Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

THY'de Türbanlı Personel Dönemi


Masticore

Öne çıkan mesajlar

Hacım çok uçtum demişsin de.
Bilmeden yazmışsın kusura bakma.

Uçağı konforlu(yolcu tabiri ile yağ gibi) indirmek uçağ'ın iniş sistemlerinin ve hesaplama yapan algılayıcılarının tamamına zararlıdır. Boeing ve Airbus'ın tüm manual'larında uçağı belli mesafeden tekerler üzerine serbest düşüşe bırakın der. Bizim millet de sarsıntı olmadı diye alkış tutar. Ki zaten son yaklaşmaya kadar zaten uçağı, farklı istisnalar olmadıkça,ILS yanaştırır, auto pilot uçurur. Kokpit genelde dergi, ipad felan takılır.


Yemek servisi tamamen kabin memuru hatası, evet burda sana katılıyorum. Standard'a uyulmalı. Ancak yemeklerin ÇOĞUNUN LSG SKY CHEFS VE HAVAŞ tarafından uçağa yüklendiği ve yarı pişmiş kuru buz içerisinde geldiklerini bilmeden yazmışsın. Yemeklerin kalitesini kontrol etmek kabinin ve firmanın görevi değil, geri bildirim alıp raporlamak görevi. Kabin memuru onu sadece fırına atar ve yeterince çözülmesini bekler, eğer first-class chef on board uçmadıysan tabii. Ha burda bide, 45 dakikada 200 yemeği ısıtamadı diye(ki take-off ve landing'i düşersek[8-11 kuralı] bu süre 20-25 dakika) kabine söver. Ama bilmez ki o yemekler buzlu gelir, fırınlar ise sadece 10-1 yemek kapasitelidir.


Pilot konusuna gelince tamamen ayrı fikirdeyim. TSK pilotlarının TK'yı seçmesinin tek sebebi torpille girebiliyor olmaları ve emri altında çalışacak adam olduğu içindir. Odunlardır, küfrederler, kokpitte içki içerler, asılırlar, bağırırlar vs vs. Askeriyeden farkı yoktur. Yabancı pilot ise, seni uçuştan sonra tebrik eder, seninle yemek yer ve gezer, gerekirse içer ve HER TÜRLÜ İSTEĞİNİ RİCA İLE YAPAR, emir ile değil.


Daha çok şey yazarım da, 1500 saati aşkın uçuş deneyimi için, burası anlatmaya yetmez.

KuddusiMavra said:

Konu başlığına yorumum: Tamam inşallah.

THY ile ilgili söyleyeceklerim de var. Yüzlerce kez yurtiçi ve yurtdışı uçtum. Bunların büyük çoğunluğu THY ile oldu ve THY'nin olduğu her yere THY'yi tercih ederek uçtum çünkü son birkaç seneye kadar THY pilotları emekli TSK pilotlarıydı. Servis kalitesi de bana göre dünyanın tüm havayollarından iyiydi. Belki Thai,Singapore,Emirates hizmet kalitesi ile rekabet edebilirdi ama pilotları bariz farklıydı THY'nin. Bunu inişte,kalkışta,uçuş esnasında çok fazla uçuş tecrübesi olan insanlar rahatlıkla anlayabilirler. Son birkaç senedir pilotlarla ilgili şüphelerim oluştu,çünkü yabancı pilotlar ve sivil pilotlar arttı. Son birkaç seyahatimde de hem uçaktaki yiyeceklerin kalitesi,hem yiyecek-içeceklerin sunumunun kalitesi belirgin şekilde düştü. Ve yine son birkaç sefer aslında her bakımdan dünyanın en güzel havalimanlarından birisi olan Atatürk Havalimanı'nın tuvaletleri de dahil leş gibi olduğunu gözlemledim.

Sonuç olarak öyle bir taraftan THY'yi uluslararası marka yapıp elin gavuruna 3 kuruşa satmak hedefi varken bu iktidarın-bu o kadar bariz ki- diğer taraftan da gözle görülür şekilde THY markasını ve imajını baltalıyorlar. Belki bunun için de TAMAM İNŞALLAH demek zamanı geldi.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

pilotlar ve yemeklerde ben de şimdilik bir sorun görmedim. fakat bazı sorunlar baş göstermeye başlıyor.

Bunlardan biri kendilerinin ve havaalanlarının kaldırabileceğinden fazla uçuş aldıklarını düşünüyorum. Eskiden bir kere sorun yaşamamış olmama rağmen iki kere THYde bavul sorunu yaşadım 1 sene içersinde. THYnin kayıp ofisine gittiğimde farklı farklı uçuşlardan bavullarını kaybeden bir sürü insan vardı orda.

İkincisi ise arkadaşımdan duyduğum üzere uzun uçuş sonrası dinlenme sürelerini yarıya indirmişler. Bu da amerika gibi uzak mesafeye giden hostesler için baya kötü. 20 saat miydi neydi emin değilim sallamayım şimdi ama uçak çıkmaydı otele gitmeydi jet lagdi falan derken hosteslerin hiç bir şekilde dinlenme imkanı olmuyormuş. Aynı şey pilotlar için de geçerli ama pilotlar uzun yolculukta değişimli kokpitte duruyormuş zaten kokpitte olmayan içerde uyuyormuş. Ama hosteslerin öyle bir şansı yok. O yüzden Amerikadan falan THY ile dönerken asabi hosteslerle karşılaşırsanız şaşırmayın sdf
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Selam,


14 saatlik duty için minimum dinlenme süresi 8 saattir. Bu süre otele girdiğinde/eve vardığında başlar.

YASAL OLARAK sivil havacılığın denetlediği/denetleyeceği sınırlar bu şekilde. Overseas yani 18 saat ve üstü UÇUŞ(dikkat edin duty demiyorum) durumunda ise 36 saat dinlenme şartı vardır. Bu hem kaptanlar hem de uçuş ekibi için geçerli. Rest time'ları geriye çekmeleri kendi ayıpları/göz yumulan bir ayıp. yani aslında opsiyonel bir durum değil.

Ayrıca overseas uçuşlarda(ne diye overseas diyosam, denizaşırı işte asdf) büyük uçaklarda genelde kabin görevlileri için dinlenebilcekleri ve uyuyabilcekleri ve hertürlü ihtiyaçlarını giderebilcekleri odalar mevcut. Bunlar tabii jumbo ve a380 de standart, bazı 77x serilerinde de var. sanırım THY'nin denizaşırı için büyük uçak alma sebeplerinden biri de bu. Kabin bu tür uçuşlarda 6 saat uçar 6 saat yatar. kısaca sakınca yoktur, ama eğer uçak elverişli değilse, gider sadece yapabiliyor diye, ingilitere üzerinden ikmal alıp 737-800ü gönderirlerse denizaşırıya, bok yatar kabin ekibi. Olan bize olur. Kaptanlar uyuyabiliyor dediğiniz gibi, onda sıkıntı yok, ama kabin ekibinin o şansı yok.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Rotweiler said:

Hacım çok uçtum demişsin de.
Bilmeden yazmışsın kusura bakma.

Uçağı konforlu(yolcu tabiri ile yağ gibi) indirmek uçağ'ın iniş sistemlerinin ve hesaplama yapan algılayıcılarının tamamına zararlıdır. Boeing ve Airbus'ın tüm manual'larında uçağı belli mesafeden tekerler üzerine serbest düşüşe bırakın der. Bizim millet de sarsıntı olmadı diye alkış tutar. Ki zaten son yaklaşmaya kadar zaten uçağı, farklı istisnalar olmadıkça,ILS yanaştırır, auto pilot uçurur. Kokpit genelde dergi, ipad felan takılır.


Yemek servisi tamamen kabin memuru hatası, evet burda sana katılıyorum. Standard'a uyulmalı. Ancak yemeklerin ÇOĞUNUN LSG SKY CHEFS VE HAVAŞ tarafından uçağa yüklendiği ve yarı pişmiş kuru buz içerisinde geldiklerini bilmeden yazmışsın. Yemeklerin kalitesini kontrol etmek kabinin ve firmanın görevi değil, geri bildirim alıp raporlamak görevi. Kabin memuru onu sadece fırına atar ve yeterince çözülmesini bekler, eğer first-class chef on board uçmadıysan tabii. Ha burda bide, 45 dakikada 200 yemeği ısıtamadı diye(ki take-off ve landing'i düşersek[8-11 kuralı] bu süre 20-25 dakika) kabine söver. Ama bilmez ki o yemekler buzlu gelir, fırınlar ise sadece 10-1 yemek kapasitelidir.


Pilot konusuna gelince tamamen ayrı fikirdeyim. TSK pilotlarının TK'yı seçmesinin tek sebebi torpille girebiliyor olmaları ve emri altında çalışacak adam olduğu içindir. Odunlardır, küfrederler, kokpitte içki içerler, asılırlar, bağırırlar vs vs. Askeriyeden farkı yoktur. Yabancı pilot ise, seni uçuştan sonra tebrik eder, seninle yemek yer ve gezer, gerekirse içer ve HER TÜRLÜ İSTEĞİNİ RİCA İLE YAPAR, emir ile değil.


Daha çok şey yazarım da, 1500 saati aşkın uçuş deneyimi için, burası anlatmaya yetmez.

KuddusiMavra said:

Konu başlığına yorumum: Tamam inşallah.

THY ile ilgili söyleyeceklerim de var. Yüzlerce kez yurtiçi ve yurtdışı uçtum. Bunların büyük çoğunluğu THY ile oldu ve THY'nin olduğu her yere THY'yi tercih ederek uçtum çünkü son birkaç seneye kadar THY pilotları emekli TSK pilotlarıydı. Servis kalitesi de bana göre dünyanın tüm havayollarından iyiydi. Belki Thai,Singapore,Emirates hizmet kalitesi ile rekabet edebilirdi ama pilotları bariz farklıydı THY'nin. Bunu inişte,kalkışta,uçuş esnasında çok fazla uçuş tecrübesi olan insanlar rahatlıkla anlayabilirler. Son birkaç senedir pilotlarla ilgili şüphelerim oluştu,çünkü yabancı pilotlar ve sivil pilotlar arttı. Son birkaç seyahatimde de hem uçaktaki yiyeceklerin kalitesi,hem yiyecek-içeceklerin sunumunun kalitesi belirgin şekilde düştü. Ve yine son birkaç sefer aslında her bakımdan dünyanın en güzel havalimanlarından birisi olan Atatürk Havalimanı'nın tuvaletleri de dahil leş gibi olduğunu gözlemledim.

Sonuç olarak öyle bir taraftan THY'yi uluslararası marka yapıp elin gavuruna 3 kuruşa satmak hedefi varken bu iktidarın-bu o kadar bariz ki- diğer taraftan da gözle görülür şekilde THY markasını ve imajını baltalıyorlar. Belki bunun için de TAMAM İNŞALLAH demek zamanı geldi.

uçuş tecrübem senden geri kalmaz dostum. senin teknik anlattığın şeyler de bana bir şey ifade etmez. lufthansa'nın,american airlinesın,klm'nin,britishin ve daha nicesinin pilotları hayvan gibi kaldırıp,her hava boşluğuna düşüp,eşşek gibi uçağı indirirse ve ben buna benzer tecrübeleri <> thy ile uçtuğumda neredeyse hiç yaşamamışsam8ve yine <> son uçuşlarımda yaşamaya başlamışsam)bu konudaki sabit fikrim adı üstünde sabit fikir olarak kalmaya devam edecektir. Eğer sivil pilotsan seni kırmak için yazmadım,asıl sen kusura bakma ama ben doğruya doğru diyen kuşaktanım. Tek tek-kelime kelime tartışmayı seven yeni yetmeler gibi değilim ama madem her yazdığımın tersini yazmışsın en güncel örneğimi vereyim...Mısır'a 50'den fazla gittim geldim son 12 sene içerisinde. Son 2 ya da 3 uçuşumda uçakta yemek yerine kahvaltılıkımsı bir şeyler veriyorlar. Yemekleri verdikleri kaplar alüminyum kağıda dönmüş. Yani kabin memuru ile ilgili falan mevzu ayrı,yemeklerin hem kalitesi ve hem de servis şekli değişmiş.Bardaklar dandik,içme suyu değişmiş,içki istemesin millet diye hostesler içkileri saklıyorlar...Havaalanı zaten leş,bu konuda gözümle gördüğüm,burnumla kokladığım bana yeter...
Sözün özü her görüşe saygım sonsuz ama kendi bildiğim bu konuda değişmeyecektir.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Sayin cetintas, burda sanirim ketumluk yaptigin nokta senin sadece bir yolcu olman, benim ise kabin memuru olmam. Sidik yarisi degil yazdıklarım, zira yazdıklarımi okumadigini ilk cumlen ve seninle her konuda zitlastigimi sanmandan anliyorum.

Az once de dedigim gibi, sen en kisa ucusunda 4 saat kicini kaldirmadan servis beklerken, ben sen saglikli misin, yanindaki adam terorist mi diye gözlemleyen de biriyim.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Rotweiler said:

Once amir, sonra kaptan haberdar edikecek. Potansiyel ortaklari goz hapsine alinacak. Kaptanin karariyla hareket edilecek. Buyuk ihtimalle de iri yari bir yolcu + 3/4 kabin memurlari adama cokup plastik kelepceyle etkisiz hale getirilecek.

Trollemek icin sorduysan, Uzerinizde bomba var mi??" diye sorcam ben.


Bu plan tutmaz haci. Bence kacirsinlar ucagi, indirsinler bir havaalanina, polis hallettsin.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...