Bir de "CAS davası bizim namusumuz onurumuzdur" diyen FB yönetici taraftar ve forum üyeleri vardı :) CAS davasında uefayı mat edeceğiz diyen Özdemir, "CAS onurumuzdur" diye pankart açıp yürüyen taraftar, ve "CAS'tan milyonları alınca konuşuruz" diyen forum üyelerinin tek tek fotolarını SS'lerini çıkartmaya gerek var mı :)
CAS davası UEFA'nın (şike olsa da olmasa da) yeterince kanıt görmeden usulsüz ceza verdiği iddiasından dolayı açıldı.
Bu durumda fener haklı mı? Eğer haklıysa çekilmesi ne kadar mantıklı?
Demek ki haksızmış. UEFA usulsüz vermemiş kararı, yeterli delil görmüş. Tıpkı emniyetin, aydınların, başbakanın, uefa gözlemcisinin, platininin ve etik kurulu ilk raporunun dediği gibi şike barizmiş, ona göre cezayı almışlar.
Etik kurulunun Aziz suçsuz yeaw açıklamasıyla dava çekiminin aynı güne gelmesi tesadüf mü? Daha çok "siz bu suçsuz lafını bozmayın, şike yanımıza kar kalsın dibini araştırmayın, biz de davayla falan uğraştırmayalım sizi" demişler işte.
İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2011/63 E. Sayılı dosyada görülmekte olan şike ve teşvik primi davası kapsamında adı geçen, TTF ile ilgili gerçek kişilerin eylemleri değerlendirilerek bu eylemlerin ilgili kulüplerin disiplin sorumluluğunu gerektirip gerektirmeyeceğinin tespit için rapor hazırlanması, Kurulumuzdan, 19.03.2012 tarihli karara istinaden Başkanlık yazısı ile talep edilmiştir.
Kurulumuz, sevk yazısı çerçevesinde kendisine teslim edilen evrak üzerinden çalışmalarına başlamış ve dosyada adı geçen gerçek kişilerin, dosyadaki beyanları ile yetinmeyerek, bizzat Kurulumuz ya da yetkilendirilen üyeleri huzurunda sözlü beyanlarına da başvurmuştur. Kurulumuz aynı zamanda dosyadaki bilgilerden hareketle, Cumhuriyet Savcılığı ya da Mahkeme tarafından dinlenmeyen kişilerden de beyan almıştır. Bu çerçevede Kurulumuz ilgililerden tutuklu olanların beyanlarını Metris Cezaevi'nde, tutuksuz olanların ise TFF Binası'nda ve gerektiğinde ilgilinin tedavi gördüğü sağlık kurumunda almıştır.
Yine sevk yazısı gereği Kurulumuz, Spor Toto Teşkilat Başkanlığı'ndan alınan, şike ve teşvik primi iddialarına konu müsabakalarla ilgili olarak, sabit ihtimalli ve müşterek bahislerde, "normalin dışında bir bahis trafiğinin olup olmadığı ve oyun sisteminin alarm verip vermediği" yolundaki detaylı bilgileri de dikkate almıştır.
İddianamenin düzenlenmesinden önce TFF Başkanlığı'nca Kurulumuza teslim edilen evrak 26 klasör iken, iddianamenin kabulünden sonra 70 klasör olmuştur. 70 klasör evrak münhasıran şike ve teşvik primi ithamları ile ilgili kolluk fezlekesi, iletişim tespiti ve görüntülü fiziki takip tespit tutanakları, kolluk sorgu tutanakları, savcılık soruşturması ifade tutanakları, mahkeme önündeki sorgu tutanakları, iddianame, iddianamenin kabulü ve kamu davası açılmasına ilişkin karardan oluşmaktadır.
Etik Kurulu Talimatının 8. maddesi uyarınca Kurulumuz yaptığı incelemelerde ilgili kişi ve kurumların bilgi ve ifadesine başvurma yetkisi ile donatılmıştır. Somut bir iddianın doğru olup olmadığı konusunda objektif olarak sağlıklı bir sonuca ulaşılabilmesi için, iddia konusu vakıaların aydınlatılması bakımından ilgililerin ifadelerine başvurulması, itham düzeyindeki iddialara karşı açıklamaların alınması ve bazı yetkili kişi ve kurumlardan bilgi ve belge temin edilmesinin zorunlu olduğu tartışmasızdır. Bu husus hukukun tüm alanlarında geçerli olan "hukuki dinlenilme hakkı" ve maddi gerçeğin araştırılması zorunluluğunun gereğinin yerine getirilmesi bakımından da önemlidir. Kurulumuz bu çerçevede gerek gördüğü ilgilileri dinlemiş ve sundukları delilleri de değerlendirmiştir.
Etik Kurulu tarafından yapılan çalışma bir nihai karar değil, sadece mevcut durumun mümkün olan her türlü bilgi ve belgeye başvurularak tespiti çalışması olduğundan, somut vakıa tespiti ile yetinilmiş ve bu vakıalara uygulanması muhtemel hukuk kurallarının (UEFA ve FIFA mevzuatı ile TAS ve CAS içtihatları dahil) yorumu ile vakıalar hakkında bu kurallar çerçevesinde hukuki bir sonuca varılması şeklinde bir muhakeme faaliyeti gerçekleştirilmemiştir. Zira Etik Kurulu, TFF Etik Kurulu Talimatının 8. Maddesi gereği, disiplin soruşturması ve yargılaması yapan bir kurul değildir ve şike ve teşvik primi iddiaları hakkında karar verme yetkisi yoktur. Rapor hukuki niteliği itibariyle şike ve teşvik primi iddiaları hakkında disiplin hukuku yönünden karar verme mercii olan TFF Yönetim Kurulu'na hitaben hazırlanmış bir mütalaadır.
Kurulumuz kendisine tevdi olunan dosyalardaki belgeleri, hakkında şike ve teşvik primi iddiaları bulunan müsabakalar bazında tasnife tabi tutmuş; oluşan dosyaları üyeleri arasında paylaşarak çalışmaya başlamış, her üyenin hazırladığı taslağı Kurul olarak müzakere etmiş ve müzakerenin tamamlanmasından sonra ise tüm dosyaları birleştirerek ortak rapor haline dönüştürmüştür.
TFF Yönetim Kurulu tarafından Kurulumuza sevkedilen dosyanın, aynı zamanda 6222 sayılı Kanun uyarınca Özel Yetkili İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesindeki yargılamaya konu teşkil etmesi bakımından, Kurulumuzca yapılacak incelemenin ceza yargılamasının sonuçlanmasından sonraya ertelenmesinin gerekip gerekmediği hususu Kurulumuzca tartışılmış; ceza yargılamasının sonucunun beklenmesinin spor hukuku ilkelerine aykırı olacağı, ayrıca ve özellikle ülkemizde ceza yargılamasının uzun bir süreç gerektirdiği gerçeği karşısında, spor hukuku yönünden yaptırım uygulanmasının gecikmesinin futbolun güvenilirliğinin sarsılmasına neden olabileceği gerekçeleriyle ceza davasının sonucu beklenmeksizin çalışmaların tamamlanmasına karar verilmiştir.
Her ne kadar, TFF Yönetim Kurulu sevk yazısında şike ve teşvik primi iddialarından söz edilmiş ise de, Kurulumuzca bu iddialar incelenirken tespit olunan bazı eylemlerin etik kural ihlali olarak değerlendirilebileceği ve bu yönden Kurulumuza sevkinin uygun olacağı da raporda belirtilmiştir. Bu yönden Kurulumuza sevk yapıldığı takdirde anılan eylemler etik kural ihlali yönünde de değerlendirilebilecektir.
Kurulumuz, yaptığı inceleme ve değerlendirmeler sonunda, müsabakalardaki eylemler bakımından ilgili bazı kişiler hakkında, "şike", "şike teşebbüsü", "teşvik primi" veya "teşvik primine teşebbüs" şüphesinin mevcut olup olmadığı ve bu kişilerin eylem ve davranışlarının kulüplere izafesinin mümkün olup olmadığı bakımından kanaate ulaşmıştır; bazı müsabakalar bakımından ya da olaylarda adı geçen kişiler açısından ise "kanaat oluşturmaya yetecek kanıt bulunmadığı" şeklinde görüş bildirmiştir. Ayrıca Kurulumuz, dosyadaki kanıtlar çerçevesinde bazı kişilerin, Savcılık evrakında "şüpheli" olarak belirtilmelerine rağmen, "somut olayla ilgisini gösteren kanıt bulunmadığı" yönünde kanaat bildirmiştir.
Bundan başka dosya kapsamında şüpheli olmakla birlikte özellikle lisanssız futbolcu menajerleri gibi futbol ailesi dışındaki şahısların fiilleri de değerlendirilmiş ve bu kişilerin eylemleri hakkında da kanaat oluşturulmuştur.
Kurulumuza sevk edilen dosyada Spor Toto Süper Ligi, Ziraat Türkiye Kupası ve Bank Asya 1. Ligi'nde oynanan müsabakalarla ilgili iddialar birlikte bulunmasına rağmen, Kurulumuz, bu üç gruba ilişkin dosyaları ayırarak, işbu raporda sadece Spor Toto Süper Ligi ve Ziraat Türkiye Kupası'nda 2010-2011 sezonunda oynanan müsabakalardaki şike ve teşvik primi iddiaları hakkında görüş bildirmiştir. Bank Asya 1. Ligi'ndeki müsabakalarla ilgili iddialar hakkındaki çalışmasını ise ayrı bir raporla Yönetim Kuruluna bildirilecektir.
İşbu rapora konu iddialarla ilgili 15.08.2011 tarih ve 2011/8 Esas, 2011/7 karar sayılı Kurulumuz raporu ile işbu rapor arasındaki farkın vurgulanmasında yarar görülmüştür: İlk rapor, Temmuz 2011 tarihinde Etik Kurulu'na teslim edilen dosyada mevcut Cumhuriyet Savcılığı soruşturma evrakı ve özellikle kolluk fezlekesi ve ekleri ile sınırlı olan ve gizlilik kararı gereği dosyada adı geçen ilgililerin beyanları alınmadan ve gerekli deliller toplanmadan hazırlanmış olan bir rapordur. İlk rapor çalışmasına konu evrakın, sadece iddia makamının iddiasına dayanak aldığı iletişim tespit tutanakları ve fiziki takip tutanaklarından ibaret olması sebebiyle, ilk raporda ilgililerin iddiada yer alan somut vakıalar hakkındaki açıklamaları ve bu açıklamaları destekleyen delillerine hiç bir şekilde ulaşılamamıştır. Bu sebeple, ilk raporun giriş bölümünde, o raporun eksiklikleri belirtilmiş ve gizlilik kararının kalkmasından sonra, dosyanın tekrar Kurulumuza sevk edilmesinin uygun olacağı vurgulanmıştı. İşbu rapor ise, tez niteliğindeki iddia ve dayanakları yanında antitez niteliğindeki savunma ve dayanaklarının da değerlendirilebildiği bir çalışmanın ürünü olmuştur. Kurulumuz somut vakıa iddialarının doğru olma ihtimalinin derecesi konusunda ayrıntılı bir müzakere süreci yaşamış ve objektiflik ilkesine azami derecede özen göstermiştir.
Kurulumuzun raporu TFF Yönetim Kurulu'na sunulmak üzere TFF Başkanlığı'na tevdi edilmiştir.
Demek ki haksızmış. UEFA usulsüz vermemiş kararı, yeterli delil görmüş. Tıpkı emniyetin, aydınların, başbakanın, uefa gözlemcisinin, platininin ve etik kurulu ilk raporunun dediği gibi şike barizmiş, ona göre cezayı almışlar.
Etik kurulunun Aziz suçsuz yeaw açıklamasıyla dava çekiminin aynı güne gelmesi tesadüf mü? Daha çok "siz bu suçsuz lafını bozmayın, şike yanımıza kar kalsın dibini araştırmayın, biz de davayla falan uğraştırmayalım sizi" demişler işte.
Bakalım, bundan sonrasını göreceğiz.
yine varsayımlar,totodan sallamalar fln dolu bi mesaj
sağlam kaynaklardan duyulan onca "fener kesin düştü,düşecek,düşebilir,düşer gibi"fln postları kurudu ama neyseki
Demek ki haksızmış. UEFA usulsüz vermemiş kararı, yeterli delil görmüş. Tıpkı emniyetin, aydınların, başbakanın, uefa gözlemcisinin, platininin ve etik kurulu ilk raporunun dediği gibi şike barizmiş, ona göre cezayı almışlar.
Etik kurulunun Aziz suçsuz yeaw açıklamasıyla dava çekiminin aynı güne gelmesi tesadüf mü? Daha çok "siz bu suçsuz lafını bozmayın, şike yanımıza kar kalsın dibini araştırmayın, biz de davayla falan uğraştırmayalım sizi" demişler işte.
Bakalım, bundan sonrasını göreceğiz.
yine varsayımlar,totodan sallamalar fln dolu bi mesaj
sağlam kaynaklardan duyulan onca "fener kesin düştü,düşecek,düşebilir,düşer gibi"fln postları kurudu ama neyseki
sağlam kaynak dediğin Aydınlar'ın TV'de videosu var şike var derken, aç youtube'u aydınlar şike itirafı yaz gör, video montajı mı yaptılar yoksa dublaj mı kullandılar? Emniyetin web sitesinde şikeye rastlanmıştır diye birinci ağızdan raporu var, Başbakanınki zaten haberlerde yankılandı. Birinci rapor TFF'nin sitesinde var(dı, hala var mı bilmiyorum kaldırmış olabilirler, kontrol etmedim). Torbadaki paralar zaten fotoğraflanmış bizzat fotoğraf yayınlandı. Heralde fotoşopla para yığmadılar çantaya?
Bak arada medya vermedim, birebir videoyu söyledim, resmi sitelerden açıklanan belgeleri söyledim.
Kısaca başkasının mesajının ne kadar sağlam olduğunu kendi "totondan sallayarak" belirlemeden önce açıp biraz resmi olarak elde ne var ne yok bir araştır?
İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2011/63 E. Sayılı dosyada görülmekte olan şike ve teşvik primi davası kapsamında adı geçen, TTF ile ilgili gerçek kişilerin eylemleri değerlendirilerek bu eylemlerin ilgili kulüplerin disiplin sorumluluğunu gerektirip gerektirmeyeceğinin tespit için rapor hazırlanması, Kurulumuzdan, 19.03.2012 tarihli karara istinaden Başkanlık yazısı ile talep edilmiştir.
Kurulumuz, sevk yazısı çerçevesinde kendisine teslim edilen evrak üzerinden çalışmalarına başlamış ve dosyada adı geçen gerçek kişilerin, dosyadaki beyanları ile yetinmeyerek, bizzat Kurulumuz ya da yetkilendirilen üyeleri huzurunda sözlü beyanlarına da başvurmuştur. Kurulumuz aynı zamanda dosyadaki bilgilerden hareketle, Cumhuriyet Savcılığı ya da Mahkeme tarafından dinlenmeyen kişilerden de beyan almıştır. Bu çerçevede Kurulumuz ilgililerden tutuklu olanların beyanlarını Metris Cezaevi'nde, tutuksuz olanların ise TFF Binası'nda ve gerektiğinde ilgilinin tedavi gördüğü sağlık kurumunda almıştır.
Yine sevk yazısı gereği Kurulumuz, Spor Toto Teşkilat Başkanlığı'ndan alınan, şike ve teşvik primi iddialarına konu müsabakalarla ilgili olarak, sabit ihtimalli ve müşterek bahislerde, "normalin dışında bir bahis trafiğinin olup olmadığı ve oyun sisteminin alarm verip vermediği" yolundaki detaylı bilgileri de dikkate almıştır.
İddianamenin düzenlenmesinden önce TFF Başkanlığı'nca Kurulumuza teslim edilen evrak 26 klasör iken, iddianamenin kabulünden sonra 70 klasör olmuştur. 70 klasör evrak münhasıran şike ve teşvik primi ithamları ile ilgili kolluk fezlekesi, iletişim tespiti ve görüntülü fiziki takip tespit tutanakları, kolluk sorgu tutanakları, savcılık soruşturması ifade tutanakları, mahkeme önündeki sorgu tutanakları, iddianame, iddianamenin kabulü ve kamu davası açılmasına ilişkin karardan oluşmaktadır.
Etik Kurulu Talimatının 8. maddesi uyarınca Kurulumuz yaptığı incelemelerde ilgili kişi ve kurumların bilgi ve ifadesine başvurma yetkisi ile donatılmıştır. Somut bir iddianın doğru olup olmadığı konusunda objektif olarak sağlıklı bir sonuca ulaşılabilmesi için, iddia konusu vakıaların aydınlatılması bakımından ilgililerin ifadelerine başvurulması, itham düzeyindeki iddialara karşı açıklamaların alınması ve bazı yetkili kişi ve kurumlardan bilgi ve belge temin edilmesinin zorunlu olduğu tartışmasızdır. Bu husus hukukun tüm alanlarında geçerli olan "hukuki dinlenilme hakkı" ve maddi gerçeğin araştırılması zorunluluğunun gereğinin yerine getirilmesi bakımından da önemlidir. Kurulumuz bu çerçevede gerek gördüğü ilgilileri dinlemiş ve sundukları delilleri de değerlendirmiştir.
Etik Kurulu tarafından yapılan çalışma bir nihai karar değil, sadece mevcut durumun mümkün olan her türlü bilgi ve belgeye başvurularak tespiti çalışması olduğundan, somut vakıa tespiti ile yetinilmiş ve bu vakıalara uygulanması muhtemel hukuk kurallarının (UEFA ve FIFA mevzuatı ile TAS ve CAS içtihatları dahil) yorumu ile vakıalar hakkında bu kurallar çerçevesinde hukuki bir sonuca varılması şeklinde bir muhakeme faaliyeti gerçekleştirilmemiştir. Zira Etik Kurulu, TFF Etik Kurulu Talimatının 8. Maddesi gereği, disiplin soruşturması ve yargılaması yapan bir kurul değildir ve şike ve teşvik primi iddiaları hakkında karar verme yetkisi yoktur. Rapor hukuki niteliği itibariyle şike ve teşvik primi iddiaları hakkında disiplin hukuku yönünden karar verme mercii olan TFF Yönetim Kurulu'na hitaben hazırlanmış bir mütalaadır.
Kurulumuz kendisine tevdi olunan dosyalardaki belgeleri, hakkında şike ve teşvik primi iddiaları bulunan müsabakalar bazında tasnife tabi tutmuş; oluşan dosyaları üyeleri arasında paylaşarak çalışmaya başlamış, her üyenin hazırladığı taslağı Kurul olarak müzakere etmiş ve müzakerenin tamamlanmasından sonra ise tüm dosyaları birleştirerek ortak rapor haline dönüştürmüştür.
TFF Yönetim Kurulu tarafından Kurulumuza sevkedilen dosyanın, aynı zamanda 6222 sayılı Kanun uyarınca Özel Yetkili İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesindeki yargılamaya konu teşkil etmesi bakımından, Kurulumuzca yapılacak incelemenin ceza yargılamasının sonuçlanmasından sonraya ertelenmesinin gerekip gerekmediği hususu Kurulumuzca tartışılmış; ceza yargılamasının sonucunun beklenmesinin spor hukuku ilkelerine aykırı olacağı, ayrıca ve özellikle ülkemizde ceza yargılamasının uzun bir süreç gerektirdiği gerçeği karşısında, spor hukuku yönünden yaptırım uygulanmasının gecikmesinin futbolun güvenilirliğinin sarsılmasına neden olabileceği gerekçeleriyle ceza davasının sonucu beklenmeksizin çalışmaların tamamlanmasına karar verilmiştir.
Her ne kadar, TFF Yönetim Kurulu sevk yazısında şike ve teşvik primi iddialarından söz edilmiş ise de, Kurulumuzca bu iddialar incelenirken tespit olunan bazı eylemlerin etik kural ihlali olarak değerlendirilebileceği ve bu yönden Kurulumuza sevkinin uygun olacağı da raporda belirtilmiştir. Bu yönden Kurulumuza sevk yapıldığı takdirde anılan eylemler etik kural ihlali yönünde de değerlendirilebilecektir.
Kurulumuz, yaptığı inceleme ve değerlendirmeler sonunda, müsabakalardaki eylemler bakımından ilgili bazı kişiler hakkında, "şike", "şike teşebbüsü", "teşvik primi" veya "teşvik primine teşebbüs" şüphesinin mevcut olup olmadığı ve bu kişilerin eylem ve davranışlarının kulüplere izafesinin mümkün olup olmadığı bakımından kanaate ulaşmıştır; bazı müsabakalar bakımından ya da olaylarda adı geçen kişiler açısından ise "kanaat oluşturmaya yetecek kanıt bulunmadığı" şeklinde görüş bildirmiştir. Ayrıca Kurulumuz, dosyadaki kanıtlar çerçevesinde bazı kişilerin, Savcılık evrakında "şüpheli" olarak belirtilmelerine rağmen, "somut olayla ilgisini gösteren kanıt bulunmadığı" yönünde kanaat bildirmiştir.
Bundan başka dosya kapsamında şüpheli olmakla birlikte özellikle lisanssız futbolcu menajerleri gibi futbol ailesi dışındaki şahısların fiilleri de değerlendirilmiş ve bu kişilerin eylemleri hakkında da kanaat oluşturulmuştur.
Kurulumuza sevk edilen dosyada Spor Toto Süper Ligi, Ziraat Türkiye Kupası ve Bank Asya 1. Ligi'nde oynanan müsabakalarla ilgili iddialar birlikte bulunmasına rağmen, Kurulumuz, bu üç gruba ilişkin dosyaları ayırarak, işbu raporda sadece Spor Toto Süper Ligi ve Ziraat Türkiye Kupası'nda 2010-2011 sezonunda oynanan müsabakalardaki şike ve teşvik primi iddiaları hakkında görüş bildirmiştir. Bank Asya 1. Ligi'ndeki müsabakalarla ilgili iddialar hakkındaki çalışmasını ise ayrı bir raporla Yönetim Kuruluna bildirilecektir.
İşbu rapora konu iddialarla ilgili 15.08.2011 tarih ve 2011/8 Esas, 2011/7 karar sayılı Kurulumuz raporu ile işbu rapor arasındaki farkın vurgulanmasında yarar görülmüştür: İlk rapor, Temmuz 2011 tarihinde Etik Kurulu'na teslim edilen dosyada mevcut Cumhuriyet Savcılığı soruşturma evrakı ve özellikle kolluk fezlekesi ve ekleri ile sınırlı olan ve gizlilik kararı gereği dosyada adı geçen ilgililerin beyanları alınmadan ve gerekli deliller toplanmadan hazırlanmış olan bir rapordur. İlk rapor çalışmasına konu evrakın, sadece iddia makamının iddiasına dayanak aldığı iletişim tespit tutanakları ve fiziki takip tutanaklarından ibaret olması sebebiyle, ilk raporda ilgililerin iddiada yer alan somut vakıalar hakkındaki açıklamaları ve bu açıklamaları destekleyen delillerine hiç bir şekilde ulaşılamamıştır. Bu sebeple, ilk raporun giriş bölümünde, o raporun eksiklikleri belirtilmiş ve gizlilik kararının kalkmasından sonra, dosyanın tekrar Kurulumuza sevk edilmesinin uygun olacağı vurgulanmıştı. İşbu rapor ise, tez niteliğindeki iddia ve dayanakları yanında antitez niteliğindeki savunma ve dayanaklarının da değerlendirilebildiği bir çalışmanın ürünü olmuştur. Kurulumuz somut vakıa iddialarının doğru olma ihtimalinin derecesi konusunda ayrıntılı bir müzakere süreci yaşamış ve objektiflik ilkesine azami derecede özen göstermiştir.
Kurulumuzun raporu TFF Yönetim Kurulu'na sunulmak üzere TFF Başkanlığı'na tevdi edilmiştir.
TFF Etik Kurulu
E abi tamamen okumadım gözümden kaçmış olabilir de, bu resmi özetse gördüğüm kadarıyla Aziz aklandı falan diye bir şey yok ki burada?
Kişi ve kurumların şikeye ve teşviğe karışıp karışmadığı konusunda kanaate vardık diyor. Ayrıca bazıları için yeterli kanıt bulamadık daha, bazıları da mahkemede şüpheli olmasına rağmen bizce ilgisiz diyo isim vermeden. Suçlu da çıkabilir gayet yani. Herkes aklandı ya da ilgisiz çıktı diye bir şey yok ki?
Kurulumuz, yaptığı inceleme ve değerlendirmeler sonunda, müsabakalardaki eylemler bakımından ilgili bazı kişiler hakkında, "şike", "şike teşebbüsü", "teşvik primi" veya "teşvik primine teşebbüs" şüphesinin mevcut olup olmadığı ve bu kişilerin eylem ve davranışlarının kulüplere izafesinin mümkün olup olmadığı bakımından kanaate ulaşmıştır; bazı müsabakalar bakımından ya da olaylarda adı geçen kişiler açısından ise "kanaat oluşturmaya yetecek kanıt bulunmadığı" şeklinde görüş bildirmiştir. Ayrıca Kurulumuz, dosyadaki kanıtlar çerçevesinde bazı kişilerin, Savcılık evrakında "şüpheli" olarak belirtilmelerine rağmen, "somut olayla ilgisini gösteren kanıt bulunmadığı" yönünde kanaat bildirmiştir.
Öne çıkan mesajlar
Absolut
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş
Tatar Ramazan
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş
4Ever
10.000 mi ben 1.000 e rağzıyım
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş
Tatar Ramazan
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş
Zegna
okuduklarınız bazılarının kafasına yansımıyor sanırım :D
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş
Zep
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş
Rewendor
Bir de "CAS davası bizim namusumuz onurumuzdur" diyen FB yönetici taraftar ve forum üyeleri vardı :) CAS davasında uefayı mat edeceğiz diyen Özdemir, "CAS onurumuzdur" diye pankart açıp yürüyen taraftar, ve "CAS'tan milyonları alınca konuşuruz" diyen forum üyelerinin tek tek fotolarını SS'lerini çıkartmaya gerek var mı :)
CAS davası UEFA'nın (şike olsa da olmasa da) yeterince kanıt görmeden usulsüz ceza verdiği iddiasından dolayı açıldı.
Bu durumda fener haklı mı? Eğer haklıysa çekilmesi ne kadar mantıklı?
Demek ki haksızmış. UEFA usulsüz vermemiş kararı, yeterli delil görmüş. Tıpkı emniyetin, aydınların, başbakanın, uefa gözlemcisinin, platininin ve etik kurulu ilk raporunun dediği gibi şike barizmiş, ona göre cezayı almışlar.
Etik kurulunun Aziz suçsuz yeaw açıklamasıyla dava çekiminin aynı güne gelmesi tesadüf mü? Daha çok "siz bu suçsuz lafını bozmayın, şike yanımıza kar kalsın dibini araştırmayın, biz de davayla falan uğraştırmayalım sizi" demişler işte.
Bakalım, bundan sonrasını göreceğiz.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş
SeaGle
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş
S-H
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş
SeaGle
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş
Buddha
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş
Llama
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş
forgiver
İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2011/63 E. Sayılı dosyada görülmekte olan şike ve teşvik primi davası kapsamında adı geçen, TTF ile ilgili gerçek kişilerin eylemleri değerlendirilerek bu eylemlerin ilgili kulüplerin disiplin sorumluluğunu gerektirip gerektirmeyeceğinin tespit için rapor hazırlanması, Kurulumuzdan, 19.03.2012 tarihli karara istinaden Başkanlık yazısı ile talep edilmiştir.
Kurulumuz, sevk yazısı çerçevesinde kendisine teslim edilen evrak üzerinden çalışmalarına başlamış ve dosyada adı geçen gerçek kişilerin, dosyadaki beyanları ile yetinmeyerek, bizzat Kurulumuz ya da yetkilendirilen üyeleri huzurunda sözlü beyanlarına da başvurmuştur. Kurulumuz aynı zamanda dosyadaki bilgilerden hareketle, Cumhuriyet Savcılığı ya da Mahkeme tarafından dinlenmeyen kişilerden de beyan almıştır. Bu çerçevede Kurulumuz ilgililerden tutuklu olanların beyanlarını Metris Cezaevi'nde, tutuksuz olanların ise TFF Binası'nda ve gerektiğinde ilgilinin tedavi gördüğü sağlık kurumunda almıştır.
Yine sevk yazısı gereği Kurulumuz, Spor Toto Teşkilat Başkanlığı'ndan alınan, şike ve teşvik primi iddialarına konu müsabakalarla ilgili olarak, sabit ihtimalli ve müşterek bahislerde, "normalin dışında bir bahis trafiğinin olup olmadığı ve oyun sisteminin alarm verip vermediği" yolundaki detaylı bilgileri de dikkate almıştır.
İddianamenin düzenlenmesinden önce TFF Başkanlığı'nca Kurulumuza teslim edilen evrak 26 klasör iken, iddianamenin kabulünden sonra 70 klasör olmuştur. 70 klasör evrak münhasıran şike ve teşvik primi ithamları ile ilgili kolluk fezlekesi, iletişim tespiti ve görüntülü fiziki takip tespit tutanakları, kolluk sorgu tutanakları, savcılık soruşturması ifade tutanakları, mahkeme önündeki sorgu tutanakları, iddianame, iddianamenin kabulü ve kamu davası açılmasına ilişkin karardan oluşmaktadır.
Etik Kurulu Talimatının 8. maddesi uyarınca Kurulumuz yaptığı incelemelerde ilgili kişi ve kurumların bilgi ve ifadesine başvurma yetkisi ile donatılmıştır. Somut bir iddianın doğru olup olmadığı konusunda objektif olarak sağlıklı bir sonuca ulaşılabilmesi için, iddia konusu vakıaların aydınlatılması bakımından ilgililerin ifadelerine başvurulması, itham düzeyindeki iddialara karşı açıklamaların alınması ve bazı yetkili kişi ve kurumlardan bilgi ve belge temin edilmesinin zorunlu olduğu tartışmasızdır. Bu husus hukukun tüm alanlarında geçerli olan "hukuki dinlenilme hakkı" ve maddi gerçeğin araştırılması zorunluluğunun gereğinin yerine getirilmesi bakımından da önemlidir. Kurulumuz bu çerçevede gerek gördüğü ilgilileri dinlemiş ve sundukları delilleri de değerlendirmiştir.
Etik Kurulu tarafından yapılan çalışma bir nihai karar değil, sadece mevcut durumun mümkün olan her türlü bilgi ve belgeye başvurularak tespiti çalışması olduğundan, somut vakıa tespiti ile yetinilmiş ve bu vakıalara uygulanması muhtemel hukuk kurallarının (UEFA ve FIFA mevzuatı ile TAS ve CAS içtihatları dahil) yorumu ile vakıalar hakkında bu kurallar çerçevesinde hukuki bir sonuca varılması şeklinde bir muhakeme faaliyeti gerçekleştirilmemiştir. Zira Etik Kurulu, TFF Etik Kurulu Talimatının 8. Maddesi gereği, disiplin soruşturması ve yargılaması yapan bir kurul değildir ve şike ve teşvik primi iddiaları hakkında karar verme yetkisi yoktur. Rapor hukuki niteliği itibariyle şike ve teşvik primi iddiaları hakkında disiplin hukuku yönünden karar verme mercii olan TFF Yönetim Kurulu'na hitaben hazırlanmış bir mütalaadır.
Kurulumuz kendisine tevdi olunan dosyalardaki belgeleri, hakkında şike ve teşvik primi iddiaları bulunan müsabakalar bazında tasnife tabi tutmuş; oluşan dosyaları üyeleri arasında paylaşarak çalışmaya başlamış, her üyenin hazırladığı taslağı Kurul olarak müzakere etmiş ve müzakerenin tamamlanmasından sonra ise tüm dosyaları birleştirerek ortak rapor haline dönüştürmüştür.
TFF Yönetim Kurulu tarafından Kurulumuza sevkedilen dosyanın, aynı zamanda 6222 sayılı Kanun uyarınca Özel Yetkili İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesindeki yargılamaya konu teşkil etmesi bakımından, Kurulumuzca yapılacak incelemenin ceza yargılamasının sonuçlanmasından sonraya ertelenmesinin gerekip gerekmediği hususu Kurulumuzca tartışılmış; ceza yargılamasının sonucunun beklenmesinin spor hukuku ilkelerine aykırı olacağı, ayrıca ve özellikle ülkemizde ceza yargılamasının uzun bir süreç gerektirdiği gerçeği karşısında, spor hukuku yönünden yaptırım uygulanmasının gecikmesinin futbolun güvenilirliğinin sarsılmasına neden olabileceği gerekçeleriyle ceza davasının sonucu beklenmeksizin çalışmaların tamamlanmasına karar verilmiştir.
Her ne kadar, TFF Yönetim Kurulu sevk yazısında şike ve teşvik primi iddialarından söz edilmiş ise de, Kurulumuzca bu iddialar incelenirken tespit olunan bazı eylemlerin etik kural ihlali olarak değerlendirilebileceği ve bu yönden Kurulumuza sevkinin uygun olacağı da raporda belirtilmiştir. Bu yönden Kurulumuza sevk yapıldığı takdirde anılan eylemler etik kural ihlali yönünde de değerlendirilebilecektir.
Kurulumuz, yaptığı inceleme ve değerlendirmeler sonunda, müsabakalardaki eylemler bakımından ilgili bazı kişiler hakkında, "şike", "şike teşebbüsü", "teşvik primi" veya "teşvik primine teşebbüs" şüphesinin mevcut olup olmadığı ve bu kişilerin eylem ve davranışlarının kulüplere izafesinin mümkün olup olmadığı bakımından kanaate ulaşmıştır; bazı müsabakalar bakımından ya da olaylarda adı geçen kişiler açısından ise "kanaat oluşturmaya yetecek kanıt bulunmadığı" şeklinde görüş bildirmiştir. Ayrıca Kurulumuz, dosyadaki kanıtlar çerçevesinde bazı kişilerin, Savcılık evrakında "şüpheli" olarak belirtilmelerine rağmen, "somut olayla ilgisini gösteren kanıt bulunmadığı" yönünde kanaat bildirmiştir.
Bundan başka dosya kapsamında şüpheli olmakla birlikte özellikle lisanssız futbolcu menajerleri gibi futbol ailesi dışındaki şahısların fiilleri de değerlendirilmiş ve bu kişilerin eylemleri hakkında da kanaat oluşturulmuştur.
Kurulumuza sevk edilen dosyada Spor Toto Süper Ligi, Ziraat Türkiye Kupası ve Bank Asya 1. Ligi'nde oynanan müsabakalarla ilgili iddialar birlikte bulunmasına rağmen, Kurulumuz, bu üç gruba ilişkin dosyaları ayırarak, işbu raporda sadece Spor Toto Süper Ligi ve Ziraat Türkiye Kupası'nda 2010-2011 sezonunda oynanan müsabakalardaki şike ve teşvik primi iddiaları hakkında görüş bildirmiştir. Bank Asya 1. Ligi'ndeki müsabakalarla ilgili iddialar hakkındaki çalışmasını ise ayrı bir raporla Yönetim Kuruluna bildirilecektir.
İşbu rapora konu iddialarla ilgili 15.08.2011 tarih ve 2011/8 Esas, 2011/7 karar sayılı Kurulumuz raporu ile işbu rapor arasındaki farkın vurgulanmasında yarar görülmüştür: İlk rapor, Temmuz 2011 tarihinde Etik Kurulu'na teslim edilen dosyada mevcut Cumhuriyet Savcılığı soruşturma evrakı ve özellikle kolluk fezlekesi ve ekleri ile sınırlı olan ve gizlilik kararı gereği dosyada adı geçen ilgililerin beyanları alınmadan ve gerekli deliller toplanmadan hazırlanmış olan bir rapordur. İlk rapor çalışmasına konu evrakın, sadece iddia makamının iddiasına dayanak aldığı iletişim tespit tutanakları ve fiziki takip tutanaklarından ibaret olması sebebiyle, ilk raporda ilgililerin iddiada yer alan somut vakıalar hakkındaki açıklamaları ve bu açıklamaları destekleyen delillerine hiç bir şekilde ulaşılamamıştır. Bu sebeple, ilk raporun giriş bölümünde, o raporun eksiklikleri belirtilmiş ve gizlilik kararının kalkmasından sonra, dosyanın tekrar Kurulumuza sevk edilmesinin uygun olacağı vurgulanmıştı. İşbu rapor ise, tez niteliğindeki iddia ve dayanakları yanında antitez niteliğindeki savunma ve dayanaklarının da değerlendirilebildiği bir çalışmanın ürünü olmuştur. Kurulumuz somut vakıa iddialarının doğru olma ihtimalinin derecesi konusunda ayrıntılı bir müzakere süreci yaşamış ve objektiflik ilkesine azami derecede özen göstermiştir.
Kurulumuzun raporu TFF Yönetim Kurulu'na sunulmak üzere TFF Başkanlığı'na tevdi edilmiştir.
TFF Etik Kurulu
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş
hakliyim
yine varsayımlar,totodan sallamalar fln dolu bi mesaj
sağlam kaynaklardan duyulan onca "fener kesin düştü,düşecek,düşebilir,düşer gibi"fln postları kurudu ama neyseki
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş
Llama
ee hadi o halde bi daha ki şerefli ikincliğimizde görüşürüz bye
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş
Rewendor
sağlam kaynak dediğin Aydınlar'ın TV'de videosu var şike var derken, aç youtube'u aydınlar şike itirafı yaz gör, video montajı mı yaptılar yoksa dublaj mı kullandılar? Emniyetin web sitesinde şikeye rastlanmıştır diye birinci ağızdan raporu var, Başbakanınki zaten haberlerde yankılandı. Birinci rapor TFF'nin sitesinde var(dı, hala var mı bilmiyorum kaldırmış olabilirler, kontrol etmedim). Torbadaki paralar zaten fotoğraflanmış bizzat fotoğraf yayınlandı. Heralde fotoşopla para yığmadılar çantaya?
Bak arada medya vermedim, birebir videoyu söyledim, resmi sitelerden açıklanan belgeleri söyledim.
Kısaca başkasının mesajının ne kadar sağlam olduğunu kendi "totondan sallayarak" belirlemeden önce açıp biraz resmi olarak elde ne var ne yok bir araştır?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş
Rewendor
E abi tamamen okumadım gözümden kaçmış olabilir de, bu resmi özetse gördüğüm kadarıyla Aziz aklandı falan diye bir şey yok ki burada?
Kişi ve kurumların şikeye ve teşviğe karışıp karışmadığı konusunda kanaate vardık diyor. Ayrıca bazıları için yeterli kanıt bulamadık daha, bazıları da mahkemede şüpheli olmasına rağmen bizce ilgisiz diyo isim vermeden. Suçlu da çıkabilir gayet yani. Herkes aklandı ya da ilgisiz çıktı diye bir şey yok ki?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş
SeaGle
aynı gün etik kurulu o kadar kayıta dinlemeye rapora rağmen şike yok diyecek
siz de bunu yiyeceksiniz.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş
Zep
ayrıca bu maa zamanında bi etik/hukuk kuruluda şikeye kanaat getirmişti.farkları ne o raporların biri şike var biri şike yok diyor.
bana tek fark fenerbahçemisss demirören gibi geldi
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş
Llama
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş