Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Sünnet siyasal bir simgedir. Yasaklansın !!


Aiko

Öne çıkan mesajlar

mahmut tuncer said:
kara çarşaf gelişerek değiştiyse biz de gelişerek değiştik , 1928'de kara çarşafa karşı tavır neyse bizim de şu anki türbana tavrımız odur.
bahsettiğin islam alimlerinden zekeriya beyaz geçen gün siyaset meydanında gayet ateşli bir şekilde türbanın uydurma olduğunu savundu ayrıca.
zaten islam emretse ne olur emretmese ne olur, zararı var mı var, o zaman karşı durulur.


al istegin yerine gelsin.
1-kara çarşaf modern ve uygar çaga uygun olarak,yani aslında laik tarafın isteklerine uygun olarak gelişti.Atatürkün istegi de buydu.

2-İslam alimi zekeriya beyaz show amaçli bir insandır.bunun kanıtlarıda sabah kadın programlarında,beyaz showlarda konuk olur.öyle bile olsa öyle birşey diycegine inanmıyorum,hiçbir islam alimi çıkıp
Örtünme yoktur islamda diyemez.
Bence beyaz,islamda türban yoktur,örtünme vardır demiştir.
islamda çukulata da yoktur ona bakarsan.
Ayrıca zararı yok,karşı durulmasına gerek de yok.tıpkı gelişmiş ülkelerde oldugu gibi.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

atatürk'ün isteğinin o olduğunu nereden çıkardın? isteği o olsa kara çarşafı bizzat kendi modernleştirirdi. türban kara çarşafa göre moderndir evet ama herşey kara çarşafa göre moderndir, önemli olan türban bu güne göre mdoern midir? değildir. bilim dünyayı ele geçirdi artık, ilerlemek isteyen toplumlarda hurafelere yer yoktur.
zekeriya beyaz medyatik, maymun bir insandır evet ama o gün doğru konuştu. bir insnaı beğenmeyebilirsin ama bu otomatikman onun söylediği herşeyin zıttına inanman gerektiği anlamına gelmez. insanların icraatlerini birbirlerinden bağımsız olarak değerlendirmeni tavsiye ederim. sen demokratsın ya hani, tarafsız olman lazım.
şu ana kadarki bütün tartışmalarda türbanın zararlarını açıkladım, ısrarla anlamadın, yeri geldi görmezden geldin, bu başlıkta bile türbanın bir aksesuar olmadığını gösterdim, bir daha dil dökemem.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Atatürk'ün isteği kara çarşaf yerine modernleştirip türban takmasıymışmışmış... İnanılmaz bir herif bu newdonis, kımıl zararlısı, terliksi hayvan falan filan.

Atatürk üzerinden zavallı fikirlerini desteklemeye çalışıyor. Bu son zamanlarda islami forumlarda görülen fotoşoplu Atatürk fotolarına benziyor. Atatürk'ün fotoğraflarına kara çarşaflı insanlar ekleyip "BAKIN ATATÜRK DESTEKLİYORDU" diye ağlaşıyorlar. Cahillikte, yobazlıkta sınır tanımıyorlar.

Tarihi göremeyecek kadar, Atatürk'ün yaptıklarını anlamayacak kadar, okuduğunu anlamayacak kadar, türbanı destekleyecek kadar geri kafalı, zavallı, cahil insanlar bunlar.

Sonra aptallıklarını "ben hümanistim, ben özgürlükçüyüm, ben demokratım" diye adlandırırlar :).
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

said:
Ha yani yazılan bir şeyi dil bilimci değil din bilimci daha iyi anlatır? Nasıl oluyor o?
Dil bilimci, dönemi inceler, dil'in gelişimini inceler, farklılıkları inceler. Oturup şuanki arapçayla ahkam kesmez burda.
Dinciye güveneceğime dilciye güvenirim tabiki. Dincinin dilciden de iyi bileceğini kesinlikle düşünmüyorum.
______________
koskoca yerleri gokelri kainati yaratan allah oyle bir kitap yollamiski arapcayi yalayip yutsan tam olarak anliyamiyorsun


cahilliğin böylesi.. yok o değil bilmediğiniz konularda araştırmadan ısrarcı tavrınız üzüyor adamı.

öncelikle dilbilim değil, filoloji. yoksa linguistikin ne işi var bununla. misal etimolog gelse size kelimenin kökenini bulur gider. hani dediğiniz kulak burun boğaz uzmanını için
"kafa ile ilgilenmiyor mu hacı? yapar işte beyin ameliyatı!" denilmesi kadar komik kaçıyor.

işin filoloji ayağı var. filologlar da bu konuda tam ehil değil. dahası zaten müfessir olan kişi filolog olmak zorundadır. buraya bir ara alalım;

her dinde (ki buna 13büyük mezhebi olan şintoizm de dahildir) yazılı metinler çevrilip sunulmaz. keza yazılarda anlam kaybı kabul edilemez. yani bu gidip tom clancy romanı çevirmeye benzemez. bunun için din felsefesi ve teoloji dediğimiz (evet nasıl linguistics=filology değilse din felsefesi=teoloji değildir) bilimler girer devreye. tabii şunu da söylemek lazım sanıyorum, arapçada eklemeler bizden farklıdır. dolayısı ile anlamlandırmak zordur. yani tek söz çok içerik ifade edebilir. şöyle söyleyeyim kelimelerde zaid hafler olarak geçen sabitler ve vezine göre değişen diğer harfler bulunur ve bundan ötürü kelime çekimleri dallanıp budaklanır. kalem ile kelimenin sadece kalıpları farklıdır misal. lafız, lafza, telafuz etc. dahası tamlamalar bir araya gelerek farklı fiiler çekebilirler. kısaca öğrenmesi kolaydır ama derinliğine çözmesi zordur.

işte bundan dolayı ilahiyatçılar girer devreye. şundan da bahsetmek lazım. tefsir=meal değildir. tefsir daha uzundur. kur'an surelerini yorumlar ve içeriğini açıklamaya çalışır. meal ise içeriğin anlam kaybetmeden çevrilmeye çalışılmasıdır.

aslında kuranın çevrildiği (meal olarak) ilk dillerden biri türkçedir. tabii cumhuriyetin ilanından sonra hızlıca latin alfabesiyle mealler de hazırlanmıştır. ancak bu mealler uzmanların konularında çok yeterli olmamasından ötürü eksiktir. bunların bir kısmının islam teolojisine hakim olması ancak din felfesini iyi bilmemeleri sonucu içerikleri bu yönde kaymıştır. diğer kısmının ise arapça ve/veya yeni türkçede olan hakimiyet eksiklikleri hatalara sebep olmuştur.

esas kritik olan nokta şudur. dil hakimiyeti, cümle anlayışı ve yorumlamasına göre mealler farklılık göstermektedir. dolayısı ile "bu kuranda var!" ve "kuranda böyle yazıyor!" ile denilen benim okuduğum kuranı kerim mealinde ilahiyatçının anladığını benim anlayabileceğim şekilde çevirdiği budur" şeklinde özetlenebilir. çevirilerin artması ile bu farklılıklar azalmıştır. ancak halen farklı anlamlandırmalar vardır mealler arasında. türkçeye çevirme esasında yaşanan bu sıkıntıdan ötürü hocaların kendi aralarında din hakkında konuşurlarken, görüşürlerken kelimeleri kurandaki şekli ile arapça olarak okumalarının altında yatan sebep de budur. hava atmak değil de anlamlandırmada hatanın önüne geçmeye çalışmak.

tefsir ise anlamın dallandırılarak kökenden kopmadan ve fazlalıklar eklenmeden anlatılmasıdır. yani meal 1cilttir fakat tefsirler 7cilt falandır. (insanların bi tefsir bile okumadan dinler hakkında atıp tutmasının sebebi sanırım uzunluğudur) tefsirler içerik olarak etimolojik araştırmalara dahi yer verir. yani kelimenin kökeni incelenerek kelimenin anlamının derinlemese analizleri yapılmaya çalışılır.

böyleyken böyle, filolog din felsefesinden uzak olduğu için anlayacağı ve anlamlandıracağı çok hatalı ve eksik olacaktır. yok illa bu işi yapmak isterse öğrendiklerinden sonra olacağı şey filolog değil müfessirdir, ilahiyatçıdır.

müfessir bunların dışında siyer-i enbiya (peygamberler hakkında bilgi) kıraat (okuyuş olarak çevirilir ama izleme daha doğru çeviridir. olayın derinliğini anlamak için yol takip etme gibi çevirsem kabaca olur belki?) fıkıh, bedi (bu da kelimelerin yazım ve anlamca farklılıklarını değerlendirme gibi)

incil için de geçerli olan durum aynı olmuştur; matthew, lucas, johannes ve marc nasıl çıktı sanıyorsunuz. halen vatikan toplanılıp açılımlar yapar. fakat incil hem yapı hem de şekil bakımından farklı bir kitaptır. böle 4satırla anlatmak olmaz. misal incil tarih ve olay kökenlidir. eğer alıp okursanız bir çok coğrafi konumun tuttuğunu görürsünüz. diğer yandan gelenekleri(hmm daha iyi nasıl açarım burayı bilmiyorum. bizim görüşlerimize göre incilin anlatmak verdiğini %100 almak zor. baba-oğul olayı bile yeterli bir örnektir.) farklıdır.


edit: ben dün gülmüşüm en başta ya.. halt etmişim! ben harbi typo oldu sanıp gülmüştüm çok. sonrasında da durmamışım gülmeye devam etmişim. nasıl eğreti durmuş onlar!

yok editlemiyorum onları da bu notu da. dursun öyle.. ayıp etmişim lan!
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Burax said:
adamınbiri said:
sünnet sadece müslümanlıkta yokki sünnetin bi yararı vardı ama cidden unuttum yani sadece müslümanlar yaptırmıyo.

yararı şudur kesip atılan et var ya işte orayla penis arasında bakteri üreyebiliyor hatta üreyebiliyor değil kesin ürüyor :F
ondan temizlik için de bir çok avrupalı kestirio


Sırf buna değil ayrıca Sünnetsiz birinin cinsel ilişkiden aids'e yakalanma oranı sünnetli birine göre %60 fazla olduğunu izlemiştim . (Bu haberi televizyonda gördüğüme eminim)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Sünnet sağlık açısından da önemli o açıdan o yasaklanmasın da şu sünnet düğünü denilen olayın cidden yasaklanması lazım.

Ufacık çocuğun çevresine 1500 tane kazık kadar tip dikilip çocukcağızın çükünün kesilişini kutluyolar, bundan daha psikopatça bişi olabilir mi ya? Çocuğun psikolojisi bozulur lan=)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...