pontipati Mesaj tarihi: Ekim 21, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 21, 2012 deadwoll said: Ha bir de brute hızla ulaşımı baz alıyoruz hep mesafe katetmekten bahsederken, farklı bir ulaşım şekli bulmuş da olabilirler. Belki de wormhole dediğimiz şeyleri otoyol olarak kullanıyorlar? otoyol olarak kullanabilen varsa arada bize de uğrar bence ama yok sarı renkliydi döndü havada kayboldu sonra falan gibi değil. zaten niye kıllatsın abi uzaylılar işleri güçleri yok mu, gelcekler dünyaya bi hal hatır sormadan ışık saçıp gidecekler Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Norak Mesaj tarihi: Ekim 21, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 21, 2012 zamanın dışına çıkıp tekrar girebiliyorsan istediğin noktadan, mesafe falan yalan şeyler Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
fede Mesaj tarihi: Ekim 21, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 21, 2012 ufo diyince sadece extraterrestrial anlamamız lazım belki de. sonuçta dünyanın her tarafında insanlığın biçok defa yoktan varedildiği yazıyo. yani insanlık tamamen yok olmuyor gibi hiç bir zaman. yani dediğin gibi teröristler uzayda dolaşan meteoru dünyaya çarptıracak olsa bile kendilerini de yok edecek kadar gerizekalı değildir. sonuçta her canlıda hayatta kalma içgüdüsü var. eğer dünyada bikaç defa insanlık toptan yokolma yaşadıysa ve hayatta kalanlarla devam ediyosak eski nesil hakkında hiç bişey bilmiyor olabilir, ama bunlar mitolojilere efsanelere yansıyo bişekilde. fakat insanlığın çoğunun bunun bilincinde olmaması da bu sefer bu bilgiler bizden saklanıyor olabilir mi sorusuna götürüyo bizi (maalesef burdan illiminitaiye gidiyoruz :( ) bence bu ihtimal daha olası çünkü 100 200 önce olan olaylar bile insanlardan gizleniyor, yeni yeni ortaya çıkıyor. güçlü olan tarihi kendi çıkarı doğrultusunda manipüle edebiliyor. dünya dışı varlıklardan önce dünyada olan biteni öğrenmek lazım önce. 200 bin yıllık insanlık tariihi 14 milyar yıllık evren tarihi içinde hiç bişey. bu kadar büyük evren içinde ne kadar küçük bir yerde ne kadar az zamanda bile bunları düşünecek seviyeye geldiysek, çok uzaklarda bizden daha gelişmiş canlıların var olması kesin gibi geliyor bana. galaksiler arası yolcukular da eskiden düşünüldüğü kadar zor değil artık teoride. wormholelar var mesela en basitinden bizim bildiğimiz. daha bilmediğimiz neler vardır. ama işte sanki dünya tarihini hakkında daha çok şey öğrendiğimiz zaman uzaydaki diğer canlılarla iletişim kurma ihtimalimiz artacak. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Dynun Mesaj tarihi: Ekim 21, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 21, 2012 http://cdn.memegenerator.net/instances/400x/28724447.jpg Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
dasaaa Mesaj tarihi: Ekim 21, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 21, 2012 uzayda canlıların olma ihtimali yüksek tabii. onların buraya geliyor olması gibi olayı ise 0 ihtimal yok. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
fede Mesaj tarihi: Ekim 21, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 21, 2012 uçan at var dünyada. uzay gemisiyle gelene mi inanmıyosunuz Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ardeth Mesaj tarihi: Ekim 21, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 21, 2012 nedanko said: Son zamanlarda sanirim cok gelismis medeniyet yok diye dusunmeye basladim. Yani belli bi dereceden sonra muhtemelen kendi kendini yokediyor. Bu da zaten bir teori bilim dunyasinda ama bende kredi vermeye basladim. Cok da muhtemel. Eskiden kotu niyetli biri bi kac insan oldurebiliyoken, simdi binlerce insan olduruyor. Ileride milyonlarca olacak bu. Bi kac 10 yil sonra okul ogrencileri odev olarak life form yaraticak mesela, tek hucreli vs. Boyle ongoruler var yakin gelecek icin. sadece medeniyetin kendi kendini yok etmesine gerek yok, tabî olaylardan ötürü o gezegen de yok olabilir. Ama yine de dünya relatif olarak baya yaşlı bir gezegen. Belki dünyada yaşam olmasının bir sebebi de budur, yani yoktan canlıların meydana gelmesi teorisi doğruysa (önce aminoasitlerin oluşması sonra onların birleşmesi vs falan) baya zaman alıyordur bu işler hehe. Evrenin yaşı 14 bilyon yıl kadar dünyanın da 5 bilyon Bu noktada düşünülmesi gereken şey, dünyada hayat meydana beklenen ortalama süreden hızlı mı ortaya çıktı yavaş mı ortaya çıktı, ve yavaşlık, hızlılık kavramları kaç bilyon yılla ölçülüyor. Bu açıdan 5 bilyon yıl ile 14 bilyon yıl arasındaki fark ne kadar önemli? Bir de ayrıca belki evrenin belirli dönemleri canlıların ortaya çıkması için daha verimli olabilir. Yani aslında dünyadan 3 bilyon yıl önce meydana gelmiş bir gezegende hayat dünya ile paralel gelişmiş olabilir çünkü -5bilyon yıl ila -8bilyon yıl arasında evren hayatın gelişmesi için çok verimli olmayabilir. Aslında bu tarz bilgileri popüler kozmoloji kitapları okuyarak elde etmek mümkün (yani hangi bilyon yıllar arası evren nasıl bir durumdaydı) ama benim çok fazla kozmoloji bilgim olmadığı için fikirleri factlerle destekleyemiyorum. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Karea Mesaj tarihi: Ekim 21, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 21, 2012 nedanko said: Ama bu evren icerisinde yasam formlari Dunya'dakine cok benzer sekilde olacagini dusunuyorum. şu bana aptalca geliyor dünya üzerinde bile bizim yada bilinen canlı türleri için çok çok zehirli toksik ortamlarda bile yaşayabilen canlı formları varken sonsuz evrende sadece bizim gibi etli kanlı canlı akıllı varlıklar aramak ne derece mantıklı hayal bile edemeyeceğimiz düzeyde yaşam formları olabilir ve onlar istemedikçe yada biz onların düzeyine gelemedikçe bizimle irtibat kuramıyor da olabilirler sonsuz olasılık var , ve biz buz dağının görünen kısmını bile daha göremiyoruz Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
dasaaa Mesaj tarihi: Ekim 21, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 21, 2012 abi varsa bile akıllı olanları bizim baktığımız tarafta yoklar. o kesin. yahut adamların iletişimleri etc henüz bize gelecek kadar yakın değil. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ardeth Mesaj tarihi: Ekim 21, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 21, 2012 sonsuz olasılık var da herşey için de bir "upper bound" var buna fizik kuralları deniyor sdf tabi bizim keşfetmediğimiz çok fantastik fizik fenomenleri olabilir mi bilmiyorum onu Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sotto Mesaj tarihi: Ekim 21, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 21, 2012 İşte bizim algımız ne kadar olduğu sıkıntı. Nedanko'nun dediği gibi bir balık olabilir ve pekala izlendiğimizi bilemeyiz. Cüce'nin dediği gibi farklı boyutta, algıda varlıklar olabilir. Olasılıklar çok.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
nedanko Mesaj tarihi: Ekim 21, 2012 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 21, 2012 yazinin gerisini okumani onerirdim :) yani baska kaynaklardan beslenenler olabilir, nitrojenle beslenenler olabilir, ama evrilecek onlarda, onlarda bizim gectigimiz sureclerden gececek. survival of the fittest kurali ayni o gezegenlerde de olacak. yuzlerce soyu tukenmis yaratiklari olacak. vs vs. evrim teorisini alip oraya sorunsuz uygulucaksin. zamanla gelisecekler, zamanla zeka sahibi olacaklar. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Karea Mesaj tarihi: Ekim 21, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 21, 2012 spo Ardeth said: nedanko said: Son zamanlarda sanirim cok gelismis medeniyet yok diye dusunmeye basladim. Yani belli bi dereceden sonra muhtemelen kendi kendini yokediyor. Bu da zaten bir teori bilim dunyasinda ama bende kredi vermeye basladim. Cok da muhtemel. Eskiden kotu niyetli biri bi kac insan oldurebiliyoken, simdi binlerce insan olduruyor. Ileride milyonlarca olacak bu. Bi kac 10 yil sonra okul ogrencileri odev olarak life form yaraticak mesela, tek hucreli vs. Boyle ongoruler var yakin gelecek icin. sadece medeniyetin kendi kendini yok etmesine gerek yok, tabî olaylardan ötürü o gezegen de yok olabilir. Ama yine de dünya relatif olarak baya yaşlı bir gezegen. Belki dünyada yaşam olmasının bir sebebi de budur, yani yoktan canlıların meydana gelmesi teorisi doğruysa (önce aminoasitlerin oluşması sonra onların birleşmesi vs falan) baya zaman alıyordur bu işler hehe. Evrenin yaşı 14 bilyon yıl kadar dünyanın da 5 bilyon Bu noktada düşünülmesi gereken şey, dünyada hayat meydana beklenen ortalama süreden hızlı mı ortaya çıktı yavaş mı ortaya çıktı, ve yavaşlık, hızlılık kavramları kaç bilyon yılla ölçülüyor. Bu açıdan 5 bilyon yıl ile 14 bilyon yıl arasındaki fark ne kadar önemli? Bir de ayrıca belki evrenin belirli dönemleri canlıların ortaya çıkması için daha verimli olabilir. Yani aslında dünyadan 3 bilyon yıl önce meydana gelmiş bir gezegende hayat dünya ile paralel gelişmiş olabilir çünkü -5bilyon yıl ila -8bilyon yıl arasında evren hayatın gelişmesi için çok verimli olmayabilir. Aslında bu tarz bilgileri popüler kozmoloji kitapları okuyarak elde etmek mümkün (yani hangi bilyon yıllar arası evren nasıl bir durumdaydı) ama benim çok fazla kozmoloji bilgim olmadığı için fikirleri factlerle destekleyemiyorum. zaman göreceli birşey sen burada 5 bilyon yılda bu kadarcık evrilebiliyorken uzayın bambaşka bir yerinde senin 100 senen kadar bir zamanda ama onlara göre belki 100 bilyon yılda evrilmiş formlar olabilir Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sotto Mesaj tarihi: Ekim 21, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 21, 2012 Bir de bizi uzaya yolladığmız iletişim kurma araçları oldukça kısıtlı yani. Bilmem kaç senede Güneş Sistemini geçebildiler ki güneş sistemi dediğin muhtemelen dünyadaki bir atom kadar filan.. Evet bir de zaman olgusu var. O ölçüler, zaman sınırlamaları bizim algımıza göre. Bu daha önce tartışılmıştı sanırım sonsuza kadar yaşayabildiğnizi varsayın. Zaman kavramı birden değişiyor.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ardeth Mesaj tarihi: Ekim 21, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 21, 2012 bu meselede o kadar da göreceli değil, atomlardan moleküllerden önce aminoasit sonra da aminoasitlerden kendi kendini replike edebilen moleküller oluşmasından bahsediyorsak bunların hepsi kimyasal reaksiyonlar ve bunların oluşması için belirli olasılıklar var, bu olasılıklar da frekansları belirliyor. Tabi bu tarz şeyler ortamın yapısından ve sıcaklığından etkileniyor. eğer bu moleküllerin üzerinde bulunduğu gezegenler ışık hızına yakın hızlarda hareket etmiyorsa zaman yaklaşık olarak aynı akıyor iki taraf için de dsfsd yani olayı fazla felsefeye sayfaya (sci-fi) vurmayın bence. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
nedanko Mesaj tarihi: Ekim 21, 2012 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 21, 2012 eed ardeth dogru diyo, bazi seyler o kadar gorece degil. hani tabii ki bisi bilmedigimizden sci fi in da dibine vurabiliriz, ama bilimin belli kabul ettigi sinirlarda olursak, daha hard line cizgilerde yani, sci fi ve olasilik i daha iyi harmanlariz. ornegin hayalet ama organik dogal yaratiklar vardir diyince, bu sci fi, ve ya ardeth in dedigi gibi o konuda o kadar gorece degil. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sotto Mesaj tarihi: Ekim 21, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 21, 2012 Et kemik değil abi işte, cinler periler vs gibi düşün sfsdfs... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
nedanko Mesaj tarihi: Ekim 21, 2012 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 21, 2012 o iste cok sci fi oluyo cok beynim kabul etmiyo. yani akilli yasamlar kendilerini gorunmez yapmistir, atomlarini isinliyodur vs dersen yine beynim kabul eder. ama dogada oyle yaratiklarin olmasini kabul etmiyo. o yuzden evrim teorisi ornegini verdim. sonucta bu evrenin fizik kurallari vs bi cok seyi standart, bi kac yerde sapitiyo kara deliklerde vs gibi. digeri bilmedigimiz hic dayanagimizin olmadigi sular, tam sci fi oluyo. yani o zaman olasilik degil hayal gucu giriyo. dayanaksiz salliyo gibi oluyoruz. Hani gotumuze kadar nano robot sokmuslardir diyince, veya adamlar kendilerini isinliyo diyince, logical bi pathway var o teoriye, ama dogal organik hayalet yaratiklarda logical pathway yok. o acidan dedim. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
GreenPeace77 Mesaj tarihi: Ekim 21, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 21, 2012 bi yerlerde okumuştum yanlış anlamadıysam şöyleydi, ışık hızına en fazla %99.999 yaklaşabiliriz diye ordan ilerisinde atom molekülleri bir arada kalamıyormuş sadece atom altı parçalar o hıza ulaşabiliyormuş yada geçebiliyormuş, doğrumudur bu? ilkel beynimle şunu anladım bütün maddeler atomlardan oluştuğuna göre hangi vasıta'yı yaparsak yapalım o hızda parçalanırmıkine? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sotto Mesaj tarihi: Ekim 21, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 21, 2012 Yok haklısınız işte inanası geliyor insanın birşeyler olduğuna, olmasını istiyor diyelim. Yani zaman kavramı ilginç bir kavram. Mesela sonsuza kadar yaşasaydık Mars'a veya daha uzaklara insan yollamak (diğer fiziksel sıkıntıları geçtim) daha mümkün gözükürdü mesela. Veya hayanları düşünün, hayvanlar için zaman var mıdır. Evet doğurlar ölürler vs, ama dün, yarın, bir hafta sonra gibi zamanların farkında oldukalrını sanmıyorum. Kelime olarak değil, içerik olarakta, çünkü zihinsel olarak bilgi depolamadıklarını farzediyorum, yanılabilirim. Yani dün diye birşey olmasa gerek bir kedi için, soyut bir şekilde hafıza anlamında. Yanılıyor olabilirim, ben hep böyle düşünürdüm. İşte relative derken bu tarz olgulardan bahsediyorum, benim algımın çok dışında bir zaman kavramı olamaz mı mesela. Mesela kara delikler tam açıklanabiliyor mu. Uzay-zaman vs çok kafamı karıştırıyor, ama işin fizik yönünü hiç bilemiyorum.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
ShadowFury Mesaj tarihi: Ekim 21, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 21, 2012 Bayağı karmaşık bi konu bence, ne yazsak sci-fi kalıcak ya. Bir insanın başka bir insan hakkında empati yapması bile bayağı zorken(hatta çoğu kişi için imkansızken) hiç bilmediğimiz koşullar altında, hiç bilmediğimiz jeolojik süreçlerden geçmiş bir gezegende hiç bilmediğimiz biyolojik evrim süreçlerinin ardından ortaya çıkan bir türün yaşadığı andropolojik gelişim, buna bağlı olarak sosyal kültürel düzen ve yine bunlara bağlı olarak teknolojinin ilerlemesini düşünmeye çalışıyosunuz lol (bunun uzaylı için olanına ne dememiz lazım lan? bir türün kültürel gelişimini kastetmeye çalışıyorum). -ki bu saydıklarımın hepsinin varsayımsal olduğuna değinmeme de gerek yok sanırım. Ayrıca bu yazdıklarımı da sapına kadar androcentric bir bakış açısıyla yazdığım da ortada, bu kadar geniş açıdan bakmaya çalışırken bile bir noktada dönüp dolaşıp insanlığın yaşadığı süreçleri düşünmeye başlıyosun. Farklı şartlar altında apayrı süreçler gerçekleşebilir veya hiç gerçekleşmeyebilir. Yüzbinlerce yıl boyunca aynı ekosistemi paylaştığımız diğer hayvanların bile düşünce sistemlerini, duygularını, düşüncelerini tam olarak çözemedik, hatta daha önce de dediğim gibi kendi türümüz içinde bile net birşeyler söylemek imkansızken uzaylılarla ilgili ne söylesek havada kalır. Gelişim açısından bazı ortak noktalar olucaktır elbet, ona katılıyorum. Hidrojen, Oksijen, Azot, Karbon filan burada da evrenin öbür ucunda da aynı sıcaklık/basınç koşullarında aynı reaksiyonları gerçekleştirir. Protonlar nötronlar elektronlar filan evrenin her yerinde aynı şekilde etkileşeceklerinden büyük ihtimalle evrendeki elementlerin büyük çoğunluğu dünyadakinden çok farklı değildir (dünyada doğal olarak bulamadıklarını da radyoaktif izotoplarla filan yapay olarak kurcalayabiliyolar hatta, yani evrendeki bütün elementleri biliyor olma ihtimalimiz çok uçuk değil mesela). Yani evet, abiogenesis açısından düşünürsek uzaylıların bize benzer proteinleri veya en azından karbon yapılarını taşıyor olması bayağı yüksek bir ihtimal. Ama bu bizimle aynı veya benzer evrimsel süreçleri geçirecekleri anlamına gelmez. Şu anda zekanın evrimin en önemli sonucu olduğunu düşünmemizin sebebi bile insanların zeka sayesinde beslenme piramidinin tepesine çıkmış olması, başka koşullar altında apayrı sonuçlar olabilir, zekanın zerre işe yaramadığı ekosistemlerin olduğu bir gelişim hayal etmek pek zor değil. Örneğin her şeyi bırakalım insana dönelim, ama ekosistem farklı olsun. Rekabet ve tehlike içerisindeki bir ekosistemde oluşmamış olsa insan psikolojisi avcı içgüdüleri, sürü psikolojisi, hırs gibi built-in software ile değil de başka bilinçaltı dürtüleriyle gelişmiş olmaz mıydı? Sırf bu bile hem askeri, hem sosyal düzeni tamamen yıkabilecek bir olgu mesela -ki sırf insan için bile bunun gibi binlerce örnek düşünülebilir. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
nedanko Mesaj tarihi: Ekim 21, 2012 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 21, 2012 hayvan ve bilinc konusu ayri bi degisik zaten. bende o kismi merak ediyorum. Kara delikler daha tam aciklanamiyor ama cok promising teoriler var ortada. Umarim dogru aktaririm ama soyle bisi var, kara deliklerin paralel evrenlere baglandigini soyleyen teori. O zaman paralel evrenler teoriside dogru oluyo o zaman bi cok gizemde cozuluyo paralel evrenler olunca. Ornegin belli fizik kurallarinin neden boyle oldugu sorusu var bizim evren icin, hani tanri dusuncesini guclendiriyor, bilincli sabitler yaratilmis gibi. Paralel evrenler dogru olursa, sonsuz sayida paralel evren oluyo ve hepsinde farkli fizik kurallari var. Belki bi evrende yer cekimi o kadar az ki, hic bi planet olusmuyor diyolar. Digerinde baska degisiklikler vs var. Bazilarinda bizim gibi planet olusumlarini destekliyo oluyor. O zaman neden bu sabitler sorusu var sorusu kalkiyo, cunku sonsuz tane var ve biz birindeyiz. bu arada hayvan konusuna gelmisken, biz uzayli gorsek bile -eger onlar biizm dilleri vs cozmedilerse- biz onlarla iletisim bile kuramayabiliriz diyolar. o da ayri bi konu. bi tane test var, bir dilin akilli bir dil olup olmadigini anlamaya calisan yontem. yani o dili anlamadan, sallama mi oldugu, yoksa cidden akilli bi canli tarafindan uretilen bi iletisim araci oldugunu anlamaya yariyor. Bu test insan dillerinde calisiyor. Belli patternlere bakiyolar vs. Ayni testi yunuslara yaptigimizda o dilinde akilli bir dil oldugu ortaya cikiyor, yani bi iletisim var derin bi iletisim, ama halen bilmiyoruz ne diyolar. ustune uzaylilarla nasi iletisim kurucaz zaten. Bir de o zaman konusunda bi de soyle bi teori var. Bizim evrende varoldugumuz sure, evrenin yasina oranla kum tanesi gibi. Siz gunde bi kac saniye evde olan birini yakalamak icin surekli evine mi gidersiniz, yoksa bi not mu birakirsiniz eger amaciniz iletisim kurmaksa. Muhtemelen not birakirsiniz. Belki de ilk kontak oyle olucak diyolar. DNA mizin onemli bi boyutu ise yaramaz cop kisim. Bazi bilimadamlari bunlarin belki de bi mesaj oldugunu dusunuyor. Cunku bildigim kadari ile her hayvanda var ama bizde cok buyukmus bi cop parca. Daha cozememisiz ne ise yariyo. Ama islevsiz yani onu biliyolar. Belki de bi mesaj :) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
hamsilipilav Mesaj tarihi: Ekim 21, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 21, 2012 Dynun said: http://cdn.memegenerator.net/instances/400x/28724447.jpg lol'd Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ardeth Mesaj tarihi: Ekim 21, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 21, 2012 Sotto said: Et kemik değil abi işte, cinler periler vs gibi düşün sfsdfs... öyle düşünürsen işin sonu yok ama. bilimin amacı zaten bazı kısıtlar koyarak bazı şeyleri anlaşılır koymak. Yoksa iş mitolojiye döner bir olaya istediğin 100000 tane açıklama getirebilirsin ve hiç biri diğerinden daha doğru olmaz, o yüzden bu tarz şeyleri bildiğimiz kurallar çerçevesinde tartışmak daha mantıklı hehe Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Flameoffear Mesaj tarihi: Ekim 21, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 21, 2012 nedanko said: Muhtemelen not birakirsiniz. Belki de ilk kontak oyle olucak diyolar. DNA mizin onemli bi boyutu ise yaramaz cop kisim. Bazi bilimadamlari bunlarin belki de bi mesaj oldugunu dusunuyor. Cunku bildigim kadari ile her hayvanda var ama bizde cok buyukmus bi cop parca. Daha cozememisiz ne ise yariyo. Ama islevsiz yani onu biliyolar. Cıks, o iş öyle değil. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar