Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Bebegi trenin altina atan sapiklar hapisten cikarildi


tomkat

Öne çıkan mesajlar

Ardeth said:

DoruK said:

bu insanlar, kendini normal addeden diğer insanlara göre farklı olduğu ve onları önemsemediği için, türlü kompleksif ve travmatik saldırılara maruz kalıyor ve bu da insan türü adına mükemmel bir klişe.


bu argüman malesef bu kadar ekstrem durumlarda işe yaramıyor üzgünüm. normalliğin tanımının flu olduğu bölgeler vardır evet hatta bu oldukça geniştir ama bu insanlar o tanıma girmiyor. istatistiksel olarak.
normal denilen şey geçerli bir kavram niteliğine sahip değil, zira kabul edilebilir kavramların sahip olduğu "insan zihninde somut bir objeyi anımsatması" gereğini bile karşılamıyor. ve normal denilen şeyin herhangi bir kabul edilebilir sınırının olup olmaması da, bu sınırları kimin çizip kimin çizemeyeceği kadar belirsiz bir konudur.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

normal denen şeyin sınırı toplumsal anlaşma denen şeyler çerçevesinde belirlenir az çok. dolayısıyla kesin sınır olmasa bile referans noktası yoktur diyemezsin, referans noktası bariz bir şekilde vardır. tabi toplumsal anlaşmaya bağlı olması demek toplumdan topluma değişmesi demek ama çeşitli toplumların çatısında toplandığı daha genel anlaşmalar da var insan hakları gibi. bu anlaşmaya uymaktan ne kadar uzaklaşırsan normallik bölgesinden de o kadar çıkarsın (içinde bulunduğun toplumu referans alan bölge).

burda tartışılmas gereken tek nokta "o çocuklar doğdukları toplumun anlaşmasını kabul etmek zorunda değiller" olabilir ama zaten onu etmedikleri takdirde toplumdan dışlanır.

dünya üzerinde buccaneers den gibi bir yer olması lazım sanırım
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ardeth said:

burda tartışılmas gereken tek nokta "o çocuklar doğdukları toplumun anlaşmasını kabul etmek zorunda değiller" olabilir ama zaten onu etmedikleri takdirde toplumdan dışlanır.
DoruK said:

bu toplumlar eğer ki bugün kendini medenileşme yolunda ilerlemiş ve güdüsel ilkellikleri büyük ölçüde bir kenara bırakmış olarak görüyorsa ki görüyor, her ne olursa olsun en başta kendilerinin dışladığı bu insanların, o toplum içinde barınamaması kendi hatalarıdır.

eğer yeterince medeni olduklarını iddia ediyorlarsa; bu insanlar, hele ki yaşı gereği bilinci henüz ne yaptığını kavrayacak kadar gelişmemiş ise, bu toplum içinde yer bulabilmeli. aksi takdirde dünya üzerinde hiç bir toplum yoktur ki gerçekte bir adım kat edebilmiş olsun medeniyet yolunda, ki edememiştir de zaten.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Marketten gofret çalmayla, bebek parçalama arasındaki ince farkı vurgulayan mantıksal istatistikten bahsediliyor olsa gerek xD

Rehabilite edilebiliyorsa edilsin tabi. İş gücü kaybından kazancım yok. Ama işlenen suç "küçük lan bunlar" diyip unutulabilecek şey değil cidden. Çocukluğunu böyle geçiren insan tutulmazsa nasıl, ne piskoljiyle, ne şekilde büyüyecek bunları düşünmek lazım. Alsınlar içeriye bir güzel rehabilite etsinler. Düzelecek gibiyse sonra salsınlar. "Ya bebek parçalamanın doğal olduğu bir ortamda olsaydık..." falan gibi gibi toplumun dışarsından örnekler toplumun dışarsından bir olay geldiği vakit tartışılabilir bence :D Bir insan toplum standartlarına uyamıyorsa orada işi yoktur. Ya dışlanır, ya da, ağır bir durumsa, rehabilite edilir.

edit: Haa bence bireysel olarak kimsenin topluma uyamayan insanları topluma kazandırmak için çabalaması zorunluluğu yok. Bunu belirteyim. Kişi veya devlet insani yardım adı altında böyle işlere girişirlerse iyi olur tabi.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

medeniyeti tek bir olguya bağlaman komik. medeniyeti oluşturan parçalardan biri belki içindeki bireyleri ne başarıda topluma kattığı olabilir gerçekten ama tek ölçüt o değil. ve o ölçüt de tabi tek olay veya kişi tarafından belirlenmez bu da ikinci nokta: belki bu kadar uç bir örnekte bu insanı topluma katmayı başaramıyorsundur ama bu diğer örnekler için geçerli olmak zorunda değil.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

çok boş tartışmışsınız. cinayet suçuna verilen hapis cezasının amacı suçluyu düzeltmek değildir zaten. toplumdan izole olsunlar ki; başkasını öldürmesinlerdir. içerde en az 15-20 sene kalan birisi düzelmez; ama aynı işi bir daha yaparsam 30 sene daha deliğe tıkarlar beni diye akıl yürütebilir.

10 yaşında olması hiçbir şeyi değiştirmez.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

DoruK said:

bu tip ölçüler genelde bir kaç faktörün göz ardı edilmesiyle değil en geride kalmış faktörün nerede olduğuna bakılmasıyla alınır. ki bu mevzu insan oğlunun sosyolojik açıdan medeniyette sınıfta kalması için yeter de artar bile.


bu tip ölçüler genelde faktörlerin ağırlıklı ortalaması ile değerlendirilir. ağırlıkların ne olduğu ise normalliği tanımlamak kadar zordur. ama yine de mesela bariz örnekler vardır. herşey mükemmel olsa da ülkemizin kaldırımları kırık dökük olsa kimse umursamaz bence. böyle teorik deneylerle ağırlıklar hakkında fikir edinilebilir. bahsedilen konunun da ağırlığı tabi bence yüksek ona lafım yok ama tek parça o değil.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

huun said:

çok boş tartışmışsınız. cinayet suçuna verilen hapis cezasının amacı suçluyu düzeltmek değildir zaten. toplumdan izole olsunlar ki; başkasını öldürmesinlerdir. içerde en az 15-20 sene kalan birisi düzelmez; ama aynı işi bir daha yaparsam 30 sene daha deliğe tıkarlar beni diye akıl yürütebilir.

10 yaşında olması hiçbir şeyi değiştirmez.
hukuk terimleri arasından, "ıslahat" adlı kelimenin anlamı hakkında biraz araştırma yapmanı tavsiye ediyorum.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ardeth said:

DoruK said:

bu tip ölçüler genelde bir kaç faktörün göz ardı edilmesiyle değil en geride kalmış faktörün nerede olduğuna bakılmasıyla alınır. ki bu mevzu insan oğlunun sosyolojik açıdan medeniyette sınıfta kalması için yeter de artar bile.


bu tip ölçüler genelde faktörlerin ağırlıklı ortalaması ile değerlendirilir. ağırlıkların ne olduğu ise normalliği tanımlamak kadar zordur. ama yine de mesela bariz örnekler vardır. herşey mükemmel olsa da ülkemizin kaldırımları kırık dökük olsa kimse umursamaz bence. böyle teorik deneylerle ağırlıklar hakkında fikir edinilebilir. bahsedilen konunun da ağırlığı tabi bence yüksek ona lafım yok ama tek parça o değil.
bahsettiğin ölçütler arasında senin de farkettiğin üzere bariz bir seviye farkı var yalnız. demagojik olmuş biraz yaklaşımın.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

huun said:

ben de sana her okuduğun mavala inanmamanı söylüyorum.
yani diyorsun ki, çocuğa tecavüzden 30 sene içeri tıkılan adamın bu cezası, "adam 30 seneliğine tecavüz edemesin ama 30 sene sonra ne yaparsa yapsın zaten değişmeyecek bu herif" amacıyla veriliyor.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Aslında bak adam doğru söylemiş. Hapis suçunun getirdiği izolasyon kavramı topluma uymayan bireylerin toplumdan soyutlanmasıyla aynı şey. Burda dönen medeni geyiğine ulaşmak isteyen bir toplumun zaten hapishanelerinin olmaması gerekir o zaman. Şu anki beyin ile ilgili bilgilerimizin ve sorunlu kimselere uygulanan tedavilerin yetersiz olması, insanların çoğunun bilinçlendirilmemesi ve cahil kalması olayı engelliyor en baştan. O yüzden bir ekstrem durum alıp, "bu yüzden medeni olamıyoruz işte" demek saçma. O gitse başka olay gelecek. Teknolojin, bilgin, eğitim sistemin yeterli değilken nereye uçuyorsun?

edit: hatta engellere fakirliğide eklemek lazım.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Daha gelişim çağındaki bir çocuk tabii ki ikinci bir şansı hak eder. Ve bir şey bilmeden konuşuyoruz. Tedavi edilemeyecek nörolojik bir psikopatlığı varsa ve tespit edildiyse ömür boyu kapatılması lazım. Yok nörolojik sorun yoksa, dış etkenlerden kaynaklanmıştır muhtemelen ve uzun sürse de yoğun terapilerle düzeltilebilir belki. Bunu falan yapmadan 17 sene tutup salmak zaten komik. Ama bir şansı olan birini ömür boyu kapatmak yerine düzeltmeye çalışmalı toplumlar
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ardeth said:

olayı matematiğe döktüğün zaman her şey yerli yerine oturuyor.

http://upload.wikimedia.org/math/1/3/d/13d572ad5f05b5f6bc9d80c3b603657c.png
en isabetli sonuçlarını, ancak rangeini quartellere bölüp görüşünü daraltarak, yüzeysel bilgiler ve pek çok ihmal dahilinde verebilen yetersiz istatistik bilimini, bu tip hayati meselelere karıştırma bence.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...