BramStoker Mesaj tarihi: Aralık 25, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 25, 2011 beş yaşındaydım o sene. mayıs doğumlu olduğumdan daha altı yaşıma girmemiştim. anaokulunun gelecek vaadeden öğrencilerinden biriydim. sabahçıydım, okulumu ve öğretmenlerimi seviyordum. hayat çok basitti. herkesin heyecanla beklediği öğle yemeklerinde sınıfı doyurma sırası bana gelmişti günlerden bir gün. biz bu herkesi doyurma meselesine nöbetçi derdik. annemle babam bu işi en iyi şekilde yerine getirip hem anaokulu öğretmenimizin hem de sınıftaki diğer çocukların ailelerinin gözlerinde kendilerini belli etmek istiyorlardı. lahmacun içleri, börek içleri hazırlandı malzemesi en bolundan ve kallavisinden. fırına götürüldü ve pişirilip tencerelere istiflendi. en güzelinden yoğurtlar alındı ve litrelerce ayran yapıldı. ailem bundan önceki günlerde öğle yemeği niyetine bizi doyuran ailelerden geri kalmamak için elinden ne geliyorsa yapıyordu. tüm hazırlıklar tamamlanmıştı ve bizim öğle yemeği saatimiz gelmişti. bizim anaokulu hocamızın bir huyu vardı açıklamam gereken: Bu kadın sınıfa gelen yemeği kotnrol ederdi. tabii yemekler tam yeneceği saatte değil daha erken gelirdi. kimsenin ailesi geç kalmak istemezdi. işte bu anaokulu öğretmeni yemekleri kontrol edip ne kadar çok ve ne kadar güzel olduklarını görünce dayanamayıp bir tane yemiş ve yan sınıfın hocasına da ikram etmişti. bu ikram edilen kadın durur mu? hemen teneffüste gidip öğretmenler odasında "anaokullarına yeni gelen fırında böreklerden ve lahmacunlardan" söz etmişti. ilkokul hocası olacak görgüsüzler durur mu? "eh birer tane biz de yiyelim bari." diyip öğretmenler odasındaki gazeteyi parçalara ayırıp tabaklar haline getirip bir tane börekten bir tane de lahmacundan almışlar ve nefislerini bastırmaya çalışmışlardı. ama o da ne? e ayran da vardı ya? neden ondan da içmesinlerdi? börekle lahmacun kuru kuruya gider miydi? ve içtiler... küçücük çocukların, o koşmaktan ve oynamaktan yorulmuş ve acıkmış bedenlerin ihtiyacı olan besinleri midelerine indirmişlerdi. tam da bu zulüm sona erdi derken gözleri tencerelerin büyüklüğüne ve sayılarına takıldı. "e bu çocuklar kaç tane yiyeceklerki canım?" diyip birer ikişer tane daha aldılar. hayatlarında kurban bayramından başka zamanda görmedikleri kendi kestikleri kurbanın dolaba istiflenmiş etlerinden yapılma kavurmadan başka et görmeyen bu görgüsüz ilkokul öğretmenleri benim arkadaşlarımın öğle yemeğini midelerine indirmişler, ayranları lıkır lıkır götürmişlerdi. bizim yemek saatimiz geldi. tencerelerdeki ve şişelerdeki artıklar bizim önümüze getirildi sınıf annemiz tarafından. bir arkadaşıma lahmacun verse diğer arkadaşımıza veremiyordu. mecburen ya sadece bir börek ya da bir lahmacun verebiliyordu. ayransa... ayran mı?.. o da herkese yetişmedi işte. bazı arkadaşlarım içebilmiş ve bazıları içememişti. o gün (ve de o sene içersinde tek bir kez) benim sınıf arkadaşlarım aç kaldılar. anca paraları istifleyip yayladan ev alsınlar. başka da bir işe yaramazlar. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Frantic Mesaj tarihi: Aralık 25, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 25, 2011 Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
senko Mesaj tarihi: Aralık 25, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 25, 2011 Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
senko Mesaj tarihi: Aralık 25, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 25, 2011 asıl fikrimi sorarsan http://s3.amazonaws.com/kym-assets/photos/images/newsfeed/000/100/315/iTAmc.GIF?1318992465 Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
DeBuffAndHeal Mesaj tarihi: Aralık 25, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 25, 2011 http://menversus.com/images/2d7yja0.gif Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Deacon Mesaj tarihi: Aralık 25, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 25, 2011 Komboyu bozayim. Bunu kimse okumucak and you know it. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
SNA1L Mesaj tarihi: Aralık 25, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 25, 2011 ben okudum lol Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Arma Mesaj tarihi: Aralık 25, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 25, 2011 Okudum. Vay ayılar vay. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Theridone Mesaj tarihi: Aralık 25, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 25, 2011 öğretmenler sevilir mi lan hiç Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Saeros Mesaj tarihi: Aralık 25, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 25, 2011 ahah yuh hayvanlığa gel. ben de kendi ilkokul öğretmenimi pek sevmezdim, din kültürü dersinde tahtaya kaldırmıştı sure mure okuyayım diye, bi bok okuyamayınca sen nasıl müslümansın diye bağırıp göndermişti yerime. garip kafalar Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
oldun Mesaj tarihi: Aralık 25, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 25, 2011 aziz nesinin mi baska birinin mi böyle bir hikayesi vardı. Benim ilkokul hocam hediye kabul etmiyordu anca ögretmenler gununde cicek o kadar Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Arma Mesaj tarihi: Aralık 25, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 25, 2011 annem sınıf öğretmeni. dur çağırayımda okusun. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Arma Mesaj tarihi: Aralık 25, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 25, 2011 annem seni haklı buldu. hahahahaha doğru söylüyor, çok var böyle yapan dedi :) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
BramStoker Mesaj tarihi: Aralık 25, 2011 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 25, 2011 Anneni tenzih ederim. Bu hikayenin bir benzeri olarak nestle fıstıklı ve bilimum zamanın en ala çikolatalarını içeren bir ilkokul zamanı anım vardır ki anlatırken benim yüzüm buruşuyor. canım sıkkın olduğu bir zaman onu da yazarım. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
7thBreath Mesaj tarihi: Aralık 25, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 25, 2011 ilkokul öğretmenlerimden (coğul evet) yediğim dayağı annemden babamdan yememişim ama ben bile bu kadar nefret etmedim be, hatta seneler sonra böle patlamak ?. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
stimpak Mesaj tarihi: Aralık 25, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 25, 2011 insanları mesleğine , rengine , konuştuğu dile vs. göre yaftalamak hiç iyi bişey değil ya. sen sadece kötü bi insan grubuna denk gelmişsin, işin daha kötü tarafı da onların öğretmen olmaları. sınıfa börek çörek pişirip getiren öğretmenim de vardı benim, öğretmenler gününde "size hediye alamadım öğretmenim, ama bahçemizden ayva getirdim" diyen öğrencisini hor görüp getirdği ayvayı gözünün önünde çöpe atanı da. kısacası insanlar ikiye ayrılıyor, iyi ve ayılar. sen ayılarla dans etmişsin bilaer. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
senko Mesaj tarihi: Aralık 25, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 25, 2011 olm kolay mı bulunuyor o gifler :) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
hoccemama Mesaj tarihi: Aralık 25, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 25, 2011 BramStoker said: anaokulunun gelecek vaadeden öğrencilerinden biriydim. bu ne lan. burdan sonrasına okumadım bile. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Tatar Ramazan Mesaj tarihi: Aralık 25, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 25, 2011 Halen hatırlarım o nalet karıyı, hiç bir zaman sevemedim ilkokul örtmenimi. Bizim örtmen de dayakçıydı ve çok hırslıydı, hergün öküz gibi ödev verir, bizleri yarış atı gibi görürdü, hergün hayvan gibi çanta taşıttırırdı. Onun hırsı yüzünden sınıfta herkes yarış halindeydi veliler bile. Ben sınıf birincisi olduğumdan ayrı bir kıskanılırdım, kolay bir yük değildi o yaşlarda. Ayrıca salak veliler yaranacaz diye Öğretmenler günü Anneler gününde falan hediyeye boğarlardı uyuzu. Nerde hatırlattınız lan şimdi Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Myshkin Mesaj tarihi: Aralık 25, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 25, 2011 okudum ve güldüm Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Frantic Mesaj tarihi: Aralık 25, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 25, 2011 senko said: olm kolay mı bulunuyor o gifler :) emege saygi kalmamis hic. hoccemama said: BramStoker said: anaokulunun gelecek vaadeden öğrencilerinden biriydim. bu ne lan. burdan sonrasına okumadım bile. ahahah bi allahin kulu da ozet gecmemis diyecekken dsfgdfdjkh Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Saeros Mesaj tarihi: Aralık 25, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 25, 2011 hoccemama said: BramStoker said: anaokulunun gelecek vaadeden öğrencilerinden biriydim. bu ne lan. burdan sonrasına okumadım bile. bak buna ben de takıldım diğer öğrenciler tinerciymiş heralde Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Kaede Mesaj tarihi: Aralık 25, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 25, 2011 nefret ne kelime 1000 güneşin öfkesiyle vururum karşıma çıksa şimdi kadının cezalandırması birleştirilmiş parmak uçlarına 1 metrelik tahta cetvelle (eskiden böyle bişey vardı) vurmaktan oluşuyordu ucundan tutup sallardı bide o mesafeden öyle bir momenti olurdu ki tırnak varsa korku filmi malzemesi olurdu parmaklarınız ulan bide hayvan gibi okuldu yani ilhami ahmet örnekal halt yemiş Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Chemical Mesaj tarihi: Aralık 25, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 25, 2011 dövesim geldi öğretmenleri Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Flameoffear Mesaj tarihi: Aralık 25, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 25, 2011 Ben ilkokulu valide hanımda okudum lan. Kıyak geçio denmesin diye en çok dayağı hep ben yerdim. :/ Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar