BiTcH_oFBaT Mesaj tarihi: Mayıs 7, 2008 Mesaj tarihi: Mayıs 7, 2008 Hasan Pulur / Milliyet.com.tr said: ÖNCE üniversitede, sonra her yerde türbanı, başörtüsünü savunanlar, karşı çıkanlara derler ki: “Siz kadınların hayata tutunmalarını, toplum içinde görev almalarını istemiyorsunuz; isteseydiniz türbana karşı çıkmazdınız!’’ İlk bakışta, içinize bir kurt düşebilir “Acaba yanlış mı düşünüyorum?’’ diye... Öyle ya, kadın başını örtünce toplumun her kesiminde çalışacak, kişiliğini ispatlayıp evine kapanmayacak... * * * SONER Yalçın ‘’Siz Kimi Kandırıyorsunuz!’’ diyor. (x) Sanki başörtülü kızları çalıştırıyorlar da! Tek tek araştırmış, özellikle bazı politikacıların kızlarını ve eşlerini... Cumhurbaşkanı Gül’ün kızı Kübra üniversiteyi bitirdi. Çalışıyor mu? Hayır! Evlendi... Başbakan’ın kızı Esra, Amerika’da üniversite okudu, çalışıyor mu? Hayır! Erbakan’ın kızları Elif ile Zeynep de üniversite bitirdiler. Çalışıyorlar mı? Hayır! Evlendiler, çoluk çocuğa karıştılar. Cemil Çiçek’in de, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın kızları da üniversiteyi bitirdikten sonra çalıştılar mı? Hayır, evlendiler. * * * SAYIN Cumhurbaşkanı’nın eşleri Hayrünnisa Hanım 14 yaşında ortaokulu bitirdi, takdirname almıştı, liseye başlayacaktı, görücü usulüyle evlendirdiler; Abdullah Gül 30 yaşında, Hayrünnisa Özyurt ise 15 yaşındaydı. Evleninceye kadar başı açık olan hanımefendi, evlendiği gün tesettüre girdi, örtündü. Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın eşi Nesrin Akdağ üniversite öğrencisiydi, görücü usulüyle evlendiler, tesettüre girdi, okumayı bıraktı. Eski Meclis Başkanı Bülent Arınç’ın eşi Münevver Erinç öğretmendi, evlenince öğretmenliği bıraktı, tesettüre girdi. * * * MALİYE Bakanı Kemal Unakıtan’ın eşi Ahsen Eral hukuku bitirdi, avukatlığa başladı. O güne kadar başını örttüğünü gören yoktu, çocukluk arkadaşı Kemal Unakıtan’la evlendi, tesettüre girdi, ama türbanı kendi tarzına göre bağlayarak... * * * ENERJİ Bakanı Hilmi Güler’in eşi Mehtap Güler de evlenince tesettüre girdi, örtündü, çalışmayı bıraktı, ev hanımı oldu. * * * CEMİL Çiçek’in eşi Gülten Hanım öğretmendi, evlendi, örtündü, ev hanımı oldu. Devlet Bakanı Nazım Ekren’in eşi Eczacılık Fakültesi’ni bitirdi, evlendi, mesleğini yapamadı, ev hanımı oldu. Dışişleri Bakanı Ali Babacan’ın eşi Zeynep Yurter de evlendi ve tesettüre girdi. * * * “TÜRBANLI kızlar üniversiteye gitsin, aydınlansın, toplum içinde yerlerini alsınlar...’’ Soner Yalçın ‘’Bu boş lafları bir kenara bırakalım’’ demeye getiriyor: “Türbanlı kızlarımız üniversiteyi bitirince çalıştırılmıyor, eve kapatılıyor.’’ Şimdi diyecekler ki: “Kamu alanında çalıştırılmıyorlar ki!’’ Peki ‘’Özel sektörde iş mi yok?’’ sorusunun cevabı nedir? Hepsi meslek sahibi bu kadınlar iş mi bulamazlar? Üstelik arkalarında böyle babaları ve kocaları varken! * * * BAŞÖRTÜLÜ, türbanlı kızlara bırakılan iş alanları tekstil fabrikaları, dokuma tezgâhları ve büyük şehirlerde gündelikçilik... Şehrin zengin semtlerine sabahları varoşlardan ‘’türbanlılar’’ boşalır, el kapısında saçlarını süpürge yapmaya... Bunların sorunlarıyla kim uğraşacaktır, kimi boğaz tokluğuna çalışır, sigortasız, güvencesiz. Varsa üniversitede türban, yoksa üniversitede türban... Soner Yalçın’ın kitabının adı neydi: “Siz Kimi Kandırıyorsunuz!’’ Kitap değil, yaşadığımız günlerin ansiklopedisi, neyi ararsan, kimi ararsan var! Bu adamı seviyorum. Hep aklımda ne varsa onu yazıyor. Bu sefer de "Siz kimi kandırıyorsunuz!" adlı kitaptan şekil alıntılar yapmış.
Emaleth Mesaj tarihi: Mayıs 7, 2008 Mesaj tarihi: Mayıs 7, 2008 30 nisanda yürürlüğe giren son sosyal güvenlik düzenlemesiyle annelik/emzirme izninin 1 aya düşürüldüğünü biliyor muydunuz? (4 ay idi, son dönemde tüm avrupada 6 aya çıkarıldı) kadınların çalışmasını istiyor olsalar böyle bir düzenleme yaparlar mıydı sizce? tartışınız.
fede Mesaj tarihi: Mayıs 7, 2008 Mesaj tarihi: Mayıs 7, 2008 çalışmasın onlar da, işleri ne. ellerinin hamuruyla iş yapmaya kalkıyolar. beceremiyolar da becerseler bişey demicem. başarılı kadın bilim adamı var mı dünya da? bi mary curie var. o da çirkinmiş, erkek gibi yetiştirilmiş ondan.
sg-1 Mesaj tarihi: Mayıs 7, 2008 Mesaj tarihi: Mayıs 7, 2008 Ev kızlarının 18 yaşından evlenene/iş bulana/üniversiteye başlayana kadar babalarının sosyal güvenliğiyle sigortalanmasının son yasayla kaldırıldığını biliyor musunuz? 18 yaşından sonra kaç kızımızın üniversiteye devam edebildiğini düşünürsek (ki ilk senesinde kazanamayıp sonraki senelerde şansını deneyecekler de dahil), hastanelerde ücretli tedavi edilmemek için geriye kalan evlilik ya da bir yerlerde işe girme arasında tercih yapmak zorunda kalacaklar. Yoksa en ufak şikayetlerinde bile yüksek tedavi ücretlerine maruz kalacaklar. Vasıfsız bir kızın iş bulmasının kolay olmayacağını da düşünürsek, 18 yaşına gelen, okuyamamış kızlar çaresizce evlenmek durumunda kalacak.
Emaleth Mesaj tarihi: Mayıs 7, 2008 Mesaj tarihi: Mayıs 7, 2008 kadınların çalışmaması halinde, hükümetin en çok eleştirildiği konu olan işsizliğin de otomatikman azaltacağını biliyor muydunuz? tartışınız.
BiTcH_oFBaT Mesaj tarihi: Mayıs 7, 2008 Konuyu açan Mesaj tarihi: Mayıs 7, 2008 Emaleth said: 30 nisanda yürürlüğe giren son sosyal güvenlik düzenlemesiyle annelik/emzirme izninin 1 aya düşürüldüğünü biliyor muydunuz? (4 ay idi, son dönemde tüm avrupada 6 aya çıkarıldı) kadınların çalışmasını istiyor olsalar böyle bir düzenleme yaparlar mıydı sizce? tartışınız. ben o ay süresindeki para; yani 4 ay parası tek ay toptan verilicek diye biliyorum. Yanlış mı biliyorum? Daha öncede buraya yazdım; RTE'nin karısı "kadınlar ne çalışıcak, evde oturup kocalarına çocuklarına baksınlar" diye cümle kurdu. Üstüne çalışan kadınlara hakaret etti. daha neyi yazıcaksınız ki bu durumda. sinirlendim gene. of
BiTcH_oFBaT Mesaj tarihi: Mayıs 7, 2008 Konuyu açan Mesaj tarihi: Mayıs 7, 2008 sg-1 said: Para değil, izin. gözlerimde sorun varsa seni ilgilendirmez 8-) bu bakıcılar, dadılar da erkek mi olcak artık.
sir Mesaj tarihi: Mayıs 7, 2008 Mesaj tarihi: Mayıs 7, 2008 ehaeh yine niyet okumalar, yine lüzumsuz genellemeler..sıkılmadınız mı hala? türbanlılar gayet çalışıyo, heryerde çalışıyo. yukarda sayılan isimleri toplasanız kaç tane eder? çıkın bakın giyim mağazalarına, kuyumculara, süpermarketlere, cep telefonu bayiilerine, restoranlara, özel hastanelere.."oralarda çalışan bi tane bile türbanlı görmedim" derseniz de hunharca gülerim size. baba parası yemekten koca parası yemeye transfer olan sosyetik güzellerimize ne diyosunuz peki? onlar çalışmamayı tercih edebilir, ama başları açık olduğu için gerici olmazlar. yani ben anlamıyorum ki, bi diyosunuz "son zamanlarda türbanlılar pek arttı ılımlı islam olduk" bi de diyosunuz "bu zihniyet kadınları eve kapatıyo"..hangisi yahu, söyleyin biz de öğrenelim..
Prawler Mesaj tarihi: Mayıs 7, 2008 Mesaj tarihi: Mayıs 7, 2008 Savior of the day arrived. Bring him a beer, I'll pay. You are welcomed Sir.
BiTcH_oFBaT Mesaj tarihi: Mayıs 7, 2008 Konuyu açan Mesaj tarihi: Mayıs 7, 2008 sir said: türbanlılar gayet çalışıyo, heryerde çalışıyo. yukarda sayılan isimleri toplasanız kaç tane eder? çıkın bakın giyim mağazalarına, kuyumculara, süpermarketlere, cep telefonu bayiilerine, restoranlara, özel hastanelere.."oralarda çalışan bi tane bile türbanlı görmedim" derseniz de hunharca gülerim size. sence hangisinde çalışmak için üniversite mezunu olmak lazım? hastanelerdekilerde hemşire en azından. Türkiye'nin çoğunluğu başörtüsüz ve onların da %5 lik kısmı ile buşekilde laf edenlerin yüzde bilmemkaçı eşit değil.
sg-1 Mesaj tarihi: Mayıs 7, 2008 Mesaj tarihi: Mayıs 7, 2008 sir said: ehaeh yine niyet okumalar, yine lüzumsuz genellemeler..sıkılmadınız mı hala? türbanlılar gayet çalışıyo, heryerde çalışıyo. yukarda sayılan isimleri toplasanız kaç tane eder? çıkın bakın giyim mağazalarına, kuyumculara, süpermarketlere, cep telefonu bayiilerine, restoranlara, özel hastanelere.."oralarda çalışan bi tane bile türbanlı görmedim" derseniz de hunharca gülerim size. baba parası yemekten koca parası yemeye transfer olan sosyetik güzellerimize ne diyosunuz peki? onlar çalışmamayı tercih edebilir, ama başları açık olduğu için gerici olmazlar. yani ben anlamıyorum ki, bi diyosunuz "son zamanlarda türbanlılar pek arttı ılımlı islam olduk" bi de diyosunuz "bu zihniyet kadınları eve kapatıyo"..hangisi yahu, söyleyin biz de öğrenelim.. Yani sir bana bunu da açıklatıyorsun ya, tebrik ederim. Azcık kafayı kullansan bunu sen de rahatlıkla görebilirsin, ama ah şu at gözlükleri ah! Amaç kadınları gezdirmemek, eve kapatmak değil, çalıştırmamak, kocasının kölesi yapmak, kadının maddi manevi özgürlüğüne kavuşmasını engellemek. 3 çocuk telkini de, yukarıdaki yasa değişiklikleri de kadının kocasının dizinin dibinden ayrılmasını engelleme amaçlı. Misal, yukarıda bahsettiğim yasa, kızlarda evlenme yaşının resmen zorla 18'e çekilmesidir. Çünkü 18'ini dolduran kız çalışamıyorsa, okuyamıyorsa tamamen risk altında demektir. Türbanın ünide kamuda serbest bırakılma hedefi sadece bir semboldür, bu ülkedeki yıkılamaz bir değerin sarsılmaya çalışılmasıdır. Türbanıyla çalışan kadınlara bak, ya cidden mali durumları bunu gerektirdiği için çalışıyor, ki sonsuz saygım var, ya da simgesel değeri nedeniyle türbanlı çalıştırarak prim yapmaya çalışan yerlerde çalışıyorlar.
sir Mesaj tarihi: Mayıs 7, 2008 Mesaj tarihi: Mayıs 7, 2008 ehaeh eski bi deyim olucak ama bu dediğine kargalar bile güler be abi.."ekonomik özgürlük" argümanını, çalışan türbanlılar zaten çökertiyo ki.. ayrıca bu genellemeleri neye dayanarak yapıyosun cidden merak ediyorum, gidip inceledin mi türbanlı insanların çalıştığı yerleri, oturup konuştun mu onlarla, maddi durumlarını öğrendin mi? önyargına giydirecek bi kılıf daima bulabiliyosun. türbanın kamuda serbest bırakılması, herkesin eşit haklara sahip olmasıdır. türbanlı kadınlara da eğitim sağlanması, onların her anlamda özgürlüğünü arttıracaktır. baskıcı zihniyeti eleştirirken "acaba biz nerde baskı uyguluyoruz" diye de bi sormak lazım.
sg-1 Mesaj tarihi: Mayıs 7, 2008 Mesaj tarihi: Mayıs 7, 2008 @sir, ben "a+6=10'sa a=4'tür" diyorum, sen "peki o zaman a kaç?" diyorsun. Türbanlı kadınların durumunu anlatmışım sana, nerede ne koşullarda çalıştığını izah etmişim. Sen bana diyorsun ki "çalışan türbanlılar ekonomik özgürlük argümanını çürütüyor". E ben de buna gülerim. Merak etme dostum, senin gibi klavyeden bol kese yazmıyorum, benim çevrem geniştir, tanıdıklarım boldur. Senin önyargı dediğin şeyleri BİREBİR görüp de yazıyorum. O öve öve bitiremediğiniz malum partinin arkasındaki cemaat mantığınının kıyısından döndüğümü de defalarca belirttim. Önyargılarım olmadığı, tecrübelerim olduğu için olaylara geniş açıdan bakıp yapılanların derinliğini görebiliyorum. Türbanın kamuda serbest bırakılması devletin dinsiz olması kuralını doğrudan ihlal ettiği için olmaz, ama bunu zaten tartıştık yeterince, daha fazla şey söylemeyeceğim. Benim buna baskı demem de cemaat zihniyetinin kadınlarını-kızlarını köleleştirmesini normalleştirmiyor maalesef. Ancak nedense senden ne emzirme izni, ne de 18 yaş yasasıyla ilgili bi yorum alamıyoruz, varsa yoksa türbana geliyor laf.
becool Mesaj tarihi: Mayıs 7, 2008 Mesaj tarihi: Mayıs 7, 2008 sg-1 said: Türbanlı kadınların durumunu anlatmışım sana, nerede ne koşullarda çalıştığını izah etmişim. Sen bana diyorsun ki "çalışan türbanlılar ekonomik özgürlük argümanını çürütüyor". E ben de buna gülerim. yahu sen kimsinde türbanlı kadınların durumunu kesin olarak biliyorsun. profesör sosyolog musun,ögretim görevlisimisin,nasıl başkalarının hayatları hakkında böyle ahkam kesebiliyorsun. kesersen kes o ayrı. demişssinki türbanın serbest olması laiklige aykırıdır. bi gir çay koy,dünyanın hiçbir yanı laik degil o zaman,tüm dünyada serbest(üniversitelerde).kamu alanlarında neredeyse öyle(almanyanın ögretmenleri hariç). türbanın serbest olması laiklige aykırıdır demek apaçık yalan öylemektir.
sir Mesaj tarihi: Mayıs 7, 2008 Mesaj tarihi: Mayıs 7, 2008 sosyal güvenlik yasasıyla ilgili topiğe bakınız öyleyse, burada konu basbaya türban. senin çevren genişse benim de geniş, nedir ki yani? ekonomik durumu iyi olup yine de çalışmak istediği için çalışan, veya çalışmamayı seçen insanlar var. ha baskı yoluyla eve kapatılan yok mu, tabii var. bütün kitle bundan ibaret dersen yanılgıya düşersin, niyet okursun ve önyargılı olursun işte. bu tarz yobazlar zaten azalmakta ve sokağa çıkan türbanlı sayısı da dolayısıyla artmaktadır. hem eşinin çalışmasına izin vermeyen adam gezmesine niye izin versin ki? devlette türbanlılar çalışınca devlet dinsizlikten çıkıyo mu? devletin dini yoktur. insanın dini vardır. ve istediği gibi yaşamakta ve giyinmekte de özgürdür insan. bu, yaptığı kamu görevini engellemiyorsa da yasaklanması manasızdır, saçmalıktır. kadına yapılan muameleyi normalleştirdiğini söylemiyorum, ama tek baskı unsuru da aile ve mahalle değil diyorum. devletin ve resmi ideolojinin de yarattığı epey sağlam baskılar var. ve siz "bizim yaptığımız baskı iyi, onlarınki kötü" derseniz ikiyüzlü olursunuz işte.
Sly-One Mesaj tarihi: Mayıs 7, 2008 Mesaj tarihi: Mayıs 7, 2008 becool said: sg-1 said: Türbanlı kadınların durumunu anlatmışım sana, nerede ne koşullarda çalıştığını izah etmişim. Sen bana diyorsun ki "çalışan türbanlılar ekonomik özgürlük argümanını çürütüyor". E ben de buna gülerim. yahu sen kimsinde türbanlı kadınların durumunu kesin olarak biliyorsun. profesör sosyolog musun,ögretim görevlisimisin,nasıl başkalarının hayatları hakkında böyle ahkam kesebiliyorsun. kesersen kes o ayrı. demişssinki türbanın serbest olması laiklige aykırıdır. bi gir çay koy,dünyanın hiçbir yanı laik degil o zaman,tüm dünyada serbest(üniversitelerde).kamu alanlarında neredeyse öyle(almanyanın ögretmenleri hariç). türbanın serbest olması laiklige aykırıdır demek apaçık yalan öylemektir. almanyada serbest evet, sen okudun mu oralarda bilmiyorum da ben okudum. kimseyle sosyalleşmediğini, dolayısıyla yine iş bulamadıklarını biliyor musun oradaki kapalı türk kızlarının da ? ayrıca orda laikliğe aykırı olamaz çünkü azınlıklar. orada laikliğe aykırı olması için aşırı hristiyan ws. tiplerin etkilemesi lazım, dindar katolik olanları olsa da işlerini, yaşam tarzlarını en ufak bir şekilde etkilemiyor ki bu. Ama bizde öyle değil ki, kapanacak kadar müslüman olan kadının bi kere günde 5 vakit namazı var, her hareketine çok dikkat edip erkeklere çok saygılı olması falan var (bu mentaliteye göre). bütün bunlar varken çalışmak biraz zor oluyor tabi onlar da evde oturuyorlar yazık canlarım. geçiniz.
Sly-One Mesaj tarihi: Mayıs 7, 2008 Mesaj tarihi: Mayıs 7, 2008 dünyanın her yerinde kadınlar açık, arap ülkelerinde ve iranda kadınlar EN AZ çalışma oranına sahip, genelde ewe kapalı oturuyorlar. dışarda tek gezmeleri de genelde ayıplanır zaten. kadın dediğin ewinde oturur. Çekmek istedikleri yer budur. Atatürk'ün daha cumhuriyetin ilk yıllarında yıktığı bu görüş, günümüzde artarak gerisin geriye yerleşmekte. Hainler de bunu savunmakta.
Sly-One Mesaj tarihi: Mayıs 7, 2008 Mesaj tarihi: Mayıs 7, 2008 Zaten herşey amaçlarını belli ediyor. Ema'nın dediği bebek izninin "o girmeye çalıştığımız" avrupada arttırılırken bizde azaltılması, 3 çocuk yapın denmesi (bildiğin ucuz işçi ülkesi olalım diyor göz göre göre, ya baya bir kafasız olmak ya da düpedüz hain olmak lazım bunu savunmak için) gibi birçok örnek bunların amacını gözler önüne seriyor. Ama milletler hakettikleri gibi yönetilirmiş, ne hakediosa bulur bu millet de.
sg-1 Mesaj tarihi: Mayıs 7, 2008 Mesaj tarihi: Mayıs 7, 2008 @sir, ekonomik durumu iyi olup da çalışmak isteyenler de yasalarla uzaklaştırılıyor zaten, benim anlatmak istediğim de o. Eşi, babası baskı yapmasa bile, hükümet çıkardığı yasayla baskı yapıyor. 18 yaşındaki kızı sigortasız kalmamak için evlenmeye yönlendiriyor. 3 çocuk telkin ediyor. Çocuğu olana 1 ay izin veriyor. Üstelik bunları türbanlı-türbansız olmasına bakmaksızın 18 yaşını doldurmuş her Türk kızına yapıyor. Sence bu birkaç bin türbanlı üniversiteliye, kamuda taş çatlasın o kadar sayıda olabilecek türbanlı çalışana uygulanan baskıdan çok daha önemli bir baskı değil mi? Türbana baskı konusuna gelince: Devlet türbanlılar çalışınca dinsizlikten çıkar. Devleti temsil eden kişi dinini belli etmemelidir. Sen bunu baskı olarak görüyorsan benim diyecek birşeyim yok. Bunun ideolojiyle de alakası yok, tamamen insanlara güven telkin etmekle ilgili birşey, nötr olmak insanları hiçbir zaman rahatsız etmez. Faytonis, kusura bakma, seni pek sallamayacağım, takıl buralarda.
sir Mesaj tarihi: Mayıs 7, 2008 Mesaj tarihi: Mayıs 7, 2008 devleti temsil eden kişi ne demektir? ben mesela cumhurbaşkanının müslüman olduğunu biliyo muyum? biliyorum. bütün dünya da biliyo mu bunu? biliyo. bu TC adına neyi değiştirir? laikliği nasıl zedeler? devlet işlerine din işi nasıl karışmış olur? bak sly-one'ın yukarda bi ifadesi var, aslında çarpıklık burda nasıl da ortaya çıkıyo: "kapanacak kadar müslüman kadın". yani bir kadın türban takıyosa şu derece müslümandır, takmıyosa bu derece müslümandır gibi uzaktan serbest atış oluyo burada. başkasının hayatına müdahale etmediği sürece, herkes kendisini istediği "oranda" müslüman göstermekte serbest olmalıdır. ha inançları nedeniyle işini mi aksatıyo? insanlar arasında ayrımcılık mı yapıyo? ihtar verirsin, kovarsın vs yaptırımlar tükenmez bu ülkede.. sosyal güvenlik yasasını ben de doğru bulmuyorum, ne şartlarda hazırlandı, IMF bizden neler istedi, ekonomi boka mı sarıyo, işçileri bu denli sömürmek nedendir, yani akla gelen binlerce soru var. ama aynı zamanda burada çarpık bir ideoloji var tekrar tekrar sahnelenen, o da şu: türbanlılar, türbansızlardan daha aşağı bi konumdadır ve devlet gözünde eşit haklara sahip olmamalıdırlar. herkes dinini devletin öngördüğü ve tasvip ettiği şekilde yaşamalıdır. türkiyede kaç türbanlının olması mesele değil, bir kişinin bile hakkı yeniyosa, bir kişiye bile baskı yapılıyosa, bu ülkedeki herkes bundan sorumludur. demokrasinin gereği, kendinize benzemeyenlerin de haklarını korumaktır.
Sly-One Mesaj tarihi: Mayıs 7, 2008 Mesaj tarihi: Mayıs 7, 2008 ben saçını örtecek kadar müslümanlığın gerektirdiği kuralları takip eden anlamında söyledim. bir bakıma ironik çünkü aslında baş örtüsü sonradan eklenen birşey kitapta yazmıyor bildiğim kadarıyla açık bir şekilde. yazıyorsa da ne kadar doğru bilemem nitekim araplara pek güvenmem. değişmemiş deniyor ama ne kadar doğru.
BiTcH_oFBaT Mesaj tarihi: Mayıs 7, 2008 Konuyu açan Mesaj tarihi: Mayıs 7, 2008 yani Cumhuriyet ilk kurulduğunda kadınlar koşa koşa başlarını açıp gezmeye başladılar. Mutlulukla ve bu senelerce devam etti. 80'lerde filan gayet kıyafetler filan sorunsuz ve hatta şimdikinden çok daha rahattı. 90lara girilince bir anda nedense başörtüsü patladı. bu tesadüfen olamaz. dıştan verilen bir destek var yani bu kadar basit. ne yani 90larda imanamı geldi ülke? bunun imanla da alakası yok. başörtüsü tamamen bana göre anlamsız geliyor. yani ben kimsenin saçına bakınca tahrik olmam. kimsede olmaz. Erkek, adam olsun bakmasın o zaman. ama olmaz illa kadında kısıtlamaya gidilicek. örtün, kapan doğrusu bu. erkekler gene elleri s.klerinde gezicekler. sapık olan, tahrik olmak isteyen kapalı kadından da olur çok da güzel. başını örtüp daracık kot pantolonlar giymek ne hoş di mi? yada başka erkeklerin kucaklarına oturmak, sinemalara gidip yiyişmek normal? madem çekici olmak istemiyosun, başını örtüyosun o zaman neden bir ton makyaj yapıp dikkat çekiyosun. daha çok var bunun gerisi. Genelleme tabi yapılamaz ama bunları 1-2 kez değil çok gördük. kimse kusura bakmasın ama bu tamamen ülkeyi kaosa sürüklemek için yapılan birşey yani. kadın-erkek eşitliğine tamamen zıt bir durum.
sir Mesaj tarihi: Mayıs 7, 2008 Mesaj tarihi: Mayıs 7, 2008 olayları tersten okuyosunuz inatla =) bi insanın türban takması için binlerce neden olabilir, bu onun çok köktenci müslüman olduğu ve hiçbi kuralını çiğnemeyeceği anlamına gelmez! muhafazakar kesim dini yeniden yorumluyo, kendisine göre şekillendiriyo. artık şeriat isteği falan kalmadı, kimi kurallar kalkıyo, yerine yenileri konuyo, öyle veya böyle bu kesim büyük bi değişimden geçiyo ve bu değişim genelde iyiye doğru. bunu bi görseniz zaten siz de çok rahat edeceksiniz.
Öne çıkan mesajlar