reampage Mesaj tarihi: Nisan 22, 2013 Mesaj tarihi: Nisan 22, 2013 altınsay dönücek felan deniomuş, hatta yeni TD'ye onunla beraber karar verilicekmiş
Natanyal Mesaj tarihi: Nisan 22, 2013 Konuyu açan Mesaj tarihi: Nisan 22, 2013 Önümüzdeki sene için ne düşünüleceği belli değil ki, bir iki kişi alınır tahminen listeden de yeni TD gelmeden bunlar harekete geçmez. Bu kadar tepki varken Samet ile devam etmeyecekler. Yani edemez bu yönetim, bunlarda o elimizi masaya vurarız duruşu yok. Gerçi şu durum için en güzel şey böyle olması dsafsd Şansal seneye BJK'de yabancı teknik direktör görev alacak deniyordu. Sven Goran Erikkson'u bu sefer getirtir Tamer Kıran
Silphatos Mesaj tarihi: Nisan 22, 2013 Mesaj tarihi: Nisan 22, 2013 erikson ne ya yılmaz vural reyisi getirsinler
forgiver Mesaj tarihi: Nisan 22, 2013 Mesaj tarihi: Nisan 22, 2013 erikson u alsanıza abi geçen sene kaporayı da verdiniz, yanmasın
reampage Mesaj tarihi: Nisan 22, 2013 Mesaj tarihi: Nisan 22, 2013 bilic felan denmiş galiba şu yeni tüzükle yapılan seçimle erdoağn felan gitse keşke. altınsay geri gelicek ama gelmeli zaten.
Natanyal Mesaj tarihi: Nisan 22, 2013 Konuyu açan Mesaj tarihi: Nisan 22, 2013 abi altınsay hani adam gibi adam ama nasıl desem, 2-3 kere görüşmüşlüğümde var böyle dediğim dedik adam. Hani böyle en çok ben bilirim, hep bana soracaksınız tarzı bir adam değil de bir kere bu yönetimle çalışmam dediyse o herif hiçbir şekilde gelmez. 2. kezde sırtından vururlar bu adamı çünkü ki yönetimdeki çoğu kişiye düşman, ayrıca bu sene yapılan hiçbir şeyi onaylamadığını defalarca yazılarında belirtti. Altınsay'ı beklemeyin, gelirse çok büyük iş yapmış olur Fikret Orman. Ama en kötü Tamer Kıran, Levent Erdoğan, Ahmet Nur Çebi falan komple o yönetimde olduğu sürece gelmez. Özellikle Levent Erdoğan'dan tiksiniyor. Bilic gelebilir. Moskova'nın durumu kötü, gerçi o kadroyla ve sorunlarla daha iyisi yapılabilir miydi bilinmez. Ragnick halen sportif direktör olarak Salzburg'da çalışıyor. Onu da getirtebilirsin aslında da onda da psikolojik sorunlar var. Gider de gider. Yeni gelecek adam nokta atışı olmalı çünkü bu seneki tasarruflarla futbol şubesi, hatta genel bazda önemli derecede açığa çıktık. Bu bir senelik öyle ya da böyle emeğin çöpe gideceği veya kaldığı yerden üstüne koya koya gidileceği ise yeni TD seçimi ile belli olacaktır. Umarım patlamayız.
reampage Mesaj tarihi: Nisan 22, 2013 Mesaj tarihi: Nisan 22, 2013 işte yeni seçim yeni yönetim felan belki o zaman gelebilir şuan ki yönetim değişmicek mi sonuçta
reampage Mesaj tarihi: Nisan 22, 2013 Mesaj tarihi: Nisan 22, 2013 Birde bu sene stad sıkıntısı olucak belli hala belli değil kesin olarak herhalde nerde oynıcağımız, Olimpiyatda oynarsak eğer malum epey bi gelir düşücek
Natanyal Mesaj tarihi: Nisan 22, 2013 Konuyu açan Mesaj tarihi: Nisan 22, 2013 Abi o zaman gelecek. Hatta ciddi ciddi çok büyük Altınsay destekçileri var. Başkan olması bile isteniyor ki Seba etkisi yaratabilecek bir adam kulübe, sadece futbola önem verir ama olsun. Basketbol AŞ olarak ayrılması planlanıyor, oralara vs. hiç karışmazsa olur. Fikret Orman'la tek bir sorunu bile yok Altınsay'ın dediğim gibi, sorun diğer yöneticilerle olan problemleri. Serdar Bilgili'nin yönetiminde kendisini sabote eden adamların başında da Levent Erdoğan falan geliyordu çünkü, adamın 2000'lerin başında yaptıklarını direk yok etmeye çalıştılar ve onun yarattığı takım çok başarılı olunca da başarısına konarak yönetimi ele geçirdiler. Demirören ekibinden bahsediyorum. Adamın bu sene dönmesinin ve bu adamlarla aynı ortamda bulunmak istemesinin tek sebebi ise BJK kötü durumda olduğu içindi. Onun da değerini bilemediler. Fikret Orman'ın yetoluğuna kurban gitti. Arkasında durabilirdi ama durmadı. Bu yüzden tüzük değişikliği önemli ve olabildiğince fazla taraftar kulübe üye olmalı. Levent Erdoğan gibi adamlar üye olması zor olan kongreye servetleri sayesinde 500'er 600'er adamlar soktular diye sağlam oy potansiyeline sahip adamlar, bunların gücünün her şekilde kırılması gerekiyor. Ancak o zaman Altınsay gibi adamlar kulüpte iş yapmaya başlayabilir.
reampage Mesaj tarihi: Nisan 22, 2013 Mesaj tarihi: Nisan 22, 2013 Benim anladığım fikret orman çok iyi niyetlı bir adam ve kalp kırma konusunda kötü buda onun dezavantajı liderlik vasfını yitirmesine neden oluyor. Yoksa yaptığı açıklamalar ve karakter olarak bence en düzgün adamlardan. Ama nur çebi ve erdoğan kalitesiz adamlar bir şekilde rant için reklam için büyük klüp yönetici slotunu ele geçirmek için sömürü yapıyorlar bir fayda sağlamak için orda olduklarını düşünmüyorum. Ha her dönem ve her klüpte böyle adamlar var bir şekilde ama beşiktaş çok zarar gördü ya prestij için yönetici olmaya çalışan zengin adamlardan
Natanyal Mesaj tarihi: Nisan 22, 2013 Konuyu açan Mesaj tarihi: Nisan 22, 2013 Orası öyle, çok yakın Çebi soyadlı arkadaşlarım olduğundan dolayı da biliyorum o adamı ki o adamın şuan Beşiktaş'ta olmasının tek sebebi stad projesinden faydalanmak... Arena'dan Çebi ailesi inanılmaz para kazandı ve yine çok kötü işçilik yaptılar. Ayrıca devlet tarafından da çevresindeki viyadüklerdi, çevre düzenlemeleriydi vs. hep bunlar yaptı hatta yakın bir arkadaşım sorumlularından biriydi. Arena'da inanılmaz kalitesiz çalıştık ama çok büyük para aldık arkasındaki isimde Ahmet Nur Çebi'ydi diyor. Zati İstanbul'daki Çebi'lerin arasında en çok sözü geçen ve aileyi yönlendiren isimlerin başında geliyor. Adamın Beşiktaş'ta bulunmasının tek sebebi de yine stad işleri, hatta sene başındaki Arena ısrarlarını da tek başına yapmasının sebebi de yine buna bağlantılıydı, bunu o zamanda söylüyordum. Çebi'ler bir yerde rant yoksa oralarda pek durmazlar. Yani hepsi değil tabii, aile babaları diyelim. Ahmet Nur Çebi'de bana kalırsa böyle bir adam değil. Stadın yerine yapılması ve özel şirketlerce oluşturulacak olması onun planlarını biraz alt üst etmiş olabilir ama çevre düzenlemesini kesin olarak kendisi alacaktır. Aha şimdiden yazıyorum bunu asdfsda Levent Erdoğan'da güreş takımını tek başına sponsor ediyor. O yüzden yönetimde aldı oy getirisi yanında... Güreş takımı dediğimizde profesyonel takım yok yanılmıyorsam, sadece eğitim ve altyapı takımları
DeathLord Mesaj tarihi: Nisan 22, 2013 Mesaj tarihi: Nisan 22, 2013 Daha önce söyledim yine söylüyorum bu adamlar sihirbaz falan degiller. Haldun,Serdal efsanelerini gördük örnegin taraftara hos görünseler de isin merkezi para. Paran varsa iyi scoutlarin var, paran varsa iyi teknik ekibin var, paran varsa iyi futbolcularin var, paran varsa daha cok para kazandiracak yatirimlari yapabilirsin. Ibrahim Altinsay muhtemelen mevcut yöneticilerinden daha iyidir Besiktas'in ama suanki durumda gelip mucizeler yaraticagina inanmak komik geliyor bana. Rekabet cok skntili artik, eskisi gibi degil farklar acilmaya basladi GS-FB ekonomik olarak cok önünde Besiktas'in e mevcut kadrolari da daha iyi Besiktas seneye ilk 2 de yer almak istiyorsa GS-FB den daha iyi transferler yapmali e daha cok para harcamadan daha iyi transferleri nasil yapicaksin? Altinsay gelse ne yapicak ki? Seneye bir de stat problemleri olacak hatta muhtemelen 2 sene daha, bilmiyorum bence radikal biseyler yapmasi lazim Besiktas'in GS-FB ye basari olarak denk kalmak istiyorlarsa. Sosyolojik olarak bakinca 3 büyükler olsa da bu takimlar sportif olarak bakinca her gecen gün 2,5 büyükler olma yolunda ilerliyor mevcut durum.
Natanyal Mesaj tarihi: Nisan 22, 2013 Konuyu açan Mesaj tarihi: Nisan 22, 2013 Abi Altınsay'ı onlarla kıyaslamamak gerek. Haldun, Serdal falan işin tamamen şov yönüyle uğraşan ve onu bunu geç sadece transfer komitelerinde yer alan adamlardı. Bunun aksine Altınsay tam bir yönetici, futbol adamı ve sistemlerin işleyişini çok iyi biliyor. Her şeyin para eksenli olduğu bir futbol dünyası var onda sonuna kadar haklısın ama paran varsa GS gibi dipten zirveye 2 senede çıkarsın, orada kalıcı olur musun? Olur mu olmaz mı 2-3 sene içinde GS neler yapacak göreceğiz. Henüz GS'nin oluşumu başarılı oldu demek bu açıdan kötü olur. Kısa dönemde başarı geldiği malum, ama bunun 1-2 sene daha böyle gidip gitmeyeceğini en oldboyz adam bile garanti edemez. Hatta geçmişte hepimiz gördük. Misal GS'nin bu açıdan büyük zaafı var. Tamamen sirküle edilen para ile ayakta duruyor. Gelirler harika kontrol ediliyor tamam da planda bir aksaklık olsa işler zora girmeye başlayacak vs. vs. olay bu değil neyse... Altınsay'ın bu durumla ilgili onlarca planı vardı. En temelinden Dortmund modelini Beşiktaş'a uyarlamak ve kendi ağzından duyduğum kadarıyla Beşiktaş'ı Doğu Avrupa'nın Porto'su yapma hayali vardı. He bu öyle 3-4 yılda bile olabilecek bir şey değil, hele bu ülkedeki yabancı sınırı varken ... Dortmund dibi gördüğünde Beşiktaş'ın 2 katı kötü durumundaydı. Küme düşeceklerdi, stadlarını kaybetmek üzereydiler, borçlar dağ, oyuncu desen altyapıdan bile gelen giden yoktu. Ama ne oldu? Mükemmel bir planlama, doğru hamleler ve işlerle şuan ki güçlü halini aldılar. Parayı basıp bir anda kurtulmadılar, akıllıca davrandılar ve çıkışlarını yaptılar. Altınsay bunu becerebilecek bir adam işte, ha Türkiye şartlarında Dortmund'a göre çok engel var karşısında doğruya doğru, ama atıyorum 5 senede değilde 10 senede yine bunu yapabilirdi. En azından denerdi. Serdal, Haldun vs. bunlar sadece transfer komiteleriyle ilgili adamlardı. Geçen sayfada Altınsay yazılarını attım, bu adamın ne kadar bilgili ve işini bilen biri olduğunu oradan görebilirsin zaten. Ha mesela şeyde var. Altınsay kendi scouting yapmaz, yani yaparda nasıl desem yakın çevresi sayesinde oluşturduğu amatör scoutlar ona adamlar sunar, herkesten dosya kabul eder ve aklına yatanları kendi de izlemeye başlar. Gözüne takılanları profesyonellere danışarak tekrar takip etmeye başlar, ettirir. Sonuçta plana ve düzene uygun adamsa gidilir anlaşılır ki anlaşma yapma konusunda Türkiye'deki en iyi adamlardan biridir. Şuan ki yeni stad projesini o başlattı. Benim Altınsay'la aynı ortamlarda bulunmamı sağlayan abimin dediğine göre de stadın şuan ki şekillendirilmesi, mimari fikirleri vs. bile o verdi. Çimler için İngiltere'den uzmanlarla görüşme ayarlamıştı ve onlara gidecekti vs. vs. Stad yönetimi ile ilgili çok fazla fikri vardı. PR olarak çok şey düşünüyordu. Kendisi aynı zamanda çok sağlam bir sinemacıdır yani asıl uzmanlık alanı da bu zaten vs. derken olmadı hiçbiri... Türkiye'de bu yüzden Altınsay'ı karşılaştırabileceğin çok az adam var. Biz her ne kadar en çok bü yönüyle övsekte kafası sadece transferlere çalışan bir adam değil. Ha şu da var. Dediğin gibi sihirbaz değil. Bu adam görev aldığı kısa zamanlarda çok fazla başarılı olmasına rağmen uzun sürede nasıl bir istikrar yakalar? Orası cidden kumar ama her boku denedi bu ülke halen istikrarı yakalayamadı. Birde böyle deneyelim, 9-10 senelik istikrarlı takım görelim orta sıralarda olsakta ne olacak.
DeathLord Mesaj tarihi: Nisan 22, 2013 Mesaj tarihi: Nisan 22, 2013 Bak simdi söyledigin konseptte hata var zaten. Bir adam anlatiyorsun hem süper idareci, hem süper scout, hem cok iyi mimar, hem cok iyi para yöneticisi vs.... Böyle olduguna inanan adamlar asla basarili olamazlar, herseyi ben bilirim kafasinin sonuca ulastigi görülmemis bisey dünyada. Örnek aldigi klupler bile falso mesela. Porto diyosun porto'nun maddi gücü basindan beri Türk takimlarinin cok üzerinde gecen gün de dedim biyerde 100.000$ a adam alip 30M$ a satmak diye bisey yok dünyada. Binde bir belki onu da en iyi yapan Karabük mesela onlari örnek alsin lol. Scouting meslek dali artik dev sirketler var bu isleri yapan profesyonllerle calisan öyle mac izleyerek adam secme devri kapanali cok oluyor o yüzden bizim takimlarimiz avrupanin bu kadar gerisinde kaldi zaten. Gelelim Dortmund'a , Dortmund altyapisinda kimse yoktu diyorsun da adamlar o altyapiya ne kadar yatirim yapti biliyor musun daha batmadan cok önce. YD klubü batirmadan önce yapti mi öyle bi yatirim. Var mi BJK altyapisinda su 4-5 topcu 1-5 yil icerisinde BJK ilk 11 oyuncusu olacak dedigin oyuncular? Örnek verdigin takim Nuri'yi cikarmadan önce o satildiginda yerini dolduracak Ilkay'i yetistirmeye baslamisti coktan. GS bir model secti kendisine ve kolay kolay tutmayacak bir model olmasina ragmen zamanlama mükemmeldi. Ilk sezon 3 temmuz süreciyle dagilmis FB ve TS, onlarin yaninda YD'nin mahvettigi ve yine 3 temmuzdan az da olsa darbe almis BJK ye karsi basarili oldular avrupa maclari da yokken. BJK basariyi 2. Plana atarak gelecegin planini kuramaz. Besiktas sampiyonluga oynamazsa taraftar küsmeye baslar bu sene Feda diye idare ettiler seneye ne yapicaklar? Store gelirleri patlamisti feda kampanyasi sayesinde suan dibe vurmus durumda, gecen hafta abime hediye almak icin girdim store da sinek avliyorlardi. Abim demeye basladi Kasimpasa Quaresma'yi getirir, BJK bi Gökhan Süzen daha getirirse K.pasa formasi alirim diye... Besiktas'in kurtulusu Altinsay'da degil, Besiktasli isadamlarini bir araya getirip önemli krediler olusturmalari lazim, bu adamlarin biraraya gelip Besiktas'a para kazandiracak projelere imza atmalari lazim, stadi bir sekilde devlete yaptirmalari lazim vs vs... Nakit paraya bu kadar ihtiyac varken bir de statsiz kalicaklar simdi nasil cözecekler ben de merak ediyorum.
Natanyal Mesaj tarihi: Nisan 22, 2013 Konuyu açan Mesaj tarihi: Nisan 22, 2013 DeathLord said: Bak simdi söyledigin konseptte hata var zaten. Bir adam anlatiyorsun hem süper idareci, hem süper scout, hem cok iyi mimar, hem cok iyi para yöneticisi vs.... Böyle olduguna inanan adamlar asla basarili olamazlar, herseyi ben bilirim kafasinin sonuca ulastigi görülmemis bisey dünyada. Örnek aldigi klupler bile falso mesela. Porto diyosun porto'nun maddi gücü basindan beri Türk takimlarinin cok üzerinde gecen gün de dedim biyerde 100.000$ a adam alip 30M$ a satmak diye bisey yok dünyada. Binde bir belki onu da en iyi yapan Karabük mesela onlari örnek alsin lol. Scouting meslek dali artik dev sirketler var bu isleri yapan profesyonllerle calisan öyle mac izleyerek adam secme devri kapanali cok oluyor o yüzden bizim takimlarimiz avrupanin bu kadar gerisinde kaldi zaten. Gelelim Dortmund'a , Dortmund altyapisinda kimse yoktu diyorsun da adamlar o altyapiya ne kadar yatirim yapti biliyor musun daha batmadan cok önce. YD klubü batirmadan önce yapti mi öyle bi yatirim. Var mi BJK altyapisinda su 4-5 topcu 1-5 yil icerisinde BJK ilk 11 oyuncusu olacak dedigin oyuncular? Örnek verdigin takim Nuri'yi cikarmadan önce o satildiginda yerini dolduracak Ilkay'i yetistirmeye baslamisti coktan. GS bir model secti kendisine ve kolay kolay tutmayacak bir model olmasina ragmen zamanlama mükemmeldi. Ilk sezon 3 temmuz süreciyle dagilmis FB ve TS, onlarin yaninda YD'nin mahvettigi ve yine 3 temmuzdan az da olsa darbe almis BJK ye karsi basarili oldular avrupa maclari da yokken. BJK basariyi 2. Plana atarak gelecegin planini kuramaz. Besiktas sampiyonluga oynamazsa taraftar küsmeye baslar bu sene Feda diye idare ettiler seneye ne yapicaklar? Store gelirleri patlamisti feda kampanyasi sayesinde suan dibe vurmus durumda, gecen hafta abime hediye almak icin girdim store da sinek avliyorlardi. Abim demeye basladi Kasimpasa Quaresma'yi getirir, BJK bi Gökhan Süzen daha getirirse K.pasa formasi alirim diye... Besiktas'in kurtulusu Altinsay'da degil, Besiktasli isadamlarini bir araya getirip önemli krediler olusturmalari lazim, bu adamlarin biraraya gelip Besiktas'a para kazandiracak projelere imza atmalari lazim, stadi bir sekilde devlete yaptirmalari lazim vs vs... Nakit paraya bu kadar ihtiyac varken bir de statsiz kalicaklar simdi nasil cözecekler ben de merak ediyorum. Altınsay fikirleri olan adam sadece, inceliyor. Her konudan anlıyor ama asıl yaptığı iş yöneticilik, diğerlerine tam tamına karışmasını bende istemem ama kontrol edebilir. Öncelikle Porto'nun mali durumunun Türk kulüplerinden çok bir farkı yok. Eminim GS ve FB şuan onlardan daha çok para çıkarma imkanına sahipler. Porto'nun tek bir şansı var o da Mendes. Porto'nun yarısı hisse vs. olarak Mendes'in olmasa da fahri olarak onun kontrolü altında, şöyle ki kulüpteki hemen hemen her oyuncu, altyapıdan çıkanların büyük kısmı dahil olmak üzere onun futbolcusu konumunda ya da ortaklarının, Porto'nun finansını tamamen ellerinde tutuyorlar. Porto'nun bir avantajlı olduğu konum ise Güney Amerika pazarına hakim oluşu, Manchester'dı Chelsea'di falan onların haberi olmadan bir çok adamdan haberi oluyor Porto'nun ve Mendes'in ağına takılıyorlar. Atıyorum kulüp 10 milyon euro bonservis istiyor, yarısını kulüp yarısını Mendes ödüyor. Aynı Beşiktaş'ta yaptığı sistemi yapıyor. Kulüp yüksek bonservis fiyatları vermeden adam alıyor, ayrıca belirli kalibrede adamlar seçiyorlar ve maaş dengesini ellerindeki sürekli nakit ile sağlama alarak dengeli bir takım kuruyorlar. Satış işi ise tamamen kulüpten bağımsız, Mendes bakıyor. Mendes oyuncu satma işini kusursuz yapıyor. Porto'nun normalde kendi başına 10 milyona zar zor satacağı adamları 20'e okutuyor, 25'e okutuyor. Yarısı kendine geliyor, yarısı kulübe gidiyor. Mendes istedi mi bir oyuncu elbet istenilen fiyatlara satılır. Porto'nun yüksek miktarlara satış yapmasındaki en büyük etken Mendes'tir. Onla çalışmış olmasalardı bu gelir yarı yarıya düşerdi ve Porto'nun sistemi böyle işlemezdi. Adamlar akıllılık yaptılar. Mendes'e bağlı iş yapıyorsak en azından kulüp dengesini sağlayalım dediler ve yaptılar. Mendes olmasa Porto olmaz. Ama Porto'nun bir figür olarak ne kadar başarılı olduğu da bir gerçek, hani bu sistemi kafadan reddetselerdi halen Portekiz'ın sıradan takımı olurlardı. Bu arada Porto bu sisteme tam tamına Mourinho ile geçiş yaptı. Mourinho, Mendes'in en büyük para kaynağıdır. Porto yoksa GS veya FB kadar zengin bir kulüp değil, zirve bonservis bedelleriyle istedikleri kadar satış yapsınlar onlara düşen pay sadece kadro maaşlarına ve tuvalet temizliklerine gidiyor. Dortmund altyapısı iflastan önce yoktu, yani vardı da güçlü değildi. Batışından sonra altyapıya da fırsat ayıramadılar ve bu konuda federasyonun desteğini aldılar. Çünkü aynı dönemde federasyonun Alman futbolunu kurtarmak adına yaptığı projede önemli bir rol oynamaları gerekiyordu. Stadlarını geri almaları gerekiyordu, kasayı güvene almaları falan gerekiyordu ve altyapıya fazla vakit ayıramadılar. Zati ayıracak adamları da yoktu. Dortmund'un asıl altyapı çalışmaları 2006-2007 yılları sonrasında başladı. Halen tam anlamıyla meyvesini vermiş değil ama dünyanın her tarafından çok feci adamlar toplayıp eğitiyorlar. Mesela bizim Furkan Yaman içinde gelmişlerdi ama yöneticiler satmamıştılar. Dortmund'un iflas sonrası altyapısından çıkıpta gerçekten parlayan 2 adam var. Biri Nuri, diğeri Schmelzer. İkisi de esasen federasyon destekli programlarda gelişti. Gerçi Schmelzer'i bilmiyorum da Nuri oradan biliyorum. Mesut'ta oradan çünkü, her neyse. Dortmund'un asıl başarısı scouting oldu. Kagawa en güzel örneklerinden, 300.000 euroya almışlardı yanlış hatırlamıyorsam kaça sattıkları ortada :). Kimsenin dönüp bakmayacağı Polonya'dan 3 adam çıkarttılar çok kısa sürede... Üçünün bedeli 12 milyon euro mu ne, şimdi satmak isteseler sadece Lewandowski'ye 25 milyondan kapı açıyorlar. Olay burada nokta atışlı scoutinglerden geliyor. Altyapı çalışmalarında ise A takım ile yedek takımın birlikte idmanlara çıkması, abilik sistemiydi, teknolojiden yararlanılan antreman alanlarıydı vs. derken cidden La Masia tarzı bir devrim yaptılar. Sistemlerine uygun teknik adam yetiştiriyorlar, 3-4 sene sonra Dortmund'un altyapısı tam tamına ilk mahsüllerini verecek ve o zaman daha güçlü olacaklar. Hani La Masia'daki gibi tek tip adam çıkartıp bir yere koyarız kafasında da olmayacak bu iş, yani en azından öyle deniyor. Altınsay bunları hedefliyordu zaten, özellikle Dortmund'un yolundan gitmeyi. Stadı yenileyene kadar gençlerle idare etmeyi ve harcamadan kaçınmadan her sene Avrupa kupalarını garantilemeyi hedefliyordu. Ha bu sene de tahminen gideceğiz Avrupa'ya da ne genç var elimizde ne de tesisleşme, alt yapılaşma adına bir işlem. Altınsay mesela Doğu Avrupa'nın Porto'su olma hayalinde nasıl ki onlar Güney Amerika'da kendine has bir güce sahipse Beşiktaş'ın da kendine gelecekte parlak yıldızlar yetiştirme potansiyeli olan bir bölge seçip, oraya yatırımlar yapmasını ve oradan düzenli olarak adamlar getirtmesini planlıyordu. Örneğin adamın ilk hedefi Orta Avrupa'daki eski Yugoslav topraklarıydı. Orada fizik olarak çok iyi adamlar var ama mental olarak çok eksikler, onların cidden potansiyeli olanlarını toplayıp düzenli oynatmaya kasarak o bölgede isim yapmak, Porto'nun yakaladığı imajın bir benzerini orada yakalamana imkan sağlayabilirdi. Üstelik Orta Avrupa'daki scouting ağı çok dar, artık çoğu büyük kulüp menejerler yüzünden ilgilenmiyorlar. Ama çok sağlam adamlar çıkabiliyor. Atıyorum Bulgaristan'dandı, Yunanistan'dı ne bilelim böyle yerlerden adamlar bulmak ve düzenli olarak buradan adam çıkarma planını anlatıyordu. Ülke içinde yine planları vardı. Adamın sezon başı anlaşma şartlarını konuşma aşamasına kadar ikna ettiği heriflerin listesi vardı bende, şuan yarısı parlamasını yaptı bile :) Onu bulursam koplayayım. Neyse konu transfer değil yine buraya geldim. Dortmund modeli de işte futbol şubesini kulübe yük olmaktan çıkarma, stadı tamamlama ve en iyi şekilde işletme yaparak gelir sağlamasıyla birlikte başlıyordu. Dortmund'un olayı zati öncelikli olarak yönetim başarısıdır. Bu iki kulübün en iyi yanlarını, daha doğrusu düşünce tarzlarını aldın mı senin önünde hiçbir güç duramaz ki... Sadece bunları harmanlayıp ortaya bir şey çıkarmak isteyen adamın başarısız olsa bile arkasında durulması ve kesinlikle şans tanınması gerekiyor. Ben bunu istiyorum, işine karışmazlarsa da sonuna kadar deneyeceğine inanıyorum. Zorluklar çok, bu ülkede hem içten hemde dışarıdan baskılar ile rahat çalışması zor veya altyapı için yabancı getirtmesi bile çok zor ama kastırırsa ve yerli kalitesi ile yabancı kalitesini denk tutarsa olmayacak iş değil.
Natanyal Mesaj tarihi: Nisan 22, 2013 Konuyu açan Mesaj tarihi: Nisan 22, 2013 Beşiktaş içinde başarının kenara atılmasına bende çok karşıyım. Altınsay'ın yine istifaya sürüklenmesinin bir sebebi de budur. Adam para harcayıp yine iyi ve iddialı bir kadro kurmak istiyordu. Mesela bakın normalde taşımamam gerek ama şöyle bir gerçek var. 22 Mayıs 2012 tarihinde bonservisi elinde veya bedeli 1 milyon euroyu geçmeyecek adamların listesi, Altınsay bu listeyi kulübe veriyor. Kafasındaki ve görüştüğü hocaların sistemlerine uygun adamlar, yabancılardan duruma göre 4 tanesinin alınmasını istiyor gönderileceklerin ardından ve yerlilerin hepsini istiyor. Bu adamların hepsiyle veya kulüpleriyle görüşerek anlaşma aşamasına getirtilmiş. Mert Günok için mesela kiralık olarak getirtilme durumu oluşturulmuş vs. - Genki Haraguchi - Yusuf Msakhni - Karim Ansarifard - Markus Henriksen - Samuel Holmen - Auidiah - Gerley - Loderio - Seedorf - Koray Günter - Musa Nizam - Isak Doğan - Şener Özbayraklı - Mert Günok - Hakan Çalhanoğlu - Oğuzhan Özyakup - Ahmet Ilhan Özek - Ferhat Kiraz Bu adamlardan sadece Oğuzhan'ı aldı ve 2 hafta sonra mı ne istifa etti. İshak, Musa, Ahmet İlan, Ferhat, Şener kendilerini fazlasıyla kanıtladılar. Bu adamların toplam bedelleri 4-5 milyon euroyu bile geçmeyecekti. Üstüne üstlük Hakan Çalhanoğlu'nun bataktaki kulübü ile 1 milyon euroya anlaşılmıştı. Almanlar yeni Mesut Özil diyorlar ve Alman milli takımına katmak için nasıl kasıyorlar biliyorsunuz. Beşiktaş elinden kaçırdı ve 2 milyon euroya Hamburg aldı. Şuan isteyenlere kapıyı 7.5'tan açıyorlar. Şu üstteki saydığım isimlerden doğru teknik direktör ile bir kadro bile kurmak Beşiktaş'ı bu seneki ligde çok iddialı bir konuma getirebilirdi. Şampiyonluk olmazdı belki yine tecrübesiz isim çok kaldıramazlardı ama en azından ilk 3 her şekilde garanti olurdu. Hani bu ligde diyoruz da çok fazla iddialı takım olsaydı eminim herkes ciddiye alırdı ve daha sağlam bir lig olurdu. Herkes kötü olunca lige verilen önem bayağı düştü bana kalırsa da neyse konu bu değil yine. TD ile nerden baksanız 10 milyon euro bonservis ve maaşlarla birlikte yine sağlam bir harcama yapmak gerekince kulüp kumarı ele alamadı. Alınmadı adamlar, halbuki olması gereken buydu. Seninde dediğin gibi Death, büyümek için harcama yapmakta şart gözünü karartmakta... bu sene beşiktaş'ın yaptığını yaparsan sıradan bir anadolu takımından farkın kalmıyor. Bu kafa ile en fazla bir GEnçlerbirliği oluyorsun.
Natanyal Mesaj tarihi: Nisan 22, 2013 Konuyu açan Mesaj tarihi: Nisan 22, 2013 Ha ayrıca ufaktan konu ile bağlantılı, Altınsay'ın scouting konusunda himayeye almak istediği bölgelerden biri de Iran. Çok potansiyelli adamlar var ama hem dışarı kapalılığından hemde Batılı devletlerin özellikle Müslüman bakışından buralara hiç uğranılmıyor. Avrupa'da oynayan Iran'lıların hepsi ya orada doğmuş, ya da çok ufakken göç etmiş adamlar. Üstte verdiğim listede mesela 2 Iran'lı var. Birine yeni Lewandowski olacak deniyor. Iran'da kol gezdiğini düşünsene, oradan çok ucuza adamlar getirtebilirsin ve eğitime alabilirsin. Sende Müslüman ülkesin ve orada iyi bir imaj yakaladın mı sportif olarak bir bağ oluşturabilirsin ve potansiyel yetenekleri oradan kapıp getirebilirsin. Yap abi ne olacak. Büyük hayalmiş gibi geliyor ama böyle böyle zirvelere oynarsın. Diğer türlü bizim kulüpler ve milli takım gibi 5-6 yılda bir çeyrek final, yarı final görüp mutlu olup kendimizi dev aynasında görürüz.
DeathLord Mesaj tarihi: Nisan 22, 2013 Mesaj tarihi: Nisan 22, 2013 Darkrider cok iyimser bakmaya calisiyorsun ama problemleri görmezden geliyosun. Türkiye'de problem yetenek bulmak degil,onu parlatmak. Elmas cok, isleyecek kuyumcu yok daha beteri kuyumculuk meslegini ögreten yok. Örneklerle acayim, sana Draxler'i 2 sene önce verseydi Schalke böyle bir futbolcu olamayacakti. Ismail, Pektemek, Ersan daha aklima gelmeyenler Besiktas'tan. Aydin,Colak vs GS den. Futbol yetenekle oynanir, yetenegi gösterebilmen icin fizik gücün olacak. Muhammed'e bir bak, sonra da Ilkay'a. Adamlarin altyapisindan cikan adamlar fizik olarak hazir cikiyor 16-17 yasindan itibaren. Bizde 25 ten sonra fizik olarak hazir hale geliyorlar örnegin Burak. Porto kismi bambaska bir olay onu bilare anlatirim wot wot gidiyoruz kimse de okumuyor muhtemelen ama is sadece Mendes degil.
Natanyal Mesaj tarihi: Nisan 22, 2013 Konuyu açan Mesaj tarihi: Nisan 22, 2013 Yok tabii Mendes değil, scouting ağları bile bambaşka bir wot konusu ama işte finansal yönetim çok büyük ölçüde onda bitiyor diye benim gözümde Porto = Mendes hep, yani diğerleri bana çok ayrı gelmiyor. Yıldız parlatmak evet çok ayrı bir şey, Türkiye için her sene Avrupa şart ve grup aşamaları değil atıyorum ŞL'den en az 2. tur, AL'de çeyrek final falan gerekiyor. Parlatmak zor, parlatmayı geç verimli kullanmak daha zor. Doğru yapılanma ile 4-5 yılda bunları oturtmak zor değil ki. İyimser bakıyorum çünkü doğru insanlarla zamanla her şeyin yoluna gireceğine inanıyorum. Yeter ki zihniyet otursun, yeter ki her türlü aksi duruma karşı sen duruşunu koru. O zaman zaten Avrupa kulüpleri gibi başarılı olacağız. Şimdilik yani onların planlarını kopyalamakta başarı kılmaz bizi katılıyorum. Mesela yine çok bilinen bir hikayedir. Nouma transferinden önce Altınsay 3 forvet getirtiyor Scala'ya işte biri Van Hooijdonk, biri Nouma diğeri de daha vitaminsiz Ibrahimovic. Üçünden birini seç alalım diyorlar ve çeşitli sebeplerden ötürü Nouma seçiliyor. Yani kısaca özet geçmek gerekirse VH yaşı dolasıyla ve esasen Ibra'da o yüzden istenmiyor. Tecrübeli ve havaya sokacak adam lazım diyorlar ve onu alıyorlar. O gün olsa ki Ibrahimovic'i alsaydık ne olacak. Hiçbir şey :) Millet işte Juve'de, Milan'da PSG'de yaptıklarını yapacağını hayal ediyor ama o fizikteki ve egodaki bir adamın nokta atışı geliştirilmesi gerekiyor. O gelişimi Türkiye'de hayatta yapamazdı. Dediklerine katılıyorum. Ama işte kısa dönemde düşünmemek gerek. Uzun dönemde niye olmasın, BJK taraftarı birde bunu denesin sorun olmaz. Bu süreçte Samet Aybaba'ya da şans tanınıyordu isyan ettiğimize bakmayın. Ama işte hem demeçleri hemde gençlerle bu ligi götüreceğim diyip gençlere şans tanımaması üstüne Gökhan Süzen gibi yaşını almış adamlara yüklü para yatırtması bardağı taşıran hamleler oldu. Her şey yolunda yapılsaydı Samet'e de ses çıkmazdı.
Wyand Mesaj tarihi: Nisan 22, 2013 Mesaj tarihi: Nisan 22, 2013 şu wotlara değecek bir bjk yok ya. yazık boşa.
DeathLord Mesaj tarihi: Nisan 22, 2013 Mesaj tarihi: Nisan 22, 2013 Okuyan varmis :) Samet Aybaba'yi biri bana anlatsin ya. Oyuncu secmeyi,transfer etmeyi bilmez. Dogru kadro cikarmayi bilmez. Oyuncularla iyi iliski kurmayi bilmez. Neyi biliyor bu adam da Samet Aybaba BJK td si de darkrider burda yaziyor. Koysunlar adami en azindan 24 saatini verir elinden geleni yapar biz de yeni bi yüz görmüs olur.
Öne çıkan mesajlar