ghaldszar Mesaj tarihi: Ocak 6, 2002 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 6, 2002 >Bir gün uykuya dalsan ve rüya görmeye başlasan, seni hiç uyandırmasalar sen >yaşadığın, gördüğün herşeyi gerçek sanmaya başlarsın." Matrix... >Eğer gerçeği gözlerin açıkken yaşamıyorsan, kapalı iken de yaşayamazsın! >Peki İllüzyon Nerede!!! >Bir gün ağabeyimle Matrix hakkında sohbet ederken, o filmin aslında Advaita >Vedanta isimli bir Felsefe'nin uyarlaması olduğunu söylemesi üzerine >araştırmaya ve düşünmeye başladım. Swami Vivekananda'nin yazdığı öykü ilk >okuduğum kitaplarda ilgimi çekti çünkü, illüzyon ya da mayayı anlatan güzel >bir efsane idi. > >İndra Efsanesi >İndra, Hint Mitolojisin deki Tanrılar'dan biridir. Bir gün çamur banyosu >alan domuzları gördü ve domuzlar bundan ne zevk alırı merak etti. Diğer >Tanrılar'a da sordu ise de cevabını bulamadı. Bir zamanlar Tanrılar'ın >kralı >İndra pislikler içinde yaşayan bir domuzun bedenine girdi ve Tanrı olduğunu >unuttu. Domuz bir eşi ve çok sevdiği yavruları oldu, yaşamından çok mutlu >idi. Sonra bazı Tanrılar o'nun bu halini gördüler ve yanına gelerek, 'sen >bütün Tanrılar'ın kralısın, bütün Tanrılar senin emrin altında olduğu >halde, >sen neden buradasın' diye sordular. Fakat İndra ne domuz hayatını, ne de >domuz yavrularını bırakmak istemedi. Tanrılar ne yapacaklarını şaşırıp, >İndra'yı geri döndürmek için bütün domuzları öldürmeye başladılar. Bütün >domuzlar öldüğü zaman, İndra ağlamaya ve yas tutmaya başladı. O zaman >Tanrılar o'nun domuz bedenini yırtıp açtılar ve İndra dışarı çıktı. Ne >kadar >kötü bir rüya gördüğünü, Tanrılar'ın kralı olan kendisinin, bir domuz >olduğunu ve bir domuz gibi yaşamanın tek yaşam şekli olduğunu kabul >ettiğini >anladığı zaman, gülmeye başladı. Hatta o dönemde, bütün evrenin kendisinin >ki gibi bir domuz yaşamı sürmesini dilediğini hatırladı.Göğe döndüğü zaman >İndra başından geçen bu serüvene çok güldü ama domuzların balçığı neden >sevdiğini hiç bir zaman anlayamadı.. >Atman da kendisini doğa ile özdeştirdiği zaman, saf ve sonsuz olduğunu >unutur. Atman sevmez, çünkü o sevgini kendisidir. Atman var olmaz, çünkü o >varlığın kendisidir. Atman bilmez çünkü, bilginin kendisidir. Atman'ın >sevdiğini, varolduğunu veya bildiğini söylemek yanlıştır. Sevgi, var olmak >ve bilgi Atman'ın nitelikleri değil, özüdür. Onlar bir şeyin üzerine >yansıdıkları zaman, onlara ' o şeyin nitelikleri ' adını verebilirsiniz. >Ancak kendi ihtişamı içinde oturan, doğumu veya ölümü olmayan sonsuz >Atman'ın nitelikleri yoktur, çünkü tüm oluşumlar o'nun özüdür. > >Advaita Vedanta (Non Dualism) >Varlığın birliği. Ruhla madde ikiliğini kabul etmeyen görüş. Bazı >kaynaklarda Jnana Yoga olarak da geçiyor. Bilgi ve bilgelik yoludur. En zor >yoldur ve irade ve aklın muazzam kuvvetini ister. Jnana Yogi, Vedanta >felsefesini öğrenerek zihnini, kendi niteliğini inceleyip araştırmak üzere >kullanır. Tıpkı bir bardağın içindeki ve dışındaki alanları farklı >algılamamız gibi, kendimizi de Tanrı'dan ayrıymış gibi algılarız. Jnana >Yoga, bu yolun takipçilerine, direkt olarak bardağın kırılması ve >bilgisizlik örtüsünün kalkmasıyla, Tanrı ile bütünlüğün deneyimlenmesi için >yol gösterir. Jnana Yoga uygulanmasından önce, diğer yoga türlerinin >öğrettiği bilgilerin kesinlikle tamamlanmış olması gerekir. Bencillikten >vazgeçme,Tanrı sevgisi, bedenin ve zihnin gücü, insanın kendisini bilmesi >olmaksızın, bu yolda başarıya ulaşılamaz. >'Ötelerin ötesidir, Brahman, yücelerin yücesi. Başlangıçta yalnız O vardı. >Adlar değişik, kalıplar ayrı, cevher tek; Brahman. Ama Brahman dışında >başka >bir kainat da var, benliğimiz Atman. Vücut bir araba, sahibi : Atman, Akıl: >Arabacı, Koşumlar: İdrak, Duyumlar: at. İdrak duyumlardan, akıl idrakten, >Atman akıldan üstün. Atman için ne doğum var, ne ölüm. Hem uzak, hem yakın, >hem herşeyin içinde, hem de herşeyin dışında. Bütün varlıklarda O'nu, O'n >da >bütün varlıkları gören şüpheden azat olur. Dış Dünya, çöldeki serap gibi.' >Gözle görürsün ama, gerçekte yok. Susuzluğunu arttırır sadece, gidermez. >Karanlıkta yılan sandığın, aydınlıkta bir ip. Korkun da, kaygın da bir >vehim: Maya.' >Dış dünya, iç dünya. Bu ikilik bilgisizliğimizden doğan bir kuruntu. Varlık >tek: Atman-Brahman. >Kral Janaka bir seferinde rüyasında bir dilenci olduğunu gördü. Uyanınca >Gurusu Vasishta'ya sordu: 'Ben rüyasında dilenci olduğunu gören bir kral >mıyım, yoksa rüyasında kral olduğunu gören bir dilenci miyim?' Guru >yanıtladı: 'Hiç biri değilsin ve her ikisisin. Olduğunu zannettiğin şeysin >ama değilsin. Öylesin, çünkü ona göre (ona uygun olarak) davranıyorsun, >öyle >değilsin çünkü o devam etmez. Sen sonsuza dek bir kral ya da bir dilenci >olarak kalabilir misin? Her şey değişmek zorundadır. Sen ise değişmez >olansın. Sen nesin?' Janaka dedi ki: 'Evet, ben ne kral ne de dilenci, ben >tarafsız, sakin bir tanığım. 'Guru dedi ki: 'Bu senin son illüzyonun, bir >gnani olduğun, yani sıradan insanlardan farklı ve üstün olduğun hayali. >Yine >sen kendini zihin ile özdeş Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Zed Mesaj tarihi: Ocak 6, 2002 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 6, 2002 çok teşekkürler. gerçekten zevkle okudum. bu arada ilgilenenler olursa, piyasadaki onlarca angut kitap arasında beğendiğim tek bi tanesi vardır, neye inanırsanız inanın, ister din, ister felsefe olarak algılayın, bu kitabı okumak herkesi büyük ölçüde aydınlatıcaktır: Sri Nisargadatta Maharaj - Ben O'yum Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
ghaldszar Mesaj tarihi: Ocak 7, 2002 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 7, 2002 Zed ana temasi hakkinda neden begendigin konusunda bilgi versene "Ben O yum" u. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Zed Mesaj tarihi: Ocak 7, 2002 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 7, 2002 öncelikle diğer çoğu kitap gibi insanlara istediklerini vermiyo. mesela hop astral seyahatten hop uzaylılara, telekinetik geyiklerden rus ordusunun bunları nasıl kullandığına falan atlamıyo. yani "metafizik" diye adlandırılan ve kolay okunup kolay okuyucu bulan konulara hiç deyinmiyo ki bu bence kitabın samimiyetini gösteren bişey. amacı bence satmak değil, anlatmak. ayrıca, eğer yazarın söylediği gibi gerçekten gerçek bir guruyla yapılan söyleşilerden derlenmişse, -ki ben öyle olduğuna inanıyorum-, bu herkes için büyük bi kaynak. içindeki bilgiler gerçekten hayatıma büyük ölçüde yön verdi desem biliyorum çok geyik olcak ama doğru sayılır. hayatımda beni etkileyen bi kaç kitaptan biridir. sadece doğu/hint felsefesine ilgi duyanların değil, inancı olan olmayan herkesin okumaktan hoşlanıcağı bi kitap bence. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
BeIlow Mesaj tarihi: Eylül 30, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 30, 2004 çok güzel bişi şimdi daha çok karalama defterinde olan arkadaş var bence bir okuyun[signature][hline]Msn : [email protected] [spo1=Gandalf Balrog Geyiği Okumak için Tıkla]- yuuu şaaaal naaat paaaaaasss! - rahat ol canım gitti çocuklar bizbizeyiz... - yuuu.. ha... hmm... ee naber aslan? dipte değişiklik var mı? - yok be baba bildiğin gibi... biraz ateş biraz karanlık hiç bi numara yok... karıya kıza hasret kaldık aşşağıda... - sorma be bize de istarisin dediler sonsuz kudret dediler ama yaş oldu üçbin... ötmüyor artık kuş...[/spo] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Phlox Mesaj tarihi: Eylül 30, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 30, 2004 hmm zed daha önce bir diyalog yazmıştın Ben O'yum dan baya güzeldi. hazır aklıma da gelmişken yarın gidip alayım o kitabı bulursam[signature][hline]i've seen what i was - i know what i'll be i've seen it all - there is no more to see! [Bu mesaj Phlox tarafından 30 Eylül 2004 21:24 tarihinde değiştirilmiştir] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar