Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Tahliyeler


fede

Öne çıkan mesajlar

Söylemek istediğim şeylerden birisi de tutuklama sürelerinin 2011'de böyle olacağı 2005'ten beri belliydi.

Konu ile ilgili olarak bilgi sahibi olmama rağmen medyada falan kimin ne dediğinden bir halt anlamıyorum. Arada mantıklı konuşuyor gibi gelen birilerini televizyonda gördüysem de 5 kişi aynı anda konuştuğu için bir bütün olarak algılayamadım hiçbirisini. Şu abla anlayabildiğim şeyler söyleyen tek abla.

Bir de bütün bunları konuşurken bilin ki tutuklama kurumunun amacı infazın bir an önce başlaması, sanık olan kişi hapiste diye kamunun vicdanının rahat olması değil; sanığın kaçmasını ve delilleri karartmasını önlemektir. Tutuklama kararı, bu sebeplere dayanmalıdır.

Bir de Hürriyet'in okuyucu yorumlarıyla ilgili olarak bugün gördüğüm bir şeyi paylaşmak istiyorum.
Haber: 1996'da birisini öldürdüğü iddia edilen ve tutuklu yargılanan sanık, 5 ay sonra tahliye olacak.
Yorum: cinayetin cezası bile 5 yıl olmuş!
Puanlama: Çok iyi 100%
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bir kişi ile ilgili hüküm verilmedikçe o kişi masumdur, suçu işlediği hükümde söylenirse kesinleşir. Basın fazla çarpıtıyor prim yapmak için.
Üstte biri demiş, ikrar (ben yaptım demesi) tek başına hüküm için yeterli değil. Adamın çıkıp ben yaptım demesiyle o ikrarı nasıl verdiği, ne şartlar altında verdiği de incelenir. Kaldı ki tek başına ben yaptım demesi bam diye hüküm verilmesi için yeterli değil, tamam yaptığını kabul etsek bile ağırlaştırıcı neden meydana gelmiş mi, veya hafifletici sebepler var mı bunlara bakılması gerekir en basidinden.
Öldürdüm diyor da belki haksız tahrik var? Belki meşru müdafa var? Veya belki işkenceyle öldürmüş vesaire.
Bütün bunların incelenmesi edilmesi süreci çok yavaşlatıyor, çünkü inanılmaz bir iş yükü var Yargıtay'da. 15 sene (yanılmıyorsam) üstü verilen hükümler otomatik olarak temyize gidiyor mesela, bunun dışında da temyiz edilebilen kararlar kafadan gönderiliyor genelde temyize.

Ben size şöyle söyleyeyim veya durumun vehametini anlamanız açısından, 8 hafta cezaevine girdim çıktım ders vermek için. Sınıfımda BİR tane hükümlü vardı. Kalanı silme tutukluydu ki muhtemelen daha birkaç yıl öyle kalacaklar yani.
Hakkında hüküm verilmiş başka adam da tanımadım o 8 hafta içinde, 50 küsür adam gelip yanıma bir şeyler sormuştur etmiştir.

Delil karartma, kaçma riski gibi durumlar yoksa tutuklamanın hem süre bazında insan hakkı ihlali durumu var, hem de zararı var parasal olarak. İçerde yatan tek bir adamın sırf günlük yemek masrafını toplasak ayda 120 lira yapıyor, yılda 1440 lira. Toplam tutuklu/hükümlü sayısıyla çarparsanız güzel bir para yapıyor. Daha yuvarlak olsun derseniz kodesteki tek bir kişinin aylık masrafı 1000 lira bize. Bu adamların bir kısmı beraat ediyor üstelik (türkçesi boşa yatıyorlar). Ki sonra bu beraat edenlerin bir kısmı da haklı olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine gidip alıyor 3-4 bin euro tazminatını paşalar gibi.

İşyükü çok, hakim lazım memlekete. Ayrıca daha da önemlisi istinaf mahkemelerini artık acilen kurmaları lazım, Yargıtay'ın dava girişini kessek kafadan 5 sene falan daha dava bakmaları gerekiyor ki karar yazmak ta öyle çok kolay iş değil.
Tamam işte dayı kabul etmiş hadi yatsın çıksınla bitmiyor, kolay değil o kadar maalesef =)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

abi yargıtay dan bi yetkili geçen gün televizyona çıktı açıklama yaptı. elinde resmi belgeler ve rakamlarla. bu sene 14.000 küsür dosyayı karara bağlamışlar. aralarında 180 klasörlük davalar var. bu klasörlerde öyle 3-5 sayfa değil. görüyorsunuz ergenekon davasında taşınan klasörleri. hayvan gibi. aha öyle. ve kanun gereği bu dosyaları tek bir tetkik hakimi inceliyor ve sonra gelip kurula anlatıyor.

Kısacası hal böyle olunca boku yargıtay ın üzerine atmak tam bir şark kurnazlığı. AKP ninde amacı bu zaten. Yasayı çıkarırken biliyordu bu adamlar kimlerin bu fırsattan istifade edip çıkabileceklerini. Amaçları zaten yargıtay ıda ele geçirip kadrolaşmak. Şimdi başladı laflar. Üye sayısını arttıralım, şöyle çoğalsın böyle çoğalsın diye. Halk zaten cahil. Herkez yargıtay ı suçluyor padişahları öyle buyurdu diye. Oysa adamlar yasayı uyguluyor. Kalkıpta kendileri nasıl hüküm versin. Çok nadir durumlarda belli konular için takdir hakkı var sonuçta. Onun dışında herşey kanunda belirtilmiş böyleyse böyle diye.

Bakın başka bir örnek. Bi adamın hakkında açılan bir dava var. Adam yargılanıyor ve dosya yargıtay a gidiyor. Bu sırada bu adamın işlediği suçla ilgili kanun değişiyor ve dosya kapanmadığı için Yargıtay bu dosyayı dava tekrar baştan görülsün diye geri yollamak zorunda kalıyor. Adamların yapabileceği birşey yok kanun bu. Ama suçlu gene Yargıtay.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

abi adamlar yargının sorunlarını düzelteceklerine referandumla beraber olayı kendi taraflarına yonttular zaten iyice.

mesela gecenlerde bi de sey vardı, iki valinin 4-5ser milyon dolarlık beyaz esya alımı yapıp dagıtması. ihale yapmadan adamlar istedikleri kisilerden almıslar. bakanlık müşteşarları da "eee gayet normal" tadında bir cevapla bir suc unsuru bulamamıs. dalga gecer gibi resmen, aptal yerine koyuyolar milleti göz göre göre. aptal olmadıklarını da sölemek zor gerçi ama..
allahtan sonra danıstay mı ne itiraz edip, usulsüzlük oldugunu söleyip adamları yargılıyor.

şaka gibi bir ülkedeyiz resmen.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...