Masquerade Mesaj tarihi: Mayıs 6, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 6, 2009 mail forward; Aslında çok şeydir, Türk olmak. Türk olmak, Osmanlı'nın borcunu ödemektir. Hovarda babanın borçla yaşayan evladı gibi. Kosova'da ve Bosna'da, Batı Trakya'da ve Makedonya'da bilmem kaç asır geçmişte kalan meselelerin hesabını vermektir. Türk olmak Kıbrıs'ta, Hocalı'da, Anadolu'da ve Balkanlar'da soykırıma uğrayıp karşılığında yapmadığın soykırımla suçlanmaktır. Türk olmak faşist olmaktır, vatanına, milletine, tarihine sahip çıktığındaTürk olmak demokrat ve çağdaş olmaktır, vatanına, milletine, tarihine sövdüğünde Türk olmak lisanının Avrupa'da yasaklanmasıdır ve yine Türk olmak kendini ve derdini anlatamamaktır. Avrupa'da hor görülmek Türk olmaktır, ataların bir çok asır önce Viyana'yı kuşattığı için ve hoş görülmemektir tabii ki sadece kuşatıp; Napolyon gibi bütün Viyana'yı yakmadığın için. Türk olmak Selanik'te Pontus Anıtı'nın, Viyana'da çiğnenen yeniçeri minberinin ve Malta'da papazın üzerine bastığı Türk bayrağı heykelinin önünden geçmektir. Türk olmak zordur, çetindir ve eziyetlidir. Üç kıtadan dönüp, bir küçük yarımadada misafir muamelesi görmektir. Sayısız imparatorluk kurmak Türk olmaktır, aynı zamanda sayısız imparatorluk yıkmak da Türk olmaktır. Arabaya koşulan ilk atın vatanında, ilk yazılı antlaşmanın imzalandığı yurtta, yazının bulunduğu, paranın icat edildiği her metrekaresinden bereket fışkıran bu yurtta, kalkınmak için yabancı sermaye beklemektir. Türk olmak; Truva'dan bu yana, Sümer'den bu yana serpilerek gelse de, tarihten eski bu topraklarda, bütün zamandan damıtılarak gelen yüksek değerlerine rağmen, bir haftalık hafıza ile yaşamaktır. Doğu Roma'yı da Batı Roma'yı da yıkıp, yeni Roma olan AB'ye girmeye çalışmaktır Türk olmak. Türk olmak, Mostar'da köprüdür, Kerkük'te kaledir, İstanbul'da Kızkulesi'dir, Anadolu'da buğdaydır, Çukurova'da pamuktur, Ege'de tütün, Karadeniz'de fındık, Trakya'da ayçiçeğidir. Türk olmak Çanakkale'de ölmektir. Çanakkale'de ölmeden önce düşmana su vermektir, onun yaralısını sırtında kendi hastanesine taşımaktır. Düşmanın ardından rahmet okumak, kanlısından helallik almaktır. Sabahları odana rahmet dolsun diye, camı açmaktır. Kar yağdığında kayak yapmayı değil, evsizleri düşünmektir. Balkon köşesine kuşlar için, kışın ekmek kırıntısı, yazın su koymaktır. Yağmura rahmet, kara bereket diye bakmaktır. Türk olmak, harap bir ülkede, zengin ülkelerin müstemlekesini reddedip, tahtadan kılıç ve ipten üzengi ile, paylaşacak ve sahiplenecek tek varlığı fakirlik olmasına rağmen, yedi düvele meydan okumaktır. Türk olmak askere davul-zurna ile uğurlanmaktır, belki de dönmeyeceğini bilerek. Türk olmak, annenin şehit oğlunun ardından 'Bir oğlum daha olsun, onu da vatan için göndereceğim.' demesidir. Babanın gözyaşlarını tutarak, tabutuna son kez dokunurken 'Vatan sağ olsun!' demesidir. Türk olmak 'Türk çayında radyasyon olmaz!' yalanları ile, 'Gusül abdesti alana AIDS bulaşmaz!' dolanları ile yaşamaktır. Her hükümetin enkaz devraldığı, ama asla ardında enkaz bırakmadığı ülkede olmaktır. Türk olmak, ecdadın yaşadığı kıtlıktan dolayı, çayın yanında gelen şekerden fazla olanı garsona geri vermektir. Aynı nedenle Türk olmak, yemeği ziyan etmekten korkmaktır. Göz hakkına, diş kirasına saygıdır. Türk olmak. Evindeki bir kap aşın yarısını tanrı misafirine vermektir. Kendi yerde, misafiri döşekte yatırmaktır Türk olmak. Türk olmak, milli maçta ağlamaktır. Ayhan Işık'a, Belgin Doruk'a aşık olmaktır. Türk olmak, aşkını ölesiye sevmektir. Aşkı için ölmektir, öldürmektir. Sevdiceğinin elini bir kez tutamadan, toprağa girmektir. En güzel aşk şiirlerini yüreğinde hissetmektir. Eşkiyaya türkü yakmaktır, Türk olmak. Milletine sövmektir, ama başkasına sövdürmemektir, Türk olmak. Türk olmak Yunus'u bilmektir, Aşık Veysel'i sevmektir. Mevlana'yı, Hacı Bektaş-ı Veli'yi ve Hoca Yesevî -tek bir satırını okumasa da yüreğinde taşımaktır. Türk olmak, saz çaldığında, ney üflendiğinde, kös dövül düğünde ve kaval çaldığında, yüreğinin derinlerinde bir sızı sezmektir, bir de Yemen Türküsü'nde... Hayatın sana verdiklerine 'Nasip', vermediklerine 'Kısmet' demektir. Her işin 'Hayırlısına' inanmaktır ve ağlamamak için çok gülmekten çekinmektir. Türk olmak, Asya'da batılı, Avrupa'da doğulu diye tepki görmektir. Irk sözünü bilmeden yaşamak, yaradılanı Yaradandan ötürü sevmektir. Magazin programları ile dizilerin arasına sıkışsa da, silkinip üzerindeki ölü toprağını atabilmektir. Türk olmak, mahalle maçı için aynı saatte, on kişi buluşamazken, milyon kişinin bir araya gelmesidir. Tavla oynarken bile kavga ederken, milyon kişinin kavga etmeden gösteri yapabilmesidir. Türk olmak, buhran zamanında Arjantin'de de mağazalar yağmalanırken, daha ağır buhranda sıraya girerek, sorumlusuna en ağır cezayı tek bir cam kırmadan sandıkta kesmektir. Türk olmak en zayıf gününde bile dünyaya meydan okumak, en dertli gününde bile her ufunetin bir şafakta biteceğini bilerek tevekkül göstermektir. Zor iştir Türk olmak.Türk olmak Anadolu'da her düşen yağmur damlasına hamdetmek, her çıkan başak için şükretmektir. Türk olmak, medeniyetler mezarlığı Anadolu'da dik durabilmektir. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ardeth Mesaj tarihi: Mayıs 6, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 6, 2009 CccCCCCccCCCccCCCccCCCcCCCCccCC Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
fede Mesaj tarihi: Mayıs 6, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 6, 2009 cCc loopa girdi 2.5 haftada bir cCc başlığı açılıyo Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
reddiye Mesaj tarihi: Mayıs 7, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 7, 2009 ne alaka ne zaman nerde oldu ben mi denk gelmedim çok mu gencim Türk olmak, buhran zamanında Arjantin'de de mağazalar yağmalanırken, daha ağır buhranda sıraya girerek, sorumlusuna en ağır cezayı tek bir cam kırmadan sandıkta kesmektir. cCc Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Xenocide Mesaj tarihi: Mayıs 7, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 7, 2009 reddiye said: ne alaka ne zaman nerde oldu ben mi denk gelmedim çok mu gencim Türk olmak, buhran zamanında Arjantin'de de mağazalar yağmalanırken, daha ağır buhranda sıraya girerek, sorumlusuna en ağır cezayı tek bir cam kırmadan sandıkta kesmektir. cCc wtf? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
ginaly Mesaj tarihi: Mayıs 7, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 7, 2009 reddiye said: ne alaka ne zaman nerde oldu ben mi denk gelmedim çok mu gencim Türk olmak, buhran zamanında Arjantin'de de mağazalar yağmalanırken, daha ağır buhranda sıraya girerek, sorumlusuna en ağır cezayı tek bir cam kırmadan sandıkta kesmektir. cCc 2001 krizi. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
dasaaa Mesaj tarihi: Mayıs 7, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 7, 2009 said: Türk olmak, mahalle maçı için aynı saatte, on kişi buluşamazken, milyon kişinin bir araya gelmesidir. Tavla oynarken bile kavga ederken, milyon kişinin kavga etmeden gösteri yapabilmesidir. bizimkilerde toplu hareket refleksi yoktur.. kimlerden bahsetmiş acaba.. ulan kesin almanlar yenilince biz de yenilmiş sayıldık gibi bişi bu.. bilmemkimler toplanınca biz de toplandık sayıldık!! evet evet Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ardeth Mesaj tarihi: Mayıs 7, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 7, 2009 arjentinliler solculara oy verince sağcılar otomatikman yenildi? olmadı galiba Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ardeth Mesaj tarihi: Mayıs 7, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 7, 2009 ginaly said: 2001 krizi. oo artiz artiz noktalar falan Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
ginaly Mesaj tarihi: Mayıs 7, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 7, 2009 Artistik değil dil bilgisi. Sen bilmezsin. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
dasaaa Mesaj tarihi: Mayıs 7, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 7, 2009 eşiliği kuramıyorsun sen.. şöle olucak sütlü mısır dişlenince beyza da dişlenmiş sayıldı.. 8 dişlenmiş mısır tanesiyle kirlenen namus, töreye göre beyzanın karnına sıkılmış 8kurşunla temizlendi.. 8kurşunla öldürülen beyza nine, 42torun ananesiydi.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ekmek Mesaj tarihi: Mayıs 7, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 7, 2009 Ardeth said: Ardeth tamam lan cahiller sakin olun ben cevaplayacağım Cisimi dünya merkezine çeken kuvvet F_g = G m.M/r^2 = mg = 9.8m (g=M/r^2) (G evrensel külte çekim sabiti, m adamın kütlesi M dünyanın kütlesi, r adam dünya arası mesafe, g=9.8) Hava sürtünmesi F_d =1/2.p.v^2.A.C (p= hava yoğunluğu, v= hız, A yüzey alanı, Cd sürtünme-drag aslında- kat sayısı) m(d^2v/dt^2) = F_g + F_d = 9.8m + 1/2.p.v^2.A.C v cinsinden diferansiyel denklem, çözünce v(t)= kök(2mg/pAC)*tanh(t*kök(gpCA/2m)) m = 80kg, A=0.36m^2 insan da genelde tombul olur onun için C=0.47 alınca V(3) = sqrt((2*80*9.8)/(0.36*0.47*1.204))*tanh(3*sqrt((0.36*9.8*1.204*0.47)/160) = 28.34 m/s bu da 102.24km/h Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
dasaaa Mesaj tarihi: Mayıs 7, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 7, 2009 said: insan da genelde tombul olur onun için C=0.47 alınca CCC=0,103823 Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ardeth Mesaj tarihi: Mayıs 7, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 7, 2009 Ekmek said: Ardeth said: hiç bi nokta var mı cümle sonunda sen onu söyle bana Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar