Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Cemaatime Dokunma!


Uzun

Öne çıkan mesajlar

Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner’in İsmailağa cemaatine yönelik soruşturmaya başlamasının ardından yaşanan sürecin ilk belge ve bilgilerini haberleştirmesi nedeniyle Türkiye Gazeteciler Cemiyeti tarafından 2009 yılı siyasi haber dalında gazetecilik başarı ödülüne değer görülen Sevgili Taşcı, kitabı yazma nedenini şöyle dile getiriyor: “Yaşananları herkes kendi istediği gibi görmeye ve yorumlamaya devam ediyordu; ediyor... Bir gazeteci olarak olabildiğince yansız bir biçimde, ulaşabildiğim belgeler ve edindiğim bilgiler ışığında, yaşananların bütün boyutlarını tarafsız bir gözle ortaya koymaya çalıştım. Çünkü gazetecinin işi, yaşananları yalnızca kenardan izlemek değildir. Topluma ve tarihe karşı vicdan borçlarımız ve sorumluluklarımız da göz ardı edilemez.”

Kitap, Erzincan-Erzurum arasında yaşanan süreçteki tartışmaların odağında yer alan İsmailağa’nın geçmişten bugüne kadar anıldığı soruşturma ve dosyalardan örneklerle başlıyor; ilk tarikat-ticaret kavgasına da yer veriliyor. Cemaatin kabarık suç dosyasının ardından ilkokul öncesi çocuklara yönelik yaptığı eğitimin Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından resen incelenmeye başlandığı 2 Kasım 2007 tarihinden, İlhan Cihaner’in tutuklanarak cezaevine konulmasına kadar yaşanan gelişmeler, gün gün belgeler ve yazışmalar ışığında anlatılıyor.

23 Şubat 2009 tarihinde ilk gözaltı emirleri verilip de 29 kişi gözaltına alındığı gün Erzincan Başsavcısı’nı Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’in aramasının, aslında yürütülmekte olan soruşturmanın hedefinin nerelere kadar ulaşabileceğini göstermesi açısından altı çiziliyor. İlhan Taşcı, cemaatin Başbakanlık düzeyinde ilgi görmesinin nedeninin yalnızca siyaset ile tarikat ilişkisinin değil asıl öne çıkanın “parasal ilişkiler ve dengelerin” belirleyici olduğu görüşünde. Kitapta, Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner’in İsmailağa cemaatine ilişkin girişimlerin alttan alta sürdüğü günlerde, Fethullah Gülen cemaatine yönelik soruşturmaya da başladığı, bu soruşturma sürecinde atılan kimi adımların başsavcının cezaevine gidiş sürecini de hızlandırdığı değerlendiriliyor.

İlhan Taşcı’ya göre, Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner’in tutuklanmasıyla Türkiye iki kutuplu hale dönüşüyor: Tutuklamayı alkışlayanlar bir yanda, onu “rejime yönelik saldırı” olarak algılayanlar öte yanda... Başsavcılar tutuklanıyor, ordu komutanları cezaevine konuyor, kozmik odalar aranıyor... İktidara göre, Türkiye yola devam ediyor, her yeni adımda –yani tutuklama ya da gözaltında– Türkiye demokrasiye doğru koşuyor!

Af Dağının Ardındaki AKP (2. Basım, 2005), Bir AKP Belge'seli: Maskesiz Soygun (13. Basım, 2009), Babam Sağ Olsun (4. Basım, 2009), Telekulağın Duydukları/Kulak Misafiri (2009) kitaplarının da yazarı olan İlhan Taşcı, Cüppeli Adalet kitabında, “Bugünden yarına; kısıtlama, sınırlama, yasaklama, tutuklamalar ve insan acıları üzerinden özgürlüğe ulaşılıp ulaşılmayacağına ilişkin öngörüyü” okurlara bırakıyor. 47 yıllık Avukat Turgut Kazan ise “Cihaner’in anlattıklarından dehşete kapıldım ve davayı aldım” diyor.

“Cüppeli Adalet” kitabı okununca, yargı bağımsızlığı, savunma dokunulmazlığı, eşitlik ve adaletle özdeş “savcı, avukat ve yargıç” cüppesinin, “siyasal yönetim-cemaat” cüppesiyle değiştirilmemesi için Anayasa’nın yargı bölümünde yapılmak istenilen değişikliklerin özünü yakalamak ve bu değişikliklere karşı çıkmak gerektiği bir kez daha net olarak ortaya çıkıyor.
---------------------------------------------------------------

Bu yazıyı okuyunca NEDENSE bu video geldi aklıma.

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

balon, madem demokrasi istemiyorsun; söyle direk seçimleri yapmayalım boşuna. valla bak.

yarın öbürsügün, o "diğerleri"nden biri olursun. %47 ile başa gelen, "diğerleri"nin hepsinin öldürülmesi, madenlerde çalıştırılması, pirana yemi olarak kullanılması serbesttir diye kanun çıkartır, sonra insanlar gelip "diğerleri...." yazar görürsün.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

%47 aldığı için kurallar dahilinde (e kuralları kendileri koyuyorlar), fakat ahlak dışı, anayasa karşıtı herşeyi yapma hakkını gören bir cemaat pardon hükümeti destekleyip, diğerlerine "oyunuz kadar konuşun" demenin açıklaması budur.

demokrasi herkesin hakkını korur.

kazananın değil.

neyse, inşallah bunlar hükümetten gider bir gün de, siz de demokrasi neymiş öğrenirsiniz.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...