paramecium Mesaj tarihi: Şubat 13, 2014 Mesaj tarihi: Şubat 13, 2014 Selam, Sırtımda küsüp giden güneşin sıcaklığı Karşımda, aşina duvara dayanmış sırdaşım Dedemden kalma saat her saniye ile vuruyor Vurdukça vuruyor ruhumun en ıssız noktalarına Haber veriyor; Durduğunda bir daha kurulamayacağı zamanı Pişmanlıklar, özlemler, hasretler... Onun hatırlayınca yüzüme düşen tebessüm Kaç zaman oldu traş olmayalı? Peki en son ne zamandı onu gördüğüm? Dün? Kaç yıl olmuştu? Yine sıkıştığında şımarıkça dil mi çıkarıyordu? Son nefesimmiş gibi çekiyorum ağırlaşmış ve yıllanmış havayı Belli belirsiz notalar odamda dans ediyor Bilindik ama geçmişten gelen bir yabancı gibi, tanımıyorum Güneş nefret edercesine benden uzaklaşıyor Sırdaşım da o lanet gün batımına doğru uzanıyor Dua edip inanmak istiyorum; Saate bakıp bir gün daha diye yalvarıyorum Sahi; yine haylazca dil çıkartıyor mu? Geçmişime sarılıp, yatıyorum yarınıma Başımda beni bekleyen dedemden kalma saat ile Saygılar.
AthleT Mesaj tarihi: Şubat 16, 2014 Mesaj tarihi: Şubat 16, 2014 bu da en az "öteki" kadar olmuş, seni burada görmek çok hoş.
Öne çıkan mesajlar