Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Bir Ubuntu Eleştirisi


GERGE

Öne çıkan mesajlar

xetraynex said:

isletim sistemleri bizi hamalliktan kurtarmak icin de adam yazilim muhendisi la o bilmicek de kim bilcek issiz misiniz, onun isi o. temelde islerin nasil calistigini kimin neyi nasil kullandigini bilmeyen yazilim muhendisinin kendine hayri olmaz.


Os bilmeyecegim demiyorum olm öğreniyorum, daha da fazlasını öğrenmeye çalışıyorum zaten suse olsun solaris olsun, gerektiginde oturup bash scriptte yazıyoruz Shelle takalarda attırıyoruz ama isten çıktıkta eve geldigime hala oturup susenin loglariyla suyuyla husuya uğraşmak istemem
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bunun adi "Technological Evolution". Ne amacla bilgisayar kullandigin ve bilgisayarlarla ne yapmaya calistigin ergenlik donemi gibi insan icin de zaman icerisinde degistigi icin, bu tarz bir gecisi cogu insan yasiyor. Yasayamayanlar da var elbette, ama bu kisisel bir secim meselesi. Kimi sakizi naneli sever, kimi kocaman balon patlatmak ister.

Arch ile Ubuntu'da farkli sakizlar. Her ne kadar kernel olarak Linux olsa da ikisi, OS olarak GNU olsa da, farkli kulturlerden geliyorlar. Birisi traditional ve ilk Linux dagitiminin devami olan bir dagitim, digeri ise biraz daha tembellesmis bir kadronun urettigi bir distro. Dolayisi ile biri naneli, biri de kocaman balonlu iki farkli sakiz.

Ha kariyer hayati icin hangisi faydali bu kariyer path inize gore tartisilir. Elbette sistemci bir adam olacaksaniz, Arch ile bol bol hasir nesir olmak, Linux teknolojisinin ucra koselerinde dolasmak size cok sey katar, ama Ubuntu da biseyler katar. Eger ki detail-oriented bir iste calisiyorsaniz ( ornegin sistem yoneticisi/muhendisi ), bu tarz kullandiginiz teknolojilerin nasil calistigini ve tasarlandigini bilmek, sizi isinizde 2-3 adim ileri tasir kesinlikle.

Hayirlisi olsun GERGE :)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • Genel Yönetici
Ubuntu altında on gün harcadıktan sonra gün geçtikçe daha da sevdiğimi söyleyebilirim. Özellikle şu HUD özelliğini. Sürekli kullanıyorum kendisini, hiç durmadan. Mükemmel bir innovasyon. Denemeniz lazım.

O kadar değiştirdi ki bilgisayar kullanımımı artık istesem de Ubuntu'yu bırakabileceğimi sanmıyorum.

Hep depoları çok katı derdim, bağımlılıkları çok dertli derdim; 12.04 ile bu sorun da kalkmış, daha uzun süre kullanınca belli etti kendini.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ubuntu'yu Maverick Merkaat'dan beri kullanırım. İlk yüklediğimde ki bilgisayar bilgim son kullanıcı sıfatını hak etmeme yetecek kadar vardır. Bir kaç kez başarısız php öğrenme girişimi dışında programlama çabam yok ve işletim sistemleri eleştirecek kadar teknik bilgiye sahip değilim. Okuduğum bölüm (ekonomi) olduğundan pc'mde creative suite'lerin veya başka nanelerim olmasına da gerek yok. Orta standartlarda laptop (4 gb ram, 2 ghz, 512 paylaşımlı ekran kartı) kullanmam nedeniyle öyle pek oyun da oynamam. HoN vs. oynarım. Genelde internette chat, müzik, haber, film, dizi, kitap, zart zurttur işim.

Ubuntu'yu ilk yüklediğimde heyecandan çıldıracaktım. Windows'dan ve mac'lerden başka böyle bir işletim sistemi olduğunu bilmiyordum. Kurcalama ve gnome 2'nin ayrıntılı özelleştirme özellikleri ile uzun süre kullandım.

Benim gibi kurcalamayı seven insanlar için format atmak ayda dört kez yapılan bir işlem haline gelebiliyor. Mint, pardus gibi distroları denedim. Mint'da iyiydi ama bir ubuntu değildi.

Unity zımbırtısı geldiğinde ilk başta bu ne diyip ubuntu'yu kaldırmıştım. Ancak daha sonra kullandıkça insan alışıyor ve sevmeye başlıyor ki bana kalırsa unity gerçekten iyi bir ortam.

Bir süre daha win 7 kullandıktan sonra tekrar linux'e geçme isteği yaşıyorum şu sıralar. Açıkca söylemem gerekirse pc'yi programlarla doldurmadığım için win 7'm de gayet hızlı. Ancak sebebini bilemediğim bir yakınlık duyuyorum Ubuntu'ya. PC kullanmayı bir keyife çevirdiğinden olabilir belki.

Ancak 11.10 sürümünden beri var olan bir sorunum nedeniyle 12.04'e geçmekten korkuyorum. O sorun da fanımın durmadan çalışması. Misal win 7'de nette gezerken pc'mden ses gelmez iken Ubuntu'dan gelebiliyor. Kuşkusuz bu donanımlarla da alakalı ancak ben 12.10 gelene kadar beklemeyi düşünüyorum.

Yine de her insan ubuntu'yu bir kez denemeli.

-- Belirtmeyi unutmuşum; Canonical, steam ve EA ile Ubuntu'da oyun için görüşüyor şu sıralar.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

bilgisayarda halledilmesi gereken onca iş varken, değerli zamanını ubuntu ve türevlerine ayar çekmeye harcayabilen, zırt pırt format atmayı tüm ihtiyacı olan sistemi baştan kurmaya üşenmeyen insanlara üzülsem mi imrensem mi bu boş vakitleri için bilemedim.

zira bilgisayara format atmak demek benim için net 2 iş günü kaybı demek. ubuntu kullanıp ayar çekmeye çalışmak ise elimdeki işlerin ki zaten yetiştirmekte çok zorlanıyorum, hiç yetişmemesi demek.

o açıdan ubuntu linux filan (sadece açıp nette sörf yapanları, 3-5 film izleyip, müzik dinleyenleri filan tenzih ederim) hala biraz bohem, sanatçı ruhlu adam işi, romantizm gibi geliyor.

öte yandan bu iş sağlamlığı ve yavaşlamazlık adına "MAC" kullanıcılarına da epey imrenmekteyim.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • Genel Yönetici
Linux'e zaman harcandığı fikri nereden çıkıyor anlamıyorum. Gentoo gibi, Arch gibi sitemlerde harcıyorsun ama Ubuntu'ya harcadığım toplam zaman (Yedek, format, Ubuntu'yu yüklemek ve kullandığım programları yüklemek, Ubuntu ayarlarını yapmak) 40 dakika filan sürdü. Bir ay geçti o günden beri neredeyse, yaptığım tek öteki ayar şu komutu girmek oldu:

sudo rm /etc/fonts/conf.d/10-fonts-hinting-slight.conf

Neresi uğraş bunun. Asıl Windows'da programları güncel tutmaya çalış, sürücüleri güncel tutmaya çalış, antivirus şeyleriyle uğraş, gerektiğinde Software Center gibi bir yar olmadığından Google'da program ara, her güncellemeyle (hatta bazen program yüklemeyle kaldırmayla) yeniden başlat gibi şeyler çok daha vakit alıyor. Ubuntu hayatımda kullandığım en rahat, emeksiz işletim sistemi.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Pek öyle anlattığın gibi olmuyor. Tüm hardware'i tanımıyor bir kere. Tanımayınca iş çıkıyor epey.
Sonrasında ne yaptığınla çok alakalı. Sen günlük kullanım için anlatıyorsun. İş için düşündüğünde zaten kullandığın programlar belli ise senin söylediğin gibi dertler yok windows'ta. Öbür taraftan, muhtemelen kurulacak programın windows'a kurulumu için 10 tane tutorial'ı varsa, Ubuntu için 1 tanedir. Böyle olunca epey sıkıntı olabiliyor.

Şöyle açıklayayım, kullandığın programlar VLC, itunes, chrome ise bunları zaten indirip kuruyorsun ya da software center'ı kullanıyorsun. Zira Windows için de indir kur. Açıkçası software center çok da bir rahatlık getirmiyor (aslında getiriyor da) bir programı google'da arayıp indirip kurmak maliyetli bir şey değil. Öte yandan benim bilgisayarı aldığım gibi Oracle Data Integrator kurmam lazım. Windows'ta next next. Ubuntu'da uğraş dur. Yok javasıydı yok bilmem nesiydi derken epey zaman alıyor. Bunun gibi birçok durum söz konusu. Kısacası istediğin program software center'da varsa ne ala. Yoksa vakit harcaman lazım.

Tabi bu sorunlar aşılabiliyor. Örnek bir sistem hazırlatıyorsun. Kurulum için her şeyi otomatik hale getiren sh'lar hazırlıyorsun. Bir sonraki yüklemede tek sh ile istediğin ne varsa yüklenmesini sağlayabiliyorsun belki. Ama işte bu noktada poweruser olmuş oluyosun zaten.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • Genel Yönetici
O son dediğini yapıyordum ben Arch ile.

Yaptığın işle ilgili ama o uğraş daha çok. Ben son bir makale yazarken XeTeX yükleyip tek tıkla hemen hallettim işimi. Windows'da uğraştırıyor bu çok, özellikle FHS ve ~/ denen şeyler olmadığı için çoğu zaman takılıp kalıyorum Windows'da işimi bitirmeye çalışırken şimdi ne yapacağım diye. Son XeTeX denememde okul bilgisayarında font bile yükleyememiştim mesela. Windows kullanmayı next, next, next demek ötesinde bilmiyorum ben; çok uğraşıyorum. Başka insanlara da Linux'un aynı şekilde göründüğünü anlıyorum ama.

Windows gerektiren şeyler olabilir, ama gerektirmeyen hatta Linux ile çok daha kolay olan şeyler de var. Sadece multimedia, internet ve ofis kullanan kişi için hatta Linux daha iyi bence. Microsoft Office şart değil artık, o tarz bir ofis programı gerektiğinde Google Docs ve LibreOffice yeterince iyi bence. TeX işleri de daha rahat Linux altında.

Bu arada yıllar önce yapılan bir araştırma (bulursam veririm) hiç bilgisayar bilmeyen insanların Gnome 2 kullanmasının Windows XP kullanmasından çok daha kolay olduğunu göstermişti.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

odullusoru said:

bilgisayarda halledilmesi gereken onca iş varken, değerli zamanını ubuntu ve türevlerine ayar çekmeye harcayabilen, zırt pırt format atmayı tüm ihtiyacı olan sistemi baştan kurmaya üşenmeyen insanlara üzülsem mi imrensem mi bu boş vakitleri için bilemedim.

zira bilgisayara format atmak demek benim için net 2 iş günü kaybı demek. ubuntu kullanıp ayar çekmeye çalışmak ise elimdeki işlerin ki zaten yetiştirmekte çok zorlanıyorum, hiç yetişmemesi demek.

o açıdan ubuntu linux filan (sadece açıp nette sörf yapanları, 3-5 film izleyip, müzik dinleyenleri filan tenzih ederim) hala biraz bohem, sanatçı ruhlu adam işi, romantizm gibi geliyor.

öte yandan bu iş sağlamlığı ve yavaşlamazlık adına "MAC" kullanıcılarına da epey imrenmekteyim.


Birisi daha isigi gordu, macos (tu)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Murray said:

^

Windows'da format attıktan sonra program dı inmesini bekle idi driver idi kur idi yeniden başlat idi stili yapılandır idi derken iki gün beklemek normaldir evet ama ubuntu da maksimum 1 saatlik işi var.

Ama evet boş zamanım olduğu doğrudur :P


Kişisel bilgisayar dersen bu dediğin çok normal birşey çünkü kendine göre dizayn ediyorsun. Ama olay işe geldiğinde eğer domain ortamın da varsa basitleşiyor herşey.

WDS üzerine istediğin tüm driverları ekleyerek tüm angaryayı eliyorsun zaten başta. Kullandığın makinelerde bir standartın varsa her makine random oem değil ise wim capture ile tüm ıvırı zıvırı da bitirmiş oluyorsun. Updateler desen WSUS ile sadece bir onayına kalmış.

Format benim için sadece PXE Boot, Image seçimi, Yükleme dili ve klavye seçimi ve Credentials girişinden ibaret. Max 2 saate bir kullanıcının herşeyi hazır olmuş oluyor.

Zaman iş için çok önemli. Bu yüzden bana çok fantezi geliyor linux.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...