Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

bu realiteyi görüyoruz,biliyoruz ve tanıyoruz.


Öne çıkan mesajlar

Mesaj tarihi:
Viktor said:
kurt kelimesini kullanamsaydi hakli adam

sirf kurtler degil dogudan gelen turklerde yapiyor bunu

butun dogulualr kurttur demek yanlis yani

egitimsiz ve cahil kurt kadar turkde var hatta daha fazla sayica

bu saydiklarini yapanalrin3 %60 i abartisiz turktur

turkiyede kurt sorunu yok

genel anlamda sark(dogu) sorunu var en az 300 senedir

doguda yasiyanlarin tamamini kurt farzedip bolge halkinin rotak sIkintilarini kurtlerin sIkintilari sayarak olmuyor bu isler


artıbir
bunu demeye girmiştim ama viktor demiş zaten ben de destekledim. Tabi ama bence artık işin doğusu falan kalmadı çünkü o tür insanlar büyük şehirlere yerleşmelerine rağmen kültür ve eğitim açısından fazla ilerletilemedi, doğuda onlara sunulamayan hakların ve imkanların çoğu büyük şehirlerde de sağlanamadı. Hatta bence medya/internet sayesinde avrupa kültürü ile tanışmış bir şehirle kaynaşmaya çalışınca daha da kötü oldu kültür şokuna uğrayıp özentiliğe ve saçmalamaya yöneldi insanlar. belki kendi memleketlerinde ve kültürlerinde kalsalara daha bile iyi olabilirdi.
Mesaj tarihi:
American History X
derim başka bişi demem.

Bide viktor o 300 senelik şark sorununun bunla alakası yok, ordaki şark avrupa ülkelerine göre şark, yani osmanlı.
Mesaj tarihi:
ben de American History X derim

sorunsalın gidişatı ve bu adamın görüşündekilerin sonu hapiste tecavüz falan olur anca.

Ama bi bakıma haklı da görüyorum, sürgüne göndermeli bu kürtlerin bazılarını, ya da kafası düzelmeyecek olanları silahlanma ihtimali olan ve tehlike oluşturabilicek (oluşturmayı da düşünen) kürtleri sabun yapmak en kökten çözüm
Mesaj tarihi:
ayrıca kürtlere kitlemek ne kadar doğru onu bilmiyorumda bu taciz olayını yapanlarda bi numaralı ülkücü gençliğin lise versiyonları yani tiplere bakınız .
Mesaj tarihi:
Kürtleri genelleyip ırkçı takınması dışında kötü bir yazı değil. Eğitim uçurumu çok fazla arttı günümüze gelirken. Adam da bıkmış ki çizgiyi kaçırmış. diye düşünüyorum.

Köy enstitüleri düzgün şekilde idare edilebilip kapatılmasaydı... Çok şey sıralanabilir bunun nedenleri hakkında.

Kadrolaşma olayı benim ilkokulumda doğrulandı gibi bir şey. Benim hocamı ziyaret ettiğim zaman anladım, kitapların öğretme kalitesi çok düşmüş, hoca kendi kaynak kitabından gösteriyordu bunu bildiği için, çocuklar da 25x6 yı (5. sınıf) elde varlarla çözüyorlardı. Biz böyle değildik (1996) İki sene daha mı okutsam diye konuştuk ama ben emekli olun tavsiyesi verdim hocama. Cidden bir düşüş var genel eğitimde.

Toplumun ortalama bilinci son zamanlarda çok ciddi şekilde hasar gördü. Eğitimli kesim düşman gibi görülmeye başlandı. Bu yüzden küskün ve bunalımda bu kesim.

Başka bir ilkokul müdür yardımcısıyla yaptığım konuşmadan yola çıkarak 8 senelik eğitimin planlandığı gibi yürümediğini öğrendim. Kendisi okullarda okumak istemeyen bir sürü insanı 8. sınıfa kadar tutmanın bir anlamı olmadığını söyledi. Buradan konu meslek liselerine geldi. Özellikle kalifiye ara eleman yetiştirmedeki sıkıntılar gündeme geldi.

Ayrıca kimse bahsetmemiş ama bu ülkenin "nüfus planlaması"na şiddetle ihtiyacı vardır. Avrupa yaşlı nüfusa sahip niye böyle söylüyorsun diyenler çıkabilir, ama bu ülkenin nitelikli eğitim verecek kaynakları iyi planlanmamıştır ve bu iyi planlanana dek etkin bir nüfus planlaması izlememiz gerekmektedir. Bu arada çocuk bakmak ve yetiştirmek, dünyadaki insanların bir çoğunun yapamadığı bir şeydir. Yapabilselerdi zaten insanlık bu durumda olmazdı. Bu konuda aile eğitimi büyük önem kazanıyor.

"Halka rağmen, halk için" düşüncesi bu ülkede başarısız olmuştur. Atatürk'ün vizyonerliğinin devamı getirilmemiştir ve bu ülkenin bu durumda olma sebebi budur.

Medyaya gelince.

Sadece ulusal kanalları alabilen televizyona sahip ailelerin izledikleri şeyleri de düşününce, bu yozlaşmanın nereden geldiği de apaçık belli oluyor. Ailesinden ve eğitim kurumlarından iyi eğitim ve görgü almış kişiler analitik düşünce ve muhakeme yetenekleriyle olan bitenlerin nereye gittiğine dair kolaylıkla bir sonuca varabiliyor, ama bu özelliklerden yoksun kişilere bunu anlatmak çok çok zor bir mevzu. Bu yüzden böyle çalkantıları "radikal" bir yapılanmaya gidilmedikçe daha çok yaşarız. (Kimse radikal'den darbe anlamını çıkarmasın)

Radikal yapılanma derken

-Sosyal Güvenlik sisteminin yeniden yapılandırılması ve istismar edenlerin tesbit edilmesi.
-Yolsuzlukların üstüne gidilmesi
-Hukukun "kimilerinin işine gelen" açıklarının hepsinin kapatılması ve bürokrasinin hızlandırılması. 1 davanın 10 sene sürmemesi için yamalı bohça gibi olan anayasanın toparlanması.
-Her tür kaçağın ve kaçakçılığın üstüne gidilmesi
-Mafyaların çökertilmesi.
-Siyasi kadrolaşmanın önüne geçilip, ilgili birimlere nitelikli ve işini bilen kimselerin getirilmesi.
-Eğitim sisteminin tümüyle yeniden yapılandırılması

diye sıralayabiliriz daha çok örnek verilebilir, ama önemli olan bunların istisna olmadan tamamen uygulanmasıdır.
Bunlar tamamlanıp ülke düze çıkana kadar aile kurmayı şahsen düşünmüyorum. "Memleketi sen mi kurtaracaksın" diyenler olursa çaba göstermeden kesin konuşmak yersiz olur diyorum.
Mesaj tarihi:
işte doğru analiz böyle olur,

/tebrikz mino

radikal değişimlere ek olaraktan, azınlıkların veya ülkemizde farklı dil/din/ırk'tan olan insanların sorunlarını eklemek gerekir. onların sorunu bizim sorunumuz, bizim sorunumuz da onların sorunu haline gelirse ve toplum doğru biçimde birbiriyle kaynaşabilirse kesinlikle bütün bu sorunlar daha kolay aşılacaktır. halk olarak bize düşen, şimdilerde kaybetmiş olduğumuz hoşgörümüzü, sağduyumuzu ve anlayışımızı yeniden gün ışığına çıkarmaktır ve bütün farklı seslerimiz, kültürlerimiz ve kökenlerimizle birarada yaşayabilmeyi hatırlamaktır.
Mesaj tarihi:
Viktor said:
onun yerine adamalrin gelme dusuncelerini ortadan kaldirsak?

adamin bir sorunu bir derdi varki yerini yurdunu tekedip buralara geliyor


işte en güzeli bu zoraki uygulama yerine insanları ikna etmek. ama tabi bu daha zor ve uzun soluklu bir plan olacaktır. etkisini de daha yavaş gösterecektir.
Mesaj tarihi:
gelme nedenini ortadan kaldırmak istiyorsan sokaktaki satıcıdan bişey almayacan, otopark olmayan yerde park için para vermeyecen, haraç ödemeyecen, aylık akbil kullanıcan para kullanmıyacan, sigortasız adam çalıştırmıyacan vs vs



yani adam buraya gelince tutunamayacağını anlayacak önce
Mesaj tarihi:
Apache mhp'nin yaptığı milliyetçilik değildir gibi bir laf etmişsin.

Peki bu yazı mı gerçek milliyetçilik? Cidden cevabını çok merak ediyorum, çünkü bir yazdığın diğerini tutmuyor bir an insan hakları savunucusu kesiliyorsun başka bir gün ırkçı yazıları kopyala-yapıştır yapıyorsun gerçekten çok ilginç.

Edit:
Apache said:
bugün orta sınıfın,tepkisini ortaya koymayan ancak tam bilinç sahibi bireylerini biraz görmenizi istiyorum.


"Bilinç sahibi birey" kısmına takıldığım için böyle bir soru soruyorum. Buradan kopyala-yapıştır yaptığın yazının yazarını kastettiğini farzediyorum, elbette başka bir şey de olabilir.
Mesaj tarihi:
şimdi buraya c/p lediğin her yazıyı destekliyosun dimi bi kabul yok.

birileri böle bişey demiş böle düşünüyolar diye yazabilisin tabiki
Mesaj tarihi:
Apache said:
Barbarların İstilası

Hiç dikkat ettiniz mi uzun zamandır tüm tv kanallarında yerli dizi kahramanları hep kirli sakallı, siyah ceketli, elbette ki kravatsız, külhanbeyi, Diyarbakırlıların Kırık denilen tipleri gibi tipler.

Ortak özellikleri, mahalle delikanlısı, okul yüzü görmemiş, özellikle sokaktan gelme, halk adamı ayağında tipler. Konularda genellikle mafya içerikli, çek senet mafyası, otomobil galericisinden tutunda tekstilci tiplere kadar. Rant olan her konuda haraçcı dediğimiz mafyavari tipler türemiş, adlarına da koruma parası demişler. Çevrede de bir sürü doğu şivesiyle konuşan avane. Neredeyse normal konuşan kalmamış. Seyreden de zanneder ki bu memlekette herkesin elinde bir silah kafasına göre hak hukuk peşinde. İstisnasız hepsi Doğulu.



Eğlence programlarına bakıyorsunuz, normalde Türkçe konuşabildiği halde şiveli konuşmaya çalışan bir sürü sanatçı! bozuntusu. Besbelli ki böyle konuşunca bir yerlerden nemalanıyor. Hatta öyle bir salgın oldu ki Türk kökenlisi bile dizilerde ve canlı gösterilerde aksan yapmaya çalışıyor. Çıkmış bir kırmızı ceketli anlı şanlı sanatçı! olanca maço tavırlarıyla her konuda ahkam kesiyor, yatıp kalkmadığı kişi kalmamış, her birinden ayrı bir çocuk peydahlamış millete ahlak dersi veriyor. Almış karşısına çıtır bir şarkıcıyı, kızın kıçına bakarak “kız sen ne güzel olmuşun” diyebiliyor. Birgün salya sümük ağlıyor öbürgün aslanlar gibi kükrüyor. Nasılsa meydan boş. Millet de bunları sempatik buluyor. Şarkıların hepsini belden aşağı ve kro ağzıyla söylemek marifet olmuş, terbiyesizliğin adı da medeni cesaret. Harbi adam diyorlar, herkesin önünde göt bacak süzene. Öteki kanalda eğlence programı diye sübyancının biri çıkar başka birinin donunu indirecek kadar densizleşir, ses çıkaran yok. Öte yandan benzer bir vakada anımsıyorum da Güner Ümit, yılların spikeri yaptığı bir hatayla hayatı kararmıştı, binlerce özür dilemesine rağmen. Demek ki duyarlılıklar da ciddi düşüşler var.



Bu maço ahlaksızların, bu her hafta bir başkasının kucağında arzı-endam eden motor sanatçıların! hepsi gençliğe model teşkil ediyormuş, kimin umrunda, vur patlasın çal oynasın.

Cahil cesareti desen değil, beyinlerimizi iğfal ediyor bu yoz kalabalık.



Nedir bunların ortak özellikleri denilince etnik kökenleri diyeceğim, ırkçılık yapıyorsun diyecekler.



“Oğlum oku da adam ol, baban gibi eşek olma deyimi” çoktan tarih olmuş. Okudukta ne oldu diyor herkes. Okumuş kültürlü insanların hepsi depresyonda yada yaşama kırgın. Parasının kaynağı bilinmeyen bir kro gelmiş fabrikayı satın almış, işçisinede, mühendisinede tüm kompleksliliğiyle köpek muamelesi çekiyor, insanlarda üç kuruşluk ekmek derdinde hakaretleri sineye çekmekte. Kroyum ama para bende edebiyatını dinlemekteler.



Devlet daireleri ise başlı başına bir rant kapısı, para musluklarının her birinin başına bu krolardan üç beş tane yerleştirilmiş ve elbette ki tepe bürokratların çoğu bunlardan. Aç bir müdürün kapısını bir kelime sor ,şivesinden nereli olduğunu hemen anlarsın. Nerede çalışmadan etmeden milleti süründürecek bir ortam var bunlardan bir tanesi muhakkak oradadır. Sanki özellikle seçilmişler. Bir okulda bakıyorsun yüzlerce öğretmen var ama seçmece doğuludur müdür. Neden böyledir bilen yok.



En pislik avukatlar bunlardan çıkar, her türlü taciz yöntemini alabildiğine uygularlar. Güç uygulamak yaşam biçimleridir çünkü. Okumuşunun da okumamışının da anladığı tek dil güç ve paranın dilidir.



Sokakların tamamı istila edilmiştir. Büfecisi, dilencisi, otoparkçısı, simitçisi, seyyar satıcısı, minibüsçüsü, uyuşturucu satıcısı, pezevengi, pornocusu ne istersen nerede kanunsuz iş var bunlar orada. Başkasını yaşatmazlar da. Öyle ki deniz görmemiş adam midye satıcısı olmuş. Yerli esnaf sürekli şantaj, haraç, taciz baskısı altında. Rant getiren yerler bir bir bunların eline geçiyor. Bakıyorsun adam kalkmış gelmiş, fabrikaları ucuza kapatıyor, hanlar alıyor, otobüsler, yüzlerce daire alıyor. Belediyelerle dirsek temasına geçmişler, siyasi baskılarla olmadı kaba güçle Karadenizli müteahhitlerin yolunu kesmeye çalışıyorlar. Buraları da ele geçirmek yeni hedefleri. Birbirlerini her ortamda kollarlar, zorunda kalmadıkça kendilerinden olmayanla alışveriş yapmazlar. Yapsalar da ödeme almak neredeyse imkansızdır. Parayı ya peşin peşin aldın, ki onu da fitil fitil burnundan getirirler ya da git gel, bu gün yok yarın gel, senin sattığın mal şöyle hatalı böyle hatalı dinle dur.



Nereden buldun yasası yürürlüğe konup uygulanmaya kalkılsa bir tanesi bile ayakta kalamaz.



Şimdi yeni amaçları da burjuvazilerini yaratmak, medya, eğitim kurumları, belediyeler, bankalar, bürokrasinin tepeleri hedefleri. TBMM yi ele geçirmiş durumdalar ve bu gücü tüm bu saydığım yerlere adamlarını yerleştirmek için alabildiğine kullanıyorlar.



Hele bir bunlara arkanı dönmeye gör, hele hele senin zayıf olduğunu bir anlasınlar....

Avrupa Parlementolarına koşturup GAP bize verilsin petroller bize verilsin diye toprak dahi talep ederler.



Tüm bunları söyleyenlere de sen ırkçısın, ayrılıkçısın diyorlar.

Kardeşlik ayakları, biz hepimiz bu vatanın evlatlarıyız ile seni psikolojik baskı ile sürekli eylemsizlik durumunda tutuyorlar. Bölünürüz tehditleri falan. Hodri Meydan! bölün de görelim.



Vatandaşlarmış!

Oysa ne Atatürk’e ne Cumhuriyet’e ne de Bayrağımıza hiç samimi saygıları yok.

Çünkü kuyruk acıları çok.



Yavaş atın çiftesi sert olur derler, Türk Milleti de böyle bir milletdir.

Öğrenecekler!



Alın size işte bir Kürt Realitesi.

Bu realiteyi tanıyoruz, biliyoruz, görüyor ve yaşıyoruz.


TUNCAY TEMİZ

Tamamen ırkçı maksatlarla kaleme alınmış,iğrenç bir yazı.
Adamın 'bunlar' dediği insanlar Kürtler.Adam Kürt ulusalcısı DTP'yi dediklerini yazmış,ülkemizde yaşayan tüm Kürtleri bununla genellemiş.Biri de böyle adamların yazılarını okuyup Türkleri genellese doğru mu olur?Adamın görüşüne göre ülkedeki çoğu problem Kürtlerden çıkıyor.Bir de demiş ki 'karadenizli müteahhitlerin' önünü kesiyorlar.Bu kadar saçma bir yazı görmedim.Sanki Karadenizliler mafyalaşmıyor.
Türkiye'nin problemi eğitimdir.Burada da söylendiği gibi,köy enstitülerinin kapanması ülkeye ciddi darbe vurdu.Bunun etnik kökenle alakası yok.Cahilliğin Türkü Kürdü yoktur.
×
×
  • Yeni Oluştur...