Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Mahir Çayan'ın kitabı örgütsel doküman oldu!


naraso

Öne çıkan mesajlar

İşin bir de şu boyutundan bakın..

Türk yayınevlerinde resmi olarak basılan ve herkes tarafından alınabilecek bir kitap nasıl illegal örgüt dokümanı olur? Bir mahkeme nasıl böyle bir suçlamaya dayanarak karar alır?

80 öncesi evleri basıp kitap arayan, insanları kitaplarını yakmak zorunda bırakan zihniyetle aynıdır bu (ve bu zihniyetin kökü devlettir). Haklılığı da yoktur. Bu mudur hukuk?

Mahir Çayan'a saldırmadan önce, neyi savunduğunuzun farkına varın.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

cooldragon,50-60'lı yılları biraz daha incelemeni,bağımsızlığımı satıp bizi amerikan mandası haline getirenlerin bu devrimcilermi yoksa başklarımı olduğunu kendin görmeni isterim.
evet bazen devrim için,bağımsızlık için kan dökülmelidir.bağımsızlığa giden yolda bu gerekliyse yapılır.demokratik yollar denenmişmi,sonucları ne olmuş,dp altında basın ve siyaset özgürlüğü ne kadar yaşanabiliyordu,türkiyenin bağımsız laik ve demokratik olmasından rahatsız olan güçler kimdi,bu hedeflerine ulaşmak için nasıl adımlar atmışlardı,hepsini görebilirsin.
o dönemde devrimcielrin duruşu bu ülke gençliğinin en onurlu duruşlarından biridir bence.bağımsızlık için canından vazgecen bir insana nasıl saygı duyulmazda amerikan uşağıydı denir..anlamam
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

DoGMeaT said:
cooldragon,50-60'lı yılları biraz daha incelemeni,bağımsızlığımı satıp bizi amerikan mandası haline getirenlerin bu devrimcilermi yoksa başklarımı olduğunu kendin görmeni isterim.
evet bazen devrim için,bağımsızlık için kan dökülmelidir.bağımsızlığa giden yolda bu gerekliyse yapılır.demokratik yollar denenmişmi,sonucları ne olmuş,dp altında basın ve siyaset özgürlüğü ne kadar yaşanabiliyordu,türkiyenin bağımsız laik ve demokratik olmasından rahatsız olan güçler kimdi,bu hedeflerine ulaşmak için nasıl adımlar atmışlardı,hepsini görebilirsin.
o dönemde devrimcielrin duruşu bu ülke gençliğinin en onurlu duruşlarından biridir bence.bağımsızlık için canından vazgecen bir insana nasıl saygı duyulmazda amerikan uşağıydı denir..anlamam

DoGMeaT yazdıklarımı tekrar oku istersen. Ben kimseye Amerikan uşağı demedim.
50-60 Yıllar ile 70li yıllar arasında çok büyük farklar var. Daha doğrusu 26 Mayıs öncesi ve sonrası birbirinden tamamen farklı. Devrim için kan dökülmeli diyorsun, Kan döken insanların kanlarını döktükleri insanlardan bir farkı kalıyor mu? Hindistanda devrim nasıl yapılmış hiç düşündün mü? Kaç kişinin kanını dökerek ülkeyi bağımsız yapmışlar?

Sağ görüşlü insanların yaptığı eylemler, döktükleri kan daha fazladır. İlk silahlı eylemleri sağ başlatmıştır. Fakat bu sol bu tuzağa düşmüş 12 Eylül darbesinin halkın gözünde meşru kılınmasında kendisine biçilen rolü farkında olmadan oynamıştır.

Senin saygı duyduğun ve bizimde saygı duymamızı beklediğin insanların yaptığı silahlı eylemler 12 Eylül darbesini getirmiştir. 12 Eylül Darbesi Süleyman Demirelin bile cesaret edemeyeceği tavizleri Amerikaya vermiş. Turgut Özal gibi bir insanı bu ülkenin başbakanı yapmıştır. Senin saygı duyduğun insanlar silah silahla karşılık vermeseydi hem halkın gözünde daha değerli olacaklardı hemde bugün 12 Eylül sancılarını yaşamıyor olacaktık.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

cooldragon
şöyle bir örnekle derdimi anlatmaya çalışayım
ben gelir senin koluna bir sopayla vururum,kırarım kolunu.
sende bunun üstüne gidip kolunu kestirirsin.
kolunun kaybetmenin nedeni kimdir? bence sensin.benim yaptığım olayın sonucu kolunun kesilmesini gwrektirmiyorki..bence sen kolunu klestirmek için neden arıyormussun...aynı şey...
o dönem yöneticilerinden bazıları amerikan mandası olmmazdan rahatsız olmuyor hatta bunu daha cıkarlı görüyorsa...ve gerekli adımları atmak için sol-sağ çatışmasını bahane ediyorsa suc devrimcilerin değil bence.
hindistandaki şartlarla türkiyedeki şartlar bir değil.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...