Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

biriktirip mi biriktirmeden mi?


Saeros

Öne çıkan mesajlar

isviçreli (isveçli?) bilimadamları araştırmıştır muhtemelen ama ben duymadım görmedim

biriktirip işemek mi daha iyi biriktirmeden işemek mi?

şimdi nasıl şey derler bilirsiniz, şarjı dolu laptopı prize bağlı tutmayın, çekin prizden şarjı bitsin sonra gene takın şarj olsun

ama çiş (sidik?) konusunda da böyle bişey var mı merak ettim, sonuçta hiç birimiz (fede?) prostat olmak istemeyiz.

saygılar....
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

seçeneklerde yokum ben, boş vakit bulduğumda işiyorum. çok tutmamın ya da az olmasının pek bir farkı olmuyor. sanıyorum ki kapasitem çok yüksek, henüz benden uzun işeyen birini görmedim. hele bar tuvaletinde efsaneler yaratıyorum. tuvalete girmemle çıkmam arasında bardaki tüm erkeklerle karşılaşıyorum resmen. iş üzerindeyken yan pisuara gelenlere heheeyt siz gelip geçicisiniz tarzında bakışlar atıyorum falan.

umarım gelecekte sorun çıkaracak bir şey değildir.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Size 1-2 hafta önceki bi anımı anlatıcam, umarım idrar tutma/yapma konusundaki fikirleriniz değişir.


Şimdi, olayın kahramanı, babamın teyzesinin kocası. Yaklaşık 70 li yaşlarda, gençliğinde uzun bir dönem almanya'da çalışmış bi insan. Çocukluğumdan son 1-2 yıla kadar bu insan acayip neşeli biriydi, şimdi bahsedeceğim hastalıktan sonra adam moralini, yaşama sevincini ve sağlığını kaybetti gençler.

Çok ibretlik bi hikaye başlangıcı gibi oldu, biraz ibret alırsınız gerçi de.


Bu adam az önce de bahsettiğim gibi Almanya'da çalışmız uzuun bi dönem. Tekstil makinelerinin bakımından sorumlu teknisyen gibi bişeymiş. O zamanlar çok pis üretim yapıyormuş çalıştığı yer. İşi gereği de pek vakti olmuyormuş, sürekli bi arızaya koş, bi bakıma git, durum kontrolü yap vs vs. O zamanlar bu sıkı çalışma koşulları nedeniyle mesai saatleri içinde tuvalete gitmeye vakit bulamayacak zamanlar oluyormuş. Çalıştığı süre boyunca idrar tutmayı resmen adet edinmiş işin ağırlığından dolayı.


Tabi seneler geçti, 5-6 yıl kadar önce rahatsızlandı, doktora gitti, prostat dendi. Ki bilirsiniz ayakta idrar yapmak doktorların da kabul ettiği bi neden prostat büyümesi hedesinde. Tabi adam inançlarından ötürü ayakta tüvalet yapma alışkanlığına sahip olmayan bi insan. Doktor ikinci olarak "idrar tutma alışkanlığın var mı?" falan gibilerinden sormuş, o da o zamanları anlatınca acısı şimdi çıkıyor muhtemelen onların demiş.


Ameliyat olmuştu o dönem işte, 5 yıl kontrole gitmedi hiç. Kişisel aptallık tabi bu. 1 ay kadar önce çok fena bi ağrı geliyor, bikaç gün idrara çıkamıyor, yumurtalıkları şişiyor falan. Acil hastahaneye yatıyor. Kandaki üre oranı olması gerekenin kat kat üstünde. Öyle ki 1 gün falan gecikseniz muhtemelen kalbin dururdu, zehirden kalbin büyümeye başlamış diyorlar. 1 hafta sürekli diyalize girdi. 1 hafta sonunda devlet hastanesinden çıkıp 6 yıl önce ameliyat olduğu doktorun çağrısıyla tıp fakültesi hastanesine yattı. Ortaki tetkikler sonucunda mesaneden idrar çıkışı olmadığını anlamışlar. Devlet hastanesinde anlamamışlar bunu bu arada, idrara falan çıkamıyordu zaten hala.


Bundan sonrası benim gözümle gördüklerim,

Mesaneden idrar gelmediği için bir tel penisten, birer tel de sırttan delerek böbreklere taktılar. Böbreklere tel takılması sırasında babamla ben de vardık, kızları dayanamaz birinin tutması lazım dediler, biz indik. Sırtı dönük oturuyorsun, ultrason ile bakıyorlar, uyuşturuyorlar tabi girilen bölgeyi. 30-35 cm'lik bi iğne sokuyorlar, bu iğnenin içinde de bi iğne var. Yaşlı insanın dokuları biraz daha farklı olduğu için sırttan böbreği görmekte zorlandılar. 40'a yakın sefer o iğneyi batırıp yavaş yavaş çektiler, idrar gelişini beklediler. Ultrasonda göremedikleri için bu kadar fazla tekrar oldu tabi. Gözümün önünde o iğneyi adamın sırtına sokup sokup çektiler. Çektikçe kan aktı, bi türlü böbreğe girilmedi. En sonunda buldular böbreği. Dıştaki iğneyi sabit tutup içteki iğneyi çıkardılar. O çıkan iğnenin yerine bildiğimiz tel sürdüler. O tel böbreğe ulaşınca dıştaki iğneyi de çıkardılar. İlk kademe plastik hortum gibi bişeyi telin üstünden geçirip teli klavuz gibi kullandılar. 3-4 farklı boyda plastik hortum ile bu işlemi tekrarlayıp deliği büyülttüler, en sonunda asıl hortumu sokup teli çektiler. Sonra o hortumu deriye diktiler çıkmasın diye.



İğneyi her sokuşlarında içim fena oldu
O teli böbreğe kadar iterlerken boşaltım sistemime dikkat etmeye yüzlerce yemin ettim
O hortumları sokarken gözüm karardı resmen



bu olaylardan sonra mesanesindeki tıkanıklığı açmaya çalıştılar ameliyatla, olmadı. Parça alıp patolojiye göndermişler, 12 gün sonuç gelene kadar da evde dinlenmeye çıkardılar. Adam tamamen bitti, birden sağlığı kaybedip hastahaneye düşünce. Şen şakrak adam gitti, ölmeyi isteyen biri geldi.


Patoloji sonucu kötü gelirse, ki muhtemelen öyle bekliyorlarmış doktorlar, mesaneyi alacaklarmış ve ölene kadar torba ile yaşayacakmış. Belki göreniniz vardır o görüntüyü, bi insanın elinde idrar torbası ile yaşamaya çalışması çok fena bi durum.


Siz siz olun iyi bakın çükünüze falan beyler.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • 1 ay sonra ...
annem de tekrar abdest almayayım diye sıkıştırır ezan vaktini bekler.
ama öyle zamanlar oluyor ki tutmak zorunda kalıyorsun çişini ben zamanında çok tutmuştum inşallah bi sroun çıkmaz. eskiden testislerim şişerdi acaba bundan dolayı mı ki şimdi neden se olmuyor
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...