Jump to content
Paticik Patreon - Birlikte Siteyi Açık Tutalım ×
Paticik Forumları

Aşkta Yarın Yoktur Sevgili


ghaldszar

Öne çıkan mesajlar

  • 6 ay sonra ...
  • 3 hafta sonra ...
Sakladığım üç köşe yazısı var Cezmi Ersöz'ün (Aslında 4 tane var ama onu iyi sakladım kimseye göstermek niyetinde değilim...) Bunlardan ilkini şimdi buraya aktaracağım umarım zaman içinde fırsat olur diğerlerini de aktarabilirim:

UYKUNDA ÖPÜYORUM SENİ...by Cezmi ERSÖZ

[hline]And Vandora came forth, with fire from the sky upon her lips, and sanctified the sacred fountain with her kiss. Thus, she said, he who follows me shall cast off the bonds of flesh and become as elusive as the mist.

[Bu mesaj Basibozuk tarafından 05 Şubat 2003 07:57 tarihinde değiştirilmiştir]

[Bu mesaj Basibozuk tarafından 05 Şubat 2003 07:59 tarihinde değiştirilmiştir]

[Bu mesaj Basibozuk tarafından 05 Şubat 2003 08:00 tarihinde değiştirilmiştir]

[Bu mesaj Basibozuk tarafından 05 Şubat 2003 08:00 tarihinde değiştirilmiştir]

[Bu mesaj Basibozuk tarafından 05 Şubat 2003 08:02 tarihinde değiştirilmiştir]

[Bu mesaj ghaldszar tarafından 05 Şubat 2003 20:36 tarihinde değiştirilmiştir]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sürgün kendi odasında

Kendini yalanlayan gölge zamanlardan
düşman kiracılarımla geldim.
Ruhumda iskeletim uğulduyordu
terk edilmiş bir köprü gibi
inançsızlıktan,
'ailede ölmek' maskesi ile geldim.

Oysa masum sayardı kendini o
bencilliğin alevinde ısınır,
düş saatlerine misafirdi.

Kutsal sırrım diye
sahipsiz lanetimi fısıldayınca kulağına
gözyaşlarım boyandı
kayboluşunun sahici renkleriyle.
Artık düşleri düşman ona
masumiyeti zehirliyor bencilliğini

Tenine kazıdığım inançsızlık saatleriyle
sürgün kendi odasında

Şaşkın yüreğinin hatırası
şehirde oynattığım tek gecelik bir film şimdi...

Cezmi Ersöz / Yok Karşılığı Yüzünün, Şubat 2000
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

said:
stilwater, 10 Şubat 2003 10:05 tarihinde demiş ki:
Basibozuk, 10 Şubat 2003 07:49 tarihinde demiş ki:
sürgün kendi odasında

Aşkda yarın yoktur da, peki aşkda kural varmıdır?
Yoksa önemli olan anı yaşamak, mutlu olmak mıdır?



Merhaba stilwater, sanırım siz de benim gibi yeni bir üyesiniz. (Ne ki henüz kendinizi yeni gelenler bölümüne takdim etmemişsiniz.)

Aşkta yarın yoktur sevgili, isimli yazıyı çok beğenmiş olsam da ben gösterime sunmadım, bu sebeple alıntılayarak başlığını koyduğunuz Cezmi Ersöz'ün bu şiiri ile o yazının hem içerik hem de gösterime sunum amaçları arasında bir ilişki söz konusu değil. Şiiri yakın zamanda ziyaret ettiğim bir dostumun ruh halini bana anımsattığı için paylaşıma sundum.

Gelelim sorunuza, her ne kadar neden benden alıntı yaparak sorduğunuzu anlamamış olsam da...

Hayat, insanın arzu ve isteklerini tanıma, bunların yaşan-An-larda hayata geçirilmesinin imkan ve/veya imkansızlıklarını sorgulama süreci ise şayet, yaşan-anlar da bir yaşam boyu kendini tekrara açık olacağı için, insan, istek ve arzuları zaafları ise eğer, bunlara mahkum olarak bir hayatı baştan başa olduğu gibi- değişemez ve değiştirilemez bir biçimde yaşamaya mecburdur. Bu yüzden de olan her şey doğası itibari ile yapay kurallardan uzak ve kendi iç dinamiklerinin verdiği yönde seyreder... Bu noktadan bakılacak olursa aslında anı yaşamak ve mutluluk kaygısı zaten, kişiyi, kuralları sorgulama sebebi olan ve öfkesinin yöneldiği yapaylığa iter. Çünkü aşkın kurallarını sorgularken, insan zihninin yarattığı bir yapay kurguyu değil, doğal olanın özünü sorgulamaya girişmişsindir. Kaldı ki o en olağan ve belki de en anlık değişken halindedir...

Dokunamadığımız yerlerden gelir hayatın anlamı,
Dokunabildiklerimizse yalnızca soldurduklarımızdan ibaret.

Öldüremediklerimizi yaşar,
öldürdüklerimizi yaşatırız.

Not: Sorularınıza verdiğim cevaplar tatmin edici nitelikte değilse bir sonra ki iletimde göndereceğim Yavuzer Çetinkaya'nın yazısının içinde yer alan şiir üzerinde düşünmenizi öneririm.[hline]And Vandora came forth, with fire from the sky upon her lips, and sanctified the sacred fountain with her kiss. Thus, she said, he who follows me shall cast off the bonds of flesh and become as elusive as the mist.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

"Olgular" ve Ötesi / Yavuzer Çetinkaya (Savaş ve Ölüm, 1992)



[hline]And Vandora came forth, with fire from the sky upon her lips, and sanctified the sacred fountain with her kiss. Thus, she said, he who follows me shall cast off the bonds of flesh and become as elusive as the mist.

[Bu mesaj ghaldszar tarafından 11 Şubat 2003 01:34 tarihinde değiştirilmiştir]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Muhabbete Katıl

Şimdi mesaj gönderip sonrasında kayıt olabilirsiniz. Eğer hesabınız varsa giriş yapın ve hesabınızla mesaj gönderin.

Misafir
Bu konuya yanıt ver...

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı.   Restore formatting

  Only 75 emoji are allowed.

×   Paylaştığınız link otomatik olarak mesaja iliştirildi.   Bunun yerine link olarak göster

×   Önceden girilen içerik getirildi.   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
  • Yeni Oluştur...