Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Üniversite seçme ikilemi :S


Aiko

Öne çıkan mesajlar

yav said:

Ben aksini belirtmedim ki =)
özü'ye o ne ya semin üni hihohha diyen o kadar insan var ki otomatik savunmaya geçmişsin hehe

Bu insanların amaçlarının ne olduğunu cidden çözemiyorum çok çocukça yaklaşımlarla geliyorlar. 90'larda ilkokulda beden eğitimine Adidas eşofmanla gelmek gibi bakıyorlar olaya. Etiketi var ya?

yav said:

Ancak arada epey de bir maddi fark var. O kadar puanın üzerine bir o kadar da para harcamaya gerek yok bence. Hele ki işletme okunacak ise tam bir paradoks oluşuyor çünkü işletme'nin sermayesini en başından yanlış yönlendirerek kurmuş oluyosun :p (kendini işletme farzedersen)


Türkiye gibi üniversiteye girmenin, %100 burs almanın bu kadar kolay olduğu bir ülkede lisans öğrenimi için ayrıca onbinlerce lira ödemek büyük bir başarı zaten.
Zorunluluk olmadıkça (über başarısızlık vs.) tr'de lisans öğrenimi için para ödemeyin derim. Aksi halde büyük bir israf.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

yav said:

Özyeğin %100 tutuyorken sabancı'ya para bağlamak hiç mantıklı olmaz.

Yalnız ben uyarayım, kaçıncı kardeşin bilmiyorum gerçi ya, bu özü'nün geçen seneki puanına göre düşünüyosunuz (pek tabii) ama özü adeta logoritmik bir şekilde yükseltiyor puanlarını açıldığından beri. Dikkat etmekte fayda var.

şu işte.

abi üniversiteyi iş sahibi olup para kazanmak için okuyorsun. burslusu varken burssuzunu tercih etmek neden olsun ki.

akademik kariyer yapacak adamın da zaten burssuz vakıf üniversitesi seçtiği görülmüş şey değil. eyyorlamam bu kadar.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ilk mesajı okudum atıp kaçıcam
Koç elektronik mezunuyum, bizden çok değerli adamları aldılar zamanında.
Sabancı ve bilkentten de aldılar diye biliyorum.

Ayrıca bu sene, ( bi ajansla anlaşıp yaptılar bunu gerçi ) burs vermek için; juri toplayıp burs almak isteyen öğrencilere öss harici bir fırsat verdiler. Gidip kendini, niye özyeğin istediğini falan anlatıosun varsa projen bahsediosun kabul olursa burs verıolar falan. 10 numara bi hareketti bu.

Öğrenci oriented üniler arasındadır yani, bahçeşehir olsun bilgi olsun ( sabancıyı bilmiyorum hiç ) böyle öğrencisine eğilen, kıymet veren geh bakayım seni hazırlayayım çalış bakayım diyen okullardan.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sabancıya vercegi parayla altına araba alsın..

ayrıca özyegin, ahmet zorlunun panpası vestel calısanlarını mba, yüksek tarzı şeylere oraya yolluyo

herkes tavsiye ediyorsa hoca kadrosu cok iyi demektir ki bu da asıl onemli olması gereken şey..

etiket metiket hikaye referansı sana yine hoca verecek etiket degil.. kaldı ki adam başarılıysa her türlü zaten iş bulur ..
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Valla yaş olmuş 40+ biz haala okuyoruz bi faydasını görmedik eğer öyle bakarsan konuya.

Yeni üniversitelerde ciddi bir gayret, ilerleme çabası, fosil/köklü üniversitelerde rehavet var. Araştırmak bakmak lazım. Adı büyük diye koca koca okulları bişey sanmayın, içleri boş olabiliyor.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Okul öğrenci için vardır. Öğrenciler gelsin, öğrensin diye.
Bunun bir üst seviyesi lise hocası egosudur. Sanki okul, öğretmenler oyalansın diye varmış gibi hareket ederler.
Şahsen bunun daha üstünün olacağını tahmin etmemiştim. Varmış.
Okul bildiğin yönetim bir şeyler yönetsin diye var. Canları sıkılıyor, policy değiştiriyorlar. Sonra "ama yürümüyor okul başka türlü" diyorlar ya da hiç bir şey denmiyor.

Geçen sene çok güzel bir tartışma döndü. Otobüsleri kafalarına göre kaldırmaya kalktılar. Okulda o kadar hoca var; o kadar grad öğrencisi var. Al ikisini, çalışsınlar adam gibi network flow çıkarsınlar, desinler ki saatler böyle böyle olmalı, araç büyüklükleri böyle olmalı. Ama böyle işlemiyor işte okul. Kafalarına göre biz karar aldık tez biline deniyor. Sonuç olarak sadece öğrenciler değil hocalar da rezil oluyorlar. Bu nedenle okul rezalet.

Her şeyin ötesinde sen dağın başına kuş uçmaz kervan geçmez bir yere okul kuruyorsan ve bu üniversite ise o zaman ulaşımı halletmen lazım ya. Çok net bir şey bu. Pintiliklerinden dolayı tüm gününü yiyor resmen git gel yapmak.

Bunun dışında ders saatleri vs. çok saçma. Kimsenin kimseye saygısı yok. Yönetim böyle olunca, hocalar da öğrencilere borularını öttürmeye çalışıyor. "Sabah 8'e ders koydum, geline". Bi git ya. Şöyle bir konuşmaya tanık olduktan sonra okula bir daha uğramadım ben:
[Hoca] Yorgun gözüküyorsun, hayırdır?
[Grad] Yoğun bu aralar, her şeyin yetişmesi gerekiyor. Uyumadım dün gece.
[Hoca] Hadi ya, öğrencisin galiba?
[Grad] ?!?!!
[Hoca] Çalışacaksın tabi, işin bu.

Şu konuşmanın böyle olması gerekmiyor. Dünyayı kurtarmıyor kimse orada. Uzaya roket de yollamıyoruz. Birileri kendini tatmin edecek diye de okula gidilmez.

Okulu güçlü yapan, piyasadaki çalışan gücüdür. Piyasada çalışan insanlar okula gelemiyor ki. Bırak gelmeyi, grad bile olamıyorlar. Aynı tarz dersleri veren hocalar belli. Konuları benzer olanlar aynı günlere toplayarak, öğrencilerle konuşarak ders saatlerini belirleyebilir. Çok net. Tabii ki birileri taviz verir ama derslerin 5 güne yayılması engellenir.

Ödevler.. Allahım, ödev ne ya? Sayfalarca yaz, buruşturup çöpe at. Üniversiteyi bitirmiş birisi ödev yapmaz arkadaşım. Her ders proje yapar; projesi makaleye dönüşür. Bunu bize ilk gün söylediler sabancıda. Ama hiçbir hocaya söylememişler belli ki. 2 hafta uğraş. Sayfalarca iş yap. Notunu aldın, buruştur at. Sınavlar? Eğer eğitimi düzgünse bir okulun, 3. sınıftan sonra ezbere iş dönmez. Ezberlenmez çünkü hiçbir şey. Çok şey var. MÖ'de yaşamıyoruz. Gerek de yok, hepimizin elinin altında wikipedia var. Herhangi bir formül zaten yazıyor. Ha formülü ezberleyip iş yaptırmak saçmalıktan başka bir şey değil. Bu 3. sınıf öğrencileri için böyle. 4. sınıfta öğretilenlerı gerçekten sorsan öğrecilere verilen cevapları notlamak için soru başına zaten 1,2 gün harcaman gerekir. Çünkü zor konular. 4. sınıf, boru değil. En azından böyle olmasını beklersin, eğitimi iyi bir okuldan.

Peki bu kadar şeyden geçtikten sonra grad öğrencisinin sen hala kitaptaki proof'u ezberlemesini bekliyorsan ben senin konuya hakim olmadığını düşünürüm. Çünkü adam gibi biliyor olsan, doğru düzgün soru hazırlarsın, bana da dersin ki notlarınızı açabilirsiniz, ben de oturur çatır çatır bildiğimi gösteririm sana. Ama işte ondan sonra her soruyu okumak 1,2 gününü alır. Yoksa hakkını yersin birilerinin. Vaktin mi yok, ders anlattır; proje yaptırt, makale yazsınlar, win-win. Ama çok yüksek mertebedeler ya, hani makale sadece "çok bilince" yazılır ya, yaptırtmıyorlar. Ben de gidip yurtdışındaki başka bir hocayla irtibata geçip, onunla beraber IEEE konferansına başvurdum. Çatır çatır kabul ettiler makaleyi. Ondan sonra hoca gelip niye başka yere gittin ki diyo. Giderim tabi davul; iki kağıt imzalatmak için 1 aydır peşinden koşturuyorsun, soru sorsam 15 gün alıyor cevap vermen.

TR'deki üniversitelerin ve hocaların %90'ı böyle. Benim de argümanım: Sabancı o %90'ın içinde, diğerlerinden bir farkı yok.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...