Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

12 Eylül'ün inanılmaz işkence yöntemleri


Horizon

Öne çıkan mesajlar

Atatürk'ün, ordunun yıpratılmaya çalışılıyor oluşu tabii ki hiçbir şekilde onaylanamaz, (katılıyorum ben de iğrenç bir yıpratma ve karalama kampanyası olduğu gerçeğine), ama 12 Eylülde yaşanılan, yaşatılan pislikler de asla görmezlikten gelinemez. Bunları yok sayıp,o dönemin gerçeklerini unutturmaya, rasyonalize etmeye (mantığa büründürme çabaları) kalkışmak, sırf orduya laf söyletmemek adına bile olsa son derece yanlış. Ordu Türk milleti için büyük bir güvencedir, övünç kaynağımızdır, ama ne yazık ki her zaman 'en doğru' ları yapmadığını kabul etmemiz gerekiyor. Evet 12 Eylül 1980 öncesi ülkede büyük bir karmaşa yaşanıyordu, ama bunu çözmenin; askeri bir darbe yapıp, önüne geleni hapse tıkıp, inanılmaz işkencelerden geçirip, onlarcasını asıp (birinin yaşını büyülterek -Erdal Eren-), özgürlükleri kısıtlayıp, milleti sindirmek, korkutmak, baskı altına almaktan başka yolu yok muydu?

''İşkence görenler, işkenceyi hak etmişlerdir'' diyenler var. Bir canlı nasıl işkenceyi hak edebilir? Genç bir beyin nasıl böyle düşünebilecek kadar aymaz ve acımasız olabilir? Kaldı ki işkenceye maruz kalanların içinde hiçbir suç işlememiş bir sürü insan da vardı.

Merak edenler için 12 Eylül'ün bilançosu şudur: (kayn. ekşi sözlük)

''1 milyon kişi gözaltına alındı, 1 milyon 683 bin kişi fişlendi. açılan 210 bin davada 230 bin kişi yargılandı, yaklaşık 100 bin kişi 'örgüt üyesi' olmak suçundan yargılandı. 7000 kişi için idam istendi, 517 kişiye ölüm cezası verildi, 259 kişinin idam dosyası meclis'e gönderildi, 55 kişi idam edildi, 17 yaşındaki erdal eren'in yaşı büyütülüp idam edildi, binlerce kişiye müebbet hapis cezası, onbinlerce kişiye çeşitli hapis cezaları verildi.

30 bin kişi yurtdışına gitti, 4 bin kişi vatandaşlıktan çıkarıldı, 388 bin kişiye pasaport verilmedi, 30 bin kişi sakıncalı olduğu için işten çıkarıldı, 171 kişinin işkenceden öldüğü belgelerle kanıtlandı, işkence sonucu ölen diğer yüzlerce insan resmi kayıtlara giremedi, metris, mamak, diyarbakır gibi büyük cezaevleri, işkencecilerin sayısız yeni işkenceyi denediği yerler haline geldi, diyarbakır cezaevinde 14 kişi açlık grevlerinde yaşamını kaybetti, 300 gazeteci saldırıya uğradı, 3 gazeteci öldürüldü, gazeteciler hakkında toplam 4 bin yıl hapis cezası istendi, 13 büyük gazete için 303 dava açıldı, gazetecilere toplam 3315 yıl 6 ay hapis cezası verildi, gazeteler 300 gün kapatıldı, 49 ton gazete, dergi ve kitap sakıncalı olduğu için imha edildi, 23 667 derneğin faaliyeti durduruldu, 937 film sakıncalı bulunduğu için yasaklandı.''

Ha unutmadan aquatik olarak son bir şey eklemek istiyorum: Kimdi tüm bunları gerçekleştiren diktatör? Şimdi tonton, yaşlı bir ressam görünümünde mutlu mes'ut yaşamını sürdüren Kenan Evren...Kendisini tanımlayabilecek hiçbir olumsuz sözcük bulamıyoum, yok çünkü sözlüklerde bu kadar kötülük yapabilecek kapasitede olabilmenin tam karşılığı...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

bugün 12 eylül için vicdan mahkemesi vardı bilgi üniverstesinde. ve diyarbakır cezaevinde yatmış iki kişi vardı orda, orhan miroğlu ve salih sezgin. o insanların yaşadıklarını, kendi titreyen seslerinden dinleseydiniz gelip burda "12 eylüle bok atmak, 11 eylül nasıldı" falan gibi saçmalamazdınız. insanlığa dönün bi.

salih sezgin 17 yaşında gözaltına alınıyo, ve tek suçu kürt olmak, herhangi bir örgütle, eylemle ilişkisi yok. gözümün önünde anlattı adam, ağza işetmeler mi dersin, donmuş dışkı yedirmek mi, boğazına kadar pislikte bekletmek mi, bir hücreye çırılçıplak 40 kişiyi doldurmak mı, her türlü işkence aletiyle dövmek mi, köpekleri üzerine saldırtmak mı..

her kesimden, her ideolojik görüşten insan konuştu bugün orda. hepsi hayatlarından bişeyler kaybetmişlerdi. hepsi 12 eylülün çok iyi planlanmış bir harekat olduğuna ve birkaç sene öncesinden özel harp dairesinin eylemleri ve provokasyonlarıyla başladığında hemfikirdi. belki de ilk defa bir islamcıyla (ilhan eliaçık), bir Atatürkçü'nün (adalet ağaoğlu) aynı fikirde olduğuna tanık oldum. ilk defa 70lerde ülkücü olan bi adamın bugün kürtlerle hiç bir sorunu olmadığını gördüm. keşke burada atıp tutan arkadaşlar da orada olsaydı, belki birazcık olsun vicdanları sızlardı, bi durup düşünürlerdi..
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

12 Eylül 1980' de yani 28 yıl önce bugün başlatılan vahim, çok acılı ve Türkiye'ye çok şey kaybettiren sürecin, bu süreci başlatan kişi ve güçlerin unutulmaması ve unutturulmaması için çaba göstermek adına konuya son mesajımı atıyorum.

Bu süreçte öldürülen kişilerin ailelerinin ve işkence görenlerin acılarının katlanılmaz olduğunu ve katlanabilmenin büyük güç gerektirdiğini biliyorum ve bu gücü her zaman bulabilmelerini diliyorum.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Çokakıllıadam said:
Arkadaşımın babası Bayrampaşada kalmış 4 yıl cinayetten.
Birbirine tecavüz ettirme olayını anlatmıştı. Tecavüzcülere filan yapılıyormuş koğuş ağaları tarafından. Hırsızlara, dolandırıcılara filan da epey eziyet ediyorlarmış.


kimin ne ile yargılandığını nerden biliyorlarmış? biliyosunuz 16 yaşında çocuğu mahkeme kararı ile 18 yaşına sokup hemen idam ettirmişti (kenan evrenin onayıyla tabii)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

hiç bi mesajı okumadım, yazıldı mı bilmiyorum da, 12 Eylül sanki sabahında başlamış, bitmiş bi olaylar zinciri gibi gösteriliyor hep. halbuki bunun yerine, nası gelinmiş oraya, kim haklı kim haskız bunun tartışması yapılsa, herkes yediği boku bi kabullense, şu dış mihraklara karşı bi birlik içinde hareket etse..... yazarken bana bile ütopik geldi. neyse hayat bayram olsa
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Reksa said:
beyler ben bu olayları pek bilmiyom. şimdi kim kime neden işkence yaptı ?


Solu, genel olarak amerika karşıtı görüşleri ortadan kaldırmak için hazırlanan bir darbeydi. Sendikacısından bakkalına yasadışı faaliyetlere bulaşmayan onbinlerce insana devlet işkence ederek dirençlerini ve inançlarını kırmaya çalıştı. İlk mesajda yazanların çoğunu dinledim, kalanlarını başka yerlerden okudum. Abartılan pek bişey yok orda. Sağ kalanlardan aklını kaybedenler mi dersin, yıllarca karısına/kocasına dokunamayan mı dersin çok büyük acılar çekti insanlar.

Bugün pkkyı destekleyen ayrılıkçı bi kürte sen amerikan uşağı olacak kadar aptal mısın diye çıkıştığınızda alacağınız cevap diyarbakır cezaevindeki işkenceler olacaktır. Solu imha etme projesi gayet güzel çalıştı, gele gele bugünkü akpye geldik. 12 eylülü sadece darbe günü yürüyen tanklar ve silahların susması olarak görmeyin, asıl olay 12 eylül sürecinin hazırlanması ve sonrasında gerçekleşenler.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Jadelith said:
Çokakıllıadam said:
Arkadaşımın babası Bayrampaşada kalmış 4 yıl cinayetten.
Birbirine tecavüz ettirme olayını anlatmıştı. Tecavüzcülere filan yapılıyormuş koğuş ağaları tarafından. Hırsızlara, dolandırıcılara filan da epey eziyet ediyorlarmış.


kimin ne ile yargılandığını nerden biliyorlarmış? biliyosunuz 16 yaşında çocuğu mahkeme kararı ile 18 yaşına sokup hemen idam ettirmişti (kenan evrenin onayıyla tabii)


Abi ben mesajı yazarken 12 Eylülü aklımdam bile geçirmedim. Sadece hapishanedeki işkencelerden bahsettim.

Birde kimin neyle yargılandığını nasıl bilemeyecekler abi.
Gardiyan koğuşa sokarken söylüyordur heralde. Abi birde adamlar yıllardır içerde kalıyor binbir türlü suçluyla karşılaşıyorlar kimin ne suç işlediğini az çok kestiriyorlardır. Ama gardiyan söylüyordur bence.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

bu gayrettepe emniyeti, istanbul 1. subesi iken bir kac arkadas, babasi o zaman uskudar emniyetinde komiser olan arkadas da dahil gozaltina alinmisti. 90'larin baslari iste. birkacini taniyordum siyasi gorusleri belli ama legal cocuklardi. liseyi yeni bitirmis felan iste. 2 hafta kadar gozaltinda kaldi hepsi. ciktiklarinda cogu hastaneye felan yatti, cigerlerini usutenler, et curumeleri felan.

bu babasi komiser olan cocuk ciktiktan haftalar sonra bile ayakta duramiyordu, cok feci hirpalamislardi. her yeri curuk felandi, bi de o kadar uzman olmus ki polisler, iskenceyle oldurmeden canini aliyorlar adamin. mesela bi tanesi kisti zaten kar felan yagiyor. bunlari alip 4. katda pencere kenarina cirilciplak getirmisler, ustlerine vantilatorleri dogrultup icinde hala buz parcalari olan sulari felan dokmusler. oldurmuyorlar iste, daha beter surunduruyorlar. cocuk yemin etti, sorgu odasinda iskence gorurken kendi oz babasi (komiser yani) gelip kendi oz ogluna yapilan iskenceye katilmis "solcu olacagina ellerimde gebersin" diye.

arkadas anlamadim hic. hani cok buyuk, yuz kizartici suclar isler (ufak bir cocuga tecavuz gibi) yamultursun oglun olsada. ama yaptigi en fazla birkac ozgun muzik dinleyip bir gorusu savunan gencecik cocuklara nasil yaparlar anlayamadim. hele kendi oz oglunu bile ayirt etmeden.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...