Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Işınlanma gerçekten yapılabilir mi?


Dantes

Öne çıkan mesajlar

ya biryerden duydum ama nereden bilmiyorum :( gemi gibi birşeyi ışınlamaya kalkmışlar mürettebatıyla birlikte gemi ışınlanmış ama mürettebat kaybolmuş
yani gerçeken hatırlamıyorum nerede duyduğumu... belkide rüyamda görmüşümdür :-)
Emaleth ben bi biyomühendisliği kazandığıma dair şu belge gelirse (umarım) senin için yapcam bi tane :-)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

:)Sen bence rüyanda görmüşündür onu bnm bildiiğim en fazla bir kaç molekülü çok kısa bir mesafeye ışınladılar büyük boyutlarda da imkassız yani şimdiki teknoloji için[hline]Bonus, Cin , Hobbit, Frodo, Baggins, Merinos, Penguen, DM ve hatta hoooopit uzar daha...
MKC
Frp ortamı(Flash gerektirir)
Buraya Tıklayaman
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Çetin Bal adlı kişinin bir sitede yazdığı yazı...

Bugün tüm dünyada saygın üniversitelerin kuantum fiziği bölümlerindeki fizikçilerin ışınlanma denen madde nakli konusunda hayalde olsa bir ön kanaatleri vardır. Bu kanaate göre ''ışınlanma'' maddenin moleküllerine-atomlarına yada atom altı parçacıklarına ayrıştırılıp başka bir yere taşınması ve orda tekrar birleştirilmesi olarak biliniyor. Fakat daha ilk okul sıralarında bile ben hep bu düşüncenin aptalca olduğunu düşünürdüm. İnsanlar dünyanın kollektif şuuru içerisinde ve alışıldık düşünce biçimlerinde takılıp kaldıkları için başka türlü bir ışınlanma yöntemini hayal edemiyorlar.Bu her şeyde böyle..! Örneğin insanlık derin uzay yolculuğunu ciddi anlamda düşünüyorsa buğün sahip olduğu tepkimel itimle çalışan jet-itimli sevk yöntemini bir kenara bırakıp uzayda yeni ve devrimci bir sevk yöntemini geliştirmesi gerekir. Ben bunu TÜBİTAK ve havacılık dairelerine ifade ettim ama hiç bir tepki almadım !

Neyse ışınlama nedir, nasıl olur demiştik.Bilim dünyası ışınlamayı maddeyi alt parçacıklarına ayırmak ve tekrar bu parçaları başka bir yerde birleştirmek olarak düşünüyor demiştik. Bazıları ise ışınlamayı maddenin kendi fiziksel yapısından ziyade maddenin kuantum bilgisinin bir diğer yere fakslanması -nakledilmesi olarak görüyorlar.Kimileri maddenin Einstein'ın E=m.c2 denklemince öngörüldüğü üzere saf enerjiye çevrilip nakledilmesi şeklindede düşünmüş olabilirler.Sonuçta tüm bu tanımlamaların gerçeği yansıtmadığını iddia ediyorum. Benim bilimsel kuramıma göre ışınlanma, maddeyi kimyasal çözündürmeye uğratmadan orijinal fizik yapısını koruyarak manyetik rezonans enerjisiyle maddenin atom-altı zerrelerinin enerjisine ait vibrasyon hızı üstünde değişiklik yaratarak maddeyi üstzaman akımlarına bağlayıp ''gravitasyonel bir dalga sapanı etkisiyle'' uzaktaki alıcı kabine doğru rezonanssal bir çekim etkisi altında kaydırmaktır. İşte ışınlama budur. Ve yine burda üstuzay denen bir kavram devreye girmektedir. Üstuzay nedir? üstuzaya nasıl geçilir. Bunlar kendi içinde ayrı ayrı konulardır.Ve farklı bir tartışma zeminini gerektirirler. İki tür görünmezlik vardır.Birincisi maddenin moleküler kutuplanmasını değiştirerek maddeyi boyut değiştirmeden olduğu yerde görünmez yapmak. İkincisi ise maddenin atomaltı parçacıklarının enerjisine ait titreşimsel hızı ışık hızının üstünde bir hıza yükseltip maddeyi bilinen uzay/zaman sürekliliğinin dışına çıkarmakla mümkündür.Sonuçta ışınlanma ya da tam anlamda kütlesel bir yok oluş(görünmezlik) maddenin moleküler yapısının değiştirilmesiyle elde edilecek bir hadise değildir.Işınlanma yöntemi temelde bir UFO'yu ya da üst uzay aracını hareket ettiren enerji akımlarını yaratan ve yönlendiren benzer bir 'enerji sisteminin' denetimini gerekli kılar.

Philadelphia deneyinde ben geminin yoğun manyetik alanlar altında hyperuzay denen bir üst uzay alanı içerisine geçiş yaptığı kanaatinde değilim.Evet yoğun manyetik güçler kendi uzayımıza ait ana zaman fazında bir zamansal faz kayması yada zaman akış hızında harmonik bir sapma meydana getirerek geminin zamansal bir faz değişimi ile geçici bir kütlesel yok oluş etkisine maruz kalmasına neden olabilirler.Bu durumda gemi yine kendi temel zaman dalgası atmasının yan harmonik fazları içerisine doğru kayarak geçici bir görünmezlik elde etmiştir.Bu hafif zaman kayması ve değişimi gemiyi çevreleyen manyetik güç alanlarının küresel hacmi içerisinde meydana gelmektedir.Küresel güç alanlarının yarattığı ''zaman değişim küresi'' içerisinde kalan gemi bu alan içerisinde silikleşerek ortadan kaybolur.Gemi bu durumda hala kendi şimdiki zaman tensörünün yan harmonik salınım bandı içerisindedir.Yani gemi tam anlamıyla bir 'boyut ve zaman' değiştirmiş değildir.Tam bir zaman ve boyut değişimi için geminin ana zaman tensörü denen uzay/zamanın ışık hızına tekabül eden devirsel titreşim modununun dışına çıkmış olması lazım ki ki' böyle bir boyutlar arası tam bir yerdeğiştirim ve geçiş philadelphia deneyinin sözde bahsi geçen teknik donanım teknolojisiyle mümkün değildir. Eğer speküle edildiğinin ötesinde gerçekten bir uzaylı teknolojisi kullanımı sözkonusuysa her şey olasıdır.Fakat böyle bir teknik ip ucuna ben spekülasyon boyutunda bile rastlayamadım.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Işınlanmayla ilgili..[hline]k.o.c. - web site
..............................................................................

When a man lies he murders some part of the world
These are the pale deaths which men miscall their lives
All this I cannot bear to witness anymore
Cannot the kingdom of salvation take me home
...............................................................................
=-¤|¶¯`°²¤> §hëKÎLChøCùQ <¤²°`¯¤|¶-=
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ulan dantes'in yazdığı linke hasta oldum..
ben bile bu kadar süper senaryo yazamıyorum.
adam kozmik ışınlardan girmiş kurandan çıkmış.
yeşil bulut koy, üstüne bir de deney sonucu garipleşen adamları serp...
ooh fıstık gibi senaryo.. daha ne istersin..[hline]You are not bad afterall,
You just dress bad.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Eğer böyle konularını merak ediyorsanız türk bir yazar var. Adını şu anda unuttum yalnız kitabın ismi apokalipse adamın komplo teorileri ve ilginç bu tür şeyler var mesela adam araştırmış (yazıyor diyebilirsiniz) (ama şahitleri war) Amerikan donanması bir gemiyi ışınlamaya çalışıyor içindeki mürettebatıyla ama şöyle ışınlanma gözünüzün önünden a aa bir şey mi geçti gibi görülebilen bir şeymiş ama o kadar hızlı geçmiş ki mürettebat yaa kafayı yiyor yada ölüyor. (Believe or not)[hline]Elros Lúinwë

Nevermind


Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ulan bir espri de elli kere yapılmaz ki.

cem yılmazdan nefret etmemin üç nedeni var.

1- telsim reklamlarındaki saçma sözlerle "espri yaptım" olayları
2- "lemandan çıkma" diye medyaya girmeye çalışması
3- her esprisini ezberlemiş insanların etrafta dolanıp dolanıp binlerce defa duyduğunuz şeyi yine söylemesi..

Aslında adam iyi. Hürriyet'in verdiği cd'leri bir gece oturup izledim bayağı keyif aldım. Ama bunaldım artık her yerde cem yılmazı görmekten.

Selçuk erdem ve erdil yaşaroğlu'nun stand-up yaptığını görmedim ama bence bin kat iyiler.[hline]You are not bad afterall,
You just dress bad.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ışınlanma olayına gelirsek,
korku hikayelerindeki gibi:
zor bir deney olur, deney sonucunda ordaki adamlar çıldırır

tarzı hikayeler olmadıkça, tartışmak isterim.

science konusunda wanderer gibi bilgili değilim. Ama ilgimi bayağı çekiyor.[hline]You are not bad afterall,
You just dress bad.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

said:
horacegoesskiing, 12 August 2003 13:07 tarihinde demiş ki:
Wormhole'un ne olduğu belli değildir. Onun için hakkında çok fantazi vardır. Ama aslında yüksek bir ihtimalle wormhole'a giren obje enerjiye dönüşüyo. Geçmiş olsun. :)


e amaç o diil mi zaten? ışınlıyoruz bildiğin gibi. ya da teleport ediyoruz...[hline]You have questions, my friend, but are you prepared for the answers?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

said:
Bonecrusher, 12 August 2003 18:36 tarihinde demiş ki:

Selçuk erdem ve erdil yaşaroğlu'nun stand-up yaptığını görmedim ama bence bin kat iyiler.[hline]You are not bad afterall,
You just dress bad.


+[2]²[hline] Yalanlamak ve reddetmek için okuma! İnanmak ve her şeyi kabullenmek için de okuma! Konuşmak ve nutuk çekmek için de okuma! Tartmak, kıyaslamak ve düşünmek için oku
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

said:
Grudge, 12 August 2003 23:20 tarihinde demiş ki:
e amaç o diil mi zaten? ışınlıyoruz bildiğin gibi. ya da teleport ediyoruz...

Tabi amaç ışınlamak. Ama mümkünse materyal halimizde olsun. :) Yani demek istediğim sen enerjiye dönüştükten sonra onu nası tekrar baştaki haline getirecen acaba?[hline]Böyle de kültürlü bi insanım yani.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
  • Yeni Oluştur...