DoruK Mesaj tarihi: Aralık 1, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 1, 2008 bu arada son yazıdaki bahane bahane değilmiş demek istiyorum. kesin başka sebebi var onun eheh. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ardeth Mesaj tarihi: Aralık 1, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 1, 2008 0ne said: A kişisine sigarayı bıraktırmak B kişisini barlardan uzak tutmak yada C kişisine biraz daha olgun konuşmayı öğretmek gibi. Sorunlarla savaşmak gibi asilce bir kılıfa sokmuşsun ama bu dediklerin tam olarak yanlız kalma korkusu yüzünden kendi zevkine göre başkalarını değiştirmeye giriyor. Tut ki sen bu insanla çıkmaya başladın ve bu insan sana aşık oldu ama sevmediğin bir özelliğini bir türlü değiştiremedi. Ne yapacaksın onu terk mi edeceksin? Bahane de hazır gerçi "gerçekten aşıksa BENİM İÇİN değişirdi". Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Masquerade Mesaj tarihi: Aralık 1, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 1, 2008 Ardeth. (tu) Zamane gençlerinin birçoğu akılları bir karış havada geziyor, nerde eski sevişmeler derdi anneannem. Haklıymış kadıncağız. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ardeth Mesaj tarihi: Aralık 1, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 1, 2008 DoruK said: pogodi said: bi ilişkiye başlamadan önce en ince kılı yünü düşünen insanları omuzlarından tutup sarsmak istiyorum.+1 @ardeth; evlenmiceksin sonuçta. bir insanla beraber olmadan, beraberken mutlu olup olmayacağını tam olarak bilemezsin. bu sebeple her yeni ilişki bir denemedir. öyle çok ince eleyip sık dokursan 30 yaşında evde kalmış insanlara dönersin. karşındaki insanı her zaman yontabilme şansın vardır ama yaş ilerledikçe bu şansın azalır. Yontabilme ne demek yahu? Kendin için karşındaki insanı yontmak nasıl bir haktır, enteresanmış -bu noktada "ama beni seviyorsa zaten BENİM İÇİN değişir" cümlesini giriniz-. Ben zaten "ayrılacaksanız çıkmayın" demiyorum, matematiksel fizik değil bu tabi ki sonucunu hesaplayamazsınız. Ama sırf "çıkmadan bilemezsin" gibi bir kılıfla vicdanını rahatlatıp yanlız kalmamak için, duyguların konusunda çok da emin olmadan birileriyle çıkıyorsan bunda sorun vardır. Böyle bir düşünce sistematiği ile çok da içinize sinmeyen fakat sizden hoşlanan insanlarla çıktıysanız sorun ordadır. Öyle "sonradan hoşlanırım belki" tarzı laflar bana boş geliyor. O insanı ilk gördüğün zamanlarda (illa ilk görüşte demiyorum, kısmen tanıdıkça) ve sonrasında onu her gördüğünde daha fazla heycanlanmıyorsan, o insanla yanlız kalmamak için çıkıyorsunudur bence. Buna kılıf uydurmaya gerek yok, çoğumuz birileriyle gerçekten severek çıkmıştır eminim ve nasıl bir şey olduğunu kendi açısından biliyordur. En azından makul bir süre bunu kafanda değerlendirirsen o insanı gerçekten sevip sevemeyeceğin hakkında sağlam bir fikrin olur. İlerde o insandan yine ayrılmak istersen de bile en azından bu sorumsuzluğun yüzünden değil gerçekten göremediğin, hissedemediğin şeyler yüzünden olur. Bir insanı bencillikten üzmemiş olursun. Bencillikle gerçekçilik arasındaki sınırı iyi çizmek lazım. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Masquerade Mesaj tarihi: Aralık 1, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 1, 2008 içinde "fizik", "matematik" kelimeleri geçmeyen bir post at be Ardeth sdjdfkgjl. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
pogodi Mesaj tarihi: Aralık 1, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 1, 2008 Ardeth said: pogodi said: bi ilişkiye başlamadan önce en ince kılı yünü düşünen insanları omuzlarından tutup sarsmak istiyorum. tabi canım karşındaki insan değil zaten çık beğenmezsen bi ay sonra bırakırsın. insan olmadığı için üzülmez zaten ya pardon da gerekiyosa üzülsün. etkisinden kurtulamıcaksa yazık bi insandır kendisi zaten. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
BeIlow Mesaj tarihi: Aralık 1, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 1, 2008 bu düşünceyi kınıyorum . kendi durumunu düşündüğün gibi karşıdakinin durumunuda düşünmek gerekli. Bencil olmamak lazım Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ardeth Mesaj tarihi: Aralık 1, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 1, 2008 pogodi said: Ardeth said: pogodi said: bi ilişkiye başlamadan önce en ince kılı yünü düşünen insanları omuzlarından tutup sarsmak istiyorum. tabi canım karşındaki insan değil zaten çık beğenmezsen bi ay sonra bırakırsın. insan olmadığı için üzülmez zaten ya pardon da gerekiyosa üzülsün. etkisinden kurtulamıcaksa yazık bi insandır kendisi zaten. Burda konu üzülmek ya da etkisinden kurtulamamak değil. Hiç bir yerde "senelerce sürünecek o insan" lafı geçti mi? Ben burda sadece bencillikten ve sorumsuzluktan bahsediyorum. Yoksa biri sana çıkma teklif etse sen onu reddedince de üzmüş olacaksın maksat zaten karşındakini de üzmemek değil çünkü o da zor eğer onun bir şekilde niyeti varsa. Maksat daha düşünceli bir insan olmaya çalışmak ama ben kendime göre yaşarım başkalarına göre yaşayamam diyorsan, zorlamamak lazım zaten. Ama yine de belirtmem gerekir ki bir insanı önce kendine alıştırıp sonra bırakmanın yaratacağı üzüntü de sadece reddetmenin yaratacağı üzüntüden daha az olur muhtemelen. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
fede Mesaj tarihi: Aralık 1, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 1, 2008 aboooooooo Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
pogodi Mesaj tarihi: Aralık 1, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 1, 2008 tabi ki düşünüceksin bazı şeyleri, ben kıl yün diyip çook uzun bi süre düşünmekten bahsediyorum. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ardeth Mesaj tarihi: Aralık 1, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 1, 2008 tabi canım detaylı düşünme tanımını yanlış anladıysam benim hatam :p Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
DoruK Mesaj tarihi: Aralık 1, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 1, 2008 Ardeth said: DoruK said: pogodi said: bi ilişkiye başlamadan önce en ince kılı yünü düşünen insanları omuzlarından tutup sarsmak istiyorum.+1 @ardeth; evlenmiceksin sonuçta. bir insanla beraber olmadan, beraberken mutlu olup olmayacağını tam olarak bilemezsin. bu sebeple her yeni ilişki bir denemedir. öyle çok ince eleyip sık dokursan 30 yaşında evde kalmış insanlara dönersin. karşındaki insanı her zaman yontabilme şansın vardır ama yaş ilerledikçe bu şansın azalır. Yontabilme ne demek yahu? Kendin için karşındaki insanı yontmak nasıl bir haktır, enteresanmış -bu noktada "ama beni seviyorsa zaten BENİM İÇİN değişir" cümlesini giriniz-. Ben zaten "ayrılacaksanız çıkmayın" demiyorum, matematiksel fizik değil bu tabi ki sonucunu hesaplayamazsınız. Ama sırf "çıkmadan bilemezsin" gibi bir kılıfla vicdanını rahatlatıp yanlız kalmamak için, duyguların konusunda çok da emin olmadan birileriyle çıkıyorsan bunda sorun vardır. Böyle bir düşünce sistematiği ile çok da içinize sinmeyen fakat sizden hoşlanan insanlarla çıktıysanız sorun ordadır. Öyle "sonradan hoşlanırım belki" tarzı laflar bana boş geliyor. O insanı ilk gördüğün zamanlarda (illa ilk görüşte demiyorum, kısmen tanıdıkça) ve sonrasında onu her gördüğünde daha fazla heycanlanmıyorsan, o insanla yanlız kalmamak için çıkıyorsunudur bence. Buna kılıf uydurmaya gerek yok, çoğumuz birileriyle gerçekten severek çıkmıştır eminim ve nasıl bir şey olduğunu kendi açısından biliyordur. En azından makul bir süre bunu kafanda değerlendirirsen o insanı gerçekten sevip sevemeyeceğin hakkında sağlam bir fikrin olur. İlerde o insandan yine ayrılmak istersen de bile en azından bu sorumsuzluğun yüzünden değil gerçekten göremediğin, hissedemediğin şeyler yüzünden olur. Bir insanı bencillikten üzmemiş olursun. Bencillikle gerçekçilik arasındaki sınırı iyi çizmek lazım.çok uzun alıntı oldu ama sayfa atlamış kusra bakmayın. öncelikle bunlar bana hatun meselelerinde kötü tecrübeleri olan birinin lafları gibi geldi, yanlış anlamayasın. benim etrafımda senelerdir sevgilileriyle beraber mutlu olan insanlar var, ben de bunlardan biriyim. ve eminim %90'ı eğer ki "ay bunun beni var" "arabesk dinliyo bu" "dışarı çıkmaz etmez ev kızı" "matematik zekası düşük" "neee hiç yemek yapmamış mı oah" vs. vs. bahanelerle daha doğmayan ilişkiyi bıçaklamış olsaydı, bu mutlu ilişkilerin hiç biri olmayacaktı. yontmak bildiğin yontmak işte, herkesi bir odun olarak düşünürsen, hoşuna gitmeyen yerleri kesmeden şekillendirmektir. sen daha kibar bir adlandırma da yapabilirsin tabii. bu her ilişkide olur. benim ilişkim başlamadan önceki halimle şimdiki halim arasında dağlar kadar fark var mesela, bunun sebebi karşımdaki kişinin beni şekillendirmesidir. sokağa çıkıp ilk önüne gelenle ilişki yaşamayı dene demiyorum. fakat aşk da sevgi de sonradan oluşabilir. önemli olan, hani bir muhabbet sırasında veya o kişinin yanından geçerken dahi bir kıvılcım oluşur ya; tatlı bir sözle, güzel bir kokuyla, veya sadece masum bakışlarla, onu değerlendirebilmektir. eğer bu kıvılcımı "aman ya o olmaz zaten çamur çamur" "ay üzülmeyelim şimdi arkadaşlığımız da bozulur hem" diyerek pantolonuna köz düşmüş gibi silkelersen çok büyük bir fırsatı kaçırmış olursun. neden bir başkasının üzülme ihtimaline karşılık olası hayatının aşkından vazgeçesin ki? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
pogodi Mesaj tarihi: Aralık 1, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 1, 2008 Ardeth said: tabi canım detaylı düşünme tanımını yanlış anladıysam benim hatam :p np Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
DoruK Mesaj tarihi: Aralık 1, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 1, 2008 ha ayrıca, kimin neyi seveceği tam olarak bilinmemekle beraber, seks düşkünü birisi harika seks yapan fakat dışardan utangaç gözüken birini sonradan çok sevebilir, aşık olabilir. ya da beyimizin annesinin çorbasının tadını tutturan köylü kızı zeynep, hüseyin'i kendine aşık edebilir. midesi olan biri zaten hoşlanmadığı insanla beraber olmaz belli bir yaştan sonra. ama hoşlandığınız kişileri de ben bunu sevemem diye elinizin tersiyle itmeyin bence. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ardeth Mesaj tarihi: Aralık 1, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 1, 2008 Yontmak fiziksel olarak nasıl kesme içermiyor onu anlamadım. Ben zaten kelimeye takılmadım ama yontma kelimesi altında yatan fikre daha çok takıldım. Bir ilişkiye başladıktan sonra zaten zamanla karşındakini tanıdıkça onu üzebileceğini düşündüğün yanlarını kendi isteğinle değiştirirsin, kütük gibi durmanın bir manası yok. Ama bir ilişkiye "şu şu yanlarını değiştiririm ilerde nası olsa" diye giriyorsan bence orda sorun var onu demek istedim önce bir açıklayayım. Ayrıca daha sonra tam olarak benim benim bahsettiklerimden bahsetmişsin, karşındaki insanı ilk gördüğün zamanlarda bir kıvılcım ya da nasıl isimlendiriyorsan öyle bir çekim hissediyorsan bu oldukça yüksek bir potansiyeldir. Sen etrafındaki bir çok insanın iyi ilişkisinden bahsetmişsin de dediğin resmen "uzun mesafeli ilişkilerin çoğu bitiyor" gibi olmuş. Kısa mesafeli ilişkilerin de çoğu bitiyor, istatiksel açıdan önemli bir veri içermiyor bunları. Etrafında 1 ay zarfında biten kaç ilişki gördün? 1 ay sonra karşısındaki insanı sevmekle alakası olamayacağını anlayan kaç kişi gördün? Ben bir sürü gördüm. Benim ilişkilerim nispeten yine uzundu, bunları görmek için etrafını gözlemlemen de yeter. Bence bunların hepsi işte yanlız kalma korkusundan biriyle çıkmakla başlıyor. "Neden bir başkasının üzülme ihtimaline karşı hayatının aşkından vaz geçesin ki?" Bu noktada ne kadar bencillik yaptığını iyi düşünmek lazım işte. Eğer gerçekten karşındaki insanlar iyi bir ilişki yaşayabileceğini düşünüyorsan o zaman o noktadan sonra denememenin bir manası yok tabi ama ilişkiye başlarken hiç bir şey hissetmiyorsan ve "olursa olur olmazsa olmaz" diyorsan bu noktada bencillik ağır basıyor. DoruK said: midesi olan biri zaten hoşlanmadığı insanla beraber olmaz belli bir yaştan sonra. ama hoşlandığınız kişileri de ben bunu sevemem diye elinizin tersiyle itmeyin bence. Zaten ben bundan bahsetmiyorum. Sadece karşındakinden gerçekten hoşlanıp hoşlanamayacağını değerlendirmeden çıkmaktan bahsediyorum. Bunu yapan bir çok insan "sevmediğim yanları çıkarsa değiştiririm" diye başlıyor işe ama aslında o kişinin temel özelliklerini ve karakterini tanımadığını fark ediyor ve tabi ki bir insanın oturmuş karakteristik özelliklerini değiştirmek kolay değildir, öte yandan o insanı da komple değiştirir bu tarz hareketler. Ben sigara gibi basit şeylerden çok da bahsetmiyorum zaten. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
DoruK Mesaj tarihi: Aralık 1, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 1, 2008 yok o "istemediğin yanlarını değiştirme" olayı istemeden oluyor zaten genelde. çiftler birbiriyle ne kadar vakit geçirirse o kadar benzeşirler, özenirler ve karşılıklı olarak daha iyi insanlar haline gelirler. kendine zıt birisiyle nasıl olsa değiştiririm onu diyerek beraber olmazsın ama çok ufak tefek pürüzlerini de görmemek gerekir diyorum. yani beraber olmak bu kadar kutsallaştırılacak, aman üzülür ölür denecek bir şey değil, seninle 1 çıkar çok üzülür, başkasıyla 2 çıkar üzülür, 3-4-5 artık atlatabilmeyi öğrenir o da. normali budur. şansı kaçırmamak lazım. aynı şeyleri söylüyoruz aslen ama sen biraz daha temkinlisin sanırım bu konularda=) biraz daha rahat olmalısın. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ardeth Mesaj tarihi: Aralık 1, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 1, 2008 bu yaklaşımla bir çok kez hata yapmaktan kurtuldum dolayısıyla dengeyi bulmuş durumdayım :p gerçekten bu tarz şeylere karar vermeden önce bir hafta daha beklemek çok şeyi değiştirebiliyor, yanlızlık korkusu kötü bir şey insanlara hata yaptırdığını çok gördüm Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
burtonesk Mesaj tarihi: Aralık 1, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 1, 2008 gel bana anlat dedim anlatmadın dunno. kırgınım. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
ginaly Mesaj tarihi: Aralık 1, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 1, 2008 dunno said: 3 kalp 1 kuskun kalp. 1uzaktaki adam. uzak kalan. 2yakındaki her seyi paylasabildigim, gulebildigim, ozendigim. 3bi zmanlar sevdigim var b de. 3 kişi var. ben varım. yakındaki adam asık oldu bana. uzaktakini bıraktım. bi zamanlar sevdigim gecenlerde tutamadı icinde soyledi. hic bi zaman olmiycak seninle dedim. yakındaki beni "benm onu sevdigimden daha cok" sevdigini iddia ediyo. bence ben daha cok seviyorum BUNELAN AHAH. şimdi bişey desek ciddiye almıyosun denecek. ama yani şunun nesi ciddiye alınır ya. ne bu yani türkçe mi? sanatlı bi anlatım mı var? maddeleme mi yapılmış? kimi sesli harfler nerede? of. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
eisenheim Mesaj tarihi: Aralık 1, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 1, 2008 durum karışık ama çözümsüz değil.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
dunno Mesaj tarihi: Aralık 2, 2008 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 2, 2008 burtonesk said: gel bana anlat dedim anlatmadın dunno. kırgınım. ancak toparladim cesaretimi. o zaman da buraya yazdim hemen. kırılma nutfen! Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
dory Mesaj tarihi: Aralık 2, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 2, 2008 okurkan yoruldum yemin ediyorum. sinavim var benim. daraldim. bi kere iliski dedigin, yaninda kendini iyi hissettigin, beraber olmaktan haz aldigin insanla olur. boyle karmasik ortamlarda kendini kaybedersin. mutsuz olursun. once ben seni sevdim sonra sen ima etmedin, uzaktaki, yakindaki, onum arkam sagim solum saklanmayan sobe. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Giovanni Mesaj tarihi: Aralık 2, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 2, 2008 "anlatamazken cirkinlestirip anlatmak" nedir ? Asil olay burda kopuyor bence. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Syn Mesaj tarihi: Aralık 2, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 2, 2008 burtonesk said: gel bana anlat dedim anlatmadın dunno. kırgınım. sıranı bekler misin? saygılar. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
dunno Mesaj tarihi: Aralık 2, 2008 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 2, 2008 gencler. konularım halloldu. sorularımın cevapları kendiliginden belirdi. guzellesti her sey sonunda. yakındaki adam uzaktakini bırakmaya degicek kalitede biri oldugunu kanıtlıyo her hareketiyle. mutluluk ve huzur veriyo onun "yanında" olabilmek. onunlayken pek bisey dusunmuyorum baska. onunlayken iyiyim. umarim bu konuya baska duygular ya da dusuncelerle geri gelmem. umarim hep boyle kalır hislerim. simdilik boyle. emegi gecen herkese sevgi ve tesekkurlerimi yolliyim. yanaklarınızdan opuyorum=) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar