Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

makarna kömür demokrasisi yok diyenler star ı açın


Sparkcaster

Öne çıkan mesajlar

vay be o kadar şey yazdım buna mı takıldın? bari anketlere bakıverseydin, özellikle şu "seçmen kanmıyor" anketine..ben demiyorum, adil gür diyo!

bilgisizlikle hiçbi alakası yok, kapıcının sünni olması, bakkalın alevi olması, otobüs şöförünün satanist olması, işadamının yahudi olması, politikacının şaman olması falan benim hayatımı nasıl etkiler ki? hiçbir doğrudan etkisi yok.

haa insanlar arası ilişkileri düzenleyebilir gayet, o zaten yüzyıllardır süregelmiş bir ilişki ağıdır ve ahlak, sınıf, statü, eğitim gibi başka etkenler de söz konusudur. ama burada bireyle devlet arasındaki ilişkiden sözediyoruz, yazılı kanunlardan, hukuktan, anayasadan ve demokrasiden söz ediyoruz. ülkemizde bu alanda herhangi bir dini hüküm söz konusu değil, dolayısıyla insanların inançları da benim devletle olan ilişkimi belirlemiyor.

ayriyeten bu konuda yapılacak herhangi bir ayrımcılık durumunda gerekli hukuki süreci başlatıp hakkımı arayabilirim, yani bana "bak adam kayırıyolar cemaatten diye" falan gibi örneklerle gelmen lüzumsuz olur.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Senin için başkalarının dininin ne olduğunun bi etkisi olmayabilir, ama başkaları için senin dininin ne olduğunun gayet de önemi olabilir. Ve sen onunla aynı dini paylaşmadığın için acı çekebilirsin, tarih bunun örnekleriyle dolu, en basit örnek bkz. Alevilerin hala düzeltilememiş sorunları.
Ha sana hukuki süreçlerinde başarılar, hukuka b.k atıp atıp sonuçta savunmanı hukuk üzerinden yapmanı çok seviyorum.

Yazının tamamına bakacak vaktim yoktu, şimdi toptan bi baktım da, her zamanki domograsi zırvaların, neymiş efendim bırakılsa dp seçimle gidermiş. Adamlar o hızla seçim yasasını bile değiştirebilirlerdi, kim bilir belki de planlıyorlardı, ama basının susturulması, muhalefetin tamamen safdışı bırakılması felan, bunları yapanların basit bir seçimle ellerindeki tüm gücü kaybetmelerini hazmedebileceklerini düşünmek, yani çok klişe olacak ama, Hitler de seçimle geldi, keşke Dünya biraz sabretseydi, seçimle yeni bir lider gelebilirdi Almanya'ya, o da savaşı bitirirdi o zaman.

AKP'nin yolundan saptığı, devlete yaklaştığı felan, ilginç bakış açıları tabi, devletin kurumlarıyla, onların ilkeleriyle zıt gidildiğinde ülkenin nasıl kaosa sürüklendiğini hep beraber gördük. Söylemlerinde aykırı değil, ılımlı olmaları gerektiğini anladılar, şimdilik sadece hamdolsun'larla günü idare ediyorlar. En başından beri AB'ci değillerdi, en başından beri ekonomiden çakmıyorlardı, tek parti olmanın ve öncekilerden enkaz devralıp yaptıkları en ufak olumlu gelişmenin (halbuki -10'dan -9'a çıkarmışlardır belki, ama hala eksilerde olduğumuz gerçeğini değiştirmez) şirin görünmesinin avantajını kullandılar sadece. Siz de sazanladınız tabi, "işte yıllardır özlemini çektiğimiz parti" diye. "Yok yoldan saptılar, yok devletleştiler" diye bahaneler uyduruyorsunuz, hayır anam babam, sadece ilk senelerin mirasını yediler, bitti, kapatma davasından sonra da konuşmayı kestiler. Ama tabanda işler tam gaz devam ediyor, şüphen olmasın. Kurban parama göz diken üç cemaatçi tanıdığımı reddettim, vatandaş sömürüsünde durmak yok yola devam.

Vatandaş sömürüsü demişken, anketlere felan baktım da, seçmenin kanmadığı şeyler soyut vaadlermiş, yani iktidara geldikten sonra yapacağını iddia ettiği şeyler. Eh Süleyman Demirel'in bu ülkeye bu kadar faydası olsun di mi ama, demek ki neymiş, seçmeni kandıracaksan soyut iki anahtarla değil, somut iki çuval kömürle gidecekmişsin.


İdeoloji meselesine gelince, bu ülkede Atatürkçülük diye öyle bir fikir dalgası var ki aslında tam anlamıyla uygulandığında her fikrin, her ideolojinin bir arada bulunabileceği bir mozaik yaratabilecek güçte. Misal bugün ülkücüler, atsızcılar da var, liberaller de, liboşlar da, bu bile aslında iyi kötü bir mozaiğimizin olduğunu gösterir.
(Ancak devletle ters düşen tüm ideolojiler hep bir şekilde vatanı bölme, toplum düzenini değiştirme veya komple rejimi değiştirme amaçlı olmuş. Devlet de nefsi müdafaa olarak kendini savunmuş. Savunurken abartmış gerçi bazen, gün gelmiş adam asmış, gün gelmiş solu bitirmiş vs., ama kendisine tehdit hisseden her devlet kendisini savunur, aynı şahıslar gibi)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

benim argümanlarıma örnek sunmuşsun yine =) alevilerin sorunlarının çözümü, yine demokrasiden, siyasi iradeden, devletin otoriterliği bırakmasından ve yeni anayasadan geçmekte. sorunun oluşmasında devlet politikaları kadar tee osmanlıdan gelen ve halka nüfuz etmiş bir alevi düşmanlığının da payı yadsınamaz. ama çözüm, yine aynı.

vatandaş olarak devlet karşısında hukuktan başka seçeneğim mi var, dağa mı çıkayım? uluslararası hukuk diye bişey de mevcut ayriyeten.

olsaydısı molsaydısı yok, 60 yılındaki dp ile 50 yılındaki dp aynı değildi ve bi sonraki seçimle gidebilirdi. çünkü demokrasiler böyle işliyo, darbeyle değil. bu başka bi tartışma konusu.

ben argümanlarımı niyet okumalara dayandırmıyorum, somut eylemlere bakıyorum. akp iktidarının ilk döneminde gayet sağlam reformlar yaptı mı, ab yolunda daha önce atılmamış adımlar attı mı? attı. anayasa mahkemesi bile kapatmama gerekçesinde kadın hakları, ab ve demokrasi adına akpnin attığı adımlardan söz etti zaten.

yani burada bakış açısı farketmiyo, akp 2002-2007 arasında nispeten reformları öne çıkaran, askerin siyasete karışmasına tepki gösteren, ekonomiyi de iyi kötü idare eden bi partiydi. böyle bi parti olduğu müddetçe de liberallerden destek aldı, niye almasındı zaten?

kapatma davası sonrasında ise mhp gibi, chp gibi devletçi, hamasi ve milliyetçi bir söylem tutturdu; sizin korktuğunuz gibi islamcılığa, şeriata falan kaymadı. bu politik dönüşü de devletle, resmi ideolojiyle barışmak ve muhalefet partilerini etkisizleştirmek için yaptı. aynı şekilde chp de akpnin muhafazakar kanadına seslenerek türban açılımında bulundu ve o yönden akpyi etkisizleştirmeyi amaçlamakta.

chp seçmeni de mi kandırıldı? bence hayır, sadece chp daha fazla oy almak için (ki bi partinin yapması gereken şey oy almak sanırım) gittiği yolun yol olmadığını gördü ve halka yaklaştı. akp ise iktidarını sağlamlaştırmak için ve belki başka kapatma davaları olmasın diye devlete yanaştı, kısacası gözü korktu, devletle hesaplaşmaya devam etmemeyi seçti. eh haliyle bu tutumuyla liberallerin desteğini de kaybetti.

bütün o anketlere, yüzdelere rağmen kömürde ısrarcıysan artık daha yapacak bişeyim yok, hayal dünyanda mutluluklar diliyorum sana.

gelelim Atatürkçülüğe, gerçi bunu da farklı farklı topiklerde defalarca tartıştık. eğer, egemenlik kayıtsız şartsız milletin olacaksa, devletin öyle "meşru müdafaa" gibi bir hakkı yoktur. milletin istediği doğrultuda devlet ve anayasa esneklik gösterebilmelidir. tabi çarpıtırsın şimdi "millet istedi diye şeriat mı gelcek" diye de, ne öyle bişey isteyen kitle vaar ve de böyle bi rejime tolere edecek konjonktür. türban kararından sonra bu parlamento anayasayı değiştirme yetkisine sahip değil, düşünebiliyo musun? parlamenter rejim sona erdi aslında çoktan..

Atatürkçülük gerçekten mozaik olabilirdi, ama olamadı zaten bu kadar farklı fikir ve ideolojinin oluşmasının nedeni de Atatürkçülüğün ülkedeki fikir dünyasının tamamını kapsayıcı niteliğe sahip olmamasından kaynaklanıyo. insanlar başka ideolojiler ve inançlarla kendilerini tanımlamayı seçiyo. ve zaten günümüzde yekpare bir ideolojiyle bütün halkı kapsamaya uğraşmak artık gereksiz ve demokratik değil. bugün ideolojiler bütün dünyada geride kalıyo, devletler hakem statüsüne indirgeniyo, dolayısıyla ideolog-devletler sona eriyo.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

@sir
forumda kişiye saldırmaktan ziyade fikirlerini belirtme arzusunu önde tutan sayılı yazar gördüm, ama söylemek gerekiyor ki mantık de faktoları kabul etmeden oldukça eksik kalıyor. mussolini başa geçmeden önce bahis konusu liberal, demokratik, hakem olma arzusu olan ama dalga yapacağı yerle suya dokunmayacağı yerin ayırdında olmayan uyuşuk bir hükümet vardı. hükmedenle hükmedilen arasında her zaman için bir çizgi olacaktır, ama demokratik sistem hükmedenin hükmedilene kendine hükmetmek için gerekli olan araçları sağlamak üzerine kuruludur zaten. demokrasi her zaman ince bir ip üzerinde yürür, hükümetin görevi de halkın olmasını istediği duyu organları olarak büyük kitlelerin düşmemesi için ihtiyacı olan öngörüyü gerektiğinde "dolaylamadan" sağlayabilmektir. eh bu lafların her nesil çekiştirilmesinin sebebi de tam olarak budur zaten, en geniş bedenin de işe yarayacağını sanmıyorum.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Alevi sorununun çözümünün nereden geçtiğini bilemem, ama nereden geldiğini biliyorum, sonuçta senin dediğin gibi "kimse kimsenin dini inancına karışamaz" pembeliği gerçek değil maalesef, uyan.

Yazdıklarıma niyet okuma diyorsun hala ya, helal. Bu adamların arka bahçesinde dolaştım diyorum, ciğerlerini bilirim diyorum, hala niyet okuma diyorsun. Üçlü koalisyonun açtığı kapıyı 17 Aralık'a taşıma işini hangi merkeze yakın parti gelse yapardı, görülmemiş adımlar felan, komik oluyor. zira üçlü koalisyon kadar AB'ye uyum yasası çıkaran bi başka hükümet yok.
AKP2nin. yöneticilerinin ne mal olduğunu, kafalarından ne geçtiğini biliyorum. Bugünkü süreç devlete yanaşmak felan değildir, kısa bir ateşkestir sadece.

DP kapatıldığında sene 1960'tı, yani son seçimin üzerinden üç sene geçmişti. eğer bir erken seçim olmazsa (DP'nin erken seçim kararı alması = jüpiterin seneye imara açılması) daha uzun bir süre seçim ve zaten zıvanadan çıkmış bir başbakan ve partisinin demokrasi ile durdurulmasının kısa vadede imkanı yoktu. E kimse de "memleketin aazına iyi bi etsn, seçimle gider zaten" diye bekleyecek değildi.

Kömürde ısrarcıyım, evet, sen bu kadar kömürün sosyal yardım olduğunda ısrarcıysan ben de oy avı olduğunda ısrarcıyım. İki kişiden biri kansa süper bi seçmen sayısı ediyor, ki bi partiyi baraja sokar, bi partiyi yerin dibine.
Anlamadığın şey şu ki, bir kişi bile kanmış olsa bu oy satın almaktır.

Komünizm isteyene devlet aaa peki öyle yapalım o zaman mı diyecek, şeriat yasası isteyene, ayrılıkçıya da ha keza. elbette devlet zararlı ideolojilerle savaşacak (her devletin zararlı ideolojisi farklıdır elbette), ABD radikal islamla savaşmak için taaa afganya'ya kadar gitmedi mi? Fransa göçmenlerini bastırmadı mı?

Atatürkçülük'ü anlamadığın her halinden belli. Bugünkü durumu o zamandan kapsamasını beklemen çok komik. Atatürkçülük'ün her ideolojiye açık esnekliği doğru uygulanabilse bugün her kesimi kucaklayabilecek durumdadır.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sir said:
tabi canım hep böyle iktidara geliyo partiler zaten, milyonlarca insanı kandırmakta ne var ki, hepsi beyinsiz zaten hepsi hemen herşeye kanıveriyo..


çarpıtmaya gerek yok hepsi öyle değil. Ama büyük bi kısmı cahil bilinçsiz siyasetten anlamıyor ve devamı.. bunu sen de çok iyi biliyosun. Bugün TC tarihinde en çok izlenmiş film Recep İvedik'se gelip bana AKP'yi savunma, yoksa senin de Recep İvedik'ten farkın kalmaz.

sir said:
ve ekonomik sebeplerle oy vermek, bu halkın "kandırıldığı" anlamına gelmiyo, türkiyede siyaset mekanizması böyle işliyo çünkü. ha bunu düzeltmek için önce egemenliği paylaşan gruplar siyasetten elini eteğini çekecek, ve tabii adam gibi bir seçim kanunu yapılacak vs vs


Türkiye'de insanlar ekonomik sebeplerle oy verebilecek kadar bilinçli değil. Kömüre oy verenler ekonomik sebeplerle oy vermiyor. Kömür verilen adam kaç katı vergi ödüyor maaşı kesiliyor işsiz kalıyor. Sonuç olarak halk kandırılarak kasten yaratılmış cahillikleri suistimal ediliyor. Bu da bir suçtur.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

bir de ilginç bir durum var, insanlar düşünülerek verilen oyun bir şeyleri değiştireceğine inanmıyorlar; ama iş 5 sene sonra da aynı yardımı alabilmeye geldiğinde herkes verdiği tek bir oyun bile bilincinde olabiliyor, ne olur ne olmaz, ben vereyim oyumu diyebiliyor. memlekette korku umuttan daha başarılı bir katalizör.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

0ne said:
O değilde bu star haber de çıkan kömür muhabetinde bi kadınla yapılan röportaj aynen şu şekildeydi;

M:Muhabir
F:Fakir olduğunu söyleyen bayan

M: Neyle geçiniyosunuz?
F: Sağolsun belediye her ihtiyacımızı karşılıyo.
M: Peki yardım yapılmasa ne yapardınız
F: Çalışırdım heralde

varya bu kadını gidip gırtlağını sıkmak istiyorum,resmen ekmek elden su gölden bi hayat yaşıyo,bu ne ya,enayi miyiz bizde çalışıyoz,yardım etmeselermiş çalışırmış,

git çalış işte sapasağlamsın.O kadını sakat bırakmak istiyorum,yemin ederim.Hayatımda en nefret ettiğim şeydir;

"elinde imkanı varken başkalarına yapışıp Sülük gibi yaşamak,yapıştığı yeri kurutana kadar başka hiç birşey yapmamak".



Peki sana o kadının o cevabı vermesinin tek ve doğrudan sorumlusunun Adalet ve Kalkınma Partisi olduğunu söylersem hala kadını dövüp sakat bırakmak ister misin?

Türkiye'de o kadın gibi binler var. AKP doğrudan insanları çalışmayıp senin benim paramı yemeye teşvik ediyor.


sir said:
devlete yekpare bir ideolojinin hakim olması otoriterliği doğurur, hangi ideoloji olursa olsun bu böyledir. ve otoriterlik artık tarihe karışmalıdır, demokrasi için. öbür dünya inancı, bireyseldir,yani senin benim nasıl yaşadığımı belirlemez, dolayısıyla isteyen istediğine inanır, istediği gibi de yaşar. ama bir ideoloji, bir anayasada yer alıyosa ve benim devletle olan ilişkimi belirliyosa benim ona itirazım olur. beni doğrudan etkiliyo çünkü.

sözün özü: devlet, çeşitli ideolojiler ve onların temsilcileri arasında bir "hakem" görevini üstlendiği-insan hakları ve demokrasiyi her türlü ideolojinin-inancın ve zorunluluğun önüne koyduğu vakit, bu ülkede doğru düzgün siyasetten bahsedebiliriz. ve bu noktada sadece siyasiler değil, devletin bütün organlarının bir değişim ve dönüşüm sürecinden geçmesi gerekmekte.

@rahan o zaman az oy almış akp kömürle =) ama bi de şöyle bi araştırmalar var tabii, hep birlikte güzelcene okuyalım, sindirelim:

bu bir
bu iki

bir de şurda seçimle ilgili çok güzel istatistikler yer almakta, boş keseden atmadan evvel okumakta fayda var. bir de şuradan ve şuradan oldukça "doyurucu" bir röportaj okuyabilirsiniz.


sir said:

Atatürkçülük gerçekten mozaik olabilirdi, ama olamadı zaten bu kadar farklı fikir ve ideolojinin oluşmasının nedeni de Atatürkçülüğün ülkedeki fikir dünyasının tamamını kapsayıcı niteliğe sahip olmamasından kaynaklanıyo. insanlar başka ideolojiler ve inançlarla kendilerini tanımlamayı seçiyo. ve zaten günümüzde yekpare bir ideolojiyle bütün halkı kapsamaya uğraşmak artık gereksiz ve demokratik değil. bugün ideolojiler bütün dünyada geride kalıyo, devletler hakem statüsüne indirgeniyo, dolayısıyla ideolog-devletler sona eriyo.



TC'nin temelinde bazı değişmeyecek kavramlar ve değerler vardır mesela tek devlet tek millet tek anadil gibi. Bu kavlamlara "ideoloji" demek doğruluğu tartışılacak ayrı bir tartışma konusu, eğer ideolojiyse de bu ideolojilerin "devlette olmaması gerektiği" yanlışlık abidesi olur. Cevabınla bağlantı kurarsak bugün Türkiye'de bölücü dediğimiz insanlar işte bu devleti devlet yapan temel değerler üzerinden siyaset yapma gibi bir yanlış yaptıkları için bazı bölücü hareketler "siyasi akım" olarak yanlış anlaşılabiliyor. Bu da ayrı ve uzun bir mesele. 2 millet demek siyasi hareket ya da "halkların demokrasi talebi" değildir. Teröristle "insan" ı ayırt etmek lazım her şeyin başında.

Atatürkçülük hakkındaki görüşlerin de bugünkü bazı "siyasi" konumundaki insanların işte bu değişmeyecek temelleri değiştirmeye yönelik bölücü siyaset yapmaya çalışması sebebiyle yanlış. Çünkü bu aksiyonun adı siyaset değil, bölücülük.

Ayrıca gönderdiğin araştırmalarda AKP'yle ilgili veriler bize bir bilgi vermez. Bilimsel araştırmalarda
insanlara bilgi sorulur, "kendileriyle ilgili kişisel düşüncelerinin ne olduğu bilgisi" yanlış veri verir ve bilimsel değildir. Yalan söyleyebilir birileri. Ya da şeriat için oy veren adam yanlış cevap verir, bilmeyen cahil biri de sallar.vs. Vurguladığın "seçmen kanmıyor" anketi de gayet katıldığım ve seni haklı çıkarmayan apayrı bi anket. Evet millet vaatlerden çok az etkileniyor, ve evet millet AKP'ye vaatlerle oy vermedi. Büyük kısmı sırf "Tayyip'in dindar olduğunu düşündüğü" için oy verdi. Burda gereksiz yere ayrıntılardan bahsediyoruz. Anketlerdeki "siyasi görüşüme uyuyor" ve "tayyibe oy verdim" lerin çoğu öyle. Youtube'daki yorumları yapan bi kitlenin seçmen olmasından bahsediyoruz, siz bu halkın büyük bir kısmını dahi falan mı zannediyosunuz?

Ek olarak araştırma sonuçlarında AKP seçmeninin yüksek oranda gündemi siyaseti vs. bırakıp direk Tayyip'e oy vermesi de ayrı bir dikkat çekici nokta.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ayrıca bazı arkadaşlar da gerçekleri gösterdiği için star habere laf etmeye getirmiş.. lol

gidin o zaman atvde anchormanlik yapmaya çalışan fuat kozluklu'nun muhteşem tonlamasından 30 dk. çizgi film tarzında sadece ağızların oynadığı animasyonlarla süslenmiş çakma ergenekon haberleri izleyin.



Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...