Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Hiç Yazılmamış Aşk Mektupları II


Zeth-Norr

Öne çıkan mesajlar

Hangi elbiseyi seçeceğimi bile bilemiyordum. Yeni bir tane aldım. O akşam ilk yemeğimiz olacaktı. Aslında pek de heyecanlı değildim. Sıradan bir yemek, tanışmalar, klasik sözcükler vs... Hiçbiri olmadı ve ben sana o gece aşık oldum. Sıradanmış...Hadi oradan...

Siyah bir kıyafet giymiştin. Beyaz olur sanmıştım; ışık gibi, sevgi gibi beyaz. Gülümsüyordun, yapmacık değildin. Kalbinden konuşuyordun. Sıradan olur sanmıştım... Beni bırakıp gittin, önemsemiyorsun sandım. Geri geldin, değer veriyorsun sandım. Gece bitti. Rüya sandım.

Nasıldır kozadan çıkan kelebeğin rüzgarla tanışması. Ya ilk açan gülün kokusu. Kulağa nasıl gelir aşkın sesi? Hepsini ve daha milyonlarcasını o gece öğrendim. "Gülümsemenle çiçekler açar gönlümde", ne kadar klasik. O gece öğrendim ki doğruymuş. Ve o gece hiçliği öğrendim. Öncesi hiçlikti.

Şerefe dediğinde eriyordum, kadehimi kaldıramadım bile. Birşeyler anlattın, sonra "sence?" diye sordun. Kalbim sıkıştı kekeledim... Ya izin istediğinde "Evet..., hayır, be-ben..." gibi abuk sabuk lakırdılarım. Dünya altımdan kayıyordu, kocaman bir odada ışıkta eriyordum, aşıkların bildiği o kırları dolaşıyordum ve bedenimin hiçbir hücresine söz geçiremiyordum. Bunca yıldır usanmaz bir inançla hizmet eden o sefil hücreler işi bırakıp kolkola girmiş hep bir ağızdan aşk şarkıları söylüyorlardı. Nasıl da isyankardılar... Göz göze geldiğimiz zamanlar şarkının nakarat bölümü olmalıydı. Bedenimi saran titremeleri başka nasıl açıklayabilirim ki?

Şimdi düşünüyorum da o geceyi aslında ucuz atlatmışım. Bir ara tapınmayı o denli istedim ki dizlerim kendiliğinden kırılıverdi. Senden öncesi zaten yoktu, sonrasında da senden başkası. Ömrümü uğruna adayabileceğim bir tanrı bulmanın huzuru her yanımı sarmıştı. Çok mu aptal görünüyordum...?

Hafif bir esinti oldu, sen saçlarını geriye attın. Elin olmuştum. Bir saniyeliğine bile olsa o altın telleri okşamıştım. Su içerken damlattın. O sırada su zerresi olmuştum bile. Ellerine dokundum ve onları hafifçe nemlendirdim. Sıcaktılar, sevgi gibi. Bütün yemek boyunca çataldım. Parmaklarının arasında tutsak ve sürekli dudaklarına değen... Her lokmada fark etmediğin öpücükler kondurdum. Her öpüşte biraz daha tutsak ve biraz daha aşık oldum.

Hiç sonsuza dek asılı kalmak isteyebileceğin bir an oldu mu? O gece ben geçen her saniyeye gücendim. Bittiği saati belleğimden tamamen silecektim ki; veda edişini hatırladım. Uzaklaşmanı seyrettim. Ayağına dokunabilmek için bastığın kaldırım olmak istedim. Olamadım. Giderken büyümü de çalmıştın. Büyümü ver geri...

Yine yemeğe çıkar mıyız?


Felicita
E tenersi per mano andare lontano la felicita.

[ Bu mesaj Lasatami_Kantare tarafından on 2001-11-07 06:43 tarihinde editlenmiştir. ]

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Gayet duygusal bi şekilde yazıyı okudum... Vayy helal olsun bizim bard konuşturmuş gene Bardlığını diye düşünüp bi övgü mesajı atıcaktım... Taa ki alttaki mesajı görene kadar :-D Ondan sonra bütün o duygusal anın yerini kahkahalar aldı :-p
İkinizede tebrikler 5dk. içinde hem duygulandım hem güldüm... :-)

said:
2001-11-07 12:35 tarihinde, _Fallen_ yazmış:
Bana yazdın yine dimi :=)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

said:
2001-11-07 16:47 tarihinde, DeamoN yazmış:
said:
2001-11-07 16:44 tarihinde, Gimli yazmış:
Çok hoş olmuş..

Canını kim yaktı lasatami (-8 ?

*Gimli'nin awatarindaki amca Umut Kahwesinin yeniden canlani$i dolayisiyla gurulu bir $sekilde bakmaktadir*



O amca aslında, kahvenin kendi kendine işletilmesini seyrederken buruk bir sevinç yaşamaktadır.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • 3 yıl sonra ...
×
  • Yeni Oluştur...