumunda yapacak bir şey yok. Hani bunu ben de kabul ediyorum. Felaket yaşanırsa inanılmaz kötü bir şey, inanılmaz üzücü bir şey... Santral Sinop'ta diye bize bir şey olmayacak diye bir şey de yok. Yumruyu geç zaten ip üzerindeki ülke ekonomisi tamamen patlar.

Ama mesela şey güzel örnek aslında, Metzamor...

Ermenistan'da biliyorsunuzdur ve şuan bütün dünyanın kapatılmasını istediği bir santraldir. Patlama olasılığı en yüksek santral ve göz göre göre çalıştırılıyor. Rus bilim adamları bile zamanında yapılmasına karşı çıkmış ama rejim yapmış. Santral hem birinci derece deprem kuşağında yer alıyor hem de bakımsızlıktan çürüyor.

Ermanistan diyor ki biz fakir ülkeyiz, bu bizim ayakta kalmamızı sağlıyor. Enerji giderlerimizi bununla karşılıyoruz ve kapatırsak patlarız. Hatta bir dönem kapatıyorlar ama Azerbaycan ile savaşlarından sonra açmak zorunda kalıyorlar. 100'den fazla kaza yaşanıyor vs. vs. ama hükümetleri kapatmıyor.

AB'ye üyelik sürecinde AB kapatılması şartını koşuyor. Kapatmıyorlar. O zaman biz sizi yine alalım ama alın şu 100 milyon euroyu kapatın diyorlar. 100 yetmez, 1 milyar verin diyorlar yine kapatmıyorlar. En sonunda kendileri de vazgeçiyor ve 2016'da kapatacağız diyorlar. Ama mekan adeta bir Yellowstone, 1 saat sonra da patlayabilir 10 yıl sonrada bilinmiyor...

Bu bizim hemen sınırımızda yaşanıyor. Bu santral 40 yıldır çalışıyor. Yaşanan kazalara ve bakımsızlığına rağmen 40 yıldır patlama riski çok yüksek olmasına rağmen ülkenin enerji ihtiyacını komple karşılıyor.

Hatta ben bunu yeni öğrendim, 1 ay kadar önce işte, o santralin kontrollerini de Türkiye yapıyor. Ankara da bir kuruluştu yanılmıyorsam hem santral çevresindeki araçlardan veri topluyor hem sınırlarımızdan veri topluyor, hem havayı inceliyor hem de adam gönderip içeriden kontrol ediyor. Olası patlama ihtimalinin gözükebilecek ihtimallerini kontrol ediyorlar anında önlem alabilmek için...

Yani götümüzün dibinde zaten mükemmel bir felaket ihtimali var. Patlama ihtimali üstteki uçak örneğinin aksine trafik kazası, hatta şantiyede donla dolaşmak gibi bir ihtimali olan bir santralden bile inanılmaz fayda alınıyor.

Bizim gibi Ermenistan'la kıyasladığımızda imkanlar ve kaliteli iş gücü bakımından mükemmel olan bir ülkede nükleer santralin işletmesini yapmak dünyanın ileri ülkelerinden pek farklı olmaz. Önemli olan işte inşaa ve faaliyete geçme süreci ki onları da biz yapmayacağız.

Yani dediğim gibi her türlü riskin ve kötülüğün farkındayım ama katacağı şeylerin yanında alınacak risk bana kalırsa ufak bir risk. Olursa, ederse diye diye hiçbir bok yapamayız. Dünyadaki sayılı negatif örneğin dışında nükleer enerjinin pozitif örnekleri de bayağı bayağı örnek olarak gösterilebilir.




ermenistan bile kıçı kırık bi santralle façasını düzeltmiş bizim neyimiz eksik mi demeli? koşulsuz olarak nükleere hayır mı demeli?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Laraken said:

hacım risk var kapladığı alanı tamamen etkileyecek, risk var sadece insan ölümlerleriyle sonuçlanacak. ha ben ikisine de hayır derim ama senin dediğin küçük risk oranının olasılığı çok küçük ama eğer gerçekleşirse o küçük risk oranını amortileyemez.

bi de tamam senin güvendiğin japonlar yapıyor ama onlar mı yönetecek o tesisi bilmiyorum ben, bilgim yok o konuda. ha onlar yönetmiyorsa, trafosuna kedi kaçan ülkeyiz biz. onlar yönetse de robot kaçar bir şekilde.

ülkede doğru giden tek bir şey yok, bunun doğru gideceğine nasıl umut bağlarız yahu.


Abi bu da benim yanlış verdiğim uçak örneğine eş değer kalitesizlikte bir örnek ama asdfasdf

Seçim hilesinde resmen dalga geçer gibi kedi girmiş kıs kıs kıs demek ile nükleer santral işletmek arasında dağlar kadar fark var.

Her şeyi geçtik bu ülkede sadece sığır yetiştirmiyor. Olası bir santral işletmesi için elbet kaliteli iş gücü bulursun, yöneticiler bulursun. Ha yoksa da zaten santrali yapan adamlar bunun hemen üstüne "Hadi bizim iş bitti, siz kullanma kılavuzundan okur kaparsınız" diyip ayrılmayacaklar.

Bunun zaten hesapları yapılır. Santral işletecek adamlar varsa bulunur, fikirleri alınır. Ne bileyim görevli olacaklar kaliteli iş gücüyle ön anlaşma yapılır. Yoksa zaten santrali yapacak adamlarla yaptığın anlaşmada bir eğitim süreci üzerinde anlaşılır.

Tank ihalesinde mesela bizim elimizde kaliteli eleman olmasına ve projeyi de esasen biz şekillendirmiş olmamıza rağmen Koreden eğitim için uzmanlarda istendi. Neden? Çünkü blueprint onların ve biz ne kadar çok bakarak çözebilecek gibi olsakta onlar kadar iyi kavrayamayız. Onların görüş açısına ve bilgisine de ihtiyacımız var çünkü proje sıfırdan bizim değil.

santral olayında da böyle olacak.

Yani her şeyi geçtik zaten BM, AB, Nato falan nükleer santralleri kontrol altında tutuyor. Uluslararası uzmanlar kontrole geliyor. Bok gibi yönetiliyorsa uyarı veriliyor.

Yukarıdaki Ermenistan olayı gibi şeyler oluyor. Dünyaya rezil oluyorsun, yaptırımlar uygulanıyor ama ııghh diyebiliyorsun. Ha biz konumumuz gereği onu demeyiz, diyemeyiz. Rusya, AB, Iran götünün dibinde boktan bir santral istemez vs. vs.

Yapması, dikmesi asıl zor olan işletmesi değil. Genel portrede diyelim, yoksa basit bakkal işletmiyorsun tabii ki...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Keşke öyle olsa hacı, ama işte soktumun dünyasında malesef olmuyor...

En güzeli aslında nükleer + yenilebilir enerjinin birlikte kullanılması ama nedense ikinci kısma bu ülkede hiç bakılmıyor...

Neyse ki tayo'nun evlatları bu işe girdi de biraz ilgi doğdu. Vergileri vs. de hafifledi üstüne
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ginaly said:

önce devlet yapar, sonra özelleştirilir, ilahiyat mezunu müteahhit bilmemkimin firması tarafından alınır, o da işletmeyi taşerona devreder, taşeronun ameleleri de kara düzen nükleer enerji üretir.
nükleerin atıklarının santralden tahliyesi ise belediye iştiraki bir firmaya ihale edilir. ihaleye iştirak için katılım bankalarından teminat mektubu getirilmesi şart tabi.

ha bu arada nükleerin etrafındaki araziler kıymetlenir, hemen lüks konutlar kondurulur, vatandaş da gider o evleri alır oturur.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

DarKRideR said:

Keşke öyle olsa hacı, ama işte soktumun dünyasında malesef olmuyor...

En güzeli aslında nükleer + yenilebilir enerjinin birlikte kullanılması ama nedense ikinci kısma bu ülkede hiç bakılmıyor...

Neyse ki tayo'nun evlatları bu işe girdi de biraz ilgi doğdu. Vergileri vs. de hafifledi üstüne
yenilebilir enerji noyandan gelen mi abi
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...