cumburlop Mesaj tarihi: Aralık 30, 2012 Mesaj tarihi: Aralık 30, 2012 baca karası beyinlerden süzülen gamsız hayatların anlamsızlığı üzerine mısralarım.. cumburlop said: hayat aşağı sürüklüyor be kaptan, daha çok erken, boş vermekte var, boş almakta..
BramStoker Mesaj tarihi: Aralık 30, 2012 Mesaj tarihi: Aralık 30, 2012 http://gifsoup.com/webroot/animatedgifs1/2064495_o.gif
Zikko Mesaj tarihi: Aralık 30, 2012 Mesaj tarihi: Aralık 30, 2012 http://www.youtube.com/watch?v=DDvK-D5_FhQ
ginaly Mesaj tarihi: Aralık 30, 2012 Mesaj tarihi: Aralık 30, 2012 https://pbs.twimg.com/media/A9tqvizCYAA_0Ao.jpg
Masakari Mesaj tarihi: Aralık 30, 2012 Mesaj tarihi: Aralık 30, 2012 Alkarısı - Türk, Anadolu ve Altay halk inancında lohusa dönemindeki kadınlara ve atlara musallat olduğuna inanılan[1] yaratıktır. Efsanenin temeli Şamanizm'e kadar uzanır.[2] İnanışa göre lohusaların ve yeni doğmuş çocukların ciğerleriyle beslenir. Alkarısından korunmak için çeşitli çarelerin olduğuna inanılır. Lohusa kadını yalnız bırakmamak, ışıkları sürekli yakmak, başucuna Kuran koymak, yüzünü kırmızı örtüyle örtmek bunlardan bazılarıdır. Albastıya neden olduğuna inanılır. Albıs adlı yaratık ile de alakalıdır. Aynı zamanda Lilith'e karşılık gelmektedir. Lilith'in Adem'in ilk karısı olduğuna ve onunla aynı anda yaratıldığı için Adem'e tabi olmayı reddettiğine ve bu yüzden lanetlendiğine inanılır.
NeoStyle Mesaj tarihi: Aralık 30, 2012 Mesaj tarihi: Aralık 30, 2012 Albastı derler bizim buralarda, lohusalara gelir evet.. Eski türk-şaman inancıdır yeni doğurmuş anneye kırmızı bir şey bağlarlar bu yüzden hep başlığı da bacak arası okudum bu arada aksjdhas
Mal Mesaj tarihi: Aralık 30, 2012 Mesaj tarihi: Aralık 30, 2012 cinli hikaye anlatsanıza ama uydurma değil gerçek
GodBlessStoya Mesaj tarihi: Aralık 30, 2012 Mesaj tarihi: Aralık 30, 2012 nickin çok güzelmiş yakışıyo
Masakari Mesaj tarihi: Aralık 30, 2012 Mesaj tarihi: Aralık 30, 2012 Çirkin, saçları dağınık, gözleri kanlı, uzun tırnaklı, uzun boylu, çok kuvvetli olarak tanımlanır. Deveyle güreşebilecek kadar uzun olduğu söylenir. Kızıl elbiseler giyer. Kimi anlatılarda bir küpün içine girerek orada yaşar. Bazen de ırmak kenarlarındaki ıssız bölgelerde veya içi boş ağaç kovuklarında yaşadığı söylenir. İri gözlüdür. Çok fazla sayıda ağır, demir takıları vardır. En sevdiği şey atların yelesini örmektir. Yakalamak için elbisesine veya kendisine iri bir iğne saplamak gerekir. Demirden ve demircilerden korkar. Lohusalara musallat olur ve ölümlerine sebebiyet verir. Korunmak için Lohusaların odalarında demir eşya bulundurulur. Kötülük yapmaktan zevk alır. Yaptığı kötülükler Albasmak tabiri ile anlatılır. Ayakları ters olarak betimlenir. Kendisiyle konuşan kam ne derse tersini yapar. Kuyuya girerek kaybolur. Bazen de iğne batırılınca su olup bir kuyuya doğru akar. Uzun boylu, uzun parmak ve tırnaklı, dağınık saçlı, yağlı vücutlu, el ve ayakları küçük, dişlek, bir bir dudağı yerde, bir dudağı gökte, çıplak gezen, göğüslerinden birini geriye atmış, tepesinde gözü olan çok çirkin, al gömlek giyen bu yaratık Muğla’da denizden çıkan ve yalnız bırakılan çocukları çalarak dalgaların dibindeki evine götüren bir kadın olarak tasarlanmaktadır. Gökçe Munçuk (Mavi Boncuk)’tan çok korkar, ki Nazar Boncuğu kavramının kökeninde bu anlayış yatar. Moğolca anlamı küp içine girmeyi de içerir.[1] Buna bağlı olarak küplerin içinde saklandığı da düşünülür. Ağzında sihirli bir taş olan bir kuş kılığına girebilir. Öleceğini anladığında kendini yaralar ve akan kanından bir süre sonra yeni bir Albıs doğar. Çeçen diline “Almaz” olarak geçmiştir. Türklerdeki “Hal Ana” ve Moğolca “Gal Ana” (Ateş Ana) tamlamasıyla da bağlantılıdır. Sümerlerdeki Al Tanrısı ile de ilişkilidir. Bulgarlarda şeytan Ala olarak adlandırılır. Sümerlere göre insanların göğsüne zarar vermekte ve soluğunu kesmektedir ve bela yaymaktadır. Hıbılık adı verilen bir varlık da Albıs’ın özelliklerini taşır. Ayrıca Kızıl Albıs olarak da bilinen bu varlığın iki türü daha vardır [2]; Sarı Albıs ve Kara Albıs. Sarı Albıs: “Sarısaç” olarak da bilinir. Sarışın bir kadın görünümündedir. Kötülükte Kızıl Albıs’a göre biraz daha düşük seviyededir. Ölümcül değildir. Keçi veya Tilki donuna bürünebilir. Verdiği zararlar Sarıbasmak tabiri ile karşılanır. Sarı giysiler giyer. Sarıhummaya neden olur. Şarlatanlık yönü ağır basar, daha hoppa ve oynaktır. Kandıracağı kişiyi cilvelerle kendisine çeker. Dünyadaki en güzel kadından daha güzel bir görünüşe sahip olabilir. Şehvetli ve açgözlü bir karakterdedir. Oluşturduğu hastalık “Sarı Basmak” tabiriyle ifade edilir. Kara Albıs: “Karasaç” olarak da bilinir. Esmer, koyu tenli bir kadındır. Daha ağırbaşlı ve ciddi bir görünüme sahiptir. Ancak daha aldatıcı ve baştan çıkarıcıdır. Verdiği zararlar Kızıl Albıs’a göre daha ölümcüldür. Nadiren rastlanır. Karabasmak tabiri bu Albıs’ın yaptığı kötülükler için kullanılır. Kara giysiler giyer. Karahummaya neden olur. Çakal veya sırtlan kılığına girebilir. Oluşturduğu hastalık “Kara Basmak” tabiriyle ifade edilir. Ve bu durum kabuslarla da ilgilidir.
Masakari Mesaj tarihi: Aralık 30, 2012 Mesaj tarihi: Aralık 30, 2012 Babannem atın yelesinin örülmesi ile ilgi anlatmıştı bir tane. Cümbüş diye bir şeyde anlatmıştı. Bir keresinde de tvde mumya oynuyor, mumyayı görür görmez erbet bu erbet değiştir kanalı demişti. Soruyorum "erbet ne?" diye, "o işte, erbet o" diyip durdu.
cumburlop Mesaj tarihi: Aralık 31, 2012 Konuyu açan Mesaj tarihi: Aralık 31, 2012 bembeyaz teniyle göz yaşı narinliğindeki Stoya cinini anlatayım size.. genellikle üzerinde insan vucuduyla dolaşır, kıyafet tercih etmez. ve çoğu insana sadece geceleri bir ışık huzmesinin arkasından görünür.. zararsız diye tabir edilenlerindendir. hatta bir çok insan için hayal bile olmuştur. daha fazla anlatamayacağım tüylerim diken diken oldu..
Mal Mesaj tarihi: Aralık 31, 2012 Mesaj tarihi: Aralık 31, 2012 Hıbılık hıbılık kadın-erkek hiç kimseye rahat vermez. Hıbılık genellikle yalnız kadın görünüşündedir ancak erkek görünüşlüsü de vardır. O, yanına gittiği kişinin göğsüne çöker ve nefesi kesilip ölene kadar boğazını sıkar. İnanışa göre, hıbılık, onu yakalayan birine bol bol altın verir. Bazı yörelerdeki görüşlere göre, hıbılık uykudayken insanların üzerine çöken kötü ruhtur. hıbılık kimi basarsa, o insan yerinden kıpırdayamaz, dili tutulur ve ter basar. hıbılık, uğradığı insanın gözüne kedi şeklinde görünür. hıbılık ın başında sihirli bir börk (şapka) vardır. O şapkayı ele geçiren kişinin zengin olacağına inanılır.
NeoStyle Mesaj tarihi: Aralık 31, 2012 Mesaj tarihi: Aralık 31, 2012 Tepesindeki takkeyi alınca pes edermiş, geri ver diye yalvarırmış ne istersen veririm dermiş.. kimileri 1 çuval altın istermiş, kimisi 7 sülalemi rahat bırak dermiş.. Altın isteyenlere bi çuval altın verirmiş ama şapkasını geri alıp kaçınca o çuvaldakiler soğan kabuğuna dönermiş.
Mal Mesaj tarihi: Aralık 31, 2012 Mesaj tarihi: Aralık 31, 2012 yabancıların cinleri var ya kukuletalı oluyo. hatta bahçelere felan küçük biblo heykellerini koyuyolar. ondan heralde.
NeoStyle Mesaj tarihi: Aralık 31, 2012 Mesaj tarihi: Aralık 31, 2012 almanlarda var o dedigin, bilmemne zwerg di
Öne çıkan mesajlar