Xenocide Mesaj tarihi: Mart 19, 2009 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Mart 19, 2009 yok gerek kalmadı teşekkür ettim. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
kermit Mesaj tarihi: Mart 19, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 19, 2009 fede yazmış ya Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Xenocide Mesaj tarihi: Mart 19, 2009 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Mart 19, 2009 fede 'ninki bitirme tezim. onu sona saklıyorum. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
burtonesk Mesaj tarihi: Mart 19, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 19, 2009 rica ederim. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
ginaly Mesaj tarihi: Mart 19, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 19, 2009 Sinopsis mi lazım? Ben hikayeyi anlatayım, sen sinopsisi yaz. Sene 2016. Bir yaz gecesi. Ramazanlar artık yaz aylarına denk geliyor. imsak vakti saat 3:00. Ekmek fırınım var benim, adım Alfred. Aman sahurda millete ekmek çıkartayım diyerekten her zaman olduğu gibi 12 gibi fırındayım. Çırak yine gelmemiş. Hay aksi. Neyse hamuru önceden hazırlamıştım zaten, fırına atayım. Öf fırın da çok sıcak. Neden bu kadar sıcak bu fırınlar? Bazen verandalı evimizdeki peksimet kokan sofada otururken düşüncelere dalardım böyle. Hani, hani çok da mantıklı değillerdi. Düşünce sadece. Neden sıcak olurdu fırınlar. Neden ateş yakardı bedenleri, kavururcasına, ısırırcasına.. Ateş ve fırın değilmiydi cehennemin tasviri? Fakat aynı zamanda besinlerin pişiricisi, evrenin 4 temel elementinden biri... Hem zararlı, hem yararlı. biraz yanaşsan yakar, ama uzaklaşırsan aç kalırsın. Tam "bu eski düşünceler de nereden geldi aklıma, hay allah yahu" demiştim ki birden omzumda bir el hissettim. Ani bir refleksle döndüm. Hilmiydi bu. "Merhaba" dedi ılık ve tok bir sesle. "Merhaba Hilmi Abi" dedim. Hilmi abi mahallemizin manavıydı. Botanik ilmine olan ilgisi ve ticaret hayatındaki başarıları onun diğer insanlardan kolayca ayırmamızı sağlardı. İri vücutlu, hafif kirli sakallı, kısacası adam gibi adamdı Hilmi Abi. "Hayırdır Alfred, yine mi ekmek" dedi bıyık altından gülümseyerek. "Evet abi, keh keh" diye yanıtladım. "Yahu 24. günü bugün ramazanın. Sen de biraz sıkılmadın mı ha Alfred" dedi. Sesinde birazcık sitem, biraz da asilik vardı. "Doğru abi, bitse artık iyi olur" diye karşılık verdim. Arkamı dönüp fırına bir parti daha ekmek attım. Bir anda Hilmi abinin yumuşak ellerini memelerimde hissettim. O an ne tepki vermem gerektiğini bilemedim. Hafifçe sıktırmaya başladı. "Hilmi Abi" diyebildim güçlükle. "Şşşşt" dedi. Daha da sıktırmaya başladı. "Hilmi Abi acıyor" dedim. Daha da güçlü sıktırdı. Karşı koyamayacağımı anladım. Hemen oracıkta halvet olduk Hilmi Abi ile. Dakikalar geçti. Bir anda yanık ekmek kokusu aldığımı farkettim, Gözlerimi açtım, daha 10 dakika önce kalkmış olmama rağmen kahvaltı hazırlarken mutfakta uyuyakalmışım. Koku da ekmek kızartma makinasında unuttuğum tost ekmeklerinden geliyor. Eşim Jennifer geldi, "Alfred neler oluyor allahaşkına burada, AB parlementosu oturumuna geç kalıyorsun" diye seslendi. Evet, AB parlementosunda idim ve bugün Türkiye'nin AB tam üyeliğinin oylaması vardı. "Aman tanrım Jennifer, çok kötü bir kabustu" dedim. Koşarak uzaklaştım. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
kermit Mesaj tarihi: Mart 19, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 19, 2009 hilmide tam oğlancıymış Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
dasaaa Mesaj tarihi: Mart 19, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 19, 2009 zauhzuahzuahzuahzuahzua Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Privhunter Mesaj tarihi: Mart 19, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 19, 2009 hahahahahahaha Hilmi abi yargılamış :D Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar