Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Beşiktaş JK 2013-2014 Sezonu Genel Tartışma - 2


Öne çıkan mesajlar

Mesaj tarihi:
Uzunca tatil bitti, totalde 10 kere pc başına oturdum onda da wotlarımdan eksik bırakmadım her yere, dönüşümün şerefine yine gömelim.

Öncelikle paylaşılmamış burada ama Önder Özen'in Hürriyet'te dün yayınlanan röportajı, adamın kafa yapısını ve doğru düzgün BJK'lilerin niye heyecanlandığının kanıtı olmuş. İnanılmaz bir röportaj, bunu kesinlikle okuyun zamana acımayıp; ya da bold'a alayım önemli yerleri

http://www.hurriyet.com.tr/spor/futbol/24492473.asp

said:
Beşiktaş Futbol Genel Direktörü, ortaya koyduğu üç yıllık yeniden yapılanma planının geleceğinin pazartesi A takımla ilgili atılmasını istediği bir adımın belirleyeceğini söyledi. Özen, bu adımı “Anlatılması çok zor, uygulanması ondan da daha zor, katlanılması hepsinden daha zor kritik bir noktamız var” dedi.

BEŞİKTAŞ, futbol yönetiminde bir devrime imza atmak üzere yola çıktı. Futbol yönetiminde profesyonelleşmeye bu kez samimi bir şekilde atıldıklarını açıkladı Başkan Fikret Orman. Bunun için de daha önce Fenerbahçe’de de çalışmış olan futbol adamı Önder Özen’i Futbol Genel Direktörü olarak görevlendirdi. Artık siyah beyazlılarda futbolla ilgili tek muhatap Özen olacağı açıklandı, 22 Mayıs 2013’te. Ne var ki aradan geçen yaklaşık 2.5 aylık sürede özellikle medyada temsil anlamında Özen pek muhatap olarak görünmedi. Bu onun tercihi miydi yoksa ‘devrim’in sancıları mıydı? Göreve geldiğinde altyapı, scouting, atletik departman, kaleci departmanı ve a takım olmak üzere 5 maddede yeniden yapılanma planı ortaya koyacağını söyleyen Özen, bugün gelinen noktada medya önünde A takıma dair özellikle de sürekli transfer sorularına muhatap olmaktansa ilk dört maddeye yoğunlaşmayı yeğlediğini söylüyor. Buna karşın Özen, siyah beyazlı kulübün yeni başlangıç için bir yerden başlaması gerektiğini söylüyor. Yani kulübün oyuncu satması gerektiğini söylüyor. A takımla ilgili kritik kararlar alacaklarını ve buna göre ortaya koyduğu 5 maddenin akıbetinin belli olacağını söylüyor. İlk röportajını Hürriyet’e veren Özen ile merak edilen bir çok konuyu konuştuk...

Futbolun muhatabı siz olacaktınız ama sizin dışınızda herkes konuşuyor. Neden?

Evet. Biraz da kişisel tercih. Her gün birşeyler söyleyen biri olmayı tercih etmem. Belki de o zamanki tarif yanlıştı. Açıklama doğruysa kimin yaptığının önemi yok. “Futbolla ilgili bütün soruların muhatabı Önder Özen”dir!, evet bu söylendi ama “Ali mi gelecek, Veli mi gelecek?”... ben bunun muhatabı olmak istemem. Bir basın toplantısı düzenledim ve beş madde sıraladım: Altyapı, scouting, atletik departman, kaleci departmanı ve A takım planlarımı anlattım. Ama ilk dört madde için kimse bana soru sormadı. Oysa futbol direktörü bu ilk dört madde için var. Beşincisi için yokum, bunu herkes yapar. Santrofor Ömer olmaz da başkası olur. Basının bana ulaşmak için tek sebebi transfer ancak ben bunu konuşmak istemiyorum. Gökhan Töre ve Ömer transferleri medyaya yansıdığı için toplam 500 bin Euro fiyat artışı oldu. Bu paraya Fulya’daki yamalı sahası değişirdi, oradaki personel maaşını alırdı.

Beşinci madde yani A takım muhataplığını ihmal ettiğiniz için pişman mısınız?

Hayır. Ben samimiyim. Basın toplantısında sorulan soruları samimiyetle yanıtladım. Taraftarın da bana desteğinin tek sebebi bu samimiyet. Bir şey vaadetmedim, “Öğreneceğiz” dedim. Hocayla da ilişkilerim böyle. Split’teki ilk günde kavga ettik!.

Neden kavga ettiniz?

Takım planlamasından ötürü. O adam samimi olmasa benimle kavga etmez. O biran önce imza atmaya, ben de attırmaya bakarım. Ama biz daha santrada kavgaya başladık. İmza atmadan santrafor ve ortasaha pozisyonunda uzlaşamadık o sırada. Ama şunu gördüm: Bilic avucunun içine alabileceğin biri değil. Güçlü ve doğru bir karakter. Avucunun içine alabileceğin bir karakter arasaydım Türkye’de de yurtdışında da vardı. “Özen, tandığı veya avucunun içine alabileceği birine gidecek” dediler. Öyle değil. Onu denemedim. Hocaya samimi oldum o da bana. Birbirimizi anlamaya çalışıyoruz. Bu samimiyetten bir güçbirliği doğacaktır. Benimle ilgi “Pasifize edildi, yapamıyor, edemiyor, arkada kaldı veya fazla öne çıktı” gibi şeyler söylenecektir. Ama beni destekleyenler şunu sorgulayacaktır: İnanç her gün değişecek mi, güven hergün dalgalanacak mı, beğeni her gün biçim değiştirecek mi? Taraftar da ben de göreceğim. Birisine bugün güvenim üç gün sonra güvenmemek, böyle mi gidecek? Ben, geleceğe damga vuracak beş madde söyledim ve çalışmaya koyuldum.

2.5 aydır görevdesiniz. Ortaya koyduğunuz hedeflerin gerçekleşme olasılığını nasıl görüyorsunuz?

Herşey 5. maddede (A takımla ilgili planlama) düğümlenecek. Çünkü 12 Ağustos pazartesi günü kritik bir adımımız var. Anlatılması çok zor, uygulanması ondan da daha zor, katlanılması hepsinden daha zor kritik bir noktamız var A takımla ilgili. A takımla ilgili vermemiz gereken kararlar var. Bir-iki kritik atağımız var. Özkaynakla ilgili de iyi şeyler yapacağız. Bu departmanda Emrah Bayraktar, başarılı işler yapıyor. Üzerinde çok büyük baskı var caimadan. Şunu al, bunu al; şu oyuncu A takıma çıksın diye...

‘8+8+8’ diye formüle ettiğiniz ve uluslarası, ulusal ile gelecek vadeden üç gruptan oluşan kadroyu yakayabildiniz mi?

Bu tarif gerçekleşmiş değil. Bunlardan üçer futbolcu varsa, 15 transfer daha yapmanız lazım. Uluslararası standarta 5 oyuncunun fiyatı düşünülünce, bu mümkün değil. Diğerleri de... “18 ayda bunu yapabilir miyiz, yapamaz mıyız” demiştim. Yine söylüyorum. Ayın 12’sindeki görüşme bu projenin olup olmayacağına olan inancımı gösterecektir. 18 ayda o 8+8+8’i yapabiliyor muyuz, yapamıyor muyuz bunu göreceğiz. Yapamıyorsak zaten benim için süre dolmuştur. Beşiktaş, bir milat yapmaya çalışıyor. Daha yola çıkmış değil...

Altyapıdan gelecek adına umutlu musunuz?

14 ve altı bana gelecek vaadediyor. Burada Türkiye standartlarının bir tık üstündeyiz. Eğitilebilir olanlara büyük yatırım yapılacak. Beşiktaş, Türkiye’nin 1 numaralı altyapısına sahip kulüp olacak. Oradan antrenör de çıkacak.

Atletik departmana da çok önem veriyorsunuz, neden?

Türkiye’de ciddiye alınan bir konu değil. 2002-03 Gençlerbirliği’nden bu yana fizik olarak fark yaratan bir takım yok. Tembel hocalar, “Herkes 15 km koşuyor zaten! Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın koştuğu kadar Karsspor da koşuyor” diyoralar. Öyle değil işte. Fizik olarak bir fark yaratmalı. Biz bunu yaratacak departmanı kurduk. Bakın Beşiktaş Pedro Franco ile 5 yıllık kontrat yaptı. Neden 5 yıl? Şu anda Franco, top kendisindeyken çok yetenekli, top rakipteyken vasat, top ortadayken kötü. Atletik departmana “1.5 senede Lugona yapın” diye direktif verdik. Yapacaklar!. 1.5 sene sonra üç noktada da kusursuz olacak ve sonra da İspanya’ya satacağız. Almeida çok sakatlanıyor. Neden? Darbe aldı. Peki neden darbe alırsın? Çabuk ve kuvvetli olmadığın için...


Kaleci departmanına da önem veriyorsunuz ve bu birime İspanyol Jose Sambade Carreira’yı getirdiniz...

Afrika’dan gelen kalecinin sağdan ve soldan gelen topa çıkışı muntazam. Çünkü doğru adım atabiliyor. 80 milli maçı olan Türk kalecisi ise adımlama bilmiyor!. Bana göre dünyanın en iyi kaleci antrenörü Sambade’yi getirdik. Gelir gelmez Cenk’in zaaflarını gidermek için çalışmaya başladı. Cenk, yeni öğrendiği teknikle bazen hatalar yapacak ama uzun vadede ‘top class’ olmasını istiyoruz. Cenk bizim değil, Türkiye’nin geleceği.

Sambade’nin çalıştığı Deportivo geçen sezon toplam 90 gol yedi deniliyor...

Sambade olmasaydı Deportivo kalecisi 190 gol yerdi!. Gol yemek takım ağırlıkla savunmasıyla alakalıdır. Almanya kampı bitmiş dönüyoruz. Sambade, uçakta Cenk ile Günay’a uçakta tek tek pozisyonları gösteriyordu. İnanılmaz çalışkan ve çok yaratıcı. Derwall kadar bir etki yaratacak varlığı; kalecilikte bir çığır açacak. Buna büyük kefalet koydum, olacak.

Scout ekibini küçültecektiniz, oldu mu?

Gazeteciler buradan da sormadılar. Belki o yüzden onlardan uzak duruyorum. Gerçek anlamda oyuncu eksperi olmak başka birşey. İyi bir oyuncu gözü, oyuncuyu teknik, mental, değer ve fizik olarak en iyi tarif edendir. İzleme antrenörü fütürist olacaktır. Abdullah Gegiç’in bir sözüdür. 10 yıl sonraki kaleciyi, santraforu tarif edip arayalım. Onu tarif edebilecek göze ihtiyacımız var. Bir senede bulacağımıza inanıyorum.

Başarma gücünü nereden bulacaksınız?

Bana göre güç bilgidir, samimiyettir. Benden daha bilgili ve samimi biri varsa o kişi benden daha güçlüdür. Romantizmi hiç hafife alma. Beşiktaş’a güç veren romantizmdir. Bilic ile kampta sık sık Türkiye futbolunu konuştuk (Aranızın çok bozuk olduğu zaman deyince gülüyor). Eski Yugoslavya ve Rusya’da sahada futbolun ne kadar legal, ne kadar illegal olduğunu bilen biri. Türkiye’de de böyle bir sorun var. Türkiye’de bazı güçler var, onları anlattık kendisine. O da “Bizim gücümüz nedir” diye sordu. “Bizim gücümüz kalbimizdir” dedik. “Peki transfer” diyor, ben “Give me two days” diyorum. Peki “Şu pozisyona adam” diyor ben bu kez “Possible” deyince sevinyor ancak “But give me two weeks” dediğimde yıkılıyor. En sonunda “Gücümüz yok baş edemeyiz” dedi. “Başedeceğiz, zaten böyle kazanacağımız için sen efsane olacaksın” dedim.

İlk tercihiniz Prosinecki neden direkten döndü?

Prosinecki soyunma odasına kadar ettiğim bir isimdi: 1-0 geride girdi hali tavrı ne, önde girdi rahat mı, yedeklerle arası nasıl, taktik mi veriyor taklit mi yapıyor... Sözleşmesini araştırdım ve şunu öğrendim: Prosinecki “Başarısız olursam siz tazminat ödemeden gönderebilirsiniz, başarılı olursam ve bana teklif gelirse de ben de tazminat ödemeden giderim” demiş. Prosinecki’ye sormadım bunu. Sözleşmeyi bilen birine sordum. Süleyman Hurma’ya da “Bilginiz dahilinde teklif yapacağım. Kabul ederse görüşmeye başlarız” dedim. Hoca ile anlaştık ama baskı altına alındı ve kararsız kaldı. Buna rağmen büyüklüğün büyüsüne kapılıp gemileri yakmadığı için ona saygım arttı.

Bir Hırvat olmadı diğeri; Bilic oldu. Kulüp başarısı olmaması soru işareti...

Lokomotif’teki başarısızlığı bizim için, bir motivasyon unsuru. Kazanırken değil, kaybederken öğrenirsiniz. Bu adam kaybetti; acı çeke çeke öğrendi. Bu avantajdır. Yeni bir rekabete ihtiyacı var.


İbrahim Toraman’ı kadroda düşünmediğiniz için kaptanlıktan sizin aldığınız iddia edildi...

Toraman’ı kaptanlıktan Bilic almadı. Bunu ben de yapmam Bilic de yapmaz. Gelip bana “Bıraktım” demedi. Toraman’ın bıraktığını basından okuyan arkadaşlar söyledi bana. Ancak bu resmi bir değer taşımaz. Takımı gençleştirmek için bir planlama yaptım. Biten kontratlardan da istifade etmek istedim. Bu Toraman’ın oyunculuğuna saygı duymadığım anlamına gelmez. Ama bir gün bu kararın verilmesi gerekir. Bana göre doğru zaman buydu. Ama yönetim böyle bir tercih yapmadı ve bana da mantıklı bir şekilde izah etti. Ben de “Evet” dedim. Bu konuda bir uzlaşımız var. Toraman’a da “Başkasından duyacağına benden duy. Belki bu seni rahatsız edebilir ancak benim düşüncem buydu” dedi. Önder Özen kaptanlık vermez de almaz da. Ben buraya kaptanlık belirlemeye gelmedim. İtiş-kakış gazetecileri, itiş-kakış yayıncıları bunların üzerinde dururlar. Belki benim telefonlara çıkmamamın sebebi de bu. Gazetecilerin beni sevmeme sebepleri belki bu itiş-kakışın içinde olmamamdandır. Ben buraya planlama yapmaya geldim. Kaptan benim işim değil. Yönetim kurulu var hoca var; bu kadar basit. Birini incitmeye yok saymaya gelmedim. Bunun içine çekilmeye çalışılırsam da olduğum yerde duracağım. İşimi yapacağım. İtiş-kakış gazetecilerinin aksiyonlarına yağ sürecek işlerin içinde olamam.

Fernandes ile Toraman aynı anda sahada olursa pazubant kimin kolunda olur?

Şu an 1. 2. ve 3. kaptanlar geçen sezon itibarıyla belli. Yeni bir kaptan daha ilave edilebilir. Hoca istekte bulunursa hep beraber değerlendiririz. Sıralama değişmedi. Toraman ve Fernandes sahadaysa o zaman Toraman kaptan olacaktır. Birinci kaptan odur.


Yurtdışı kampına menajer geldiği için çok kızdığınız söylendi...

Kampa anlaşacağımız bir oyuncunun menajeri geldi. Kıyamet koparmak istediğimiz söylendi ama anlaşmak isteğimiz bir oyuncunun menajeri geldi. Bilgimiz dahilinde oldu. Bir sıkıtı yoktu orada. Ama ben menejerlerle mesafeliyim. Ben talip olmadan bir menajerin bana gelip oyuncu önermesine sıcak bakmıyorum.
İşini düzgün yapan menajerler listelerini götürüp izleme ekibiyle paylaşabilirler.


“Fenerbahçe’den oyuncu almayacağım” dediniz ama Sezer Öztürk alındı. Sezer kimin transferi?

Leverkusen’den beri tanıdığım bir oyuncu. Eskişehir’den bu yana da Beşiktaş’ın ilgi duyduğu bir oyuncu. Semih Şentürk ve Volkan Babacan ile ilgili “Alındı, söz verildi” haberler yapıldı. Bunun neden yapıldığını biliyorum. “Birisi geldi truva atı gibi, Fenerbahçe’de ne kadar gözden oyuncu varsa onları Beşiktaş’a dolduruyor” gibi bir algı yaratılmaya çalışıldı. Ben de “Fenerbahçeli oyuncu almayacağım” diyerek bunun önünü kesmek istedim. Belki acemiliktir bilemiyorum ama samimiyetle söyledim. “Benim trasferim” diye bir şey yok. Beşiktaş’ın transferleri var. Sezer de benim ve yönetimin birlikte aldığı bir karar.

Eneramo önce bıçak altına yattı sonra imza attı. Bu garip değil mi?

Alınabilir bir riskti ve biz de hep birlikte bu riski aldık.



Ronaldinho, artı 10 bin kombinedir. Ürünleştirmede 4-5 milyon dolar demek. İsteyeni çok, ölmüş biri değil; büyük bir ürün. Bir yerden Beşiktaş’ın başlaması lazım. Satmaya da başlaması lazım. Mantıklı kararlar vererek kulübü döndürmeye başlamalı. Stat geliri yok, büyük ürünleştirme geliri yok.. Böyle bekleyerek de olmaz. Radikal bir karar vermemiz gerekiyorsa verelim.


KASIMPAŞA’DA OYNAR MIYIZ KESTİRMEK ZOR

Sezonu Kasımpaşa’da tamamlar mıyız, kestirmek zor. Ama Beşiktaş nerede oynarsa oynasın destek verir. Zor zamanlarda daha etkilidir Beşiktaş taraftarı. Olimpiyat, bir stat nasıl yapılmamalının cevabıdır. Ancak çok meydan okuyasım var: Olacaksa orada olsun; bir şeyler gümbürdeyecekse orada gümbürdesin; bizim başımıza bir şey gelecekse orada gelsin; biz birilerinin başına birşey getireceksek da orada getirelim.

BİLİC NE OYNATACAK?

Değişik değişik oyunlar oynayacak. Takım esnek oynayacak. Maça göre farklı stratejiler geliştirebilir. Eldeki kadro, bir kaç değişik oyunu oynayacak nitelikte diyebiliriz. Defans sorunu çözülebilecek gibi görünüyor. Ofansif ve az gol yiyen takımı yaratmak çok kolay değil. Hoca, oyunla yaratılabilecek fark üzerinde çalışıyor. Hazırlık maçlarında defans değil, geriden oyun kurma çalışması yaptı. Yüzde yüz doğru analizler yaptı. Lig için doğru oyun neyse onu mutlaka bulacaktır. Çünkü pragmatik. Katı değil. Sahada dışındaki ki Bilic, sakin ama sahadaki heyecan veren bir teknik adam.

KULÜP DİSİPLİNİ ÇOK ZAYIF

Beşiktaş’ta kulüp disiplinin zayıf olduğunu gördüm. Bunun nedeni son on yılda yaşananlar olabilir. Basınla çok girift bir ilişkisi olan bir yapı gördüm. Kulüp profesyonellerinin bile haber kaynağı olduğunu gördüm. Şeffaf olmak doğrudur ama doğru olmadığı yerler ve zamanlar da var. Ölçüsüz açık ve bu da kulübe zarar verebilir ki bunu transferde gördük.


12 Ağustos'ta çok ciddi kararlar alınacak. Radikal kararlarda bayağı kalpler kırılacak gibi gözüyor.

Öncelikle Almeida'ya West Ham'dan 3.5 milyon euroluk teklif var. Bana kalırsa şu haliyle bile ederi 5 milyon eurodur ama Fernandes'e de 7.5 milyon euroya kadar teklifler olduğu söyleniyor. Hatta Newcastle'ın 10'u gördüğü vs. söyleniyor. İki oyuncuyu birlikte gönderip ikisine karşılık Ronaldinho'nun hemen transfer edileceği söyleniyor.

http://spor.bugun.com.tr/besiktastan-ronaldinho-bombasi-haberi/753930

İyi niyetli ama ishal ağızlı yöneticimiz ANÇ ise yine çok konuştu ve Ronaldinho transferi üzerine ufak ufak şeyler attı ortaya; onlar üstteki linkte. Özetle;

Ronaldinho ile anlaşıldı, bonservis için Minerio ile görüşme kaldı.





İşte maddi olarak bazı radikal kararlar dedikleri şeyler Pazartesi günü bu şekilde atılabilir. Sadece Fernandes'in satılması bile aşırı radikal bir karar olur şuan ki Beşiktaş adına, daha da radikali mesela yurtiçine gönderilmesini olur asdfasd

Almeida ve Fernandes gidecekse de orta sahada Muhammed çok ciddi süreler alacak demektir. Kampta inanılmaz iyiydi, ben ondan bir bok olmaz diyordum yıllardır ama feci yanılttı. Doğru hoca ile doğru şekilde oynatılırsa en boş beleş adamın bile aşama kaydedebileceğini bir kez daha net görmüş olduk. Oğuzhan ve Muhammed genç, tecrübesiz ama potansiyelli adamlar olarak farklı bir heyecan katabilir. Ben isterim öyle bir şey,


Son olarak şu paylaşım gelsin,


https://pbs.twimg.com/media/BQ7Udi4CMAEaO74.jpg


Sivok deli gibi para alıyor bu arada maç başılar ile, geçen yıl 29 maça çıktığını düşünürsek Fernandes ve Almeida'dan pahalıya geliyor. Ama değer mi? Değer. Fazlasıyla hemde
Mesaj tarihi:
önder özen beşiktaş'ın yeni halk kahramanı oldu.övgüler övgüler övgüler. aylar sonra adamın nasıl boklacağını görür gibiyim sdfs

umarım beşiktaş fernandes'i satıp ronaldinho'yu alma hatasını yapar. ha ne güzel ronaldinho izleriz. güzel çalımlar güzel goller.1 sene oynar gider. daha fazlası değil. çünkü takım kötü. dandik stadlarda oynacaklar maçları. yıldız transferini stad bitince yapıcan ki aksın kombine forma loca. öve öve bitirilemeyen adamların transfer çalışması bu şekildeyse vah vah sfds

ön libero veli. sol bek yok galiba. almeyda takıma küsmüş. tek bi fernandes var. o da gidebilir deniyor. dentinyo falan var. gidip şov amaçlı ronaldinho getireceksin.
Mesaj tarihi:
abi bize laf atan galatasaray'ın da gazı bi sönse de görsek. sizde de 1 drogba, 1 sneijder 1 selçuk var.

sol bekiniz hakan balta sağ bek yedeğiniz sabri lel.

say bi as kadroyu da aradaki farkı söyle..
Mesaj tarihi:
Zep said:

muslera> onur

melo> veli

burak> almeida

ok?


onur konusundan bahsedilmiş.

burak'ı unutmuşum evet. onun dışında

ferdi>melo

xelçukla karşılaştıracaksak ferdi>xelçuk

orta saha falan da bir velidir gidiyor. veli 5-6. adam orta sahada. hutchinson'u da baya tuttum o da patlama yapabilir.
Mesaj tarihi:
calimero said:

Zep said:

muslera> onur

melo> veli

burak> almeida

ok?


onur konusundan bahsedilmiş.

burak'ı unutmuşum evet. onun dışında

ferdi>melo

xelçukla karşılaştıracaksak ferdi>xelçuk

orta saha falan da bir velidir gidiyor. veli 5-6. adam orta sahada. hutchinson'u da baya tuttum o da patlama yapabilir.


Ferdi>all?
Mesaj tarihi:
calimero said:

abi bize laf atan galatasaray'ın da gazı bi sönse de görsek. sizde de 1 drogba, 1 sneijder 1 selçuk var.

sol bekiniz hakan balta sağ bek yedeğiniz sabri lel.

say bi as kadroyu da aradaki farkı söyle..


bunu gerçek mi söyledin. ayrıca fernandes ile melo kıyaslamak nedir ?

çok istedin kadroları yazayım

tolga

serdar-pedro-sivok-yeni solbek almışınız galiba. almadıysanız hakan balta tier bikaç adam var işte.

veli/necip

gökhan/holosko-fernandes-oguzhan-olcay

almeyda



muslera

eboue-semih-chejdu-balta/riera

hamit-melo-selcuk

sneijder

drogba-burak

hamit ne kadar kötü olsa da hamit işte. olay sadece sneijjer drogba'da değil. geçen sene elmander-necati-engin baytar oynarken de galatasaray iyi takımdı.

tek tek kıyaslama yapma gereği duymadım :)
Mesaj tarihi:
GSyi BJK ile kıyaslamak nedir yahu, GSnin kadro Fenerden bile üstün.
Fernandes de Melodan veya Selçuktan üstün bir topçu değil, stilleri hep farklı ayrıca teknik herşey değil ve son olarak Fernandes keyfi olunca oynayan birisi profesyonel değil.
Mesaj tarihi:
Abi saçmalamayın, biraz dışarı çıkın hava alın kendinize gelin.

Ben de drogbayla sneijderin bir takıma bedel olduğunu savunanlardanım hede hödö açın gs başlığını nickimi arayın.

Ama şu anda gsnin ölüsü beşiktaşın şu halinden üstündür. Gslilerin ikide bir giydirdiği emre çolak beşiktaşda olsaydı herifte herşey 0 ama teknik 20 olduğu için şimdiye 10 kere wonderkid ilan edilmişti.
Mesaj tarihi:
ben beşiktaş gs'den iyi demedim ki. sadece galatasaray da dream team değil dedim. drogba, selçuk, burak, muslera eyvallah bunlar top tier. beşiktaş da o kadar boktan değil. veli veli diyorsunuz veli yerine ferdi oynar ferdi zaten dm amc değil. necip idare eder işte ortalama bir topçu. hutchinson'dan ümitliyim. beşiktaş nokta transfer yapıyor. sol beke de güzel bir transfer geldi.

kadro gücünü isimlere bakarak sıralayayım desem fb>gs>bjk derim. fenerin kadro isim isim sayarsan daha iyi ama işte fener, adamlar başka bi dünya. gs de kadro iyiliği + fatih terim gazıyla gidiyor. bir dream team değil 99'daki..
×
×
  • Yeni Oluştur...