Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Sibernetik ve Robotik Bedenler: Tarihin en büyük buluşu olabilir mi?


Sam

Öne çıkan mesajlar

Sakatlığı olan kişiler için mükemmel bir olay olurdu. Ama bide kötü tarafından bakarsak, acı, korku duymayan çelik askerler, şişko zengin kadınlar için fakirlerin vücudları, bedenleri için kaçırılan sokak çocukları, normal bir erkeğin onlarca katı gücünde kadınlar. ölmeden önce beynini çeliğin içine hapsetmiş 70 lik psikopat dedeler.. düşünemiyorum bunları..
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

oradaki örnek beyni robotik bir vücuda transfer etmenin mümkün olduğunu göstermek için verildi, yoksa bahsi geçen konu beyni alıp başka organik bir bedene nakletmek değil..[hline]Gimli: Certain chance of death. Small chance of success. What are we waiting for?
Sam: Don't go where I can't follow!
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

örnek mi bilgi mi ? başka örnek olduğunu çaktırmayan bilgi var mı yazıda? :)

eşitlik? kulağa hoş geliyo da, bu dünyada ne zaman eşitlik oldu ki bu konuda olsun.
Ayrıca bütün algıların makinalara bağlıyken gerçeğin gerçek olduğundan nasıl emin olabilirsin? Ayrıca insanlar kendilerini bomba yapıp patlatıyorlar vücudundan ayrılıp çeliğe bürünmeyi kabul edicek tonla insan bulunur. Normal insanlar çelikten olanlara nasıl karşı koyabilir?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

kaydedeyim de şu başlığı, 50 seneye kadar bu iş yapılır, hepiniz de kuyruğa girersiniz yaptırmak için 70 yaşınızda ben de çıkarır gösteririm.. 8-)

eşitlik derken aç ile tok, sakat ile sağlıklı arasında gibi farklardan bahsettim. yoksa elbette ki parayı bastıran daha kaliteli/en son model hede hödö vücut alır kendine. değişmesini beklemediğim tek şey bu hatta..

"Normal insanlar çelikten olanlara nasıl karşı koyabilir?"

"kalaşnikoflu adam f-16'lı adama karşı ne yapabilir?" gibi olmuş bu. bütün sorunları çözdüğünü söylemedim, ama çoğunu çözüyor. çıkarın koyun önüme hastalıkları, açlığı, susuzluğu, sefaleti kökünden halleden bir başka teknoloji, onu bekleyeyim ben de heyecanla. :)

haa, belki başka sorunlar da getirebilir beraberinde (mesela bu da tartışılsın isterim) ama çözdüğü sorunlar yarattıklarını kat kat aşıyor. insanın hayatını doğrudan bu kadar dramatik olarak etkileyemiş başka bir buluş da bilmiyorum tarih boyunca, (bu da tartışılsın diye koydum başlığı öyle zaten) "abi bir parmak taktırdım ki off" muhabbetinden çekiniyorsak modern yaşamı çöpe atıp mağalarda yaşayalım evvela..[hline]Gimli: Certain chance of death. Small chance of success. What are we waiting for?
Sam: Don't go where I can't follow!
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Guzel bi tartismaya benziyor, ama tek kalbimin ciz ettigi nokta, herkesin Matrix bu konudaki ilk ve tek ornek abi ya demesi (Ghost in the shell i sayanlarda var gerci)
beyler, lutfen bu tartismaya bi mesaj daha tmadan once, Arthur C. Clarke in Space Oddysey serisinin TAMAMINI (4 kitap yani, 2001, 2010, 2061, 3001 i) okuyun, hatta 3001 i iki uc defa okuyun.

Olay bence sudur: Bir kac [on-yuz-bin] sene icinde medyanin tipik reklamlari sayesinde
salginlarin cogalmasi sayesinde
insnalarin artik o kadar maddelesip duyguyu unutmasi sayesinde
bugun duygu duygu diye bile gecinenlerin sulalelerinin [3-30-300]. uyruklari bile bu sibernetik vucutta yasamak isteyecek. Cunku insanlar manyaktirlar, bir kisi gelip tum duygularini yoketmis halde o vucudu kullanacak ve yararlarini gosterecek.
Belki once Space Oddysey deki gibi, sadece kafayi kaplayan, ogumda yerlestirilen bir beyin organizer i olacak, belki de kiyafetmiz seklinde olup vucudumuzun etrafindaki sensorleri ile gozumuzun onundeki ekrana durumu yansitan bir tasinabilir tip makinasi olacak (adini unuttum, ama bu zaten yapiliyor su anda)

Space Oddysey okumadim, okucam diyenler bundan sonrasini okumasinlar, SPOILER!

Space Oddysey de bir irk var, ilk irk insanlar gibi basliyolar, kendilerini asiri derecede gelistiriyolar, once elektronik, sonra sibernetik, sonra oole teknolojiler gelistiriyolar ki, bir sure sonra kendileri saf enerji olan isiga donusuyolar, ve yildiz cocuklari oluyolar. A. Clarke kadar iyi kurgu yapan ve bunu bilimle tarcinlayan birini daha gormedim, ama asiri derecede bunun olacagina inaniyorum, cunku gunumuzde olusan olaylar adamin 1936 da yazip predict etmeye basladigindan beri yavas yavas o sekilde gelisiyor. Tamam Jupiter henuz patlamaid :P[hline]Lights out,
. As you hit the ground...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ayrica, tum boole esitsizlik olacak diyenler, iddia ediyorum, bir kac sene icerisinde zaten su andaki aclik siniri falan nedeniyle dunyanin buyuk bir nufusunun basina bir sey geleceginden (bu iddia degil tahmin) bu esitlik olmayacak, fakirler robotik bedene gecemeyip daha da ezilicek, diyemeyecek hale geleceksiniz. SU dunya barisi, fakir ezilmesi hakkinda once biraz yazi okuyun bir arastirin. biz 2 aydir ingilizce dersinde poverty isliyoruz, ve su bir gercek ki, su anda amerikanin dondurmaya harcadigi paranin yarisi (yani 10 milyar dolar!) tum dunyadaki her kisinin basit egitimini karsilamaya yeter (bir yillik olarak). Ama bu paranin asla dagitilmasini bekleyemezsiniz, cunku siz olsaniz o amerikalilar yerinde siz de vermezdiniz, ben olsam ben de vermezdim o parayi, o ulkeden bir insan cikip egitildigi zaman dunyya bi katkida bulunabilecegini kanitlamadan. Cunku fakirligin ne oldugunu bilmeyen bir insan bir fakire ASLA yardim edemez.

Adini unuttugum bi amcamin 14 sayfalik bir yazisi vardir, bu yazi derki, aslinda fakir ulkeleri besleyerek onlarin olumlerini kolaylastiriyoruz, zaten asiri populasyon sorunu var, onlarin bir jenerasyon daha uremelerini saglayarak kendi ulkelerine sigmamalarini ve daha sonraki daha buyuk aclik krizlerini davet ediyoruz. Evet biraz vahsice bence de, ama artik tum o insan haklari bidiyla eskilerdeki gibi bir genocide mumkun degil, o nedenle dunya buuymeye devam edicek. Ve siz istemeseniz de o vucuda girmeye zorlanacaksiniz, ve bir sure sonra bundan memnun kalip herkesi sokacaksiniz.[hline]Lights out,
. As you hit the ground...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

duyguları tümüyle yoketmeye gerek yok ki, bilinci aktarabiliyorsak herşeyiyle o zaman bir anlamı var. ha diyelim ki bilinç aktarılamadı, sadece beyni transfer ettik, o da akıl almaz bir gelişim olacaktır. insanlar "duygu, duygu" diyor da acı çekmek istemiyor, yorgunluk istemiyor, üzüntü istemiyor, daha pekçok duyguyu yaşamamak için çalışıp çabalıyor hayatı boyunca. istenilmeyen duyguları atarız, kalır geriye yaşamak istediklerimiz. acı çekmekten keyif lana biri varsa o da acı çekmeye devam eder, ayarı olur bunların yani.. :)

"ben yaşlanmak, bunamak, sonra da gebermek istiyorum ağız tadıyla" diyecek insanı da zorlamazsın, ne olacak ki..

bazı duygular da tümüyle insanın biyolojik bedeninden kaynaklanıyor, acı çekmek yerine sensörlerle hissedersin. aının maksadı hasar kontrolü değil mi? fakat doğada yedek parça olmadığından seni zorluyor dikkatini oraya yoğunlaştırıp dikkat etmen için. kıvrandırmayan, bilgilendiren bir başka mekanizma olur, kolun kırılınca değiştirirsin.

biyolojik vücutlarımız gayet kırılgan, en ufak bir olayda ölüyor, sakat kalıyoruz. kendi başına birşey gelmeyen belki "ooo bana duygu gerek ben almiyim" diyebilir ama bir trafik kazası, hoop ömür boyu felç. ölmüşsen de diriltemezler, seçimini önceden yapacaksın..

ekleme: ya zaten memnun kalınmayacak ne var ki, mükemmel bir vücutta hayatının istemediğin yönleri gitmiş olarak yaşamaya devam ediyorsun. dünyanın bütün bilgisi avcunun içinde. çalışmak zorunda da değilsin, okula gitmek de, (önceki cümle) istediğini yap gönlünce. daha ne olsun ki?[hline]Gimli: Certain chance of death. Small chance of success. What are we waiting for?
Sam: Don't go where I can't follow!


[Bu mesaj Sam tarafından 25 December 2003 06:14 tarihinde değiştirilmiştir]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ben yaşlanmak, bunamak, sonra da gebermek istiyorum ağız tadıyla. boyle gol kenarinda balik tutarken, torunum "buyukbaba! buyukbaba! misinam dolandi yardim et" derken gidecem kalpten sonra kafam *tonk* diye iskeleye vuracak.

Ha dedigin kesin olucak o ayri konu. Deus ex deki gibi ozel istasyonlardan implants taktirabilecek fln.

Ama oldugu zaman diliminde sanmiyorum standart halkin satin alma gucunun yetebilecegini. cunku bak, mobile telefonlar 40 sene once vardi, ama normal halk nezaman basladi almaya turkiyede? 96 desen, onlarda tugla gibiydi yani. yada bilgisayar cagi 90 larin basinda amiga 500um var dedigimde cocuklarin gozleri donerdi sinifda.

ha %100 basarili modeller yapildikdan sonra bi gecer 30 yil o zaman millet yaptirmaya baslar. Yuruyemiyen yurusun, goremiyen gorsun evet bunlar cok iyi. Ama olumsuzluk, telepati, mini-internet falan beynimizde oldukca hayatin anlami ne olucak? Biz insanlar hep ac gozluyuz, bizde olmiyani istiyoruz, e bide o listedekilere sahip olunca ve alisinca nolucak bir dahaki adim? Matrix yapilsin, millet fantasy sex yapsin elflerle kendi matrixlerinde falan ancak, bunlar bir dereceden sonra cok fazla. Babamin bir lafi vardir, herseyin fazlasi zarardir.

sadece bilincin aktarilmasi bence yeterli degil. bilinc dedigin sey sirf beyin degildir, ayni zamanda kisilik demektir, ve 'kendi' bedenimiz kisiligimizin bir parcasidir. luke skywalkerin eli koptukdan sonra direk taktiklar, oda pek iplemedi oynatti parmaklarini, ancak darth vaderin haline bak, adamda komplex denizde kum.

bu arada bu kesiflerin onculugunu yapan ulke kim? americami japonyami? america olursa bu teknolojiyi dunya ile nasil paylasir pek bilmiyorum acikcasi.

ekleme:

sana soru sam. suanki vucudunu dusun. ve suan o teknoloji mevcut ve sana sunulmus. ne yapardin?


[bu arada: bu konu uzun suredir paticikde gordugum en guzeli, keske bilim bolumu olsa diyorum bazen.]

[Bu mesaj Draven tarafından 25 December 2003 07:36 tarihinde değiştirilmiştir]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

volficim
ilk örnek GitS demedim yanlış anlaşılma olmasın.
izleyin dedim sadce.
olay birebir bu muhabbet üzerine kurulu çünkü (muhtemelen senin de bildiğin gibi)...[hline]You figure a sword and a
bunch of spells make you
tough? It ain't
what you got
that counts, berk.
It's
what you know.
-Fairven, a cipher
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

draven'cım yukarıda da yazmıştım, bu teknoloji şimdi varolsa ben gider koşa koşa deneği olurum. ha, belki bu düşüncemde süper sağlıklı olmamamın da etkisi vardır, ama sonuçta hepimiz oraya varacağız, kaç kişi turp gibiyken torunu ona seslenirken huzur içinde, farkında olmadan ölüyor? ölmeden önce sürünen (tabir ağır gibi ama budur işte) nice insan var, gözümüzün önünde durmadıkları için sanki yokmuş gibi sanıyoruz kendimiz de o hale gelmeden. ben turp gibi büyükbaba olarak da ölmek istemem doğrusu aksi mümkünse, hayatgüzel, insanlar güzel, niye bırakıp gideyim bunları? tamam, cennet & cehennem inancım da olsun ama gözümün önünde değil ki hoca. belki de cennet yerine güzel bir dünyada yaşamak daha hoştur? (varsayıyoruz ki cennete gittik millete minigun sattıktan sonra)

sibernetik & robotik vücutlar dediğim gibi insan hakkı olacak. dünyaya gelmişsen temel bile olsa bir tanesi ücretsiz olarak verilecek. nasıl nefes almaya hakkın varsa bu da öyle birşey. cep telefonu ile kıyaslanamaz önemi takdir ederseniz.. :) ha diyelim süper modeller olur, ayrı bir konu ama bugün kimse "otomobiller kaldırılsın, herkes en iyisini alamıyor!" demiyor. kimi ferrari alıyor kimi lada..

"Ama olumsuzluk, telepati, mini-internet falan beynimizde oldukca hayatin anlami ne olucak?"

her zaman keşfedilecek, yaşanacak şeyler var hayatta. işte o yüzden bırakmak istemiyorum. kimse de bıraksın istemem. ozaman da başka uğraşlarımız, hayallerimiz, düşüncelerimiz, aktivitelerimiz olacak. daha birkaç yüz önce kaç kişi bilimle, sanatla, tarihle hobi olarak ilgilenirdi? eşşek gibi çalışır, meyhanede içki içerdin keman eşliğinde. o zamanki insan düşünebilir miydi bugünkü birinin günlük aktivitelerini? herşeyin fazlası değil bu, hayatın kendi akışı..

kendi bedenimiz çürürken kişiliğimiz de mi çürür? dişimiz çürüyünce çektiriyoruz, ne oluyor karakterimiz mi bozuluyor? luke örneği ise hayli fasarya, zaten star wars da pek ilgimi çekmez konusu ilginç gelmediğinden terminator'un aksine.. :)

amerika paylaşsın ya da paylaşmasın, tarihin hangi vaktinde buluşlar bir ülkede gizli tutulabildi? saban mı gizlenebildi? barut mu gizli tutuldu? içten yanmalı motor mu? nükleer silahlar mı? saklayacak bile olsalar çok kısa bir üre için olur bu, kaldı ki gereğini de göremiyorum saklamanın..[hline]Gimli: Certain chance of death. Small chance of success. What are we waiting for?
Sam: Don't go where I can't follow!
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sam iyi demişsin, güzel demişsin ama şöyle bi sorun var: bu ne işe yarıycak?

ehe fakirlik hastalık vs ortadan kalkar diye pembe pembe yazmışsın ama onların hiçbirisinin olacağını sanmıyorum. tam tersine elit, vücudunun yarısı yapay bi grup ortaya çıkar. yani şu anki dünyanın bi haline bak, bu insanlar mı gidip "gel birader sana böyle bi güzellik yapalım, hayat boyu çektiğin bu acıdan kurtul" diyecek?

ki, bu senin dediklerinin gerçekten hiç bir eksikliğinin olmaması, gerçekten mükemmel bi sistem olması durumunda geçerli. öyle olacağını da hiç sanmıyorum. insan vücudu hakkında ne biliyoruz? insanı insan yapanın ne olduğunu biliyo muyuz? bilinç mi yaşatıyo bizi?

ahlaki kısmına hiç dokunmuyorum bile. ben inançlı bi insan değilim, ama kaç bin trilyon milyor (kaç hakkaten?) yıllık gelişim sürecinden sonra (isteyen evrim ya da tanrısal güçler diyebilir) "biz daha iyisini yaptık, bundan sonra bunu kullanalım" demeyi pek doğru bulmuyorum. doğanın bi bildiği vardır, bırak robot olacaksan o robot yapsın seni :) "insan da doğanın bi parçasıdır, insanlar yapacak işte bu değişimi" diyene de yukarıda yazdığım gibi "şu anki dünyanın bi haline bak, bu insanlar mı halledecek herşeyini süper bildikleri vücudun ve hatta insan varlığının sorunlarını?" derim.

ben vücudumun herhangi bi kısmını doğduğumda yanımda olmayan bişeyle değiştirmek istemiyorum. elbette insanın hayatı söz konusu olduğunda derme çatma bişeyler yapar kendi çapında süper hiper gelişmiş tıp bilimi, ama bu bile son çareyken "bu olay süperdir, en bi güzel icattır" diyen bi sam görmek pek hoş değil. :)[hline]tüm dünya nüfusunun yokolduğu büyük savaştan sonra hayatta kalan tek kişi evde oturmaktadır. kapı çalar.

[Bu mesaj Zed tarafından 25 December 2003 09:12 tarihinde değiştirilmiştir]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

biyolojik vücudumuz olmazsa bir çok aktivitede yok olur gider
nasıl vakit geçiricez o zaman elimize mini gun alıp savaşıcazmı paso hehe
mesela sporun bi anlamı kalmaz
çalışmak gerekmez
çünkü nasılsa yemek derdi şu derdi bu derdi yok takıl işte kafana göre heh
e peki napıcaksın bu noktadan sonra
hiç bir ihtiyaç kalmayınca insanlar ne yapacak?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

köleliğin kaldırılması, monarşiden vazgeçilmesi, insanın doğuştan haklara sahip olması gibi pekçok kavram 'bu dünya'da ortaya atıldı ve hayata geçirildi. ben sibernetik beden olayının gerçekleşeceğini uzun zaman önce kabullendiğim için gerçekleştikten sonra neler olacak diye düşünmeye başladım ve bunun bir hak haline geleceğini tahmin ediyorum. olmayabilir de elbette, bilimsel bir konu değil sonuçta ama insanoğlunun kafası her zaman haylazlığa çalışmıyor.. :)

insanı insan yapmayanın ne olduğunu biliyor muyuz? o halde geri kalan insan insan yapıyor diyebiliriz, elimiz, ayağımız, ciğerimiz bizi insan yapmıyor. beyin ölünce o kişinin öldüğü kabul ediliyor, kafa kesilince insan ölüyor, vücudu beynin kontrol ettiği ve düşüncelerin beyinde şekilllendiği biliniyor. gel gör ki yaşam durduğunda beyin üzerine limon sıkılıp yenilecek birşey ancak. yani bilinç varken..

doğa mükemmeli yaratacak diye bir kaide var mıdır? işleyen, kendi yağıyla kavrulan bir sistemi vardır doğanın. ne var ki insan bununla yetinir mi? hayır. kendini ve çevresini değiştirir, şekillendirir, bozar, yeniden yapar. kimse "anamdan böyle doğdum, dövme yaptıramam evrime aykırı, pigmentlerim bu renkse doğanın bir bildiği var" diyor mu? sanmıyorum. gözlerimiz miyop olunca lazerle kestiriyoruz, "doğa bozulacak göz yaratmış demek bir bildiği var, bırakalım kendi haline" demiyoruz. bu insanlar mı halledecek bu işi diye sorunca kendime gönül ferahlığıyla olumlu yanıt alabiliyorum, yüzyılın başında benim hastalığıma sahip bir kişinin ortalama yaşam süresini geçkin bir yaştayım..

sen istesen de istemesen de dşin çürüyünce dolgu yaptırıyorsun dökülmesini istemezsen, kalçan kırılınca "doğaya aykırı platin taktırmak, yürümeyiveririm bir ömür" demiyorsun. :) bilim henüz yapay uzuvları normal uzuvlardan daha işlevli hale getiremediği ve uygulamasını kolaylaştıramadığı için zaten durduk yerde taktırabileceğimiz birşey yok. ben bugünün teknolojisini tartışmıyorum elbette, 50 yıl sonrasını düşünebiliriz ama..

bence bu olay süperdir, en bi güzel icattır.. ;)

aslında benim anlatımımın yetersiz kalması nedeniyle olumsuz yaklaşımların fazla olduğunu sanıyorum, kaydadeğer bir kaynağa rastlayabilirsem buraya da koyacağım..[hline]Gimli: Certain chance of death. Small chance of success. What are we waiting for?
Sam: Don't go where I can't follow!
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

mini-internet falan beynimizde oldukca
-------------------------------------

ya hackerlar saldırırsa sana ?

heh bana sorucak olursan güzel olur derim
mesela anarchy onlinedaki gibi implant olayları falan baya hoş durur

sen bi anarchy online oyna sam hoşuna gidebilir :)[hline]dark-dr, 14 May 2001 05:10 tarihinde demiş ki:
osi de rp=soytarılık diyorum.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

said:
Solonor, 25 December 2003 13:45 tarihinde demiş ki:
abi eğer insanların bilgi birikimi, güçleri, yetenekleri... aynı olacaksa niye yaşıyoruz ki... Umarım olmaz


birisi eşitsizlik olacağından yakınır, öbürü herkesin eşit olacağından yakınır. insanoğlu böyle işte.. :) kimse birbirine denk olmayacak ama çoğu şartlar eşit olacak, en azından yüzünde sinek gezen bir deri bir kemik milyonlarca çocuk bu dünyada kendilerine bir yer edinecekler bizim gibi..

anarchy online'a 50 kere başlardım da bu bütçeyle implantların gerçeğini değil sanalını bile alamam şu aralar.. :-p

ben aslında robotik beynin gerçekleştirilip gerçekleştirilemeyeceğinin de tartışılmasını bekliyorum, sarımsaklı mantıdan türk robocop'a kadar herşey irdelendi de bu irdelenmedi.. 8-)[hline]Gimli: Certain chance of death. Small chance of success. What are we waiting for?
Sam: Don't go where I can't follow!
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

@Sam
O zaman insanoğlu tembelleşir, yatar, hiçbir işe yaramaz. Herkes eşit olduğu için çalışmanın da bi önemi kalmaz. Ya bilmiyorum bana saçma geliyor. İyi yönleri olabilir ama... Neyse çok konuştum. =)[hline]WtF!?!?!
Ben de bir çöpümüz var diye heryerin çöp kokmasına karşıyım...
Don't Cause any Trouble.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

nasıl hiçbir işe yaramaz yahu? insan dediğin makine mi belli bir işi yapmazsa yaşamasının anlamı olmasın? herkesin eşitliğinden değil, karın doyurma gibi temel ihtiyaçların olmamasından dolayı çalışmak zorunlu olmaz. zaten o teknolojiye erişildiğinde makineler bugün insanların yaptığı çoğu işi yapabiliyor olacak, işgücü gereksinimi azalacak iyice. daha 50 yıl önce madenlerde kazma kürek çalışıyordu, bakın bakalım bugün neler çalışıyor? insanın anlamı kalmadı mı şimdi kazma kürek sallamayınca?

isterse gitsin adam dünyayı gezsin, isterse sohbet etsin, sanatla, edebiyatla, bilimle, yarihle zilton çeşit obiyle uğraşsın, oyun oynasın.. hayat dediğin çalışmak mı? ihtiyaç için çalışıyorsun, ihtiyaçları giderilen hangi aklıselim insanın "yok ben çalışacam, makineyim ben dünyaya gelme maksadım bu" dediği görülmüş? isteyen de gene çalışacak birşeyler bulur, ilave gelir elbette başka imkanlar da doğurur..

hem gelir adaletsizliğinden yakınılır, hem de çözümü gelince "aaa herkes birbirine benzeyecek" diye geri çevrilir.. :)[hline]Gimli: Certain chance of death. Small chance of success. What are we waiting for?
Sam: Don't go where I can't follow!
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Sam, biz insanoğlundan bahsediyoruz. Tatışma çok güzel, ama insanların bu projeyi nasıl ele alacağını bilemezsin. Şimdiden eşitlik, eşitsizlik vs. gibi konular hakkında yorum yapamazsın, çünkü ileride ne olcağını bilemezsin. Tabii ki çok güzel amaçlarla kullanılabilir bu proje, ama çoğu kişinin şüpheli yaklaşımlarına da katılıyorum. İnsan insan oldukça asla o güzel yanları göremeyiz, mutlaka birileri bunu ellerine geçirir ve elit bi grup oluşur ondan sonra da ayıkla pirincin taşını. İnsan haklarıydı, bu herkese sağlanak deme lütfen. Niyetin ne kadar iyi olsa da birileri bunu kendi amacı için kullanır, tam anlamıyla abuse eder ve kontrolü ele geçirmeye çalışır, maalesef yaşadığımız dünya böyle. İşin ahlaki boyutu ayrı bi mesele. Bana sorarsan şimdiki teknoloji ve sosyal yapı ile gerçekleşmesi imkansız bir proje. Fikir çok iyi, ama tam bir ütopya. Ütopya olduğu için de gerçekleşmemesi çok daha iyi olur, çünkü ütopyalar insan doğasıan aykırıdır bir yerlerde çöker.[hline]Uuma ma' ten' rashwe, ta tuluva a' lle

Don't look for trouble, it'll come to you

[Bu mesaj Saendul tarafından 25 December 2003 14:42 tarihinde değiştirilmiştir]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...