Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Baykal : İnsanların kıyafetini, "Devlete meydan okuyor" diye algılamak bir saplantının sonucudur.


Giovanni

Öne çıkan mesajlar

Jadelith said:
Antimodes52 said:
Onun için CHP'den söz almana gerek yok ki, zaten 12 yıllık ilköğretimde türban yasak.
Tartışılan mevzu, üniversite öğrencilerinin türban takabilip takamayacağı.
Üniversitede eğitim görmek, hukuki niteliği açısından "kamu hizmetinden yararlanmak" faaliyetidir.
Kamu hizmetinden yararlanmak sizi doğrudan devlete bağlar mı, tartışılması gerekilen nokta bu.
Ki tartışacak fazla bir şey de yok.
Evinizde otururken çöpleriniz toplanırken de kamu hizmetinden yararlanıyorsunuz, o zaman her çöp arabası geçtiğinde de türban çıkarttırılmalı.
İstanbul'a yapılan yeni metro durakları da bir kamu hizmeti, öyleyse metro çalışmaları sırasında da türban takmamalısınız.
Mantıksal hatayı rahatça görebiliyor musunuz?
Bir noktaya kadar belki kamu görevini yerine getirenlerin (memurlar ve diğer kamu görevlileri) türban takmasının laikliğe aykırı olduğunu iddia edebilirsiniz.


friendly fire oluyo lan, ben türban takanların üniversiteye girmesi taraftarıyım :p


hepiniz birsiniz diyorlardı işte ispatı.friendly fire lolz :)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

önce dincilere yaranırmış gibi yapıp sora popolarına tekme basmak

önce kömünüstlere yaranırmış gibi yapıp sora popolarına tekme basmak

vs

eet atatürk politikayı ii biliyodu :P aynı hataları yapıp yapmadığını tartışmamış kimse, oy için de hiç kasmasına gerek kalmadı, ama sonuçta bal gibi siyasetçiydi, ki olması da gerekiyodu zaten.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Jadelith said:
önce dincilere yaranırmış gibi yapıp sora popolarına tekme basmak

önce kömünüstlere yaranırmış gibi yapıp sora popolarına tekme basmak

vs

eet atatürk politikayı ii biliyodu :P aynı hataları yapıp yapmadığını tartışmamış kimse, oy için de hiç kasmasına gerek kalmadı, ama sonuçta bal gibi siyasetçiydi, ki olması da gerekiyodu zaten.


tarihteki karakterleri politikacı diye itham ederken bir düşünelim.herhalde atatürk eğer politikacı olsa idi baykal gibi tayyip gibi olsa idi bırak saltanatı kaldırmayı, kendisi padişah olurdu.

toplum bunu istiyordu.kim karşı cıkabilirdi sorarım?

fakat tarihsel liderlerle politikacıları ayıran fark bu.birisi halk yalakalığı populizim yapar tarihsel liderler kendi fikirlerine göre halkı buna kanalize ederler.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

necmi said:
sg-1 said:
necmi said:
sg-1 said:
Atatürk'ün, ki kendisi parti başkanı bile olmamıştır, günümüz siyasetçilerinin yaptığı şaklabanlıkları yaptığını/yapabileceğini düşünüyorsanız, buyrun "çarpıtma değil" deyin.


tarih ne diyor birader tarih


03.12.2008

(td)


e sen söyle tarih ne diyor?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Jadelith said:
eet atatürk politikayı ii biliyodu :P aynı hataları yapıp yapmadığını tartışmamış kimse, oy için de hiç kasmasına gerek kalmadı, ama sonuçta bal gibi siyasetçiydi, ki olması da gerekiyodu zaten.


Viktor'un siyasetçiden kastının kim olduğunu, nasıl davrandıklarını hepimiz biliyoruz. Atatürk'ü de o kalıba sokmaya çalışmayın, komik oluyor zira.
Atatürk bir devlet adamıydı, yurt içinde asla siyaset yapmadı, sadece devrim yaptı.
Uluslararası ilişkiler için yaptıklarına siyaset denebilir belki.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

çocuum piramit kurmayın!

merak ediyorum bu uğraşıdan sonra oy oranları ne gösterecek. sonuçta önceden denilen ile şimdiki durum arasında yaman bi çelişki var.

sonuç ise biraz kesin gibi. toplum daha ufak detaylarda vakit kaybederken atı alan üsküdarı geçti sanki, ha?

seçim dönemi renk değiştirmeleri ilgi ile izliyorum. dtp ezana yaslanıyor, chp türbana vs. uzaktan izliyor olsam çok eğlenceli gelirdi kesin
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ataturk siyasetci degil asker kokenli diktator

oy topliycam diye kiritanlara siyasetci deniyor

politika dedigin seyde yalan soyleme carpitma ve dinliyor gibi gozukup umursamama sanatidir

hayat cok pahalli kdv cok yuksek ulasim masraflari belimizi bukuyor dersin "yeni yaptigimiz otoyollar ulasimi rahatlatacak" diye cevap verir

hal ler hem ureticinin hem tuketicinin ustunden haksiz cok yuksek meblalar kazaniyor dersin "halleri sehir disina almayi planliyoruz ciftciyede yeni kredi imkani sunucaz" der

turkiyede degil tumdunyada siyaset budur

ama dunyayi parisin cicekli bocuklu sokaklari veya amerikan siyasetinin samimiyetsizligi ve halktan kopuklugu ile tartip ustunede biraz ego serpince tum dunyayi kanarya adalarindan ibaret saniyor insanlar
siyasetci durust olucak halka ragmen halk icin olan seyleri yapip halki ncikarini gzoeticek
ordular olmiycak herkez elele baris icinde yasiyacak
savaslar olmiycak, savaslari cikaranlar adam edilicek kolkola gezicekler

falan filan
pembe gozlukleri cikarip insan dogasindaki acgozluluk ve bencilligi asli iktidarin soylulardan burjuvaziye gecmesi olan buyuk demokrasi devrimini farketmek gerek

gerci bugun temelleri sarsilmakta olan vahsi kapitalizmi alternatifsiz gosterenler bile marx i yada en azindan keynes i yeniden kesfetmeye calisirkan hala friedman in arkasina saklanip kapitalizm sinirsiz ozgurluk! liberaliz her seyde! kicindaki donunu bile alicaz ama en buyuk sensin olm demokrasi! diye gezenlerde var bu gezegende
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ahah Atatürk meclis kürsüsünde konuşmalar yaptı, yasalar çıkarttı, insanları seferberliğe ikna etti, diğer ülkelerle konuşmalar-anlaşmalar yaptı, ülkesini ve milletini temsil etti, cumhurbaşkanlığı yaptı..yeri geldi komünistlerden yana oldu, yeri geldi islamcılardan yana oldu, ama sonra da ikisini birden terkediverdi, ama bu yaptıkları siyaset-ya da politika değildi öyle mi? ok.

şurda senin şu fikirlerini dile getirebilmen bile, "asli iktidarın burjuvaya geçmesi" sayesindedir. senin bunlardan haberinin olması da öyledir. bu olaylara dair kitapları okuyabilmen, araştırma yapman dahi kapitalizm sayesindedir, dünyadaki bütün bilgi kaynaklarını ayağına seren sistem, budur. kapitalizm yıkılacaksa da, yine kapitalizm insanlara tanıdığı bilinçlenme sayesinde yıkılacaktır. çünkü diğer sistemlerde, insanlara verilecek bilinç, önceden belirlenmiştir. gelişime gerek yoktur, çünkü ihtiyaçlar da belirlenmiştir.

kapalı toplum ve kapalı devletlerde dış dünyadan haber alamazsın, başka dilden, başka kültürden kitaplar okuyamazsın, beslenemezsin. okursan-sistemi sorgularsın. sistemi sorgulamaya başlarsan, sistemin zaafları ortaya çıkar. kapitalizm, kozmopolitliği ve çoksesliliği sayesinde ayakta bugün. herkes bağıra çağıra kapitalizmi eleştirebiliyor.

bütün kapitalist ülkelerde büyük kitapçılarda marx'ın kitaplarını bulabilirsin, kapitalizm bundan korkmaz, çünkü bu kapitalizmin zenginliğidir zaten. sana sistemi eleştirme, değiştirme hatta yıkma şansını dahi tanır. ama yıkamazsın.

savaşlar kapitalizmden önce de vardı, kapitalizmden sonra da olur muhtemelen. ama insan hakları, ifade özgürlüğü, senin kendi devletini-seni yönetenleri-senin hakkında kararlar verenlere karşı söz söylemek, hatta onları dava etmek diye bişey yoktu. en ufak bi itirazda bile çat, kelle giderdi. bu başına buyruk yönetim anlayışı ingilterede ilk insan haklarının ortaya çıkışı artı fransız ihtilaliyle sona erdi, halkların kendi gelecekleri üzerine söz söylemesi diye bi kavram ortaya çıktı.

daha sonra "birey" diye bişey, kapitalizm sayesinde var oldu. ve bu "birey", kapitalizmi de değiştirecektir.

totaliter rejimlerin sorunu budur: itiraz hakkın yoktur. ama kapitalizmde sen bu söylemlerle parti kurar, meclise bile girebilirsin.

herkesin "eşit" olduğu bi sistem, ancak kapalı bi sistemdir. kapalı sistemler, değişime ve gelişime de kapalıdır ve bu haliyle "doğa"ya, insana da aykırıdır. kapitalizm, olağanüstü krizlere dahi girse yıkılmıyor, çünkü adapte oluyor, evrim geçiriyor, başka bir kılığa bürünüyor. çünkü insanlara birey olma hakkı tanıyor, "pursuit of happiness" şansı veriyo, özgürlük veriyo.

tabii ki ideal ve eşit bi sistemde yaşamıyoruz. tabii ki gelir dağılımı olsun, emek sömürüsü olsun, "demokrasi götürüyoruz" ayağına ülkeleri işgal etmek olsun, doğal kaynakları zorla ele geçirmek olsun, kapitalizmin günahları saymakla bitmez. ama kapitalizmin merkezi olan ülkelerde, halkın yaşam standardı inanılmaz yüksek, ve insanlar "mutlu". çeşitlilikleriyle, farklı dil ve kültürleriyle varolabiliyolar sistemin içinde. bütün dünya "merkez"e yani tek bir kapital devlete doğru yöneliyor ve bugün bunun sancılarını yaşıyoruz. bütün dünya "merkez"de buluşmadıkça haksızlık, eşitsizlik olacaktır. herkes "merkezde" olursa bütün devletler tek bir açık devlette buluşabilir. buna da globalleşme diyoruz, sen istersen enternasyonalizm de =)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...