Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

zaman gazetesi: satanist!


Vingthor

Öne çıkan mesajlar

reklamın başarısı nefr'in dediği nedenle, "zaman mı demiş? saldırın" yaklaşımı zaman'ın yazarları yaftalamasaydı da aynen yaşanacaktı burada. neden? çünkü onlar fetocu!

buradaki eleştirenlerin çoğunluğu yine de eleştirecekti o yazılar gösterilmeseydi bile ve zaten gösterilene kadar yapmışlar. hatta "vay uzun saçlıya satanist dediler!" olmuş ilk tepkilerden bazıları ki eyvah eyvah diyorum, sir'ün dediği gibi reklamı yanlış anlamak cidden güç üst kısmını olduğu gibi kesmezsen.

zaman samimi de olsaydı tepki aynı olacaktı, cumhuriyet "kadınların hepsi manipüle edildiğinden böyle" diye reklam yaptığında gene alkışlayanlar aynı insanlar. reklamları birbiriyle değiştirsen de tepkiler aynı kalacak. görüş her daim belli, mantıklı sebep uydurmak ana mesele. yoksa mantıklı sebep yine sonuç değişmiyor, gelsin buzdolabından dogmalar.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Son yorum beni benden aldı. "Zaman gastesinde o yazılar çıkmasaydı da yine reklama karşı çıkacaktınız" demek bu adamları hiç tanımadığınızın göstergesi.
Feto hareketi başarısını komple fişlemeye, yaftaamaya, ayrılık yaratmaya borçlu zaten. "Biz ve onlar" kavramı üzerinden beslenen bir yapı. Yani bu yazılar çıkmasaydı demek Beyaz'ın sayko karakterine benzemiş biraz. "Senin fetocu olmanı istiyorum, ama yaftalama yapmanı istemiyorum"
Böyle imkansız bişey işte.

"Yaftalamadan önce düşünün, bi de zaman okuyun, biz sizin yerinize yaftalıyoruz zaten" denen bi reklamı alkışlayacağımızı sanmayın sakın.

Ayrıca cumhuriyet gazetesi kendi yaptığı birşeyi milletle dalga geçercesine "böyle böyle yapmayın" diye reklamına koymuş değildi.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ekşi'den iki detay yorum:

said:
hangi kanalı açsam karşıma reklamı çıkan kampanya. ya agresif bir strateji izliyorlar, ya da o kadar sık yayınlamıyorlar ama her gördüğümde kan beynime sıçradığı için bana öyleymiş gibi geliyor. bir de filmde bir yerine iki tane dinci olması ve ikisinin de tesadüfen "gazete okuyan sade vatandaş" olarak resmedilmeleri düşündürücü. oysa filmde verilen tüm örnekler birer stereotipik temsil halinde sunulmuş. yani "liboş" diyorsa bir işadamı, "anarşist" diyorsa mahkemedeki solcu tipli genç var. dinci olunca ise ne badem bıyık, ne bir tespih.. koltuğunun altına gazetesini sıkıştırmış bildiğin sade vatandaş. saniyenin 10 da biri bir süre ekranda kalıp geçiyor. yaftalamadan önce iyice bir düşünelim diye. peki.
(bkz: bilincalti reklami)

sağduyulu mesaj veren sosyal sorumluluk sahibi bir reklam olarak görülmemelidir ayrıca. "yaftalamadan düşünelim" değildir çünkü burada mesaj*. söylenen açık ve net bir biçimde "zaman gazetesine karşı önyargılı olmayın"dır.



said:
en ufak ayrıntıyı bile yaftalayan zaman gazetesinin yeni maskesidir. birilerine yaftalamadan düşünmeyi öğretirken kendisi yaftalamaktan geri durmuyor. hemen hafızamızı tazeliyelim zaman gazetesi en son kimi yaftalamıştır... dengir mir mehmet fırat'la polemik yaşayan kemal kılıçdaroğlu'nu. kemal kılıçdaroğlu'nu tanımlarken zaman "dersim isyanı ile meşhur tunceli'de doğmuştur." demekte idi bu mudur yaftalamadan düşünmek? yoksa yeni bir sayfa mı açtınız?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Sam said:

zaman samimi de olsaydı tepki aynı olacaktı, cumhuriyet "kadınların hepsi manipüle edildiğinden böyle" diye reklam yaptığında gene alkışlayanlar aynı insanlar.


Şöyle bir fark ama cumhuriyetin o zamanki tutumu ve politikası aynen yaptığı reklamlardaki gibiydi. Cumhuriyet "kadınların hepsin manipüle edildiğinden böyle" deyip sonra türban defilesi öven haberler yapmadı ya da "farkıda mısınız?" deyip daha sonra akp yalakası haberler yapmadı (önemli not burda izledikleri politkanın doğruluğu ya da yanlışlığını değil sadece tutarlılığın konuşuyorum). Yazıları ve kendilerine çizdikleri imaj aynı yöndeydi yani. Zaman konusunda bir iki yüzlülük var gibi geliyor.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Fetullah kadrolarının büyük çoğunluğu eğitimde olduğu için genelde bizim buralardada bir takım kişiler abilerden dersler almak için evlerine gidiyorlar.Duyumlara göre bu abilerin çoğu uzun saçlı ve modern giyiniyor.

Böyle bir şey olabilir ama yinede zaman gazetesinin böyle bir sağduyu olayı göstermeside en azından güzel bir şey.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Hayır, reklamın sadece anafikri, başlangıç noktası güzel. "önyargılı olmayın, yaftalamadan düşünün", tamam, şahane bir öğüt, ama bu fikir bu reklamla anlatılmaz, reklamın bariz bir şekilde yönlendirmeleri var, hem basılı olanlarında hem de tv'de dönenlerde. Sen yobaz diye, satanist diye sıradan insanlaın resimlerini koyarsan insanların yanlış fikirler edinmesine sebep olursun. Çünkü her uzun saçlının satanist, her kirli sakallının yobaz olmadığını bu millet zaten biliyor.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sg-1 said:
Hayır, reklamın sadece anafikri, başlangıç noktası güzel. "önyargılı olmayın, yaftalamadan düşünün", tamam, şahane bir öğüt, ama bu fikir bu reklamla anlatılmaz, reklamın bariz bir şekilde yönlendirmeleri var, hem basılı olanlarında hem de tv'de dönenlerde. Sen yobaz diye, satanist diye sıradan insanlaın resimlerini koyarsan insanların yanlış fikirler edinmesine sebep olursun. Çünkü her uzun saçlının satanist, her kirli sakallının yobaz olmadığını bu millet zaten biliyor.


Yobaz , dinci , faşist vb. gibi kelimeler orc ya da mutantlara mı deniliyor ? yani dışarıdan görünüşte normal insan değilmi bu sıfatların yakıştırıldı insanlar ?

Reklam tam burda senin dediğini söylüyor sana da örnek olması gerekiyor ama sen anlayamıyorsun gerçekten ilginç. Kimsenin anlında ne olduğu yazmaz diyor işte. Dışarıdan normal görünür insan niyetini veya ne olduğunu bilemezsin tek görüşte.

Kısaca görünüşe göre laf atma , ilk görüşte ci , cı diye ayırma. Adamın bir fikrini duyup sana uymadı diye bilmemneci deme. Kısaca ön yargılı ve şekilci olma.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sg-1 said:






İstediğim kadar önyargılı olayım, ben bu adama ilk görüşte yobaz demem. Çünkü ben bu tipte komunist zihniyetli adamla da tanıştım. Sokakta bu tipte saatte yüz kişiyle karşılaşırsın. Aynısı yüz tane olmasa bile uzun saçlı "satanist"lerimiz için de geçerli.

Reklam çarpık, mesnetsiz, dayanaksız, haddini aşmış, kötü niyetli, güzel bir başlangıç noktasından ancak bu kadar sapılabilirdi, yani sana bunu daha nasıl izah edebileceğimi bilmiyorum.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Balonlularla muhabbetim olmaz genelde, ama


Tarih: 31 Oct 2008, 21:12
sg-1 said:
Eğer önyargılarla mücadele edilecekse, bunun yolu önyargıyı gözümüze sokmak, beynimize kazımak olmamalı. İnsan karşısındaki kişi hakkında önyargısını, ancak kişinin o önyargıya göre davranmadığını görürse sorgular. O uzun saçlı çocuğun sadaka verdiği bir resim veya türbanlı bir kızın bir pop vs konserinde çekilmiş resmi. Önyargı kırılacaksa önyargı sahibi olan şoka uğratılmalı, silkelenmeli, sorgulaması sağlanmalı.

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sg-1 said:

İstediğim kadar önyargılı olayım, ben bu adama ilk görüşte yobaz demem. Çünkü ben bu tipte komunist zihniyetli adamla da tanıştım.


lutfen sunu soyledikten sonra kimseye birsey aciklama

yahu zaten vurgulanan nokta o, 'tipine gore yaftalamayin' ana fikir, adam tam sayfa reklam verip senin su ustteki cumleni savunmus iste

madem ayni fikirdesin, neye saldiriyorsun?

yani tamam anliyorum zaman yaptiysa illa ki kotu niyetle yapmistir, ama o zaman oyle de, reklam kotu de su da bu da dedikten sonra reklamin ana fikrini sana ait 'karsit fikir' olarak ortaya atmanin alemi var mi?

cektin iste bir oraya bir buraya reklami, birak sunduguyle kalsin, daha niye bir de ayni seyi savunup bastan aliyorsun ki olayi?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sg-1 said:
Eğer önyargılarla mücadele edilecekse, bunun yolu önyargıyı gözümüze sokmak, beynimize kazımak olmamalı. İnsan karşısındaki kişi hakkında önyargısını, ancak kişinin o önyargıya göre davranmadığını görürse sorgular. O uzun saçlı çocuğun sadaka verdiği bir resim veya türbanlı bir kızın bir pop vs konserinde çekilmiş resmi. Önyargı kırılacaksa önyargı sahibi olan şoka uğratılmalı, silkelenmeli, sorgulaması sağlanmalı.



sunu yeni gordum, reklam mantiginda yeni bir cigir acmissin

onyargiyi kiracak, onyargiya uymayacak bir resimle onyargiyi anlatamazsin, bu durumda reklam amacina ulasmaz, istedigi mesaji vermez. evet hic ayakkabi gostermeden ayakkabi reklami yapmak mumkun ama ornegini bulabilirsen helal derim, buyur internet elinin altinda -icinde kahve gecmeyen nescafe reklami da olur misal, sinirlamak istemem seni.

velhasil, adam tirajini arttirmak amaciyla bir reklam hazirlamis, amac zamanin yaftalamayan, objektif, tarafsiz, empati yapabilen bir gazete oldugunu vurgulamak. neden? tirajini arttirmayi, daha cok kazanmayi umuyor. toplumu daha iyiye goturmeyi amaclayan kar amaci gutmeyen bir kurulus degil cunku adam, para kazanmaya kasan bir gazete, reklamin amaci da bu

olaya vay toplumu bilinclendirmek, vay onyargilari kirmak amacli bir hayir isi olarak bakiyorsan ciddi bir sikinti var
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Yav ben de diyorum ki "zaten yaftalanmıyor, bu neyin uyarısı, neyin nasihati", o tip zaten yaftalanmaz, standart vatandaş tipi işte, her gün sokakta yüzlercesini görürsün. Kim kalkar bu adama yobaz der?! Komik.
Yobaz diye yaftalanan tayfanın nasıl giyindiğini, nasıl davrandığını hepimiz biliyoruz.


Gazete tirajını arttırmak için toplumsal bir mesaj vermeye çalışıyorsa bunu sorgularım, bundan daha doğal birşey yok. Kendini temize çıkartmaya çalışması muhakkak, elbette "bizi yaftalamayın" temalı bir reklam, ama kullandığı figürler, detaylar tartışılacak şekilde enteresan. Benim anlattığım şekilde de reklamını yapabilir, hatta bunu gerçekten yayın hayatında uygulayabilir ve biz de takdir ederiz, ki en etkili reklam olur. Bunlar yerine, misal, Deniz Baykal'la yapılmış bir söyleşi yayınlasalar, bu reklamlardan bin kat daha fazla ses getireceğine eminim. Hadi Baykal kıldır, yapmaz da, aynı cenahtan başka biri bunu uygun görebilir.

Ha bu arada , işte geliyor, birki birkiüçdört:
http://www.metacafe.com/watch/1442
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

pascalnouman said:


dikkatli bakarsan sadece kirli sakalı yok adamın..kirpi bıyıgı da var.yobaz demesen bile akepeli diyebilirsin.


Sokakta her gördüğüm insana o kadar dikkatli bakmam, Polat gibi "bi adamı sabah görürsem ilgilenmem, öğlen de görürsem tesadüf der geçerim, akşam görürsem hiç düşünmem sıkarım" diye hesap kitap casusluk yapamam.

Ha akepeli bıyığı diyosan o daha bi seyrek, daha bi burun altında sıkışıp kalmış, hitler bıyığı gibin ama az daha geniş. Dudakların yanından sarkmaz.
Zamanında cemaatten teyit alınmıştır bizzat.

Bu adamınki ne ülkücü, ne badem, öyle sıradan, vatandaş bıyığı.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sg-1 said:

Ha bu arada , işte geliyor, birki birkiüçdört:
http://www.metacafe.com/watch/1442


ahahah super reklam

hatirladim ben bunlari, bunu ilk kez goruyorum da versiyonlarini gormustum, ayni kampanya mi bilmem ama super lol


neyse, konuya donersek, ben de diyorum ki yerim toplumsal mesaji, soz konusu gazete zaman olduguna gore onlar da yiyor kafadan, muhtemelen reklami yapan ajans da yemistir ayni sekilde; amac reklamin vurucu olmasi, zamanin tarafsizligini vurgulamasi, ikisi de basarilmis. (dogru mudur? oturdugum yerden gulerim bu fikre, ama vurgu yapilmis mi yapilmis)

reklam amacina ulasip tiraji arttirmis midir, kamuoyunda zamanin imajina katkisi olmus mudur bilemem, yapan ajans kimse onlara sor arastirmislardir. ama toplumsal mesaj kaygisiyla reklam elestirmek komik yani

ticari kurulusun karini arttirmak icin verdigi reklam ayri, kamu yararina baslatilan bilinclendirme kampanyasi apayri. reklami elestirmek ayri, reklami veren gazetenin gorusune saldirmak apayri

elmayla armutu birbirine karistirmadan da saglikli beslenebilir insan, onu demek istiyorum. yiyelim ikisinden de eyvallah ama sirayla; ayni anda agzina tikistirinca ikisinin de tadi kaciyor iste, sulaniyor bir kere
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bu noktada senden farklı düşünüyorum üstad. Kendimizi tekrar eder hale geldik. Tek paragrafla özet geçeyim:

Sıradan vatandaşa yobaz, her uzun saçlıya satanist imasında bulunan, her gün sokakta gördüğümüz basit insanların, basit hareketlerine zoraki yaftaların yapıştırıldığı (hem mecazi hem gerçek anlamında) bir reklam olarak görüyorum. Arada tek tük doğru tespitler de var elbet, ama saçma sapan yaftalamalar da bolca var (liboş olmak için kel ve gözlüklü, beyaz gömlek kravatlı olmak gerekliliğini ben bu reklamda gördüm). Çıkış fikrinin güzel, ama işlenişin yanlış olduğunu düşünüyorum. Sonuçta, ister istemez toplumda yanlış anlaşılmalara yol açabilecek bir kayıt.

Nokta.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Oral Çalışlar
Zaman gazetesinin son günlerde yayınlanan bir reklamı var. Kimseyi damgalamamak gerektiğini, “öteki”ni anlamak gerektiğini dile getiriyor. Etkili bir reklam, günümüzün ihtiyaçlarına uygun bir reklam.
Zaman gazetesinin dünkü manşeti ise şöyle: “Sivas ve Gazi’yi planlayan eller yeni oyun peşinde.” Manşetin altına Gazi olaylarını konu edinen bir fotoğraf konmuş
ve altına da şunlar yazılmış: “Önce Kürtler şimdi Aleviler tahrik ediliyor.”
Alevi sivil toplum kuruluşlarının uzun zamandan beri hazırladıkları ve
“Eşit Yurttaşlık İçin” adını verdikleri mitingi işte Zaman gazetesi böyle sunuyor. Miting, Alevilerin taleplerini dile getirmek için yapılıyor. Bu taleplerin neler olduğuna Zaman gazetesi iyi niyetle yaklaşsa son derece doğal, çağımızın gereklerine uygun talepler olduğunu görebilir.
Ne istiyor Aleviler? 12 Eylül askeri darbesinin ürünü olan “Zorunlu din dersleri”ne son verilmesini. Üstelik Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi geçen sene Türkiye’de okutulan din
derslerinin içeriği itibariyle insan haklarına aykırı olduğu yönünde bir karar verdi. AKP hükümeti de bugüne kadar bu mahkeme kararına uygun bir adım atmadı.
Zaman gazetesi “zorunlu din dersleri”ni mi savunuyor? Alevilerin, yani reklamdaki “öteki”nin zorunlu din derslerine karşı çıkmasını anlamak istemiyor mu?
Alevilerin taleplerinden birisi de kendi ibadet ve sosyal toplanma yerleri olan cem evlerinin yasal statüye kavuşturulmasını istiyorlar. Eğer bir ülkenin milyonlarca yurttaşı, kendi inancı doğrultusunda ibadet ettiği mekanların yasal olarak da kabul edilmesini istiyorsa bunun
tartışılmadan kabul edilmesi gerekmiyor mu? Bunun çağdaş dünyada başka türlü yorumlanması mümkün mü?
Alevilerin bir talebi de Diyanet İşleri Başkanlığının “laik” bir devlete yakışmadığı için ya kaldırılması, ya da yeniden düzenlenerek laikliğe uygun hale getirilmesi. Diyaneti İşlerinin Başbakanlığın emrinde olması ve tamamen Sünni-Hanefi anlayışına göre örgütlenmesini Zaman laikliğe uygun mu buluyor? Bunun neresi kargaşalık istemek oluyor?
Her askeri darbe döneminde Alevi köylerine yaygın bir şekilde cami
yapılmaya başlanır. Aleviler kendi talepleri olmadan yapılan bir faaliyeti bir baskı
olarak kabul ediyorlar. Zaman gazetesi acaba bu talebin neresini “terör”le ilişkilendiriyor? İstemeseler de Alevilerin köylerine cami yapılması mı gerekiyor?
***
“Sivas ve Gazi’yi planlayan eller yeni oyun peşinde” diyerek, yasal haklarını kullanan binlerce Alevi’yi Zaman gazetesi neyle suçladığının farkında mı? Gazi katliamını “Ergenekon”cuların tezgahladığına Zaman gazetesi inanmıyor mu? Özel Harekât Timlerinin önce Alevi kahvelerini tarayıp, sonra Alevilerin sokağa dökülmesi üzerine onların üzerine kurşun yağdırdığı bilinen bir gerçek olduğu halde Zaman bu başlıkla ne demek istiyor?
Sivas’ı kim tezgahladı? Aleviler mi? Aleviler ve oradaki solcular mı kendi kendilerini yaktılar? “Allah-u Ekber” diye bağırarak insanların Madımak otelinde cayır cayır yakılmasını sağlayanlar Aleviler miydi? Sivas’ta devlet içinden kurulmuş bir tezgah olduğu kesin. Saatlerce içerideki insanların yardım beklediği koşullarda hiç bir devlet gücünün, Sivas’taki alayın olaylara seyirci kalması nasıl açıklanabilir? Devlet tezgahı vardı ama, o tezgahın aletleler de İslamcı bazı kesimler değil miydi?
Alevilerin bir kesimi Ankara’daki mitinge katılmadı. Katılmadıklarını da söylediler. Bu da onların hakkı. Bunların açıklamalarını gazetenin en tepesine taşıyıp, miting yapan insanları töhmet altında bırakacak şekilde manşet atmak acaba ne anlama geliyor?
Zaman gazetesini çıkaranlar, bugünlerde yayınlanan kendi reklamlarına yeniden baksınlar.
Kendilerinden farklı inançlara sahip Alevilere neden bu kadar düşmanca yaklaştıklarını bir kez daha değerlendirsinler.
Özgürlükçü tutum bir bütündür. Kürt’ün hakkını da, Alevi’nin hakkını da, Ermeni’nin hakkını da, başörtülü kızın hakkını da “ama”sız ve “ön koşulsuz” savunacaksınız.
O zaman, o reklamların bir anlamı olur.



oral çalışların zaman a ayarı
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...