Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

ema'nın mutfağı: ekşili köfte


Emaleth

Öne çıkan mesajlar

harika bir kış yemeğiyle karşınızdayım paticik ahalisi: ekşili kötte.

çorba mı yemek mi belli olmayan bu nefis şeyi kış aylarının soğuk akşamlarında afiyetle yiyenler, türk mutfağı dünyasında son derece evcimen ve lezzetli bir köşenin yanısıra her türlü mikroba şifa da bulabilirler.

malzemeler




köftesi için;
200 gr kadar kıyma (fotodaki miktara aldanmayın, fazla geldi o köfteler, kalanını dondurmak zorunda kaldım)
bir avuç pirinç (yıkanmış)
1 orta boy soğan (rendelenmiş)
tuz, biber, kimyon
un (bir tabağın dibini kapatacak kadar)

kalan malzemeler:
iki küçük havuç
bir büyük ya da iki küçük patates
bir limonun suyu
2 litre kadar su
(aslen göz kararı)
nane, biber, tuz

efendiiiiimmmm...

köfteyi hazırlayarak başlıyoruz



köftelik malzemenin tamamını (un hariç tabi, o dışı için) bir kaba alıp, her şey iyice birbirinin içine geçene kadar allah verdi demeyip girişiyoruz. en az 4-5 dakika yoğurmanız lazım ki karışım homojen olsun.

top köfteler



köfteleri top şeklinde hazırlamaya başlamadan önce, bir kaba un koyuyoruz, köttecikleri bunun içine atıcaz ki una bulansınlar. sonra hazırladığınız karışımdan fındık ile ceviz arası büyüklükte parçalar koparıp bunları avucumuzda güzelce yuvarlıyoruz, yamuk yumuk olmasın. yaptıkça bunları unlu tabağa pıt-pıt atıyoruz.
köfteleri yapmayı bitirince bu unlu tabağı şöyle bir salladığımızda hepsi una bulanmış olacak (bkz şekil ö)

sizi tencereye alalım



2 litre kadar suyumuzu kaynatıyoruz, içine tuz koyuyoz, sonra köftecikleri üzerlerindeki fazla unu silkeleyerek bu suya atıyoruz ki pişmeye başlasınlar.

o arada biz de boş durmayıp havuç doğruyoruz.



havuçlar zar şeklinde doğranacak. havuç zor piştiği için köfteden de, sonradan koyacağımız patateslerden de minik doğranmalı. bunları doğramayı bitirir bitirmez köftelerin yanına sallıyoruz, onlar da pişiyor...

sıra geldi patatese



patates tüm malzemelerimiz arasında en kolay pişeni olduğu için irice (köftelerimiz kadar mesela) doğrayıp, en son atıyoruz tencerenin içine.

başlıyolar onlar hep beraber kaynamaya... bu noktada seviyorsanız karabiber ekleyebilirsiniz.

onlar pişerkene...



yine boş durmuyoruz. parallel processing'in yüzü suyu hürmetine ekmek kesiyoruz, kesiyoruz ki yemek pişer pişmez servise hazır olsun.
bu arada kontrol ediyoruz pişmiş mi malzemeler diye. kontrol için patatese bıçak batırabilirsiniz. bıçağın ucu patatese rahat gömülüyorsa tamamdır o iş, devam edebiliriz.

artık yemeğimizi terbiye etme, ona doğru yolu gösterme, yanlışlarını giderme vakti geldi. şimdi sizi türk mutfağının mucizelerinden terbiye ile tanıştıracağım.

terbiyeli ol azıcık!



terbiye için önce bir kapta (derin kap olmasında fayda var) bir yumurta ile bir limonun suyunu çırpıyoruz. aslında tüm terbiye olayı bu karışımın tencerede pişmekte olan yemeğe eklenmesinden ibaret, fakat bunu lökkedenek yapınca yemeğimiz terbiye olmuyor, bilhassa yumurtanın pişmesiyle iyice şımarık, çekilmez bir hal alıyor. bu yüzden atalarımız malzemeleri birbirine yedirme yöntemini keşfetmişler.

şöyle:
ilk karede gördüğünüz sarı karışımın içine tencereden kepçe kepçe aldığımız suyu (2. kare), bir yandan karışımı sürekli çırparak terbiye kabına eklemeye başlıyoruz. böylece ne oluyor? sıcak malzeme, soğuk malzemenin içine yavaşça eklendikçe (3.-4. kareler), karışımımız ılıman iklime yelken açıyor. 5-6 kepçe sıcak suyu tencereden yavaş yavaş ekledikten sonra göreceksiniz ki kaptaki karışım sarıdan beyaza dönecek ve yeteri kadar ısınacak.

ahan da bu noktada kaptaki karışımı yine sürekli karıştırarak tencereye ekliyoruz (5. kare). bu arada iyice havaya girmek için yemeğinize "terbiyeli ol, kesilme, şımarma, almiim ayaamın altına" şeklinde telkinde bulunabilirsiniz...

işimiz bittiğinde tencerenin içindeki soluk renkli, iştah açıcılıktan uzak karışım bembeyaz olacak, yoğunlaşacak ve yemeğe adını veren "ekşili" bir noktaya gelecek (son kare).



işte son derece terbiyeli bir yemek. bir tek nanesi eksik.

naneyi bol tutun




naneyi de ekleyip karıştırdıktan sonra, yemeği ~5 dakika daha pişireceğiz. mutfak sanatında buna "bir taşım daha kaynatmak" denir, bunları öğrenin :P

evet, artık yemeğimiz hazır.



soğuk kış gecelerinde, aldığı kadar ekmekle servis ediniz.
acı severseniz pul biber ekleyiniz.
doymayana bir tabak daha veriniz.

afiyet olsun ;)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

tatlı tariflerini bitirince ana yemeklere de geçip deneyecem bunu
bol rep+
yalnız hemen afiyetle yiyip bitirmek lazım bunu patates ve köfte 2. güne kalınca lezzeti çok gidiyor

ayrıca yemek yaparken tutorial için foto nasıl çekilir tutorial ı da istiyorum şahsen, çok başarılı bir görsel anlatım
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

forgiver said:
tatlı tariflerini bitirince ana yemeklere de geçip deneyecem bunu
bol rep+
yalnız hemen afiyetle yiyip bitirmek lazım bunu patates ve köfte 2. güne kalınca lezzeti çok gidiyor

ayrıca yemek yaparken tutorial için foto nasıl çekilir tutorial ı da istiyorum şahsen, çok başarılı bir görsel anlatım




yardımcı'sı vardır büyük ihtimalle :)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

bu yemek zor değil, terbiyeden gözünüz korkmasın, aslen 3 dakikalık iştir. ben yarım saatte yapıveriyorum bu yemeği mesela. dolayısıyla yapamamak yok, denememek var :)

nane yemeyenlerden hazzetmiyorum. bu yemek nanesiz olmaz. olur diyenler de var, onlara inanmayın, dil çıkarın.

fotolar iki elim meşgul olmadığı sürece bana, iki elim de doluyken de o an bütünleşmekte olduğu kanepeden kalkıp siz paticiklerin yardımına koşan eniştenize ait. gayet boktan bir cep telefonu kamerasıyla çekildiler hem de. no big deal...

eylemlerim devam edecek.
ay lav kuking.
izleyenlere, deneyenlere afiyet bal şekerler ola...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

cahil cahil konuşuyorsunuz, çok ayıp, kınıyorum.

mercimek yemeğine de nane konur mesela ve nane pişince tadı o zannettiğiniz nane gibi kalmaz, başka bir formata bürünür. yemeğin kendi lezzetine eklenir. mercimek yemeğinde naneyi fark etmezsiniz bile, neredeyse imkan yok, ama mercimeğin tadını ortaya çıkarır, önemli bir malzemedir. işi bilenler koyarlar, bilmeyenler oturup mercimeğim neden tatsız acaba diye hayıflanırlar.

bu yemekte de keza, hafifletici ve renk verici bir öğedir, ciklet tadı vermez. tadı (mercimektekine göre daha) fark edilir durumdadır ama o fark edilen tat nane likörü tadı diildir, baharat tadıdır.

naneli çikolatayı ben de sevmem ama naneyi okaliptus ya da mentol ile eşdeğer görüp oraya buraya konmaz diye bikbiklenmek başka bir boyut, sessiz kalamam.

kekik ise et yemeklerinde, özellikle de ızgaralarda kullanılır, sulu yemeklerle işi olmaz pek.
lütfen.
aaaaa..
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

pek sefgili ema apla STOP! yemek yapmayı öğretmek güzel bişi STOP! ama neden bi çekilişle kura ile dört garibanı bu yemekleri çağırmaya davet etmiyorsunuz STOP! nerde sosyal pati! STOP!nerde dayanışma ruhu! STOP! biz resim değil, yemek tatmak istiyoruz STOP! ema bizi yemeğe götür! STOP! imza: yemeksever yiyiciler birliği başkanı kazım çokaç
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

dün akşam yine yaptım bundan. yine süper oldu. deneyiniz.

bana insafsız diyenlere, çekiliş isteyenlere sesleniyorum: tuto yazarız foto istersiniz, foto çekeriz gelip yemek istersiniz. bence isteklerinizin sonu yok. netekim olayı naha bu noktada "sana balık veremem ama balık tutmayı öğretebilirim"e bağlayasım var ;)

velhasıl bilmemek diil öğrenmemek ayıp.
gayet kolay yemekler seçiyorum, mutfak fobinizi yenerseniz bu fotolardakilerin aynısını sofrada görmeniz mümkün.
açıklamalar step-by-step, fotolar close-up, püf noktaları underlined...
yemeklerin sırları tüm çıplaklığıyla gözler önünde!!

ananıza, müstakbel karınıza muhtaç değilsiniz.

KIRIN ZİNCİRLERİNİZİ!!!1!1!bir
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...