Feamer Mesaj tarihi: Haziran 5, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 5, 2012 beyler yazı bir alıntıdır ve yazıla göre adam 6 kişi ile belgratı elegeçirmiş: 1941 yılı baharında Almanya bir yandan Sovyetler Birliği’ni işgale hazırlanırken, bir yandan da Yunanistan’ı işgal girişimi fiyaskoyla neticelenmek üzere olan müttefiki İtalya’ya yardım etmek için harekete geçmişti. Macaristan, Romanya ve Bulgaristan Mihver Devletler arasında yerlerini almışlardı ve Almanya Yugoslavya’ya da Mihver’e katılması için baskı yapmaya başladı. Yapılan diplomatik baskı 25 Mart 1941’de sonuç verdi ve Prens Paul Mihver’e katılma kararı aldı. Ancak bu karar Alman karşıtı halk ve ordu tarafından hoş karşılanmadı ve 6 Nisan 1941’de bir hükümet darbesi ile Paul tahttan indirildi ve yerine 17 yaşındaki yeğeni Peter tahta geçirildi. Haberler Berlin’e ulaştığında Hitler bu darbeyi şahsına yapılmış bir hakaret saydı ve “yeni hükümetin sadakatini göstermesini beklemeden Yugoslavya’nın askeri ve ulusal varlığının yok edilmesi” emrini verdi. 6 Nisan 1941’de Alman, İtalyan ve Macar orduları Yugoslavya’yı işgale başladılar. Ana hedef başkent Belgrad idi. Almanlar Belgrad’a 5 tümen ile taarruz edeceklerdi. Şehir savunması önce hava ve topçu bombardımanı ile yumuşatılacak, daha sonra da zırhlı birlikler ve piyadenin müşterek taarruzuyla şehir ele geçirilecekti. İşgalin ilk gününden beri Belgrad havadan bombalanmaktaydı. Nihayet 10 Nisan’da Alman 12nci Ordu birliklerinden 2nci SS Tümeni “Das Reich” Belgrad önlerine varmıştı. Das Reich ve diğer 12nci Ordu kuvvetleri hala cephe gerisinde kuşatılan düşman kuvvetleriyle meşguldüler. Yine de Belgrad’a karşı başlatılacak bir harekat için Tuna Nehri üzerinde güvenli geçiş noktaları ele geçirilmesi gerekiyordu. 11 Nisan sabahı Das Reich’ın motosiklet taburunun(Kradschützen Batallion) 2nci Bölük komutanı Hauptsturmführer(Yüzbaşı) Fritz Klingenberg’e zırhlı birliklerin hareketinden önce Tuna Nehri kıyılarına doğru ilerlemesi ve önüne çıkan yol kesişim noktalarını ve sağlam köprüleri emniyet altına alarak destek kuvvetleri beklemesi emri verildi. 29 yaşındaki Waffen SS subayı Fritz Klingenberg Fransa’da savaşmış ve burada gözünü budaktan esirgemeyen bir subay olarak ün yapmıştı. Fransa’daki çatışmaların birinde kendi emrindeki müfrezeyi destekleyen bir Panzer II’nin mayınlı arazide hasar alarak hareketsiz hale gelmesi ve içindeki mürettebatın yoğun düşman ateşi yüzünden yanan aracı terk edememesi sonucu askerlerini tank mürettebatını kurtarmaya göndermiş, kendisi de 100 metre açık araziyi koşarak kat edip, üzerlerine ateş açan makineli tüfek yuvasına tek başına saldırmış ve el bombalarıyla etkisiz hale getirmişti. Klingenberg bu saldırıda tek bir çizik bile almamıştı. Bu kahramanlığı sonucu II. Sınıf Demir Haç Madalyası ile ödüllendirildi. Yine Fransa’da girdiği bir başka çatışmada düşman karşı taarruzunu durdurmak için 88mm’lik topçu ateşini kendi bulunduğu mevzi üzerine yönlendirmişti. Buna benzer bir başka olayda da geri çekilen düşmanı durdurmak için Ju-87 bombardıman uçaklarına kendi bulunduğu mevziyi bombalatmış ve 50’den fazla düşman askerini esir almıştı. Bu başarısından sonra I. Sınıf Demir Haç Madalyası ile ödüllendirilmişti. Klingenberg emrindeki bölüğüyle harekete geçti fakat Tuna üzerindeki tüm köprüler geri çekilen Yugoslav birlikleri tarafından havaya uçurulmuştu. Klingenberg hakim bir tepeden Belgrad’ı izledi. Bombardımanlar ve geri çekilen birlikler yüzünden şehirde tam bir kargaşa hakimdi. Klingenberg bunu bir fırsat olarak gördü ve Belgrad’ın alınabileceğine kani oldu. Adamlarının nehir kıyısında ağaca bağlı bir motorlu tekne bulmaları Klingenberg’in derhal harekete geçmesini sağladı. Yanına bir çavuş ve 5 er alarak karşı kıyıya geçti. 2 adamı tekrar karşı kıyıya geçip diğer adamları taşıması için gönderdi ama tekne daha kıyıdan uzaklaşamadan azgın sular yüzünden alabora oldu. Böylece Klingenberg ve yanındaki 6 adamı Tuna’nın diğer yakasında mahsur kaldılar. Sınırlı sayıda mühimmatları vardı ama buna rağmen şehre doğru ilerlemeye koyuldular. Yol üzerinde Yugoslav askerlerine ait 2 kamyon ve 1 otobüs ele geçirdiler ve 20 düşman askerini esir aldılar. Esirlerin yanında bir de Alman turist vardı. Adam savaş başladığında Belgrad’dan ayrılamamış ve sonra casus olduğu gerekçesiyle yakalanmıştı. Klingenberg ve adamları onu ele geçirdiklerinde idam edilmeye götürülüyordu. Adamın Sırpça konuşabilmesi Klingenberg’in işine yaradı. Böylece şehir içine doğru ilerlemeye koyuldular. Esirlerden aldılkları üniformalar sayesinde yol üzerindeki kontrol noktalarından geçmeyi başardılar ve yol üzerinde daha fazla düşman askeri esir aldılar. Belgrad’daki Yugoslav kuvvetleri şehre bir taarruz yapılacağını düşünmüyor ve bir kuşatma bekliyorlardı. Bu yüzden şehir merkezine yaklaştıkça güvenlik önlemleri neredeyse yok denecek kadar azalmıştı. Bu da Klingenberg’in işine yaradı. Klingenberg ve askerleri gece boyunca ilerlediler ve ertesi gün öğlene doğru şehrin dış mahallelerinde 2 saat süren bir çatışmaya girdikten sonra şehir merkezine doğru yollarına devam ettiler. Şehir merkezine vardıklarında Klingenberg’in tek bir zayiatı vardı. O da yüksek bir yerden atlarken ayağını burkan bir askerdi. Klingenberg ve adamları şehir merkezinde halkın umursamaz şekilde günlük hayatlarına devam ettiklerini gördüler. Klingenberg ve adamları kendi üniformalarını giyiyorlardı ama kimse onlara dönüp bakmamıştı bile. Klingenberg derhal gönderdeki Yugoslav bayrağının indirilip yerine Alman bayrağının çekilmesi emrini verdi. 12 Nisan 1941 akşamı saat 5:00’da Belgrad’da göndere Alman bayrağı çekilmişti. Klingenberg derhal Alman büyükelçilik binasına yöneldi ve askerlerini de yakın çevrede devriyeye göndererek artık şehrin kontrolünün Almanlar’ın elinde olduğu mesajını verdi. Çok geçmeden Belgrad belediye başkanı, yanında şehrin diğer ileri gelenleri ile büyükelçilik binasına geldi ve neler olduğunu sordu. Yüzbaşı Klingenberg kendisini bir general olarak tanıttı. (Yugoslavlar SS birliklerinin üniformalarını tanımıyorlardı.) Şehrin derhal kendisine teslim edilmesini, aksi takdirde yoğun bir hava bombardımanı ve topçu ateşinin ardından bir kaç SS panzer tümeninin şehre taarruz ederek kimseye merhamet etmeyeceğini bildirdi. Klingenberg belediye başkanının dehşet dolu bakışları altında, eğer bir saat içinde kendi karargahı ile telsiz bağlantısı kurup şehrin teslim olduğunu bildirmezse, taarruzun başlayacağını da ekledi. Bu sözleri kendi adamlarının Klingenberg’e sanki delirmişçesine bakmalarına sebep oldu. Çünkü yanlarındaki telsiz çatışma esnasında bozulmuştu. İşlerin ters gitmesi durumunda ne cephaneleri, ne de yiyecekleri vardı. Belediye başkanı ve Klingenberg sonraki bir saat boyunca şehrin teslim şartlarını görüştüler. Bu sırada keşif uçuşu yapan bir grup Alman uçağının şehrin üzerinden geçmesi Klingenberg’in blöfünü kuvvetlendirdi. Klingenberg uçakları işaret ederek belediye başkanına elini çabuk tutmasını söyledi. Eğer tüm istediği şartlar yerine getirilirse şehir halkına zarar verilmeyeceği taahhüdünde bulundu. Bunun üzerine belediye başkanı biraz olsun rahatladı. Saat 06:45'de belediye başkanı şehri Klingenberg'e teslim etti. Şehir içindeki askerler ve milisler teslim olarak silahlarını şehir meydanında bıraktılar. Klingenberg ve 6 adamı 200000 nüfuslu şehri ve şehir merkezindeki 1300 düşman askerini tek bir kurşun atmadan teslim almışlardı. Yaşananlardan habersiz şehir dışından şehir merkezine gelen Yugoslav askerlerine de üstleri derhal silah bırakmalarını emretmiş ve esirlerin sayısı katlanarak artmıştı. Klingenberg tüm esirleri şehirdeki üç ayrı otele doldurmuş ve her otelin kapısına birer Alman askeri dikmişti. Klingenberg şehrin kontrolünü ele geçirmesine rağmen işini şansa bırakmıyor ve hala sahte telsiz mesajları göndererek sözde kendi tümenleriyle temasa geçiyordu. Şehirdeki tüm polis kayıtları, suçluların listesi, vergi kayıtları ve yaşayanların adres bilgilerine el konuldu. Ayrıca tüm akaryakıt ve ilaç stokları da toplandı. Klingenberg bir iyi niyet göstergesi olarak hastaneyi tarafsız bölge ilan etti ve hastanenin çalışmasını engellemekten kaçındı. Akşam hava karardıktan sonra sokağa çıkma yasağı ilan etti. Özel işleri olanlar sadece Klingenberg’in imzasını taşıyan izin kağıtlarıyla sokağa çıkabileceklerdi. 13 Nisan sabahı Klingenberg’in diğer askerleri de Tuna’yı aşarak şehre girdiler. Şehrin sakinliğini ve gönderdeki Alman bayrağını görünce tümenin şehri çoktan ele geçirip devam ettiğini sandılar ama Klingenberg ve emrindeki 6 askerin şehrin kontrolünü ellerinde tuttuklarını görünce neye uğradıklarını şaşırdılar. Kendilerine Klingenberg’in oynadığı oyundan bahsedildi ve ona göre davranmaları söylendi. 13 Nisan gecesi Das Reich’ın öncüleri şehre şiddetli çatışma bekleyerek girdiler. Şehirde direnişle karşılaşmayınca bunun bir aldatma olduğunu ve düşmanın kendilerini bir pusunun içine çektiğini düşündüler. Kendilerine Klingenberg’in esir düştüğü ve işkence altında telsiz haberleşme kodlarını düşmana verdiği istihbaratı gelmişti. Öfkelenen kolordu komutanı Klingenberg’in sağ olarak bulunması halinde düşmana önemli bilgier ifşa ettiği için derhal divan-ı harbe çıkarılmasını istiyordu ancak genç yüzbaşıyı şehre girdiklerinde görevinin başında, şehri kontrol altına almış halde bulunca öfkesi dindi. Ertesi gün Das Reich’ın kalan kuvvetleri muharebe düzeni almış halde şehre girdiler fakat karşılarında ellerinde şarap şişeleriyle kendilerini bekleyen silah arkadaşlarını buldular. Teslim olan Yugoslav askerlerinden gönüllüler seçilerek şehrin değişik yerlerine devriyeler çıkarılmıştı. Yeni gelen Alman birlikleriyle yeterli kuvvet sağlandığında Klingenberg’in oyununu gizlemek için sebep kalmamıştı. Belediye başkanı oyuna getirildiğini anladığında kendisini vurarak hayatına son verdi. Berlin’deki Alman genelkurmay karargahı Belgrad’ın ele geçirildiğine inanmamıştı. Hatta Klingenberg’in böyle bir yalan uydurduğu için derhal yargılanıp idam edilmesi gündeme gelmişti ancak iki gün boyunca süren telsiz mesajlaşmaları ve sonrasında 2nci SS Pazner Tümeni komutanı Paul Hausser’in bizzat gelerek yaptığı inceleme sonucu olayın iç yüzü anlaşılmıştı. Klingenberg, kendisine neden emirlere itaat etmediği sorulduğunda “Ne yapsaydım yani? Şehri geri mi verseydim?” diyerek kendisini savunmuştu. Klingenberg’in muharebede inisiyatifin ne derece önemli olduğunu gösteren bu başarısı sayesinde Alman ordusu büyük zayiat vermeyi göze aldığı Belgrad’dı hiç zayiat vermeden ele geçirmiş ve Yugoslavya sadece 151 ölü, 558 yaralı verilerek ele geçirilmiştir. Herşeyden önemlisi, Yugoslavya'nın hızlı bir şekilde teslim olmasını sağladığı için Yunanistan'a karşı planlanandan daha erken harekat yapılabilmesine imkan vermiştir. Klingenberg ve adamları bu başarıları sonucu ödüllendirildiler. Klingenberg Şövalye Haçı’nın sahibi oldu. Yanındaki Çavuş Hossfelder asteğmen rütbesine terfi etti. Diğer 5 askeri de askeri de çeşitli madalyalar ve terfilerle ödüllendirildiler. Klingenberg bu başarısı sonrasında Waffen SS içindeki en popüler isimlerden biri haline geldi ve sonradan Rus cephesinde de büyük kahramanlıklar göstererek Şövalye Haçı’na meşe yapraklarını da ekledi. Fritz Klingenberg Aralık 1944’de albay rütbesine terfi etti ve 17nci SS Panzergrenadier Tümeni “Götz von Berlichingen”in komutanı oldu. Tümeni ile birlikte Saarbrücken’in güneydoğusundaki hattı Amerikan birliklerine karşı savunuyordu. 22 Mart 1945’te savunma hattı çöktüğünde 17nci Panzergrenadier Tümeni büyük zayiat verdi. Fritz Klingenberg de o gün son bir çabayla Amerikan ilerleyişini yavaşlatmaya çalışan tümeninin başında hayatını kaybetti. - Das Reich: The Military Role of the 2nd SS Division - James Lucas, Cassel Military - http://www.historynet.com/invasion-of-yugoslavia-waffen-ss-captain-fritz-klingenberg-and-the-capture-of-belgrade-during-world-war-ii.htm - http://www.ritterkreuztraeger-1939-45.de/Waffen-SS/K/Klingenberg-Fritz.htm Kaynak:http://koltukgenerali.blogspot.com/2012/05/fritz-klingenbergin-belgrad-ele.html Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Tatar Ramazan Mesaj tarihi: Eylül 13, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 13, 2012 güzel yazı, adam efsaneymiş Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
moriarty Mesaj tarihi: Ekim 20, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 20, 2012 ahahah fritz reyiz Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Promenader Mesaj tarihi: Ekim 29, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 29, 2012 bu adamın ölmemesi lazımdı ya :/ Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
zerobey Mesaj tarihi: Aralık 7, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 7, 2012 adam commandos oynar gibi operasyon yapmış. yere sigara at-ekoyu aç, pusu kur, arkadan bıçakla. muhtemelen böyle yapmıştır. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
forgiver Mesaj tarihi: Aralık 7, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 7, 2012 almanlar Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
BramStoker Mesaj tarihi: Aralık 13, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 13, 2012 bütün yazıyı kahkaha atarak okudum ama şurası efsaneymiş “Ne yapsaydım yani? Şehri geri mi verseydim?” Klingenberg Reyiz asgdfasjghafs Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
dasaaa Mesaj tarihi: Aralık 13, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 13, 2012 hiç ayfelesta! ALARM ALARM dedirtmeden görevi bitirmiş yahu Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
dasaaa Mesaj tarihi: Aralık 13, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 13, 2012 Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
axedice Mesaj tarihi: Aralık 13, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 13, 2012 dasaaa said: hiç ayfelesta! ALARM ALARM dedirtmeden görevi bitirmiş yahu Dostum aynfelesta diyenler almanlardı zaten karıştırmışsın sen. Bide bu ne lan çocukmuş bu. Kim inanır la bunun albay olduğuna? Yok yugoslavlar ss rütbelerini bilmiyormuş da bişeymiş de. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
dasaaa Mesaj tarihi: Aralık 13, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 13, 2012 şimdi yugoslavyacasını öğrenemeyeceğim. ha öğrensem de anlamayacaksınız bak böle daha kolay oldu. zaten o da EIN VERLETZTER ayfelesta daha güzel ama Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
axedice Mesaj tarihi: Aralık 13, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 13, 2012 Arkadaşım levıl da mı okumazdın küçükken? Ayn felesta. Szıvaay felesta. Oğ meyn got, bissürü felesta diye tekerlemesi bile vardır onun. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sipeyskeyk Mesaj tarihi: Aralık 13, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 13, 2012 ne gergin oyundu lan commandos. sinir stres olucam diye çok sevmeme rağmen oynamıyordum askldjasd. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
dasaaa Mesaj tarihi: Aralık 13, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 13, 2012 biz mektepli değil, alaylıyız. 7.sayıya kadar okuyabildim level'ı ben. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar