Akuma_Blade Mesaj tarihi: Eylül 17, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 17, 2007 En baba öneriyi ben veriyorum Tüm teröristlere , idam ve ömür boyu hapis suçlularına takacan bombalı-GPS vericili bir tasma , tıkacan izole edilmiş ve her yeri kameralarla izlenen bi adaya , verecen bi silah (tencere kapağından bıçağa kadar her türlü) , "3 gün sonra birden fazla kişi kalmışsa hepiniz ölecek" diye verecen gazı.Ortama Kiriyama tadında sayko ülkücüler falan saldın mı , 24 saat hoporlerle Dies Irae çaldın mı da tamamdır. bak bakim bi daha yapan oluyo mu? Yesinler bir birini oh ne güzel. Şiddet filmlerinin hiç de hayranı falan değilim ama Battle Royale'yi feci severim.Gerçi şiddet filmi de sayılmaz aslında ama , neyse işte...http://www.youtube.com/watch?v=8zN1ShKlgbg http://www.youtube.com/watch?v=M3Nzyj3UFNk [ Mesaj 17 Eylül 2007, Pazartesi - 12:29 tarihinde, Akuma_Blade tarafından güncellenmiştir ] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
toggie Mesaj tarihi: Eylül 17, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 17, 2007 idam ceza değil ödüldür bana göre. ömrümü hücrede geçireceğime idam edilmeyi tercih ederim. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
rayka Mesaj tarihi: Eylül 17, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 17, 2007 ama suçluya tercih ettiği ceza verilmemeli Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
toggie Mesaj tarihi: Eylül 17, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 17, 2007 sucluya tercihini soran yok zaten? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Dev Mesaj tarihi: Eylül 23, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 23, 2007 zamanın ötesinden geliyorum veeee: said: Aga çoluk çocuğa saldırıyorsun, hoş olmuyor. Aga zaten diyecek laf bulamadığınızda ya yaşa saldırıyorsunuz ya da diyecek laf bulabilmiş arkadaşınızı yaşa saldırarak destekliyorsunuz. Mümkün mertebe uza aga. Hadi aga Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
rayka Mesaj tarihi: Eylül 23, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 23, 2007 evet bencede Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Lorrotar Mesaj tarihi: Eylül 23, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 23, 2007 sizle aynı yaşlardayım ama ben herşeyi bildiğimi sanmıyorum.saçmalamazsanız kimse oturup yaşınıza başınıza sataşmaz.dicek laf bulamadığından değilde seviyene düşmemek için diyorduk öyle.oturup hala uza,bilmemne yazıp yaşınızı belli ediyosunuz.gülmekten veya yaşın kaç veled demekten başka çare bırakmıyosunuz karşıya o yüzden böyle [ Mesaj 23 Eylül 2007, Pazar - 22:20 tarihinde, Lorrotar tarafından güncellenmiştir ] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Antimodes52 Mesaj tarihi: Eylül 23, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 23, 2007 Akuma Blade, anladık Battle Royale'i izlemişsin de, filmden hiç bir şey anlamadığını da görmüş olduk. Sence o film "Aha agalar böyle katliam çıkaracan mis gibi tertemiz olacak nıhahahah" diyen manyak bir adamın ürünü mü yoksa gelecek korkusuyla toplumun gidişatını eleştiren bir distopya mı? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
fede Mesaj tarihi: Eylül 23, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 23, 2007 distopya ne demek? Türkçeyse benim cahilliğim, yok başka bişeyse neden distopya? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ardeth Mesaj tarihi: Eylül 23, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 23, 2007 distopya bazı tarih eleştirisi yapan yazarların (bkz: george orwell) dünya edebiyatına kattığı bir kavramdır. Manası bir utopya yaratmaya çalışırken veya utopya yarattığını sanarken, aslında herşeyin sapa sarması ve çok daha kötü, o utopyanın emellerinden uzak bir hale gelmiş olmasıdır. Ama illa çıkış noktası bir utopya yaratmak olmak zorunda değil tabi ama çıkış noktası olmayınca "kimin utopya idealine göre ters?" sorusu cevaplanmış olmuyor. Ama misal genelde çok fazla baskı uygulayan acımasız devletlere de distopya derler. Ama konu brave new world gibi bir dünya olunca bazıları distopya bazıları utopya der. Yani işin içinde görecelilikte olabiliyor. [ Mesaj 23 Eylül 2007, Pazar - 22:30 tarihinde, Ardeth tarafından güncellenmiştir ] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Antimodes52 Mesaj tarihi: Eylül 23, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 23, 2007 Kökeni yunancaya dayanıyor. Ütopyanın tersi, yani hayal edilmiş çok kötü bir dünya. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Syn Mesaj tarihi: Eylül 23, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 23, 2007 Toggie doğru demiş.Adam o kadar ultra bir suç işlemişse ve hayatının geri kalanını tecritte geçircekse ölüm onun içib bir cezadan ziyade bir kurtuluştur.Ha idam her cinayet,tecavüz gibi vukuatların cezası olmalımıdır,hayır.Zira tecritte müebbet geçirmek idamdan daha acı verici bir olaydır. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sparkcaster Mesaj tarihi: Eylül 23, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 23, 2007 ütopyanın tam tersi değilmiydi mesela half life ın geçtiği konumdaki bir dünya yada cesur yeni dünya ve 1984 de de örnekleri görülebilir Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Dev Mesaj tarihi: Eylül 23, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 23, 2007 said: saçmalamazsanız biz herşeyi bildiğimizi iddia etmiyoruz ama en azından saçmalığın izafi olduğunu biliyoruz. büyüklerimizin saçma bulacağı bir fikri şiddetle savunmak için birkaç yaş daha büyük olmak lazımmış, bilemedik abi. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Antimodes52 Mesaj tarihi: Eylül 23, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 23, 2007 Syn, peki ya o adam tecritte olmasına rağmen yaşamına devam etmek istiyorsa? Bize "Sen nasıl olsa ömrünün geri kalanını bir hücrede geçireceksin, dur bari öldüreyim ne olacak... " demek düşer mi? Bu hakkı kendimizde nasıl bulabiliriz? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Lorrotar Mesaj tarihi: Eylül 23, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 23, 2007 said: biz herşeyi bildiğimizi iddia etmiyoruz ama en azından saçmalığın izafi olduğunu biliyoruz. büyüklerimizin saçma bulacağı bir fikri şiddetle savunmak için birkaç yaş daha büyük olmak lazımmış, bilemedik abi. akıl yaşımı bilmem ama sizden ufağım ben sanırım daha 15 yaşım.adama dicek laf bulamayınca yaşıma saldırıyosun filan diyosun.bu nedendir.bişeyin aksini iddaa edersin adam eder sen edersin artık adam tarışmak istemez yaş bilmemne der sen hala herşeyi biliyomuş gibi laf edersin yukarda yaptığın gibi.başıma zamanında geldi abimle tartışırken hani ders oldu onlar bana. [ Mesaj 23 Eylül 2007, Pazar - 22:37 tarihinde, Lorrotar tarafından güncellenmiştir ] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
rayka Mesaj tarihi: Eylül 23, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 23, 2007 ama oradaki durum farklı iki kişi bi düşünce hakkında tartışıo başkası gelip sırf geik olsun diye çoluk çocuğa saldırıyosun diyo kim saçmalıyo sence orda? 15 yaşındayım diye fikrim olmicakmı savunamicakmıyım belkide o ikisidnen baska herkes mantıklı buluyo? sadece eğlenmek ortalığa komik bişler yazmak için başkalarına saldırmak...saçmalayan kim diye düşündürdü beni Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Lorrotar Mesaj tarihi: Eylül 23, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 23, 2007 ben adamın dediğini savunuyorum demedim de,çocuk gibi laf kalabalığı yaratarak hala burda millete laf yetiştirmeyi daha saçma buldum.adam haksız olabilir.ne derse desin boşver yani.laf atma zorunluluğun yok. [ Mesaj 23 Eylül 2007, Pazar - 22:44 tarihinde, Lorrotar tarafından güncellenmiştir ] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
rayka Mesaj tarihi: Eylül 23, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 23, 2007 bu arada ütopya-distopya olayı suan ingilizce ödevi olarak okumakta olduğum lois lowry'nin the giver kitabında anlatılıyo ve gerçekten çok güzel bir kitap tavsiye ederim(mesela bu kitaptada meslekler insanlar için önceden seçiliyo ve değiştirme hakkın yok sevmiyosan ölme hakkını kullanıyosun yani ses çıkarırsan idam ediyolar...) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Narstil Mesaj tarihi: Eylül 23, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 23, 2007 İdam cezası düzgün bi demokraside olmamalı ama bizim gibi bi ülkede olmalı eskiden idam edilcek adam simdi ömür boyu hapis alıyo adam dogramıs 2-3 kisiyi öldürüs askerlerimizi (teröristler) sonra bi bakıyosun af cıkmıs bunun olmus ömür boyu hapsi 50 yıl bi af daha 30 yıl bi af daha adam sokakta geziyo afları böle bol keseden dagıtırlarsa olacagı bu af cıkıyo ülkedeki kapkaç tecavüz cinayet olayları birden artıyo sonra emniyet tekrar yakalasın bu arada bende aşiret infazları vs namus cinayetleride idam'a normalda karsıyım ama bunlarda ömür boyu afsız hapis olsun belki akıllanırlar ayrıca kapkac ta ömür boyu hapis olabilir bakalım kac kisi kapıp kacacak kacarken canta sahibini sürüklemeye cürret edecek Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
ombakkombak Mesaj tarihi: Eylül 23, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 23, 2007 Kapkaça ömür boyu olurmu bilmem ama ABd lilerin yaptığı yapılabilir. Böyle trafikta yaralama küçük çaplı hırsızlık kapkaç vs. olaylarda 3rd strike kuralı varmış. 1.de hafifi 2.de daha çok 3. de ömür boyu veriliyor. Çünkü artık sen adam olmayacağını gösterdin, 3. şansınıda harcadın anlamında. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Apache Mesaj tarihi: Eylül 23, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 23, 2007 idamcıların istediği muz cumhuriyeti,saçmalamayın. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
ombakkombak Mesaj tarihi: Eylül 23, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 23, 2007 Bizde de Guguk Cumhuriyeti var zaten:D Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
LiquiD Mesaj tarihi: Eylül 23, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 23, 2007 her mesajı okuyamadım, üzgünüm. yalnız arada "idam" ve "caydırıcılık" kelimelerinin aynı cümlede kullanıldığını gördüm. bunun araştırmaları, vesayreleri yapıldı; idam cezasının yürürlükte olduğu ve fiilen uygulandığı ülkelerde. idam cezası'nın yasalardaki varoluşunun suçta bir azalma veya artma yaratmadığı sayısız kez ispatlandı. neymiş? idamın caydırcılığı yokmuş. veri bu. ha, siyasal boyutuna bakarsak kocaman bir çelişki var idamın karşısında, gayet klişe bir önermeyle açıklamak gerekirse: insan devlet için değildir; devlet insan içindir. bunun ötesinde, devlet eliyle "öldürme" eylemi -veya siz ona "cinayet" diyin-, bireydeki öldürme güdüsünün en basit tabirle meşrulaştırılmasıdır. bir şeyin meşruiyeti ise, yasallığından yirmi kat güçlü bir durumdur ve uzun vadede virüs gibi toplumun içine bulaşır; çıkarması zamanla imkansızlaşır. bir de postmodernist bir açılım getirelim: hapishaneler ve paralelinde "deli"leri tıktıkları hastahaneler, islah veya düzeltme için değil; buraya tıkılan kişileri toplumdan izole etmek içindir. normali ve anormali tanımladıktan sonra bu işler kolay tabi. devletin de kendi varoluşunu devam ettirebilmesi için, kendi içini dolduran "normal" ögelerle yoluna devam etmesi gerekir; anormallikler devletin kendi meşruiyetini sorgulatır, "normal"lere. şimdi bence "kadın, çocuk, tecavüz, başınıza gelse, hedehödö" edebiyatı yapmadan önce şunu yapın: gözlerinizi kapayın, kendinizi düşünün, özünüzü düşünün. bunun bir şekilde sona erdiğini, bir dakika sonrasında var olmayacağınızı düşünün. sonra gidin alelade bir insana bakın ve onun varolmama ihtimalinin, onda yaşatacağı hisleri düşünün. belki bu teknik, içinizde çeşitli toplumsal dramatizasyon malzemesi edebiyat parçaları sayesinde meşrulaşan "vahşiliği" köreltir de; "yaşam", "insan" ve "ölüm" üçlüsünün nasıl bir dizge içerisinde düşünülmesi gerektiğinin ayırdına varırsınız. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Akuma_Blade Mesaj tarihi: Eylül 24, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 24, 2007 said: Antimodes52 üye § 23 Eylül 2007, Pazar - 22:23 [ özel msj ] -------------------------------------------------------------------------------- Akuma Blade, anladık Battle Royale'i izlemişsin de, filmden hiç bir şey anlamadığını da görmüş olduk. Sence o film "Aha agalar böyle katliam çıkaracan mis gibi tertemiz olacak nıhahahah" diyen manyak bir adamın ürünü mü yoksa gelecek korkusuyla toplumun gidişatını eleştiren bir distopya mı? -------------------------------------------------------------------------------- Antimodes benim orada o filmi (ve Punisher'i) örnek vermemin sebebi (her ne kadar özellikle dikkat çekmesi için noob'ça yazılmış olsa da) neticede bir gerçeğe dikkat çekmektir. Japonya 1980'ler sonlarına (bazılarına göre 1970'lere) dek ideal devletin simgesi konumundaydı.Fakat daha sonra devletin insan ve çalışan üzerindeki baskısı , gençlerin amaçsızlığı ve kendi kültürüne kopmuşluğu , ve Japon ekonomisinin de aslında bir ütopya olmağının 90ların başı gibi yavaş yavaş su yüzüne çıkması ile biz Japonya'da yükselen suç oranlarından ve yaklaşan olası ekonomik krizler gerçeğinden haberdar olduk. Battle Royale'nin yeri bu gerçeği somutlaştıraran %20lerin de üzerine çıkmış bir işsizlik oranı ve 80lerin Güney Kore'sinde olduğu gibi herhangi bir ırk yada din çatışması olmaksızın düzene isyana ve anarşiye başlamış insan yığınları üzerinden bir devletin yıkılmak yada totaliter rejime dönüşmek arasındaki ikilemini göstermesi babından çarpıcı : Bir devlet sokakta millet isyana başlamış şekilde , valdalizme başlamışken ne kadar hümanizm'den bahsedebilir? Filmin yer yer bilgisayar oyununa varan gerçeklik kavramı da bize bunu hatırlatmak için var.Tamam , idam cezası kesinlikle totaliter rejimlere has birşey ve demokrasi ile bağdaştırılamaz.Peki gerçekten de suç oranı toplum için bir realite haline gelmiş , benimsenmişse idam hala gerçekten de insanca olmayacak bir tabu mudur? Gerçekten de filmden sonra konuşmamız gereken halk yığınlarının bir simge üzerinden korkutularak normal düzenin bunun üzerine kurulması gerçeğidir.Totaliter rejimi övmek yada övmemek değil. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar