Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Dış ülkelerin, türkiye analizinin yorumu


Uzun

Öne çıkan mesajlar

"Tufan Türenç" said:

KEMAL BEY, YANDAŞLAR VE ERDOĞAN’IN ÖFKESİ

Cumartesi akşamı TRT Haber’de CHP Genel Başkanı, 4′ü yandaş, biri sempatizan beş gazetecinin karşısına çıktı.

Gazetecilik amacıyla soru soran tek gazeteci AKP’ye sempati duymasına rağmen Radikal gazetesi yazarı Oral Çalışlar’dı.

İkisi TRT’den, biri Zaman Gazetesi’nden,biri de Star Gazetesi’nden olan dört dörtlük 4 yandaş gazeteci Kılıçdaroğlu’nu tongaya düşürmek ve zor durumda bırakmak için program boyunca uğraştılar.

Ama başarılı olamadılar. Kılıçdaroğlu’nun kararlı ve tutarlı yanıtları 4 yandaş gazeteciyi mutlu etmedi.

4 yandaş gazeteciye Cumartesi akşamı TRT Haberi dinleyen AKP seçmenleri “Aferin, helal olsun” diyemedi.

Sanırım program sonrası onlara AKP kanadından övgü mesajları da gelmedi.

Kılıçdaroğlu’nun kendisine karşı olan ve ters sorular sorup kendisini zorda bırakmayı amaçlayan 5 gazetecinin karşısına çıkma cesaretini göstermesi uygar ve yürekli bir davranıştır.

Tayyip Bey böyle bir yürekliliği bugüne kadar göstermedi. Başbakan hem televizyonlarda, hem gezilerinde, hem de özel görüşmelerinde hep karşısına çanak sorular soracak yandaş gazetecileri almayı tercih etti.

Bazı gezilerde nazar boncuğu gibi tarafsız bir iki gazeteciyi çağırıyor ama onların da soru sormasına pek olanak bırakılmıyor.

İlginç bir programdı.

Ben CHP’nin yerinde olsam o programın kasetini alır dağıtırım.

Ben izlemedim ama bir gece önce de aynı gazeteciler Başbakan Erdoğan’la söyleşi yapmışlar.

Tabii tahmin edileceği gibi 4 yandaş arkadaş çanak soru sormak için birbirlerini çiğnemişler.

Malum, başbakanın gözüne girebilmek onlar için tek varlık nedeni.

***

Şimdi gelelim Başbakan’ın büyük bir öfkeyle kürsüdelerden ”Küresel Çete” olarak tanımladığı Batı’nın üç ciddi ve saygın yayın organı ile ilgili gelişmelere…

Dünyanın önde gelen haber ve ekonomi Dergisi The Economist, yine dünyanın en saygın dergilerinden TİME ve The New York Time’da çıkan yazılar Başbakan Erdoğan’ı adeta çıldırttı.

Erdoğan en büyük öfkeyi de açık açık “Türkler’e CHP’ye oy vermelerini tavsiye ediyoruz . CHP’nin iyi bir performans göstermesi, Erdoğan’ın Anayasayı tek taraflı değiştirme riskini azaltır. Türkiye’de demokrasinin garantisi olur” diye yazan The Economist’e gösterdi.

Oysa aynı uyarı Time ve The Newyork Times’da da vardı ama onlar Economist olarak net bir ifade kullanmadıkları için Tayyip Bey Onlara fazla çatmadı.

Ama The Economist’i yerden yere vurdu Başbakan:

“Yahu bu nasıl bir pervasızlıktır, bu nasıl bir densizliktir? ……. Ey The Economist, sen bu ülkeye, CHP’ye çok Fransızsın (Başbakan bu deyimi çok seviyor) Biz CHP’nin, yeni genel başkanının Türkiye’deki çetelerin projesi bilirdik, meğer küresel çetelerin de projesiymiş.”

Gördünüz mü Başbakan’ın dünyanın en saygın medya kurumlarını kendisine karşı yorum yaptıkları için “Çete” olmakla suçlayacak kadar kimyası bozulmuş.

Demek ki Kemal Bey kampanyaya başladığında “Ben Recep Bey’in kimyasını bozacağım” demesi boşuna değilmiş.

Kemal Bey’in Tayyip Bey’i çok iyi analiz ettiği anlaşılıyor.

Yürüttüğü kampanya’da yaptığı konuşmalarla Tayyip Bey’i aşırı bir sinirliliğe doğru itti.

Bence Tayyip Bey Batı basınında böyle yorumların çıkacağını beklemeliydi. Çünkü bu sürpriz değildi.

Uzun zamandan beri özellikle Silivri operasyonları, Batı’nın kendisini sürekli destekleyen çevrelerinin uyanmasına, gerçekleri görmesine neden oldu.

Asker vesayetinin bitmesini olumlu bulan Batılılar, Erdoğan’ın giderek otokratlaştığını, kendisine muhalif olan isimleri tek tek hapse attırdığına tanık oldular.

Silivri’deki yargılamaların hukuk kuralları dışında yürütülmesini, tutukluluk sürelerinin hukuka aykırı bir şekilde sürdürülmesini şaşkınlıkla öğrendiler.

Türkiye’nin insanların konuşmaya bile ürktüğü bir korku toplumu haline geldiğini saptadılar.

Bunların dışında Erdoğan’ın yeni anayasayla ileri bir demokrasi amaçlamadığını, tersine kendisini ‘seçilmiş bir otorite’ haline getirmeyi planladığını fark ettiler ve bu seçimden güçlü çıkacak bir Erdoğan’ın Batı’nın karşısına Ortadoğu diktatörleri gibi bir kişilik olarak dikileceğini anladılar.

Türkiye’de bir Mübarek, bir Kaddafi, bir Ahmedinejat görme olasılığı Batı’nın tüylerini diken diken etti.

Gerek Amerikalı, gerek Batılı politikacılar, strateji uzmanları, diplomatlar ne zamandan beri benzeri endişeleri dile getiriyorlardı.

Sanırım çevresi korktuğu için Erdoğan’a bunları söyleyemediler.

O nedenle bu endişelerin Batılı medyaya yansımayacağını düşünmek bir büyük bir aymazlıktı.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkan olarak CHP’nin başına geçmesi, partinin rotasını demokrasiden yana değiştirmesi ve yürüttüğü seçim kampanyasındaki söylemleri de Batı’daki bu geciken uyanışı hızlandırdı.

Batı medyasının saygın organlarının yorumladığı gibi Başbakan Erdoğan’ın bu seçimden güçlü çıkması Türk demokrasisi için büyük bir tehlikedir.

Aynı tehlike Erdoğan’ın kendisi ve partisi için de geçerlidir.


Söylenecek pek bişi kalmamış.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

öf RTE bildiğin menderes öyle bir medya yapısı istiyor ki hepsi yanındaki yalakalar gibi sadece "bu planladığınız projenin ülkemize getirileri nedir" gibi pas vermece soruları sorsunlar sadece tüm eleştirileri de muhalefet partilerine karşı olsun.

Bu adamın demokrasisine inananın ilginç bir kafa yapısına sahip olması lazım hiç bir eleştiriye cevap vermiyor, eleştirine saygı duymuyor, saygı duymadığı gibi yetkisini kötüye kullanarak zarar veriyor. Bir demokrasi faciası resmen ve de bu kadar oy vereni var bu ülkede. Ben bu halkın dolayısıyla demokrasi istediğini düşünmüyorum herhalde bu adamın demokratik olduğunu düşünecek kadar saf değildir kimse. Adamın demokrasi imajı sırf dış ülkeleri memnun etmek için bir de yaptıklarını haklı çıkarmak için tabi ki.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ardeth said:

öf RTE bildiğin menderes öyle bir medya yapısı istiyor ki hepsi yanındaki yalakalar gibi sadece "bu planladığınız projenin ülkemize getirileri nedir" gibi pas vermece soruları sorsunlar sadece tüm eleştirileri de muhalefet partilerine karşı olsun.

Bu adamın demokrasisine inananın ilginç bir kafa yapısına sahip olması lazım hiç bir eleştiriye cevap vermiyor, eleştirine saygı duymuyor, saygı duymadığı gibi yetkisini kötüye kullanarak zarar veriyor. Bir demokrasi faciası resmen ve de bu kadar oy vereni var bu ülkede. Ben bu halkın dolayısıyla demokrasi istediğini düşünmüyorum herhalde bu adamın demokratik olduğunu düşünecek kadar saf değildir kimse. Adamın demokrasi imajı sırf dış ülkeleri memnun etmek için bir de yaptıklarını haklı çıkarmak için tabi ki.


demokrasi değil, İLERİ DEMOKRASİ!
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ardeth said:
...Bir demokrasi faciası resmen ve de bu kadar oy vereni var bu ülkede. Ben bu halkın dolayısıyla demokrasi istediğini düşünmüyorum herhalde bu adamın demokratik olduğunu düşünecek kadar saf değildir kimse...



baps oy veren adam, demokrasi ne anlama geliyo, bilmiyo artık. bilip de oy verebilenler de çıkardan başka bişeyden vermez zaten. osmanlı özentiliği, saçma sapan provoke edilen "din elden gidiyor" vs. kaygılarıyla besleniyolar.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...