Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

İnsan beyni ve sınırları...


Öne çıkan mesajlar

Mesaj tarihi:
o piramitleri şu anki teknolojiyle dünyanın en iyi mühendisleri ve en gelişmiş araçları (vinç vs.) ile yapmak imkansız olarak görülüor..
bir kere gerçektn o taşların ağırlıgı öle 300 kişi 30 bin kişi ile kaldırılıp taşınıcak bilmemne kaç yılda yapılacak kadar kolay deil..

bi kitapta baya ayrıntılı bi şkilde okumuştum
şu an ewde deilim ama akşama bir kaç paragraf bişiler yazabilirim

olaya çook geniş olarak baktığımızda o diğelim ki çok büyük sayıda işçi çalıştı yıllarca orda.. mısır gibi kurak verimsiz topraklarda o kadar işçiyi nasıl yıllarca beslenerek bunları yaptılar

hadi diyelim ki başka milletlerden yiyecek sürekli getirildi ama nereye kdar.. o zamanlarda ulaşım ne kadar kolay olabilirdiki
yüzbinlerce işçi var diyelim
ki bence yüzbinler bile yetmiyebilir eğer gerçekten insanoğlu yaptıysa böyle birşeyi yada teknoloji iyi değilse tabi..
her gün o kadar işçiye besin nasıl sağlandı..

zaten olayın sadece yapım aşamasından çok piramitlerin konumu daha da kafa karıştırıcı

en büyük piramit bugün dünyanın tam olarak ağırlık merkezininde bulunmasıdır.. ayrıca bulundugu noktadan iki dik eksen çizildiğinde haria üzerinde dünya üzerindeki karaların ve denizleri 4 eşit parçaya ayırıyor olmasıdır..
Mesaj tarihi:
said:
Chemical, 14 Mayıs 2004 18:06 tarihinde demiş ki:Benim aklımı en çok kurcalayan şey o insanların o piramiti yapmasını sağlıyan olay ne? Çünkü şimdiki aklımızla bile o piramitleri sırf üşendiğimizden ve ne gerek var canım dicemiz için na yaparız

Bildiim kadarıyla oranın her hükümdarı içinde kendi mumyalanmış vücudunun sonsuza kadar insanlardan ve kötülüklerinden korunabilmesi için kendi piramidini yaptırmış.. Bi nevi egoistlik ya da sonsuza kadar hatırlanma istei.. Veya inanış?[signature][hline]Birini suçlamak için işaret ettiğinde, diğer 3 parmağınında seni işaret ettiğini unutma..
Mesaj tarihi:
said:
DonCorleone, 14 Mayıs 2004 18:58 tarihinde demiş ki:
o piramitleri şu anki teknolojiyle dünyanın en iyi mühendisleri ve en gelişmiş araçları (vinç vs.) ile yapmak imkansız olarak görülüor..

olaya çook geniş olarak baktığımızda o diğelim ki çok büyük sayıda işçi çalıştı yıllarca orda.. mısır gibi kurak verimsiz topraklarda o kadar işçiyi nasıl yıllarca beslenerek bunları yaptılar

Diğer konulara katılıyorum ama şu son dediine katılmıyorum. Orda Nil gibi güzide bi nehir varken, ve insanlar Nil sayesinde yılda neredeyse 3 kere hasat alabiliyoken beslenme konusunda pek bi sorunlarının olduunu düşünmüyorum..

Yapım konusunda ise; piramitler bence uygun bi ortamda yapılabilecek şeyler ama cidden Mısır'daki gibi bi çöl ortamında teknoloji bile çaresiz kalabilir..[signature][hline]Birini suçlamak için işaret ettiğinde, diğer 3 parmağınında seni işaret ettiğini unutma..
Mesaj tarihi:
bilmeden okumadan yarım sallamayalım :)

Piramit, Firavunun öldükten sonra tanrı olarak yeniden doğacağı ve bundan sonra yaşayacağı yerdir. o yüzden yanına yaşarken kullandığı tüm hazine, masa, savaş arabası vb hepsini koyarlardı, yemek meyve koyarlardı piramitlerin içine.
Hizmetlilerin bile ufak heykellerini yapıp koyarlardı bunlar canlanıp hizmet edecek firavuna tanrıyken çünkü.

Ayrıca Nil çok verimli bir nehirdir, nilin her 2 yanındada millerce giden tarlalar vb vardır ta o zamanlarda, yani kurak falan değil ortam. 100 binlerce nüfuslu şehirleri besliyor tek başına nerdeyse tüm nil nehri.

Çoğu piramidin yakınlarında çok geniş taş ocakları vardır, resimleri bile var kalmış olanların, çoğu tüketilmiş, üstleri kapanmış tabi zamanla, şu an çoğu kum altındadır zaten.[signature][hline]FR - Wow - MM - G.Spot - SmS
Mesaj tarihi:
Ayrıca;

bundan birkaç sene önce bulunan fakat o zaman ne olduğu anlaşılamayan papirüs çizimleri vardır, 1-2 sene önce bunların piramit taşlarını kaldırmada kullanılan enteresan bir vinç tekniği olduğu anlaşılmıştır.

Şu an Kahire müzesindedir yanlış hatırlamıyorsam bu papirüsler.
Mesaj tarihi:
Ben piramitlerin yapılış amaçlarını tam olarak bilmiodum ama asla da sallamam. Aha buyur direk c/p'liorum..

The true pyramid exists only in Egypt, though the term has also been applied to similar structures in other countries. Egyptian pyramids are square in plan and their triangular sides, which directly face the points of the compass, slope upwards at approximately a 50° angle from the ground and meet at an apex. The prototype for the pyramid are the mastabas of the Old Kingdom (2680–2565 B.C.), which are rectangular in plan and have only two sloping sides. After these came the step-pyramid at Sakkara, built c.2620 B.C., which soon evolved into the straight-sided true pyramid. This monumental structure was developed around the IV dynasty and continued to be the favored form for royal burial through the VI dynasty.

Each monarch built his own pyramid in which his mummified body might be preserved for eternity away from human view and sacrilege. As a result of the lack of sophisticated machinery, the construction of each pyramid took many years and required measureless amounts of building materials and labor. Entrance into a pyramid is through an opening in the northern wall. A small passage, traversing lesser chambers, leads to the sepulchral room deep beneath the surface. Stone blocks forming a gable divert the weight of the great masonry masses over these chambers. Though the pyramids were usually built of rough stone blocks laid up in horizontal courses, many were constructed of mud bricks with a stone casing.

Gerçi bizi sadece 2. paragrafın ilk cümlesi ilgilendiriyor. (Zaten cevap olarak sadece orayı Türkçe'ye çevirmiştim..)

Demekki herkese sallıyo muamelesi yapmamalıymışız.. :)

Not: İsterseniz istediiniz bölümü Türkçe'ye çevirebilirim..[signature][hline]Birini suçlamak için işaret ettiğinde, diğer 3 parmağınında seni işaret ettiğini unutma..
Mesaj tarihi:
said:
Norak, 14 Mayıs 2004 19:18 tarihinde demiş ki:
bilmeden okumadan yarım sallamayalım :)

Piramit, Firavunun öldükten sonra tanrı olarak yeniden doğacağı ve bundan sonra yaşayacağı yerdir. o yüzden yanına yaşarken kullandığı tüm hazine, masa, savaş arabası vb hepsini koyarlardı, yemek meyve koyarlardı piramitlerin içine.
Hizmetlilerin bile ufak heykellerini yapıp koyarlardı bunlar canlanıp hizmet edecek firavuna tanrıyken çünkü.

Ayrıca Nil çok verimli bir nehirdir, nilin her 2 yanındada millerce giden tarlalar vb vardır ta o zamanlarda, yani kurak falan değil ortam. 100 binlerce nüfuslu şehirleri besliyor tek başına nerdeyse tüm nil nehri.

Çoğu piramidin yakınlarında çok geniş taş ocakları vardır, resimleri bile var kalmış olanların, çoğu tüketilmiş, üstleri kapanmış tabi zamanla, şu an çoğu kum altındadır zaten.


buyuk piramidin yapilan bilmemkacinci piramit olmasina ragmen, butun diger piramitlerin hepsinde her taraf kabartmalar, rolyefler ve sair kazintiyla firavunlarinin hayatini anlatan suslemelerde bezenmis olmasina ragmen, EN BUYUK piramit olan keops piramidinde, kral odasina igreti olarak sonradan konmus lahdin yakininda duvarda yazan keops yazisindan baska hicbir duvar yazisi ya da susleme yoktur.

keops, resmen piramide sonradan konmus gibidir.[signature][hline].~:&:* Let the sunshine in *:&:~.
Mesaj tarihi:
piramitlerin yapımını buldum şimdilik gizli tutuyorum.
az kaldı 1-2 seneye bitiririm ben inşaat mühendisliğini mesleğe sermaye olarak kullanacam.[signature][hline]i love this game!
Mesaj tarihi:
Benim matematik hocam(Kendisini çok severim, cidden çok zekidir) iice uçmuştu. 26. boyuttan fln bahsediodu.. (Sıkış deildir de ben annamadım, o da zaten aklımız karışmasın die detaya girmedi..)

Ben yinede şansımı 4 dierek deniorum. Boy, en, derinlik ve zaman..[signature][hline]Birini suçlamak için işaret ettiğinde, diğer 3 parmağınında seni işaret ettiğini unutma..

[Bu mesaj Dungeon_Master tarafından 14 Mayıs 2004 20:17 tarihinde değiştirilmiştir]
Mesaj tarihi:
said:
Dungeon_Master, 14 Mayıs 2004 20:17 tarihinde demiş ki:
Benim matematik hocam(Kendisini çok severim, cidden çok zekidir) iice uçmuştu. 26. boyuttan fln bahsediodu.. (Sıkış deildir de ben annamadım, o da zaten aklımız karışmasın die detaya girmedi..)

Ben yinede şansımı 4 dierek deniorum. Boy, en, derinlik ve zaman..

iyi de hayat kaç boyutlu diye sormadı insan kaç boyutlu görüyor diye sordu. Göz ile zamanı göremezsin[signature][hline]
Reality Isn't What You See
Reality Is What You Feel
Mesaj tarihi:
said:
fedaykin, 14 Mayıs 2004 14:43 tarihinde demiş ki:
Öncelikle dışına taşıp 4 tanede birleştirmek değil devrimci düşünme tarzı, 4'ün altına inmek olan. Zaten bu da planlama derslerinde konu olarak okutulur, bu işe bu ismi verenlerde komünistler filan değildir, kapitalistlerdir yani karşı çıkmış olmak için karşı çıkmayalım.


nerden çıkardın şimdi komünisti kapitalisti, kendi kendine gelin güvey olmuşsun.. :)[signature][hline]Where life had no value, death sometimes had its price..
Mesaj tarihi:
konu piramitlere falan kaymış, ama ben insan beyni gördüm başlıkta, o konuda atıp tutucam izninizle.

bildiğim kadarıyla insan beyninin evrimi kökten uca doğru gelişmiş şimdiye kadar. ilk insanlarda omuriliğin dibinde homer beyni kadar çalışan bi yer varken evrilip çevrildikçe arkadaş geliştirmiş kendisini. bunun en son noktası da, yalnızca gorillerde ve insanda çalışır durumda olan beynin en ön kısmı. (insanlarda daha iyiymiş).

bu kısmın ana -ya da şimdiye kadar keşfedilebilen- işlevi ise bilinen bilincin en ileri noktası; "self" kavramı, kişinin diğerlerinden ayrılan özelliklerinin farkında olması vs... gorillerde sadece self reflection yani aynada kendisini gördüğü zaman bi başkası değil kendisi olduğunu farkedebilme, ölen bir goril görürse bir gün aynısının kendi başına gelebileceğini de farketme varken, insanda ben/diğerleri ayrımının köküne inme, toplum bilinci, birey gibi kavramları farkedebilme olarak ortaya çıkıyo(muş).

benim merak ettiğim nokta ise, evrimin bi sonraki düzeyinde ne şekilde bir ilerleme kaydedileceği. henüz aklın alamayacağı (ehe zaten alsa çoktan ulaşmış olmuş oluruz) başka bir bilinç hali mi olur ne olur bilemiyorum.[signature][hline]"computer games don't affect kids; i mean if pac-man affected us as kids, we'd all be running around in darkened rooms munching magic pills and listening to repetitive electronic music..."-kristian wilson, nintendo inc, 1989-
Mesaj tarihi:
bundan önceki evrenin mekana ait 10 boyutu olduğu yönünde bir teorem vardı..

iki boyuttaki miki fare bizim halimizi anlayamayacağı gibi biz de o boyutu ya da oradakileri anlayamayız..[signature][hline]Where life had no value, death sometimes had its price..
Mesaj tarihi:
said:
StRencher, 14 Mayıs 2004 20:25 tarihinde demiş ki:iyi de hayat kaç boyutlu diye sormadı insan kaç boyutlu görüyor diye sordu. Göz ile zamanı göremezsin

Oha!? Göz ile zamanı göremezsin?? Bi daa düşün..[signature][hline]Birini suçlamak için işaret ettiğinde, diğer 3 parmağınında seni işaret ettiğini unutma..
Mesaj tarihi:
26 biraz uçmuş da 11 boyuttan bahsedilir.

Bu arada doğaüstü güçlere vs. inananalar varsa neden o "güçlere" sahip olan insanlar böyle fırsatları değerlendirmezler anlamıyorum : http://www.randi.org/research/index.html

"At JREF, we offer a one-million-dollar prize to anyone who can show, under proper observing conditions, evidence of any paranormal, supernatural, or occult power or event."

Türkçe meali ile adamlar doğaüstü güçleri olan ve bunu deney şartlarında bilimsel yolla kanıtlayabilen birine bir milyon dolar ödül veriyorlar. Bilimsel şartlar dediğimiz tekrar edilebilmesi ve gözlenebilmesi. İşin ilginç tarafı daha elemeleri geçen olmamış bugüne kadar. Hayır böyle güçleri olanlar bir milyon doları mı beğenmiyolar acaba, az geliyo herhalde :)

Piramitler çok karmaşık konu, ama 12 tonluk bir taşı çok basit mekanizmalarla bile taşıyabilirsiniz. Vinç sisteminden çok eğimli rampalarda taşındığını düşünüyorum taşların, bikaç yerde gayet de yapılabilecek teoriler vardı. Ama sonuçta bayağı bi insanı yıllarca orada çalıştırmanız gerekiyo bu azımsanmayacak bi iş kaybı.

Erich von Daniken'in piramitler vs. ilgili çok iyi kitapları var, olaya yaklaşabildiği kadar bilimsel bi açıdan yaklaşmış. Ayrıca onun kitaplarından birinde diyodu galiba, Keops piramidinde keops ile ilgili hiçbi yazı bulamamışlar (lahitler dahil) ilk günlerde sonra tavanarası gibi bi yerde Keops yazısını görmüşler. Hatta Erich von Daniken bu yazının sonradan yazılmış olabileceiğini iddia ediyodu vs vs... Okuyun derim :)[signature][hline]It's the sensible, logical thing to do of course; which is why we won't do it

Tanis the Half Elven
Dragons of Autumn Twilight
Mesaj tarihi:
zaman kavramını insan ortaya koymuştur zaten, somut bir kavram değildir..[signature][hline]Where life had no value, death sometimes had its price..
Mesaj tarihi:
evet kitaptan bir kaç paragraf:
Mısırda tarıma elverişli alanlar yalnız Nil deltasında sağ ve sol yakasındaki küçük bölümlerdedir. Bununla birlikte uzmanlar büyük piramitin yapıldığı günlerde 50 milyon kişinin yaşadıgını ileri sürüyorlar. ( bu sayı M.Ö. 3000 de bütün dünya nüfusunun 20 milyon oldugunu ileri süren görüşle büyük bir çelişkiye düşüyor)
Böylesine büyük tahmşnlerde birkaç milyon çok olmuş az olmus fark etmez, ancak bütün insanların doyurulması gerektiği unutulmamalıdır. Çünkü eski msırda yapı işçileri taş işçileri mühendisler denizciler değil, yüzbinlerce köle iyi örgütlenmiş ordu , el üstünde tutulan rahip sınıfı, sayısız tüccar çiftçi ve memurda vardı.
bütün bu saydığımız insanlar nil deltasının kısıtlı tarım ürünleriyle yaşayabilirlermiydi?

piramitlerin yapılmasını açıklayan bilgilard, taş blokların kütükler üstünde yuvarlanarak taşındığı yer alır.
Ancak mısırlıların o çağlarda (tıpkı bugn oldugu gibi) güçlükle yetişen birkaç ağacı, özllikle palmiyeleri kesip kütük yaptıklarına inanmak çok zor olur.
çünkü hurmaların sağlayacagı besinlerden ve ağaç gövdelerin sağlayacağı gelgeden vazgeçemezlerdi.
yoksa mısırlıların kütük mü ithal ediyorlardı? bun yapmak için cok geniş filoları olmalıydı.üstelik kütüklerin iskenderiyeye indirildikten sonra kahireye jadar nil üstünde taşınması gerekiyordu. büük piramitin yapılışı sırasında at ve araba bulunmadığına göre yine kütüklere dönüyoruz.
( at ve araba 17. sülale zamanında MÖ 1600 lerde kullanılmaya baslamıstı.




keops piramitinin yüksekliğinin bir milyarla çarpımının yaklaşık olarak güneş ile dünyamız arasındaki uzaklığı vermesi bir rastlantımıdır?
piramitin üstünden geçen meridyenin karaları ve denizleri tam eşit iki parçaya bölmesi bir rastlantımıdır?
taban çevresinin , yüksekliğinin iki katına bölünmesinin Pİ=3.14
sayısını vermesi rastlantımıdır? piramitte dünya ağırlığını gösteren hesapların bulunması rastlantımıdır? piramitin tam dünyanın ağırlık merkezinde bulunması rastlantımıdır?
bunlar piramitin kurulcağı alanın dünyanın küre biçimini ve kıtalarla denizlerin dağılımıın çok iyi bilen varlıklarca seçildiği ortaya çıkar piri reis in haritalarını da unutmayalım
Mesaj tarihi:
said:
Saendul, 14 Mayıs 2004 20:36 tarihinde demiş ki:
26 biraz uçmuş da 11 boyuttan bahsedilir.

Bu arada doğaüstü güçlere vs. inananalar varsa neden o "güçlere" sahip olan insanlar böyle fırsatları değerlendirmezler anlamıyorum : http://www.randi.org/research/index.html

"At JREF, we offer a one-million-dollar prize to anyone who can show, under proper observing conditions, evidence of any paranormal, supernatural, or occult power or event."


benim gozlemledigim kadariyla dogaustu guc, yani parapsikolojiik yetenekler, kisilerin haleti ruhiyeleri, inandiklari kavramlar ve ortam sartlari tarafindan buyuk oranda etkileniyor.

bu tarz seyler sergileyenlerin cogu, her ortamda ve her durumda bunlari yapamiyor. aynen hintlilerin cikip da tvde 20 milyon adamin gozu onunde ve bikac bin vatlik spot lambalari altinda meditasyon yapmadigi, yapamadigi gibi.[signature][hline].~:&:* Let the sunshine in *:&:~.
Mesaj tarihi:
unity işkembeden sallamak da insanların gözlemi altındayken olumsuz etkileniyor sanırım? :)[signature][hline]Where life had no value, death sometimes had its price..
Mesaj tarihi:
said:
Sam, 14 Mayıs 2004 20:38 tarihinde demiş ki:
zaman kavramını insan ortaya koymuştur zaten, somut bir kavram değildir..

Nasıl somut bi kavram olmaz ya??
En basitinden bi buz küpünü düşün.. Boyu, eni, derinlii birbirine eşit.. Onu 0 dereceden daa sıcak bi ortama koy. "Zaman"la erimeye başlar. En sonunda boyu çok azalmış, eni ve derinlii artmış bi şekle girer. Yani eer zaman olmasaydı ya da zamanı durdurabilseydik o buz küpü ilk halinde kalıcaktı. Ama zaman devreye girince buzun bütün boyutları, herşeyi değişti.. Bundan daa somut bi kanıt olabilir mi?

Ayrıca bu olayıda "göz"ünle algılayabilirsin. Zaten gözünde zaman boyutuna sahip..

Bence zaman kavramını insanlar ortaya koymamıştır. Zaman zaten var olan bi kavramdı, insanlar sadece onu tanımladı..

Not: Aklıma ilk başta bu örnek geldi.. :) Daa güzel örneklerde verilebilir..[signature][hline]Birini suçlamak için işaret ettiğinde, diğer 3 parmağınında seni işaret ettiğini unutma..
Mesaj tarihi:
dungeon master, söylediğin şey aslında kendi kendisini onaylar durumda, bu yüzden bi kanıt oluşturmuyo. zamana ait kanıt göstereceksen içinde zaman olmayacak. zaman vardır yoktur, görürüz görmeyiz demiyorum, ama söylediğin kanıt değildir.[signature][hline]"computer games don't affect kids; i mean if pac-man affected us as kids, we'd all be running around in darkened rooms munching magic pills and listening to repetitive electronic music..."-kristian wilson, nintendo inc, 1989-
×
×
  • Yeni Oluştur...