sg-1 Mesaj tarihi: Mart 16, 2008 Mesaj tarihi: Mart 16, 2008 Şengör’e karşı Köşk-YÖK işbirliği Üniversitelerarası Kurul’un (ÜAK), 24 Ocak’ta yaptığı seçimlerde 83 oyla YÖK üyeliğine seçilen ancak yaklaşık 2 aydır YÖK’ün adını onay için Köşk’e sunmamakta direndiği İTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Celal Şengör’ün ataması arap saçına döndü. Şengör’ün adını Köşk’e sunmamak için önce bekleten, ardından da evrak eksikliklerini öne sürerek ÜAK’ye iade eden YÖK, bu tavrında direniyor. YÖK yetkilileri, Şengör’ün adının Köşk’e sunulmadığını doğrularken, ÜAK’nin evrakı teslim ettiğini, ancak resmi bazı yazışmalar yapılması gerektiği için böyle bir yol izlendiğini savundu. ÜAK Başkanı Prof. Dr. Mustafa Akaydın, YÖK’ün tekrar iade etmesinin önüne geçmek için evrakı doğrudan Köşk’e gönderme kararı aldıklarını belirtti. Ancak Köşk de evrakı, "ÜAK’nin doğrudan Cumhurbaşkanı’na gönderme yetkisi yok" gerekçesiyle tekrar YÖK’e iade etti. http://www.hurriyet.com.tr/gundem/8468746.asp Abdullah Gül'ün maşası olmayacak da ondan mı acaba? Evet, çok fesatım, yanacam ben yanacam X(
Ardeth Mesaj tarihi: Mart 16, 2008 Mesaj tarihi: Mart 16, 2008 yöke girmek isteyen adamı sevmem ben. yök kapatılsın direk sdf
Fistan Mesaj tarihi: Mart 16, 2008 Mesaj tarihi: Mart 16, 2008 üniversiteler bağımsız olmasın mı yani?
Prawler Mesaj tarihi: Mart 16, 2008 Mesaj tarihi: Mart 16, 2008 Teziç adamın olmayınca araba ve lojman verme ama kendi adamın olunca lojman ve zırhlı araba tahsis et. Şengör'de adamları değil ve almıyorlar. Aradıkları şey nitelik değil ki, kendi adamları olması. Bu ülke bu yüzden kaybediyor, daha çok uzun yıllar boyunca da kaybetmeye devam edecek bu zihniyetle.
Apache Mesaj tarihi: Mart 16, 2008 Mesaj tarihi: Mart 16, 2008 işin ironik yönü bu kesim kendisine bir yandan dokunulunca demokrasi diye çıldırır.terimlerin arkasındaki takiyye.
sg-1 Mesaj tarihi: Mart 16, 2008 Konuyu açan Mesaj tarihi: Mart 16, 2008 Ha tamam o zaman sorun yok, istenmiyorsa giremez tabi. Bizim fesatlığımız zaten dedim ya, istenmiyormuş sadece, tek sebebi buymuş, ikna oldum ben. Tamam, arkadaşlar, dağılabilirsiniz. Kalkıp da neden istenmediğini sormayın, forgiver bilseydi anlatırdı zaten.
forgiver Mesaj tarihi: Mart 16, 2008 Mesaj tarihi: Mart 16, 2008 a. necdet sezer istemediği zaman en çok oy almış rektör yerine en az oy alan rektör nasıl seçiliyorsa, neden istenmiyorsa aynı nedenlerden sizin ideolojinizin kadrolaşması iyiyken, akp nin ki neden kötü olsun ki zaten Celal Şengör dünyanın en iyi üak üyesi olma yeteneğine sahip kişisi, başka hiç kimse yerini dolduramaz
sg-1 Mesaj tarihi: Mart 16, 2008 Konuyu açan Mesaj tarihi: Mart 16, 2008 Cumhurbaşkanı'nın önüne gelen listeden istediğini rektör olarak atamaya yetkisi vardır, o zaman Sezer'deydi bu yetki, şimdi Gül'de, yetkisi dahilinde rektör atamasını zaten yapıyor. Ama ÜAK'nın kendisini YÖK'te temsil etsin diye seçip gönderdiği bir prof'u atamak "zorundadır". Kendisi ÜAK adına atama yapamaz. Bu yaptığının bariz bir YÖK'ü Apo Baba çiftliğine çevirme çabası olduğu gün gibi aşikar. Çünkü ÜAK demek, rektörler birliği demek. Rektörler birliği demek "şu an için" türbanın karşısındaki büyük engellerden biri demek.
Bone Mesaj tarihi: Mart 17, 2008 Mesaj tarihi: Mart 17, 2008 sg-1 said: Cumhurbaşkanı'nın önüne gelen listeden istediğini rektör olarak atamaya yetkisi vardır, o zaman Sezer'deydi bu yetki, şimdi Gül'de, yetkisi dahilinde rektör atamasını zaten yapıyor. Ama ÜAK'nın kendisini YÖK'te temsil etsin diye seçip gönderdiği bir prof'u atamak "zorundadır". Kendisi ÜAK adına atama yapamaz. Bu yaptığının bariz bir YÖK'ü Apo Baba çiftliğine çevirme çabası olduğu gün gibi aşikar. Çünkü ÜAK demek, rektörler birliği demek. Rektörler birliği demek "şu an için" türbanın karşısındaki büyük engellerden biri demek. demokrasi kardeşim, işine gelirse.
Absolut Mesaj tarihi: Mart 17, 2008 Mesaj tarihi: Mart 17, 2008 Herkes gibi kendi elemenalrını yerleştirmeye çalışıyorlar garipsenecek bi durum yok.
sg-1 Mesaj tarihi: Mart 17, 2008 Konuyu açan Mesaj tarihi: Mart 17, 2008 Sorun şu ki, o koltuğa yerleştiremez. O koltuk seçilmiş üyenin koltuğudur, bu durumda Celal Hoca'dan başkası oturamaz. Bekletmek sadece kötü niyet göstergesidir.
forgiver Mesaj tarihi: Mart 17, 2008 Mesaj tarihi: Mart 17, 2008 367 kararı, parti kapatma davası, anayasa değişikliğini denetleyebilme kararı, genelkurmay başkanı ismi geçiyor diye savcının görevden alınması kararı, intihal, ihaleye fesat karıştırma suçlarından dolayı rektörlerin yargılanmasına izin vermemek filan bunlar zaten hep hukuka son derece uygun, iyi niyet göstergesi şeyler adamlar önlemini alıyorlar işte başlarına bu tür saçmalıkların gelmesini engellemek için öyle ya da böyle olan, olmayan hukuka olcak şimdiye kadar yapılanlar menfaatine olup ta ses çıkarmayınca, şimdi ses o kadar da yüksek çıkmıyor haliyle sarı öküz hikayesi var mesela konu dışında ona da girer mi bu durum bilmem
sg-1 Mesaj tarihi: Mart 17, 2008 Konuyu açan Mesaj tarihi: Mart 17, 2008 Yani diyorsun ki "biz yaparsak sorun yok, çünkü bizden öncekiler de yaptı". AKP bayağı bi olumlu değişim getirmiş Türkiye'ye o zaman. O saydıklarının hepsi hukukta bir şekilde var olan şeyler ve kazanılmış haklarla zerre kadar ilgisi yok. Burada ise kazanılmış bir hakkın sahibine iade edilmemesi durumu var. Kim olursan ol, polis gerektiğinde arabanı elinden alabilir, sana ceza kesebilir. Ama, bazı durumlar dışında, ki Celal Hoca'nın bu durumların hiçbirisine girdiğini zannetmiyorum, satın aldığın arabaya daha binmeden "kullanamazsın arkadaş" diye el koyamaz. Sarı Öküz hikayesi baya bi dokunmuş bazılarına demek.
elaidi Mesaj tarihi: Mart 17, 2008 Mesaj tarihi: Mart 17, 2008 Parti kapatma davasının nesi garip? Yargıtay başsavcısı böyle bir dava açmış. benim kanıtlarım gördüklerim bunlar demiş. Dava açılması demek kapanması demek değil. Haklıysa kapatılır, haksızsa kapatılmaz bu kadar basit. DTP'nin kapatma davası açıldığında insanlar niye bu kadar demokrasi çığırtkanlığı yapmadı ben onu anlamıyorum.. Hani her konuda demokratik olsalar bari onu da yapamıyolar. Hukuğun gerekleri yerine getirilmeye çalışıldıkça bir demokrasi rüzgarıdır esiyor gidiyor.
forgiver Mesaj tarihi: Mart 17, 2008 Mesaj tarihi: Mart 17, 2008 akpnin yapcakları da en az öncekiler kadar hukuka uygun olcak buradaki sorun önceden kalan kadrolaşmanın akpyi engellemesi yoksa 5-10 seneye böle davalar kalmaz.
Slat Mesaj tarihi: Mart 17, 2008 Mesaj tarihi: Mart 17, 2008 Ahah şaka gibi ya.. Arkadaşlar bir adam televizyona çıkıyor diye, gazetede kendi köşesine sahip diye yazdıkları doğru olacak diye birşey yok.. Lütfen sağda solda duyduğunuz liboşların laflarını burda doğruymuş gibi yazmayın.. Bu demokrasi ne menem şeymiş herşeyden ÜSTÜN.. Artık muhalifleri öldürüp onu da demokrasiye bağlayacaklar ondan korkuyorum ben
sg-1 Mesaj tarihi: Mart 17, 2008 Konuyu açan Mesaj tarihi: Mart 17, 2008 forgiver said: akpnin yapcakları da en az öncekiler kadar hukuka uygun olcak buradaki sorun önceden kalan kadrolaşmanın akpyi engellemesi yoksa 5-10 seneye böle davalar kalmaz. Kimin kimi engellediği gün gibi aşikar. bir yanda hukuku uygulayan başsavcı, diğer yanda hakkı hukuku guguk eden ApoGül. 5-10 seneye kalmaz böyle davalar, çünkü herkes kendi adamı olacak, muhalif diye birşey kalmayacak, oh mis. Ne güzel demokrasi. Bugünler yarının teminatıdır.
Juzzam Mesaj tarihi: Mart 17, 2008 Mesaj tarihi: Mart 17, 2008 forgiver said: akpnin yapcakları da en az öncekiler kadar hukuka uygun olcak buradaki sorun önceden kalan kadrolaşmanın akpyi engellemesi yoksa 5-10 seneye böle davalar kalmaz. Bütün kurumların tek güce biat ettiği, kontrolün tek adamın elinde olduğu durum sence demokrasi mi?
Ekmek Mesaj tarihi: Mart 17, 2008 Mesaj tarihi: Mart 17, 2008 forgiver said: akpnin yapcakları da en az öncekiler kadar hukuka uygun olcak buradaki sorun önceden kalan kadrolaşmanın akpyi engellemesi yoksa 5-10 seneye böle davalar kalmaz. Hukuku yapacaklarına göre değiştirirsen uygun olur tabi.
sg-1 Mesaj tarihi: Mart 17, 2008 Konuyu açan Mesaj tarihi: Mart 17, 2008 Ülkede kendilerine uymayan herkesi yer değiştiriyorlar, bu artık kadrolaşma değil, bu bariz bir soykırım. 80 yıllık ezilmişliklerinin intikamıyla dinciler her yere saldırıyorlar, her yere hakim olmaya çalışıyorlar, muhalif herkesi sindiriyorlar. Acı olan ise liboşların demokrasi diyerek bu soykırıma alkış tutması. Uyanın beyler, bu ülkede demokrasi olsaydı "biz %47 ile geldik" denmezdi, "biz %100'ü kucaklayacağız" denir ve yapılırdı. Ondan sonra Türkiye İran olmaz diyorlar. Türkiye İran olmuş zaten, Celal Hoca vakası bunu gösteriyor. Esas tartışmamız gereken "Tayyip Ahmedinecad olur mu" olmalı.
forgiver Mesaj tarihi: Mart 17, 2008 Mesaj tarihi: Mart 17, 2008 şu anda super bağımsız, adaletli bir hukuk sistemimiz var diye mi yazdıklarım size ters geldi yıllarca tam tersi hüküm sürmüş, herkes alışmış tabi, normale dönmek bile garip geliyor, şimdiye kadar olan hukuk uygulamalarını beğeniyorsunuz diye doğru olan şeye dönüşüm mü engellencek akp de geçmişin saçmalıklara kendi açısından başvurunca onun da devri geçer merak etmeyin; şimdi nasıl ortada akpden başka bir parti yoksa aynı nedenlerden.
sg-1 Mesaj tarihi: Mart 17, 2008 Konuyu açan Mesaj tarihi: Mart 17, 2008 Normale dönmekten kastın Osmanlı'ya dönmekse, evet, biraz garip geliyor. Türkiye'de hukukun şahane olduğundan kimse bahsetmedi, gayet köhne bir adalet ve hukuk sistemi var. Peki saygıdeğer AKP bu düzeni iyileştirmek için geldiğinden beri ne yaptı, kendine yontmak dışında? Adalet ve hukuk sisteminde yapılmış, herkesin ayakta alkışladığı bir düzenleme gösterir misiniz bana? AKP'nin daha öncekilerden farkı sandalye sayısıyla asarım keserim politikası yapması. Hukuk "hop hemşerim" deyince de saçma geliyor tabi size. Bu anayasanın 1982'de referandumla seçildiğini unutmayın sevgili demokrat liboşlar.
matama Mesaj tarihi: Mart 17, 2008 Mesaj tarihi: Mart 17, 2008 eheh sonunda forgiver yuzunu gostermeye basladi :) iyi kotu kendince hukuksal mantik yurutuyordu, bu topicte direk kanunuda hukuguda kral biziz susun lan dedi :) evet sayginligin dibe vurdugu anlar
Öne çıkan mesajlar