Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Son zamanlarda ici karalmis olanlar ve surekli negatif bakanlar icin


Angelfire

Öne çıkan mesajlar

Solara’nın Şubat 2003 Sörf Raporu:



İçeride Bir Kedi Gibi, Dışarıda Bir Aslan Gibi

Çeviren: Semra Ayanbaşı

Şubat ayı Daha Büyük Realitenin nüfuz edişiyle başladı. Sörf şiddetlendi ve çok büyük, yükselip alçalan dalgalarla dolu. Her şey yükseldi ve enerjiler büyüdü.

İlginç olan şu ki bizim bu kabaran Sörfte eyleme atılmamamız, tam tersine YAVAŞLAMAMIZ gerekiyor. Şu anda deneyimlediğimiz en derin değişimlerin birçoğu dışsal değil içsel düzeylerde meydana geliyor. Hatta, bazılarımız bizi yavaşlatacak ve daha çok içsel çözüm üzerinde odaklanmaya zorlayacak yaralanmalar ve hastalıklar deneyimleyebiliriz.

19 Ekim 2002'de gerçekleşen 11:11'in 5. Kapısı'nın Aktivasyonu'ndan beri bizler bir dizi çift kapıdan geçiyorduk. Bu çift kapılar iki takım halinde geliyor. İlk çift kapıdan giriyoruz, sonra uzun bir koridordan geçiyoruz ve sonra bir başka çift kapıdan çıkıyoruz. Şubat ayı yeni bir çift kapılar takımına Giriş Noktasıdır.

Şubat ayında çift kapılar arasındaki geçitten geçerken benzeri görülmemiş yeni çözüm fırsatlarıyla karşılaşacağız. Geçmişimizden insanlar ve durumlar eski sorunların çözülmesi amacıyla yaşamımıza tekrar girecekler. En nihayet, gömdüğümüz yaraların yerlerini, dürüstlüğümüzden fedakarlık ettiğimiz yerleri, anlayışımızdan kaçmış çözümlenmemiş durumları bulmak için varlığımızı tarayacağız.

(Eğer geçmişinizden insanlar tekrar hayatınıza girerlerse lütfen onlardan kaçınmayın. Onlarla buluşun ve birlikte yeni bir düzeye çıkıp çıkamayacağınızı görün. En azından eski sorunları şifalandırıp çözümlemeye çalışın.)

Eski ilişkilerin büyük bir şifası gerçekleşmektedir. Şimdi yaşadığımız her ilişkinin varlığımızın dokumasına bir iplik eklemiş olduğunu görebileceğimiz bir zamandır. Artık kendi dışımıza sevdiğimiz şeylere odaklanmak ya da geçmiş ilişkilerin ağırlığını üzüntü ve kırık bir kalple taşımak zorunda değiliz. Onların hepsi dokumamızın bir parçası olarak bizim içimizde yaşıyorlar. Ve şimdi varlığımızın ipliklerini parlatmanın ve artık en yüksek gerçeğimizle rezonansta olmayan iplikleri ayıklamanın zamanıdır.

Şubat ayında varlığımızın ipliklerini ayıklarken bizim için gerçekten önemli olan şeyi yeniden belirlemeye başlamamız gereklidir. Gerçekten tam bilinçli olmamız gerekiyor; durum normalmiş gibi davranarak yaşamayı sürdüremeyiz. Çünkü durum normal değil. Bu kendimizi gerçek amacımızın dışındaki başka şeylere kaptıracağımız bir zaman değil. Bu kritik bir zamandır ve bizim her zaman tam farkında olmamız gerekiyor. Şimdi hepimizin hizmet etmemiz gerekiyor. Bir'e hizmet etmek en yüksek önceliğimiz olmalı.

Bu büyük bir kutsama zamanıdır, çünkü şimdi en nihayet geçmişimizin çözümlenmemiş kalıntısını anlayabilir, dönüşüme uğratabilir ve bırakabiliriz. Bu kalıntı varlığımızdan kopup gitmekle kalmayacak, içsel kalıplarımızı da bir daha aynı tip deneyimleri yaşamak zorunda kalmayacak şekilde değiştirebileceğiz. Dediğim gibi, bu büyük bir kutsama zamanı.

Şubat ayı için aldığım görüntülerden biri, büyük güneşin ufka doğru alçaldığı bulutlu bir gökyüzü. Birden o, yeryüzüne doğru nüfuz edici ışık demetleri yolluyor. Bu ışık demetleri bulutları delip bize yeni yönlerimizi güçlü bir biçimde gösteren ışınlara benziyor.

Bu her şeyin değişip yeni pozisyonlara girmekte olduğu bir zaman. Zamanlama mükemmel. Her şeyin tam yerine oturduğu ve bize kesinlikle doğru geldiği sayısız "Doğru Zaman, Doğru Yer" durumları yaşayacağız..

Derin bağlantılarla dolu büyük kesişme noktalarına erişeceğiz. Büyük kesişme noktaları insanların, unsurların ya da -daha büyük kalıplar içinde bulunan veya Daha Büyük Realitenin son derece geniş ölçeğinden yayılan- enerjilerin en sonunda yolları kesiştiğinde meydana gelir. Bu yükselmiş bağlantılar yaratır. Yine, bize kuşkusuz biçimde doğru gelen bir tam yerine oturma olur.

Son birkaç aydır sık sık önümüzde açık bir kapı gördüğümüzü sandık. Bu yeni fırsatlara doğru ilerlediğimizde, onlar bir serap gibi gözlerimizin önünde kayboldular. Bu olduğu her seferinde biz çok şaşırdık, çünkü o parıldayan kapı çok gerçek görünüyordu.

Bu seraplar aslında dönerek, yeniden rota çizerek bizi yeni yönlere yönlendiren fenerlerdir. Bu olmaktadır, çünkü onlara doğru ilerlemekte olduğumuz kapılar şimdiki hakim görüş noktamızdan görülemezler. Ama, eğer kalbimizin sesini dinler, mutluluğumuzun peşine düşer, ve o parıldayan illüzyoni kapılara doğru yönelirsek, onlar bizi gerçek kapıları, gerçek fırsatları görebileceğimiz yere, yeni hakim görüş noktasına götürecektir.

Kuşkusuz, o parıldayan kapıya yönelmeye cesaret edemeyecek kadar değişimden korkuyorsak ya da kalbimizin itilimlerini dinlemeyecek kadar korkularla doluysak, o zaman hakim görüş noktamızı değiştiremeyeceğiz ve bizi bekleyen gerçek, açık kapıyı asla göremeyeceğiz.

Eğer değişime direniyorsak, bu bir ağırlık ve uyuşukluk hissi şeklinde tezahür edebilir. Kendimizi saplanıp kalmış ya da yaşamımızdan hoşnutsuz hissedebiliriz. İşimizden, ilişkilerimizden ve kendimizden hoşlanmayabiliriz. Sevincimizi bulmak içi
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...