fedaykin Mesaj tarihi: Temmuz 18, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 18, 2004 Bu sitenin okuyucu kitlesinin oldukça eğitimli olduğunu biliyorum ve yukardaki cümleyi okuyunca, bıyık altından "hadi ordan sende!" dediklerini de duyar gibiyim. Durun çok acele etmeyin, çünkü Gallileo "Dünya'nın yuvarlak olduğunu" söylediğinde de pek çok kişi bıyık altından gülmüş hatta çok daha beter şeyler yapmaya kalkmıştı (Bu arada Vatikan Gallileo'yu daha 1993 akladı, bunu da küçük bir ara not olarak ekleyelim). Kısacası yukardaki cümle aydın ve aydınlık türk erkeklerinin en temel inanışlarından birine saldırı gibi duruyor (Aynı Gallileo'nun Hristiyan kilisesinin en temel inanışlarından birine saldırmış olduğu gibi). Daha amiyane söylemek gerekirse, "Babalar! Siz o feminizm ve kadın hakları mavralarınızla hem kendinizi rezil hem de eşlerinizi mutsuz ediyorsunuz." Nasıl yani? Bakın anlatayım, yaklaşık 30 yıldır çevremdeki evli çiftleri ister istemez inceliyorum ve bunların çok mutludan çok mutsuza kadar değişik bir yelpazede dağılmış olduklarını görüyorum. İşin şakası bir yana, insan böyle bir yelpazeyle karşılaşınca bu mutluluk ve mutsuzluğun nelere bağlı olduğunu araştırmaya başlıyor. Örneğin izlediğim ailelerin en mutlusu, en çok para kazanını olsaydı ve mutsuzu da en fakiri çıksaydı, bilimsel açıdan iş çok kolaylaşacaktı. Bana yıllık maaşını göster, sana ne kadar mutlu olduğunu söyleyeyim deyiverecektik. Ama bu kadar kolay olmadığını biliyoruz. Hatta "para mutluluk getirmez" türünden ata sözlerimiz bile var (halt etmiş kim söylemişse!). İlk gençlik yıllarımda mutlu ailelerin mutlu kadınlarla ortaya çıkacağını düşünüp, feminizme ve erkeklerin eski hükümranlık haklarını eşlerine geri vermeleri gerektiğine gerçekten inanıyordum. Ancak yıllar geçtikçe, çevremdeki örneklere bakıp, erkeğin modernliğinin de, feministliğinin de, aynı para konusunda olduğu gibi, kadınların mutluluğunda bir faktör olmadığını (dehşete düşerek) fark ettim. Peki o zaman kadınların mutlu olması neye bağlıydı? Yanıt, kısmen kendi gözlemlerimden, kısmen de 1994 yılında TIME'da yayınlanan bir yazıdan çıktı. Yazı aynı zamanda kapak konusuydu ve başlığı "Aldatmak Genlerimizde Saklı" idi. Sonunda aşağıda anlatacağım noktaya geldim ve en azından, bizim "maganda" diye adlandırdığımız türden bazı insanların, kadınlarına "aydın" diye adlandırdığımız kişilerden daha doğru davrandıklarına inanmaya başladım. Aslında sorun tamamen üreme ve neslini sürdürmeyle ilgili. Bilindiği gibi hayvanların büyük bir bölümünde erkekler, tıpkı insanlarda olduğu gibi, poligam. Yani aynı anda birden fazla bayanla birlikte olmak istiyor. Bunu yapmak kendi neslini sürdürmek açısından son derece mantıklı. Tohumunuzu ne kadar çok tarlaya saçarsanız o kadar çok ürün elde edersiniz, ne kadar çok kadınla birlikte olursanız, bir sonraki nesle sizin genlerinizden kalma olasılığı o kadar artar. Tarihte 100 çocuklu padişahların olduğunu biliyoruz. Teorik olarak bir adam çok kasarsa 1000 tane çocuk bile yapabilir. Kadınlarda durum biraz farklı. Onlar da erkekler gibi kendi genlerini bir sonraki nesle aktarmak istiyorlar. Ancak, makineli tüfek gibi sayıdan kazanma şansları yok. Bir kadın ne yaparsa yapsın bir erkek kadar çok çocuğa imza atamaz. Dolayısıyla da kadınlar sayıdan kaybettiklerini kaliteden kazanmaya çalışıyorlar. Yani az sayıda çocuğa verebileceklerinin en fazlasını verip, onları en güçlü şekilde yetiştirip, hayatta kalma şanslarının yükselmesine çalışıyorlar. Bunun için ilk aşama tohumun iyi bir kaynaktan temin edilmesi. Bilindiği gibi güçlü, sağlam erkekler her zaman sakat ve çelimsiz heriflere tercih edilmişlerdir (eğer diğer tüm koşullar eşitse). Tohumu sağladıktan sonra, çocukların büyütülmesi gerekmektedir. Bildiğiniz gibi kadınlar tarihin çok eski ve karanlık bir döneminden beri bu işe yardım etsin diye erkekleri kafalamışlar ve adına evlilik kurumu denen ve kutsal olduğu şeklinde pazarlanan bir müessese kurup yükün büyük bir bölümünü gariban adamcıkların başına yıkmışlar (Mahallemizde bir erkek kedi var, herif her kızışma döneminde tüm dişileri elden geçirip, daha sonra dişiler bebeleriyle sürüm sürüm sürünürken, o oturup gururla havalara bakıyor. Bazen ona imrenmiyor değilim). Doğanın erkeğe yüklediği misyon tohumunu çok sayıda kadına saçması. Hah!.. Şimdi işin en can alıcı noktasına gelmek üzereyiz. Aman hazır olun burayı kaçırmayın. Kadın erkek ilişkisinin en temel açmazını önünüze sereceğiz; O da şu: Kadın çocuklarına ne kadar kaynak aktarabilirse çocukları o kadar güçlü olacağı ve hayatta kalma şansları o kadar artacağı için, doğanın kadına yüklediği misyon "alabileceğinin tamamını alıp çocuklarına vermesi". Bu cümlenin en korkunç tarafı aynı erkekteki gibi tatmin olunması gereken miktarın açık olması. Freedy Mercury tam tamına 10,000 kişiyle yattığını söylüyordu. Nasıl ki erkek için zamparalığın üst limiti yoksa, kadın için de erkeğinden alacaklarının üst limiti yok. Olaya bir erkek gözüyle baktığınızda, eşinize mantıklı ölçüde bir şeyler sunup onun mutluluğunu garantileme şansınız yok. "Kadının huz Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Chiptech Mesaj tarihi: Temmuz 18, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 18, 2004 böhüü yine başladık[signature][hline]çiptek: nbr? öff ya cok sıkıldım konusucak kimse yoktu geldiin ii oldu.. di$iki$i: hmm anadımm.. çiptek: normal.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Nebuch Mesaj tarihi: Temmuz 18, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 18, 2004 bu durumda mutlu kadın. neslini sürdürebilen kadın oluyor.[signature][hline]Sizin sayenizde Bay Anderson, ben hayatın anlamını bulmuş bulunuyorum. Hayatın anlamı "sona ermektir". Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
fedaykin Mesaj tarihi: Temmuz 18, 2004 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 18, 2004 Neslini sürdürmek genlerle alakalı bir durum. Zaten sevişmekten zevk almanın ana gayeside nesli sürdürme işinin çekici hale getirilmesidir. Birde yazıyı okumadan yorum yazn arkadaşlar, okursanız burada kadınlara zerre aşağılama olmadığını görürsünüz. Hatta bu yazıyı kadınlar okumasa bile olur zira onları ilgiendiren bir şey yok. Bu yazı sadece erkekleri bilgilendirmek, ileride mutlu olmalarının yolunu çizmek amacyla yazılmıştır. Hatta bu açıdan bakınca kadınların işine bile gelen bir yazıdır.[signature][hline]Özgürlüğün değerini ancak onu kaybedince anlarsınız. En zavallı insan ise esaret altındayken kendisini özgür zannedendir. bi fransız gastesi de şey demiş: "ırak üç parçaya ayrılıcak. 1-normal 2-süper 3-kurşunsuz" Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Nebuch Mesaj tarihi: Temmuz 18, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 18, 2004 ben aşağılamadım ki. zevk konusu doğru bence de. Fedaykin bu topic i kötü emellerle açtığını düşünmüyorum.[signature][hline]Sizin sayenizde Bay Anderson, ben hayatın anlamını bulmuş bulunuyorum. Hayatın anlamı "sona ermektir". Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
zgrw Mesaj tarihi: Temmuz 18, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 18, 2004 abi aslında magandalar mutlu eder die bişi yok . olay kadının nasıl yetiştirldiğinden kaynaklanıyor . eper o kadının da babası maganda gibi bişeyse ozmana kadında babasını çok sevdiği için o tipte birinide sevmesi oldukça normal . eğer kadının babası nadir bulunan erkeklerdense o zaman kadında ender cinsdeki erkeleri sevecektir . bu iş bundan ibaret[signature][hline]Her Avcı Avını Tutkuyla Avlar . Bense Ötesinde Bir Av Yaparım . Grandmaster zgrw [Bu imza zgrw tarafından 07 July 2004 23:18 tarihinde değiştirilmiştir] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Nebuch Mesaj tarihi: Temmuz 18, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 18, 2004 hmm... bu bu durumda kadının kişisel zevki olamaz. Yetiştirildiği yerdir onun zevklerini belirleyen. Genlerle alakalı olamaz demek senin dediğin.[signature][hline]Sizin sayenizde Bay Anderson, ben hayatın anlamını bulmuş bulunuyorum. Hayatın anlamı "sona ermektir". Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
zgrw Mesaj tarihi: Temmuz 18, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 18, 2004 ya zavkle genin ne alakası var bea . genler insanın tipini falan belirler . zevkler sonradan edinilen şeylerdir . sen dondurmayı tatmadan seveceğini bilemezsin . Önünde bir örnek var ve sen onu sevmek zorundasın çünkü o senin baban . Babanı sevdiğin için baban gibi birinide sevmen normal olacaktır diyorum . Ama bunun dışında şeyler de olabilir .[signature][hline]Her Avcı Avını Tutkuyla Avlar . Bense Ötesinde Bir Av Yaparım . Grandmaster zgrw [Bu imza zgrw tarafından 07 July 2004 23:18 tarihinde değiştirilmiştir] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Nebuch Mesaj tarihi: Temmuz 18, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 18, 2004 o zaman şu soruya cevap ver? çocuklar neden renkli şeyleri severler? bu onlara öğretilmiş midir? yoksa hayat tecrübesi midir? bence genlerdir.[signature][hline]Sizin sayenizde Bay Anderson, ben hayatın anlamını bulmuş bulunuyorum. Hayatın anlamı "sona ermektir". Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
fedaykin Mesaj tarihi: Temmuz 18, 2004 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 18, 2004 Genler insanın hemen herşeyini belirler. Onun dışındaki her şey ikinci plandadır. Maganda olayıda gördüğüm kadarıyla biraz yanlış anlaşılıyor, bu yazıda bahsi geçen maganda daha çok maçoyu belirmek için kulanılıyor, kıroyu değil. Nebuch, o yazdığım sana yönelik değildi bu arada :) Dres bab, hiç bir yeri bana ait değil, hepsi Haldun Aydıngün'ün.[signature][hline]Özgürlüğün değerini ancak onu kaybedince anlarsınız. En zavallı insan ise esaret altındayken kendisini özgür zannedendir. bi fransız gastesi de şey demiş: "ırak üç parçaya ayrılıcak. 1-normal 2-süper 3-kurşunsuz" Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
zgrw Mesaj tarihi: Temmuz 18, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 18, 2004 renkli şeyleri sevmelerinin nedeni yeni görüyor olmalarıdır . daha o cisimlere yeniler ve yeni şeyler her canlının dikkatini çeker .[signature][hline]Her Avcı Avını Tutkuyla Avlar . Bense Ötesinde Bir Av Yaparım . Grandmaster zgrw [Bu imza zgrw tarafından 07 July 2004 23:18 tarihinde değiştirilmiştir] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Nebuch Mesaj tarihi: Temmuz 18, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 18, 2004 neden yeni görürken bir sanat tablosunu değil de mor renkli ayıcıkları seviyorlar.?[signature][hline]Sizin sayenizde Bay Anderson, ben hayatın anlamını bulmuş bulunuyorum. Hayatın anlamı "sona ermektir". Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Genel Yönetici orc_lord Mesaj tarihi: Temmuz 18, 2004 Genel Yönetici Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 18, 2004 oha oturup böyle birşeyi yazmak veya c/p yapmak bile üşendirir insanı :)[signature][hline]===> orc_lord <=== Buddy'nin resimlerine gider..di... Buddy'nin resimlerine gider... Pati Pet Açıldı! Zuu Zuu Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Nebuch Mesaj tarihi: Temmuz 18, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 18, 2004 sen bi de edebiyat bölümüne gir.[signature][hline]Sizin sayenizde Bay Anderson, ben hayatın anlamını bulmuş bulunuyorum. Hayatın anlamı "sona ermektir". Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
fedaykin Mesaj tarihi: Temmuz 18, 2004 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 18, 2004 Bir çok seyi genler belirler örneğin Schumaher ailesini göz önüne alabilirsiniz. Babaları pilot, iki oğul onlarda pilot. F1 pilotu olmak öyle çok çalışılarak edinilebilecek bir yetenek değil, tamamen genetik üzerine çok çalışma.[signature][hline]Özgürlüğün değerini ancak onu kaybedince anlarsınız. En zavallı insan ise esaret altındayken kendisini özgür zannedendir. bi fransız gastesi de şey demiş: "ırak üç parçaya ayrılıcak. 1-normal 2-süper 3-kurşunsuz" Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
zgrw Mesaj tarihi: Temmuz 18, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 18, 2004 abi çocuktan çocuğa değişir . 1 yaşındaki her şeyi sever . 2 yaşındakinde azalır . . . 7 yaşındaki çocuk artık kendini eğlendirebilceği sever . 15 yaşındaki yavaş yavaş oyuncaklardab sıkılmaya başlar . git gide doyuyosun . fedaykin haklısın ama yetenek ayrı bişey onmu genler belirler . ben sadece zevklerin sonradan edinildiiğini söylüyorum :)[signature][hline]Her Avcı Avını Tutkuyla Avlar . Bense Ötesinde Bir Av Yaparım . Grandmaster zgrw [Bu imza zgrw tarafından 07 July 2004 23:18 tarihinde değiştirilmiştir] [Bu mesaj zgrw tarafından 18 Temmuz 2004 18:28 tarihinde değiştirilmiştir] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Genel Yönetici orc_lord Mesaj tarihi: Temmuz 18, 2004 Genel Yönetici Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 18, 2004 said: Nebuch, 18 Temmuz 2004 18:25 tarihinde demiş ki: sen bi de edebiyat bölümüne gir. hmm yok almıyım :)[signature][hline]===> orc_lord <=== Buddy'nin resimlerine gider..di... Buddy'nin resimlerine gider... Pati Pet Açıldı! Zuu Zuu Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Nebuch Mesaj tarihi: Temmuz 18, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 18, 2004 insanı insan yapan genlerinde fiziksel dışında başaka bilgiler de içermesidir bence.(içgüdüler hariç.)[signature][hline]Sizin sayenizde Bay Anderson, ben hayatın anlamını bulmuş bulunuyorum. Hayatın anlamı "sona ermektir". Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Angelfire Mesaj tarihi: Temmuz 18, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 18, 2004 hoho uzun zamandır düşündüklerimin ufak bir özeti gibi bişi olmuş henüz yaşım doğrultusunda ilişki sayım ve tecrübem düşük olabilir. Ancak öyle durumlarla karşılaştımki dumur olduğum olaylar oldu ve bir çoğuda bu yazıda özetlenmiş. Hah bi redde kadar doğru olsada olmasada ilişkilerde bile aynı şey geçerli gerçekten sonuçta anlamıyorum ben bu dişi cinsi. Nazik davranırsın mutlu etmeye çalışırsın onla ilgilendikçe soğuyo senden ama ne kadar soğuk ve ilgilenmiyo davranırsan bi miktar çekiyosun kendini saçma :) anlaşılmaz en güzeli bi smiley koyalım burada :horace:[signature][hline]Here I'll stand on the firing line Here I'll walk through the field where I died I will fight and let the voice ring true I am the ghost.Standing next to you Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
zgrw Mesaj tarihi: Temmuz 18, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 18, 2004 ya bencede koyalım smilie mızı gerisine karışmayalım :horace:[signature][hline]Her Avcı Avını Tutkuyla Avlar . Bense Ötesinde Bir Av Yaparım . Grandmaster zgrw [Bu imza zgrw tarafından 07 July 2004 23:18 tarihinde değiştirilmiştir] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Rewendor Mesaj tarihi: Temmuz 18, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 18, 2004 said: zgrw, 18 Temmuz 2004 18:20 tarihinde demiş ki: renkli şeyleri sevmelerinin nedeni yeni görüyor olmalarıdır . daha o cisimlere yeniler ve yeni şeyler her canlının dikkatini çeker . Hayır zgrw, genler düşündüğünden çok daha fazla etkiliyor hayatımızı. Yeni doğmuş bebeklerin protein miktarı fazla yemeklere yönelmesinin sebebi genleri, çünkü kıtlık dönemlerinde öbür yemeklere yönelenler ölerek seleksiyon sonucu azalmışlardır, yine aynı şekilde nasıl kadınlardan hoşlandığın da genlerinin etkisi, yine senin küçükken özendiğin asker polis gibi meslekler bile genetik olarak "güçlü olmaya odaklanma" zorunluluğunun etkisi çünkü zayıflar hep geride kalmış seleksiyonla.[signature][hline] Quidquid latine dictum sit, altum viditur. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
fedaykin Mesaj tarihi: Temmuz 18, 2004 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 18, 2004 bu sadece etenek değil aynı zamanda hayattan nasıl zevk aldığın meselesidir. Adrenalin bağımlılığı genetiktir, sonradan kazanılmaz. Yaşama bakışlını da bu tür şeler belirler, ne derece riskalmaya meyillisin, ne yapınca mutlu oluyorsun, neler seni mutsuz eder. Sinirlilik mesela ırsidir, aileden gelir. Bu da bir çok daranışını ve nelerdn hoşlanıp neleren hoşlanadığını belirler. Şeker evi sevmemek bile genetiktir. Şişman ailelerin şişman çocukları olması yine bu sebepledir, aynı gözlüklü aileleerin çocuklarının gözlüklü olması gibi.[signature][hline]Özgürlüğün değerini ancak onu kaybedince anlarsınız. En zavallı insan ise esaret altındayken kendisini özgür zannedendir. bi fransız gastesi de şey demiş: "ırak üç parçaya ayrılıcak. 1-normal 2-süper 3-kurşunsuz" Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Nebuch Mesaj tarihi: Temmuz 18, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 18, 2004 bir erkeğin bir kadının tam olarak ne istediğini anlaması imkansız. ilgi konusu doğru olabilir. ben sevdiğimle çok ilgileniyorum ama o çok soğuk....[signature][hline]Sizin sayenizde Bay Anderson, ben hayatın anlamını bulmuş bulunuyorum. Hayatın anlamı "sona ermektir". Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Angelfire Mesaj tarihi: Temmuz 18, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 18, 2004 gerçekten bak dene istersen sende biraz magandalık yap :) bunu kastederken ilgini azalt ve cidden onun yanında başka hatunlara takılmaya çalış. kısa vadede zararlı uzun vadede çıkarlı oluyo riskli bişi ama ben denedim ve sonuçlarına inanamadım[signature][hline]Here I'll stand on the firing line Here I'll walk through the field where I died I will fight and let the voice ring true I am the ghost.Standing next to you Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
zgrw Mesaj tarihi: Temmuz 18, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 18, 2004 fedaykin bence bu işi uzmanlarına bırakalım adrenalin konusunda haklısın ama dediğim gibi dondurmayı yalamdan önce sevip sevmeyceğini bilemezsin :) said: Rewendor, 18 Temmuz 2004 18:31 tarihinde demiş ki: yine senin küçükken özendiğin asker polis gibi meslekler bile genetik olarak "güçlü olmaya odaklanma" zorunluluğunun etkisi çünkü zayıflar hep geride kalmış seleksiyonla. o na daha çok güçlü olma içgüdüsü diyoruz . bütün hayvanlarda vardır bu .[signature][hline]Her Avcı Avını Tutkuyla Avlar . Bense Ötesinde Bir Av Yaparım . Grandmaster zgrw [Bu imza zgrw tarafından 07 July 2004 23:18 tarihinde değiştirilmiştir] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar