sg-1 Mesaj tarihi: Şubat 5, 2009 Mesaj tarihi: Şubat 5, 2009 Türkiye, Malezya olur mu? Geçen sene bu soru çok popülerdi. Yoksa evvelki sene mi idi? Fark etmez. Bir hit’lik ömrü olan pop şarkıcıları gibi, bu merak da çabucak unutuldu. Türkiye, Malezya gibi olur mu, yani yavaş yavaş İslamlaşır mı konusu geride kaldı. Ama, biz merak edelim etmeyelim, Türkiye Malezyalaşıyor mu? Bir konuda evet. Kesinlikle. Malezya 22 yıl aynı parti ve aynı başbakan tarafından yönetildi. Mahatir bin Muhammed 1981-2003 yılları arasında Malezya başbakanı idi. Daha da uzun kalabilirdi iktidarda. Ama yorulduğu veya bıktığı için gönüllü olarak ayrıldı ve yerini kendi eliyle seçtiği yardımcısı Abdullah Ahmet Badavi’ye bıraktı. Bence Tayyip Erdoğan da 22 yıl, veya istediği kadar, Türkiye’yi yönetebilir ve ondan sonra yerini kendi eliyle seçtiği birine bırakabilir. Bu anlamda, Türkiye Malezyalaşıyor. Erdoğan, parti ve hükümet başkanı olarak, çok partili sisteme geçilen 1950’den beri hiçbir başbakanın olmadığı kadar güçlüdür. MİT dahil hemen hemen bütün kuruluşlara yandaşlarını yerleştirdi. Orduyla uzlaşmaya vardı. Bütün rant çeşmelerini AKP ve yandaşlarının bahçelerine akıtıyor. Mahatir kendini emekliye ayırdığında 78 yaşındaydı. Erdoğan o yaşa 2032’de gelecek. Demek istediğim: Erdoğan’dan hoşlanmıyorsanız, nefesinizi tutmayın. Bir yere gitmiyor. AKP, belki Demokrat Parti dahil, en güçlü partidir ve Demokrat Parti’nin aksine ne zayıflıyor, ne öldürücü hatalar yapıyor, ne de ordu müdahalesiyle uzaklaştırılması söz konusu. AKP dinci ve gelenekseldir. Kabadayıdır. Hovardadır. Alaturkadır. Bilimsel ve rasyonel değil “yalap şalapçı”dır. Gelmiş geçmiş bütün hükümetler gibi varlığını rant varlığına armağan etmiştir. Bu özellikleri onu az paralı ve az okumuş, çok kompleksi kitlelerin gönlüne yakın kılıyor. Şanssızlıklar kesişiyor Olgun demokrasilerde muhalefet partileri, iktidar alternatifidirler. Bizde muhalefet partileri AKP’nin alternatifi değil, payandası, başarısının sigortasıdır. CHP ve MHP hazin bir biçimde çelimsiz ve ümitsizdirler. Kişnemeleri tahta at kişnemesi, kükremeleri kâğıt kaplan kükremesidir. Ne yazık ki nasıl Mahatir, Lee Kwan Yew değil idi ise Erdoğan da Adenauer veya Thatcher değildir. İmanı bilgisinden, öfkesi izanından güçlü olduğu için ufukları dar, becerisi kısıtlıdır. Mahatir, Malezyayı Malezyalaştırdı, yani potansiyelinin çok altında büyüttü. Eğer geçmiş performans bir ölçü ise, Erdoğan da 22 yıl değil 100 sene iktidarda kalsa Türkiye azgelişmiş bir ülke olmaktan kurtulamayacak. Onun da bizim de şanssızlığımız bu noktada kesişiyor. Metin Münir, Milliyet
necmi Mesaj tarihi: Şubat 5, 2009 Mesaj tarihi: Şubat 5, 2009 laikliği becerebildiğini düşünüyorsanız islamlaşmasınıda düşünün
sir Mesaj tarihi: Şubat 5, 2009 Mesaj tarihi: Şubat 5, 2009 thatcher ne alaka ya, olmasın zaten öyle bi başbakanımız
Werewolf Mesaj tarihi: Şubat 5, 2009 Mesaj tarihi: Şubat 5, 2009 Thatcher'a imrenmek de bambaşkaymış ya.
Mendoza Mesaj tarihi: Şubat 5, 2009 Mesaj tarihi: Şubat 5, 2009 Duabi olur RTE ile giderse bir 10 yıl daha.
Laurelin Mesaj tarihi: Şubat 5, 2009 Mesaj tarihi: Şubat 5, 2009 ubai de petrol sudan ucuz harbi harbi en azindan petrol bolgesinde yasiyoruz ve dunyanin en pahalli yakitini biz kullaniyoruz devletin %100 u asan vergileri yuzunden buna ragmen herkes razi geliyorsa bu milletten bi bok olmaz
raw power Mesaj tarihi: Şubat 5, 2009 Mesaj tarihi: Şubat 5, 2009 Güzel bir yazı. Şunu da belirtmek gerek,Türkiye'nin mevcut seçmen yapısı ile,CHP ve MHP'nin ağzıyla kuş tutsa bile AKP'yi geçme veya AKP'ye yaklaşma şansı yok.Ya AKP bütün Milli Görüş tabanını SP'ye kaptıracak,ki bu pek mümkün gözükmüyor;ya da yeni bir merkez sağ oluşumu AKP'den merkez sağ oylarını çalacak.Fakat görünürde böyle bir oluşum da yok.AKP neredeyse tüm merkez sağ ve İslami kesimin oyunu alıyor,o yüzden bu kadar güçlüler.O kesime hitap eden başka parti yok.
Joker Mesaj tarihi: Şubat 5, 2009 Mesaj tarihi: Şubat 5, 2009 bu inançla siz taşı bile delersiniz be. yavrum benim
Öne çıkan mesajlar