Bone Mesaj tarihi: Temmuz 10, 2008 Mesaj tarihi: Temmuz 10, 2008 Ulkede agzi olan konusuyor, unlu olan roportaj yapiyor. Surekli yeni polemikler ortaya cikiyor. Yalniz bu tip tartismalarda beni endiselendiren ve uzen, insanlarin bazi konularda bilgisiz olmasi, buna ragmen bilgisiz oldugu konuda ahkam kesip aydin rolu oynamasi. Ornegin gecenlerde bir turbanli kiz konustu, bilgisiz oldugu konularda cok buyuk yanlislar yapti. Bir taraf buna ragmen onu alkisladi, destek verdi. Kurtulus Savasi'ni Sutcu Imam baslatmistir, turbanli kizlarin namusunu korumak icin, dedi. Sutcu Imam'in aslinda imam olmadigi, sadece adinin Imam oldugu, ilk kursunu da Hasan Tahsin'in attigi ortaya cikti. Ingiltere'nin somurgesi altinda turbanlilarin daha rahat yasayacagini iddia etti ama Kurtulus Savasi'nda turbanlilara Ingilizlerin tecavuz ettigini de ifade ederek celiskili aciklamalari oldu. Bu muhabbet gibi, bir baska muhabbet'e daha rastladim. Radikal ve Sabah agziyla konusulmus bir roportaj. Bu seferki kahramanimiz Lale Mansur. http://www.haberturk.com/haber.asp?id=84688&cat=160&dt=2008/07/09 ilgili yorumum Ortalikta yayginlasmaya baslayan "Aslinda Ataturkculuk guzel bir sey degil, demokrasiyi bir tek AKP saglar, tum herkes Ergenekon cetesinin piyonu oldular, seriat gelmez demokrasi geldi" dusuncelerini yansitan bir yazi. Bu yuzden nasil bir mantaliteyle karsi karsiya oldugumuz zaten belli. Tartismaya bile degmez. Ama benim burda dikkati cekmek istedigim nokta biraz farkli. "Nasil milliyetciler komunizm olcaz diye endiseye kapildiysa, simdi de laikler seriat olcaz diye endiseye kapiliyor, bos adamlar hepsi" gibi bir fikrin bu kadar koru korune savunuluyor olunmasi. Evet Demokrat Parti zamanlarinda "koministler Moskovaya" paranoyasi vardi. Hic bir zaman da koministler kazanmadi, zaten ciddi bir azinlik olarak kaldi. Ancak seriat tehlikesini kominist olayiyla bagdastirmak veya seriat tehlikesiyle dalga gecmenin ardinda ancak bazi nedenler olabilir. a) Kisi bilgisiz, apolitik ve gundemi hic bir zaman takip etmemis biri. b) Kisi asla Turkiye'de yasamadi, Amerika'dan serbest atis yapip ne sis yansin ne kebap ayaklarinda takiliyor. b) Kisi aslinda seriatcilara destek veriyor, takiye yaparak gizlemeye calisiyor. Turkiye Cumhuriyet dedigimiz devlet, Osmanli Imparatorlugu'nun parcalari uzerine kurulmustur. Osmanli Imparatorlugu dedigimiz nedir? Halifelik ile tum Islam Dunyasi'nda soz sahibi oldugunu iddia eden, kadilardan olusan yargi sistemine sahip ve seriat hukuklariyla yonetilen bir devlet. Bu devletin topraklari ustunde kurulmus yeni devletin bir anda Isvicre haline gelecegini, hic problemsiz son derece demokratik bir durumda olacagini dusunmek, sadece fazla hayal gucu urunudur. Turkiye Cumhuriyeti kurulurken bile, bir kesim milletvekili, Halifelik sistemine sahip yeni bir devlet olusturulacagini dusunerek hareket etmistir. Mustafa Kemal Ataturk ise bu milletvekillerini ayrica ikna etmek zorunda kalmistir. Halifelik istegi taa 23 Nisan 1920'de bile varmis yani. O gorusun bir anda yokoldugunu dusunemeyiz. Bu ulkede, 1930 yilinda Menemen olayi olmus ve dinciler tarafindan Kubilay oldurulmustur. Bu ulkede, 1993 yilinda Sivas katliami olmus ve dinciler tarafindan dine kufrettigi iddia edilen insanlar oldurulmustur. Bu ulkede, Aczimendi tehlikesi olmustur, 1996 yilinda Kocatepe Camiisi etrafinda toparlanip gosteri yapmislardir. Bu ulkede, 2006 yilinda Danistay basilmis ve Danistay Baskani'ni vuran kisi bunu Allah icin yaptigini soylemisti. Bu ulkede, 2007 yilinda Malatya katliami olmus ve dinciler tarafindan hristiyan insanlar oldurulmustur. Bu olaylari ve kisileri Milli Gorusculer desteklemistir hep. Ayrica seriati destekliyecek slogan atan gruplar da olmustur. Daha aklima gelmeyen bir suru olay daha var. Butun bunlara ragmen "seriat asla gelmez, seriati destekliyen kimse yok, seriat iddialari laiklein uydurmasidir" denilmeye devam ediliyor. E basit, butun bu suclari Ergenekon'a yuklersin, hallolur. Bunlarin hepsini gormezden gelmek kolay. Ama bu ulkede bosuna "Osmanli hayranlari" bulunmuyor. Birileri halen yeni Osmanli Devleti hayaliyle yasamaktalar. Bu kisiler hapishanelerde kalsa ben de "bu ulkede seriat tehlikesi yoktur, hic de varolmamistir" derdim. Ama milli gorusu benimseyip siyasete atilip mecliste bu tip gorusleri desteklediklerinde, insan kolay kolay "seriat tehlikesi bir yalandan ibarettir" gorusunu soyleyenleri destekleyemiyor. RP olsun, AKP olsun, dini dusunceleri yansitan kisiler yonetiyor ulkeyi. Din sadece inanc olarak kalsa iyi, ama bazilari tum ulkeye dayatmak istiyor. Sonra gelip de "Seriat geliyor kacin lolz" diye dalga gecmeye kalkinca, bu ulkenin gerceklerine ne kadar uzak, ne kadar bilgisiz oldugunu gostermekten oteye gitmiyor. Seriat bazilarina hayal urunu gibi geliyor ama oyle degil. Diyelim ki Seriat A, B, C kurallarindan olusuyor. Sen cikiyorsun "demokrasi ve inanc ozgurlugunu savunmak" adina bir yil A kuralini getiriyorsun. Sonraki yil B kuralini getiriyorsun. Ardindan C kuralini da ekliyorsun. E bu durumda seriat olmuyor mu? Hayir, bazilarina gore olmuyor, adi seriat degil cunku, demokrasi adina yapildigi icin seriat olmaz. Ama sonucta elimizde seriat yonetimi oluyor. A, B, C kurallarini getirdikten sonra, istedigin kadar adina demokrasi de, seriatla yonetilmis oluyorsun. "Biz demokrasiyle yonetiliyoruz, seriatla yonetilmiyoruz, bu yuzden ulkede seriat tehlikesi yoktur" da diyorlar mesela. Buna da inanilabilinir elbette. Ama Iran Devrimi hakkinda hic bir bilgiye sahip degilinirse... Iran halkinin Devrim amaci seriat getirmek degil, demokrasiyi elde etmek ve Yabancilara bagimli olmamak idi. Sonucta ne oldu peki? Mollalarin eli kuvvetlendi. Ve ulke ustunde soz sahibi olup seriati getirdiler. Mollalar istedikleri kadar azinlikta olsunlar, ulkeyi onlar yonettikce seriat altinda yasamak zorunda halk. Bizim durumda da istedigimiz kadar "seriat olmaz cunku biz demokratik devletiz" diyelim, yarin obur gun benzeri bir durumun bizde olmayacagi garantisini vermemiz imkansiz. Ayrica su nokta da var. 70'lerden sonra mollalar Iran yonetimini ele gecirdikten sonra, bizim ulkede de seriat tehditi baslamistir. Kadinin iddia ettigi "Kominisitler Moskova'ya paranoyasindan baska birsey degil" durumundan farkli olmasinin sebebi de budur. "Koministler Moskova'ya" donemlerinde ABD'nin de cabalari sayesinde Komunizm ve onu tehdit olarak kullanmak isteyenler gittikce guczuslesmistir. Ama "Yobazlar Arabistan'a" donemleri baslayinca, tam tersi olmustur. Iran'daki cabalar sayesinde Seriat guclenmis ve kok salmistir. E bu durumda "bu da koministler Moskova'ya paranoyasi gibi gelip gecicek unutulcak" bir durum degildir seriat tehditi. Halifelik Osmanli zamanindan kalma bir sevda. Iran devrimi sonrasinda da Turkiye'de seriat destekcileri hiz kazanmistir. Butun bunlari gozardi etmek cok dogru bir davranis degildir. Gerci su da var, bu kadin "Cumhuriyet mitingleri midemi bulandirdi" diyerek aslinda ne kadar fasist bir zihniyette oldugunu cok guzel kanitlamis durumda. Sozde kendisini aydin diye nitelendiriyor, sozde demokrasiyi savunuyor, ama fasist zihniyetini de cok guzel yansitiyor. Humanist birisinin, demokratik birisinin, aydin birisinin cikip da "Cumhuriyet mitingleri midemi bulandirdi" demesini beklemessiniz herhalde?
Absolut Mesaj tarihi: Temmuz 10, 2008 Mesaj tarihi: Temmuz 10, 2008 Cahil insan en tehlikeli insandır.
sg-1 Mesaj tarihi: Temmuz 10, 2008 Mesaj tarihi: Temmuz 10, 2008 Endonezya örneği ve milli irade İngiliz “The Independent” gazetesi Türkiye’den söz ederken “2004 yılından sonra reformların durma noktasına geldiğini, reformcu tavrın yerini Türkiye’de iktidar sarhoşu sağ partilere özgü ‘halkın iradesi’ söylemine bıraktığını” yazdı. Bu ‘halkın iradesi’ söyleminin Endonezya örneğindeki durumuna da bakmak gerekiyor. Birkaç gün önce verilen “ÇOK ÖNEMLİ” ve üzerine basarak vurgulanacak bir haberdi. 200 milyon Müslüman’ın yaşadığı Endonezya’da 8 bin kişiyle yapılan anketin sonucuna göre; - Halkın yüzde 45’i kadınların çarşaf giymesi gerektiğini düşünüyor. - Yüzde 52’si şeriat rejimini savunuyor. - Yüzde 40’ı hırsızlık yapanın elinin kesilmesi gerektiğini düşünüyormuş. Bize çok uzak bir ülkedeki bu durum bizim için neden önemli acaba? Çünkü kısa süre öncesine kadar “200 milyonluk laik Endonezya mahalle mahalle dönüşüyor. Şeriat isteyenlerin sayısı giderek arttığı gibi kadınlar zorla çarşafa sokuluyor, Taliban’ınkine benzer bir baskı ortaya çıkıyor” haberlerini görmekteydik. O arada Anayasasında laik yazan Malezya şeriata geçti ve şimdi de Türkiye dışındaki son laik ve Müslüman çoğunluklu ülke bölge bölge hızla şeriata dönüşüyor. “Hukuk devleti” olmanın, Anayasa’ya (onunla birlikte “Anayasa’nın koruyucusu olan Anayasa Mahkemeleri”ne) ve modern ceza hukukuna saygının önemi burada ortaya çıkıyor. Eğer son zamanlarda sık sık tekrarlanan “milli irade ne isterse o olur” sözü doğru olsa, seçmenin çoğunun oyunu alan partinin veya toplumun istekleri; hukuk kuralları ile, Anayasa’yla sınırlı olmasa o zaman bu dönüşüm hiç de zor değildir. Yani “yüzde 52 şeriat istiyorsa” şeriat gelecek demektir. Endonezya kendini nasıl koruyacak, bunu başarabilecek mi yoksa o da Malezya gibi dönüşecek mi bilemeyiz ama artık kesin olarak “dünyanın laik-demokratik rejime sahip tek Müslüman çoğunluklu ülkesi” olarak kalan Türkiye’nin çok dikkat etmesi gerektiğini bilmek zorundayız. Acaba bu örneklerin hızla artması bize hâlâ bir şey anlatmıyor mu, yoksa diğerleri gibi Endonezya örneğini de mi yok farzetmeliyiz? Ama pardon... Biz herkesten farklıydık değil mi? Ruhat Mengi
Prawler Mesaj tarihi: Temmuz 10, 2008 Mesaj tarihi: Temmuz 10, 2008 Lale Mansur said: Siz o mitinglerin gerçekten de darbe planının bir parçası olduğuna mı inanıyorsunuz? Kesinlikle. Provakasyon. "Durduk yerde darbe yapamayız, mitingler yapmalı, basından destek almalı" Çok insan oraya gerçekten de Atatürkçü oldukları için gitti. Siz de "Midem kaldırmıyor, seyretmeye dediniz, ortalık ayağa kalktı" Siz de duruyorsunuz sonra öyle bir şey söylüyorsunuz ki... Şimdi arıyorlar "Bizkaçkişiyiz" Türkiye'de bundan daha kötü ne yapılabilir ki. İyice germek ortamı. Beni öyle zannediyorlar. Ben demokrasiden, hukuk devletinden yanayım. Ben böyle ceberrut bir devlet istemiyorum. Benim paramla benim kafama bomba atacak bir devlet istemiyorum ben. Bizim de midemiz sizi ve sizin gibileri kaldırmıyor.
Gkgokhan Mesaj tarihi: Temmuz 10, 2008 Mesaj tarihi: Temmuz 10, 2008 Dostum uzun uzun yazmışsın.Eline sağlık.Güzel konulardan bahsetmişsin.Halk artık tembelliğin en müthiş evresini yaşıyor.Okumak araştırmak yerine, medyadan aldığı haberleri direk kendi bilincinde doğruluyor-ki tarafsız medya yok şu anda.Ergenekonun bile tam ne olduğu bilmeyen halk anca "Ergenekon Vadisi" adında bir dizi çekilirse anlaya bilecek. Şeriat konusunada girmek dahi istemiyorum.Bildiğime göre İran'ada şeriat yerleşmeye başladığın asker gıkını çıkaramamış.Ama sağ olsun bizim paşar çok kral.(Örn:Evren Paşa.Şak diye çakar darbeyi.Anlamassın) Bence böyle bir dönemde politakanın bu yönünden tutmaktansa herkesin yapması gereken birikimlerini arttırması.Kaynaklara dayalı bilgi sahibi olması.Binlerce medya kuruluşundan içinde "Şeriat varolmalı" diyen tipler bile var.(Örn:Haber7.kom).Yorumcuları Türkiye'min parçasını verir. Ayrıca Komünist felsefeyi düşünen azınlıklara herhangi birşeyde diyemem.İnsanın tarafına, inancına hep saygı duydum.Duyulması gerektiğinin taraftarındayımda.. Sevgiler :)
BoDrUmLu Mesaj tarihi: Temmuz 10, 2008 Mesaj tarihi: Temmuz 10, 2008 Bennen polemiğine girme arkadaşım, bennen polemiğine girme
Horizon Mesaj tarihi: Temmuz 10, 2008 Mesaj tarihi: Temmuz 10, 2008 Bilgili , bilinçli cahil en tehlikelisidir.
odiflame Mesaj tarihi: Temmuz 10, 2008 Mesaj tarihi: Temmuz 10, 2008 geçmişte rüzgarlar solu gösterirken marks okumadan solcu olan solumsular sonradan bir şekilde chpden atılmış kovulmuş dışlanmış veya 80lerde işgence görmüş ve şansa bakın bugunde akpli olmuşlar solumsular yine çoğunluk akpli diye. kısaca hiç bir şey değişmiyor.birileri nemalanmak için kendini suyun aktığı nehirin akıntısına kaptırıyor.bu arada lale mansur diye bir sanatçı varmıydı da haberimiz olmadı?
Öne çıkan mesajlar