Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Ergenekon Davası'nda bir SEHVEN vakası daha


cetoritto

Öne çıkan mesajlar

Ergenekon olayında bir sehven olayı daha yaşandı. Daha önce teğmen Mehmet Ali Çelebi’nin telefonuna eklenen numaralar gibi bir ekleme skandalı daha ortaya çıktı.

Önce bir hatırlatma yapalım: 2008’de Ergenekon duruşmaları başlayalı, yani sanıkların dosyaları mahkemeye teslim edileli 1 yıldan fazla olmuştu. Temmuz ayında bir ihbar telefonuyla Şile’de kazı yapılarak bazı silah ve mühimmat bulunmuştu. Üç kişi tutuklanmıştı.

Bu dava Ergenekon ile birleştirildi, çünkü sanıklardan bazılarının Ergenekon sanıklarıyla irtibatlı olduğu iddiası vardı. İddiaya göre Şile davası sanıklarından Okan İşgör’ün telefon numarası Kemal Kerinçsiz’in rehberinde bulunuyordu. Bu irtibat birleştirme nedenlerinden biri olarak dava dosyasına “kanıtıyla” beraber eklendi. Kanıt şuydu: Kemal Kerinçsiz’in telefon rehberi…

Orada Okan İşgör’ün telefonu ve adı yazılıydı.

Denilebilir ki, “Kemal Kerinçsiz bir avukat, bir dernek başkanı, bir aktivist, onun rehberinde birçok numara olabilir. Ne sakıncası var bunun?”

Gerçekten de bu rehber bir hard disk içinde kayıtlıydı ve yüzlerce sayfadan oluşup binlerce numarayı binlerce numarayı kapsıyordu. Bu numaraları çeşitli etkinliklerde toplamıştı.

Polis Şile davası dosyasına bu rehberin sadece bir sayfasını eklemişti ve o sayfada Okan İşgör’ün de adı vardı.

İşte 29 Haziran günkü duruşmada Kemal Kerinçsiz, bu rehberin Ergenekon dava dosyası ek klasöründe olan orijinal sayfasını gösterdi. Hayret, Okan İşgör adı bu sayfada yoktu!

Oysa Şile davası dosyasındaki nüshada vardı; hem de fazladan 6 numarayla birlikte! Evet, yanlış okumadınız, Kemal Kerinçsiz’in rehberine 6 telefon numarası eklenmişti. Bunlardan biri Şile sanığıydı ve yüzlerce sayfalık rehberin sadece bu sayfası Şile dosyasına eklenmişti…

Bunlar mahkemede belgeleriyle anlatıldı. İyi de bu eklemeyi kim yapmıştı, polis mi, savcılık mı?

Yoksa bu da “sehven” miydi? Bu ne biçim soruşturma ve nasıl bir davaydı?

Kaynak: http://www.odatv.com/n.php?n=ergenekonda-bir-sehven-vakasi-daha-0607121200
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ergenekon davasının siyasi bir dava olmadığını düşünen yoktur artık herhalde.

tayyip'e biat etmedikleri sürece veya akp hükümetten gitmediği sürece bu insanların çıkması zor.

bu memlekette üstünlerin hukuku geçerli. hukukun üstünlüğü tarihin hiç bir zamanında yoktu.

kim değiştirecek bu düzeni bilmiyorum. umudum da yok.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

tarih 7 temmuz 2012 olmuş hala odatv'yi ciddiye alan var.

neden mi?

http://www.odatv.com/n.php?n=cemaat-hakli-o-haber-dogru-degil--0407121200

"oda tv" said:

Cemaat’in İran’da okulu olmadığını biliyorduk, sır değildi. İran, cemaati topraklarına sokmuyor. Bu gerçeği bile bile o “haberi” yayınlamak hataydı.

neyin kafasıysa artık gerçekleri bile bile yalan haber yapmak?

"oda tv" said:

Diyeceksiniz ki, “Cemaat yayın organları hemen hergün bile bile yalan haber yapıyor, siz özür diliyorsunuz.”

Bu da bizim farkımız işte...

Biz gazeteciliği sadece doğruyu istemek, yazmak için yapıyoruz..

haha basın kahramanıydınız siz tabi unutmuşuz.

komedi dönmüş resmen.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

odatv'i ciddiye almaya gerek yok başka kaynakları ciddiye alabilirsin. ODATV ve diğer ergenoken davalarının yalan yanlış, kasıtlı, art niyetli ve masa başında hazırlanmış delillerle dolu olduğunu artık yetmez ama evetçiler bile gördü. Sopa kendilrine dokununca aman tanrım neler oluyor halbuki biz sizi çok demokrat bilirdik tayyip bey demeye başladılar.

Ahmet Şık en son kitabında cemaatin polis içinde kimi nasıl fişlediğini çok güzel delilleriyle anlatıyor. Aynı kitapta odatv davasında tutuklanan Kaşif Kozinoğlu'nun polis tarafından dinlendiği ve daha fazla dinleme yapılabilmesi için izin alınmaya çalışıldığında savcı tarafından suç teşkil edecek konuşmalara rastlanmadığı için dinlemenin uzatılma talebi reddediliyor. Sonra o savcı(Zekeriya Öz) artık nerden ve kimden emir aldıysa o dinleme kayıtlarını dava dosyasına koyup delil olarak mahkemeye sunuyor. Bak sen Allah'ın şu işine. Aylar evvel dinleme kararını uzatmak için ortada geçerli bir suç yokken aynı kayıtlar Kaşif Kozinoğlu'nu tutuklu yargılamaya kadar götürüyor. Sonra Kaşif Kozinoğlu ne hikmetse kalp krizindne ölüyor. Yersek tabi.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Zaman gazetesi ve feto medyasının yazdığı tüm yalan haberlerin neticesinde 1 tane özür yazısı gördün mü troyn? oda tv sorumlu gazetecilik yapmış, haber kaynağının yanlış bilgilendirmesi neticesinde çıkan bu durum nedeni ile özür dilemiş. ama rusya'nın, özbekistan'ın kapattığı cemaat okulları haberleri doğru bak. kastırma hiç. mani arkadaşın dediği gibi ergenekon-balyoz,izmir bb ve hatta aziz yıldırım davalarının amaçlarının ne olduğunu anlamak için oda tvnin veya başka bir yerin haberlerine artık ihtiyaç yok.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Supradyn said:

83 cia ajanı iranda bi okula neden doluşsun abi. pankart assalarmış bi de undercover agent convention diye dsafgagsafc


öyle deme, kaç kez bizim büyükler iran'dan rica ettiler,"açtırın şu okulları,yazık bak adam taa amerikalardan ağlıyor" diye de iran yemedi tabi. B)-
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

cetoritto said:

oda tv sorumlu gazetecilik yapmış, haber kaynağının yanlış bilgilendirmesi neticesinde çıkan bu durum nedeni ile özür dilemiş.


odatv bile sıvamaya çalışmıyorken direkt "doğruyu biliyorduk ama yine de yalan haber yaptık özür trolololo" dediği yerde sen neden onların bu omurgasızlığını sıvamaya çalışıyorsun ki?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

oda tv doğruyu biliyorduk falan demiyor. adamlar birgün gazetesinin haberini doğru kabul etme hatasını yapmışlar(gazeteciliğin ilk kuralı, haber kaynağını ve haber kaynağının verdiği haberi doğrula-doğrulat; gazetecilik yapmışlığım da var) ve bu hata nedeni ile özür diliyorlar. sen bu mevzuyu uzatınca haklı çıkacağını falan mı sanıyorsun? olanı yazıyorum, ne eksik, ne fazla...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sana göre balon çıkmış olabilir.

Polisin başka polisleri fişlemesi, "bu camiye gidiyor, bu gitmiyor, bunun çocuğu hasta, bunun siyasi görüşü bize yakın vs" şeklinde sayfa sayfa listelerin oluşturulması, zamanında dinlemenin uzatılması için suç unsuru içermeyen ses kayıtlarının bir anda delile dönüşmesi, yaratılan deliller, özel hayata giren konuşmaların delil diye kullanılıp bunların basına servis edilmesi. daha bir sürü belge ortalıkta inkar edebilen yok. Sen bu davaların siyasi olmadığına, temiz Türkiye için olduğuna kendini inandırabilirsin.

Polis tarafından yaratılan belgelerin varlığı ortada iken, daha ortada olmayan bir yazı fontuyla seneler evvel belgelerin oluşturulduğu iddia edilirken bunlar neyin kafası bilemiyorum.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...