Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Uluslararası Antiemperyalist Gençlik Forumu/ Beyrut 2009


Çokakýllýadam

Öne çıkan mesajlar

Chaotic said:
gellidus said:
Chaotic said:

ben istiyorumki kabul edelim. çözüm üretelim öyle bir fikir üretelim ki hem insanlar desteklesin israil filistin saldırısını durdursun bu.! bağırmak kolay ama zor olan bu. ve bence bu konuda düşünmek meydanlarda beyhude bağırmaktan çok çok daha erdemli takdir edilesi bir davranış


suna %100 katiliyorum


ama bu protesto olayi konusunda fikrim tabiki degismeyecek yani bu olayi sadece Israil e protesto olarak alma.. Apartman yoneticisini bile protesto edicek olsan tepkini dile getirmelisin.. Tepkisini dile getirmek bir insanin bana gore en buyuk ozgurlugudur..

Bazi seyler icin 100 kisi onemlidir bazi seyler icin 100000000 kisi..

Normal fiyati 30 kurus olan gazeteyi 35 kurusa satmasi seni cok etkilemez ama o bakkal senin gibi 100 kisiye satmis olsa haketmedigi ekstra bir kazanc saglayacak.. Ama sen o sattigi 100 kisiden 50 tanesini ayarlasan o gazete 30 kurusa iner geri..

Yani tepkinin boyutu fln cok onemli degil onemli olan duzgun bir sekilde amacina uygun yapilmasidir..

Not: Ilkokul benzeri ornek icin ozur dilerim ama basimdan gectigi icin verdim. Mahallemizdeki tek bakkal gazeteleri normalden fazlaya satiyordu sonra kapicilar orgutlenip baska yerden almaya basladilar adam eski fiyata dondurdu hemen :)


apartman yöneticisi işini yapmıyorsa naaparsın. toplantı yapıp devirirsin adamı yerine yenisi geçer dimi. bu kadar basit.
sen apartmanda yönetici uyuma apartmana sahip çık diye bağırsan deli diye alır götürürler adamı. bunu demek istiyorum. biri kesin ve net çözüm diğeri vakit kaybı sanki.
örgütlenmek v.s ki bunlar çok farklı şeyler hiç girmeyelim bence


Hıyarlık yaparsa yöneticiyle kavga da edersin. Verdiğin örneklerle iyice saçmaladığını, milletin maytap geçmek için mesaj attığının farkındasındır umarım.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

almanya konusu çok çetrefilli.
almanya yenilince biliyorsun bizde yenik sayıldık.
komplo teorisi gibi gelebilir ama almanya yenik sayıldı ve 20 sene sonra nası yenikken tekrar hitler oldu?
demekki yenik sayılmak için avrupa ülkelerinden belli bi para aldı aslında yenik değildi.
yani dünya böyle işte bilmediğiniz gerçeklerin altından bambaşka sebepler çıkıyor.
ki aynı almanya gerçek savaşa girdiğinde bizi yanına aldımı almadı. kaybettimi kaybetti. başka sözüm yok
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ben beni ciddiye alıyorlar ona şaşıyorum =)
forumdaki konseptim belli ilk günden beri inatla ciddiye alıyorlar =)
konununda içine ettik ama artık..
afedersiniz. ayrıca belirteyim önümüzdeki ilk genç-imo toplantısında bende bizimkileri konuyla ilgili bilgilendiricem genç imodan para çıkarmı bilmiyorum ama imo belki yardımda bulunabilir yada bi müteaahit firma sponsor olabilir.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Chaotic said:

bilimde aristokrasi olmaz. bilim ona ulaşmak isteyen herkese açık olmalıdır. aslına bakarsanız bu dünyadaki en adil sistemde bilimdir bence. yani parçacık hızlandırıcınız olabilir ama öbür tarafta sadece teori ile bile parçacık fiziğini sizden ileye götürebilir bir başkası.
söylediklerine katılmıyorum. makale eliyor olman aradığına zor ulaşıyor olman onların bilgi kirliliği olduğunu düşünmen ilgilenmeye gelmesin insanlara önerilmesin demen çok yanlış.

ne kadar çok insan o kadar hızlı gelişim. bilimdede mühendisliktede bu böyledir. tabiki bir otpimum oran var ama emin ol biz onun şu an çok çok altındayız dünya olarak.


açıkçası fizikten bahsediyorsak öncelikle, ürettiğin bir teori deneysel olarak sınanamıyorsa hiç bir zaman yerli yerine oturamaz. teorik buluşları sonucu nobel alan bir çok fizikçi bu nobelleri, teorileri deneyle kanıtlandıktan sonra aldılar. parçacık konusundan bahsediyorsak ise artık parçacık konusunda öyle bir yere geldik ki, parçacıklara 7 TeV gibi enerjiler vermeden daha fazla bilgi edinemiyoruz. dolayısıyla sen bir teori üretsen bile o teorinin kabul görmesi cerndeki sonuca bakıyor önce bunu bir düzeltelim.

ne kadar çok insan o kadar hızlı gelişim konusuna ise katılmıyorum. dediğim gibi gereksiz veri kirliliği ya da gürültüsü oluşturuyorlar. bunun çözmenin yolu ise insanları kısıtlayarak değil tabi, makale yayınlayan dergilerin standartları o kadar yüksek olacak ki, basit işler kabul görmeyecek. dolayısıyla hayatını adamayı düşünmeyen insanlar, ya da sende dandik dandik 20 makale çıkaran insanlar bilim dünyasında tutunamayacaklar.

bilim dünyasının içinde misin böyle konuşuyorsun bilmiyorum ama çok basit bir olay konusunda binlerce ufak değişiklikle binlerce makale yayınlanmış olması bence o konudaki önemli verilere ulaşımı oldukça zorlaştırıyor. ne kadar çok insan o kadar hızlı gelişim fikrine ise hiç katılmıyorum. misal kuantum mekaniğinin temellerinin %90ının parmakla sayabileceğin sayıda insan geliştirdi, bir milyon insan değil. dünya olaraksa bunun hiç altında olduğumuzu düşünmüyorum örnek olarak Türkiyeye bakıyorum, Türkiyede profesörlük kapak atmak olunca bir ülkenin en iyi üniversitelerinden çalıntı makale yayınlayan insanlar ve hatta rektörler çıkabiliyor. Halbuki dediğim gibi dergiler en düst derecede seçici olsa zaten onların kolaj mantığı ile oluşturduğu dandirik çalışmaları almazlar. çok büyük işleri kopyalamaya çalışırlarsa da fark edilmemeleri mümkün değil zaten.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...