Cintonik Mesaj tarihi: Eylül 6, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 6, 2007 O kadar güzel geliyoki sesi , müziği kapattım sadece onu dinliyorum.Hatta o kadar güzel geliyoki buraya yazma ihtiyacı duydum. O kadar çok problem var ki başımda; birçoğunun çözülmesi için başkalarına muhtaç olduğum.Bunun da getirdiği dayanılmaz çaresizlik ve bekleyiş süresi boyunca geçen günlerin ruhumu bi önceki günden daha fazla sıkması ; boğarcasına. Çaresizliği, eli kolu bağlı olma hissini ilk kez bu kadar derinden , malesef ki yaşıyorum.Ve bu 3. tekil şahısların dudaklarının arasından çıkacak sözlere bağlı olması geleceğimin, beni her geçen gün biraz daha yoruyo.İşte asıl çaresizlik burda baş gosteriyor.Çözülmesi gereken sorunlar ve o sorunların her birinin çözülmesi için beklenen olumlu kelimeler bütünü.Hepsi ayrı zamanlarda fakat aynı türden.Bahanelerden , elimden gelse neden olmasınlardan, ben de istemez miyimlerden , keşkelerden uzak, istediğim sadece bir "evet" lafı. Artık yapamıyorum , insanların sırt çevirmesinden , düşene bi tane de ben vurayım zihniyetinden iğreniyorum.Neden herkes kendini düşünüyo şu hayatta ; en yakınların bile.Neden herkes bana dokunmayan yılan bin yaşasıncılık oynuyo.Neden bu kadar duyarsız herkes.Hiç mi karşındaki insanın da etten kemikten oldugunu dusunmuyolar.Hiç mi benim de bi sabrım olduğu konusunda en ufak bi fikre sahip değiller.Neden sadece isteklerim karsısında yalnızca acı çekmemi bekliyolar.Üzgünüm; bana o kadar çok "çünkü" verdiler ki onlara bu "neden"ler az bile. Artık pek bi beklentim kalmadı önümdeki günlerden , aylardan.Akışına bırak oyununun bende bi parçasıyım artık.Korkuyorum belkide.Ama çözümsüzlük değil nedeni.Her geçen zaman biraz daha erimekten korkuyorum.Git gide küçülmekten belkide...Neler olacağı konusunda en ufak fikrim yok.Geçen zamanın bana getirceklerinden..Günlerdir beynimi kemiren bundan başka ne ki zaten.Sinirlerim yeterince yıprandı.Sabrım limitini çoktan doldurdu.Korkmam gereken bir tane de "ben" var artık.O kadar çok "ben" feda ettimki.Kendimden vazgeçeli o kadar çok uzun zaman oldu ki..Dokunulmamış , harcanmamış bir "ben" istiyorum.Çünkü eskidim , yıpratıldım , paha etmem artık."Yeniden doğmak" lafı vardır ya, bizzat en çok buna ihtiyacım var belkide.Çünkü ben tükendim artık.. Seni unutmadım Ağustos Böceği.Bana bir an olsun hayatın tüm acımasız gerçeklerinden sıyrılma fırsatı verdiğin için , üzerimdeki gereksizce ağırlaşmış sorumluluğu; elini taşın altına koyarcasına hafiflettiğin için , bize verilen en büyük hediyenin ; yaşamanın bile beni kahrettiği şu zamanlarda, küçük şeylerden de büyük mutluluklar çıkarabilmenin mümkün olduğunu hatırlattığın için..Kısacası herşey için varol.. Sağol Ağustos Böceği. Eyvallah.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Penthesilea Mesaj tarihi: Eylül 6, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 6, 2007 | | this close to suicide derim ben Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Xaenin Mesaj tarihi: Eylül 6, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 6, 2007 GERGE misin ? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Laraken Mesaj tarihi: Eylül 6, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 6, 2007 o böcek masanın üstünde durup sana baksa korkacan ama. hayvan gibi oluyorlar. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
dory Mesaj tarihi: Eylül 6, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 6, 2007 az once wow oynuyodum raidimiz var falan aran'i kesicez, o bossdan nefret ediyorum cidden, wandimi de almisim hiç ugrasasim yok. bi kelebek kafama kamikaze yapti. bildigin geldi, çötenk de carpti sonra ordan uctu onume dustu. ben once kara fatma sandım, sonra ciglik atmaya "|| this close" kalmisken anladim. anacim kelebek kelebek değil, manda yavrusu. etli butlu. şişe gecir ateste iki cevir, akşam yemegin ciksin. herneyse o panikimle kelebek de panikledi, uctu bardagin içine kondu.ordan cikamadan ben kapadim, camdan disari attim, kolumun altindan yeniden girdi deyyus, azmettim yakaladim yenden attim. demekki neymis, her kusun eti yenmez. eyw kelebenk. :) ehuh cok canim sikildi, kimse yanlis anlamasin [ Mesaj 07 Eylül 2007, Cuma - 03:02 tarihinde, dory tarafından güncellenmiştir ] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Feandreu Mesaj tarihi: Eylül 7, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 7, 2007 Yazarın ellerine sağlık. Da Vinci bile bu kadar iyi insan portesi çizemezdi herhalde. İnşallah herkesin istekleri yerine gelir. Herkes mutlu problemsiz bir hayat yaşar. Peace&Love For The World //35-T.V. x2 [ Mesaj 07 Eylül 2007, Cuma - 03:12 tarihinde, Feandreu tarafından güncellenmiştir ] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
oper Mesaj tarihi: Eylül 7, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 7, 2007 bizim burda (adana) çok olur ağustos böceği. hatta burda cırlavuk derler ona. 2 çeşidi var burda, biri ufak, diğeri büyük.. yazın, sesleri kafamızı ütülemekten başka bişeye yaramıyor. akşam olupda sesleri kesilince öyle bi rahatlıyosunuz ki demeyin gitsin.. nesi güzel lan bu car car akşama kadar öten böceğin... ilk defa duyanlara değişik bi tat vermiş olabilir ama deli ediyolar beni! Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
zlorwf Mesaj tarihi: Eylül 7, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 7, 2007 Ben ağustos içerisinde pek çok bayanla beraber olan bir patinin topic açtığını düşünmüştüm. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
noxite Mesaj tarihi: Eylül 7, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 7, 2007 Of ormanın ortasında oturuyorum ben, keşke kelebek agustos böcegi olsa. At felan giriyor eve. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Samah Mesaj tarihi: Eylül 7, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 7, 2007 yok artık Lebron yahu..siz atın evine girmis olmayasınız..atlar sakin hayvancıklardır girmezler oyle elalemin evine falan Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar