Dev Mesaj tarihi: Ağustos 9, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 9, 2007 Şimdi efendim konuya en iyisi bugün yaşadığım o muazzam anı anlatarak başlayayım. Her sabah olduğu gibi tıpış tıpış kalkıp babamla sporumu yaptım evime döndüm kahvaltıyı da dışarıda yapayım dedim. Bisikletle yaklaşık 10dk lık mesafede Nergis'teki caddeyi takip ederken gözüm bi tabelaya ilişti. Çorba yazıyordu devasa harflerle. Döndüm sokağı girdim bi de baktım ki çorbacı eleman rahmetli Doğan Usta'nın oğlu. Not düşelim burada , Doğan Usta'yı Karşıyaka'lı arkadaşların çoğunun bileceğini düşünüyorum. Bostanlıdan tren yolunu geçtiğinizde Nergiste bir yerlerde dar bir sokakta efsane çorbacı Doğan Usta var idi. Kalpten gitti sanırım. Aynı sokakta şimdi Dönerci Mustafa Usta'nın yeğeni Ali Usta var. Onur Lokantası diye. Tavsiyemdir. Gerçi Mustafa Usta yine açıldı ya , fırsat buldukça oraya gitmekte de fayda var. Hemen bir heyecan naber abi falan dedim , konuştuk biraz, oturdum bir tane beyin çorbası söyledim. Çorbayı yudumladıkça Doğan Usta'nın eski mekanı aklıma geldi. İlkokulda sabah 6 civarlarında babamla gelir kahvaltıyı ederdik arada. O zamanlar renomuz vardı bi tane de , modelini bile unuttum gerçi. Herkes İşkembeye bayılırdı, ben bir türlü içemezdim. Vıcık vıcık , gıcır gıcır acayip bişey işte. Babam o yüzden beyin çorba söylemişti bana bir kere , o gün bu gündür beyin çorba hayatımın bir parçası oldu. Hayatımda zerre kadar haz etmediğim bi müzik varsa o da arabesktir. Buna rağmen her çorba içişimde kulakları çıkartır bir yarım saatliğine arabesk dinlerim o küçük radyodan. Tabakta gelen taze çıtır çıtır ekmekler , sürahi ve bardaktan içilen sınırsız su ve enteresan bir şekilde rahat demir lokanta koltukları. Peki soruyorum size , hangi birimiz bu çorbaları sevmiyoruz ? Hangi birimiz döner sevmiyoruz ? Hangi birimiz kebabı ağzımıza koyamıyoruz , kuru fasulyeye hayır diyoruz , dolmadan iğreniyoruz ? Bizim mutfağımız , Türk mutfağımız dünyadaki başka hiçbir mutfağa değişilmez bence. Arada sırada hamburger de yiyoruz , pizzaya bayılıyoruz , fransız mutfağı şöyle fransız mutfağı böyle diyor havyara tapıyoruz. Ama hiçbirinin tadı , yediğimiz yerlerin atmosferi bunlar gibi olmuyor işte. Samimiyet eksik sanki. Çok samimiyetsiz buluyorum ben o yemekleri. Eli kolu olsa sarılırdım ben o beyin çorbasına. Ha bir de tabi bir tane lavuk çıkmış milliyette mi hürriyette mi ne , simit hayvar diye köşesi var, türk mutfağını yetersiz buluyormuş. Ben de seni yetersiz buluyorum abicim. İddia ediyorum ki dünyanın en sağlıklı , en zengin ve bence en samimi yiyecekleri bizim mutfağımızdadır. İnsanımıza bakarsak da bunu anlıyoruz zaten. Tarihte türklerin neden bu kadar iri yapılı ve sağlıklı olmalarının sebebi de bence budur. Neden mi "Kişisel"? Çünkü bu benimle Beyin Çorbası arasında. Çok güçlü bir bağ. Amerikan filmlerinde idam edilecek suçlulara biftek veriyorlar ya son yemek olarak; ben de beyin çorbası istiyorum öyle bir şey olursa. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Genel Yönetici GERGE Mesaj tarihi: Ağustos 9, 2007 Genel Yönetici Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 9, 2007 avrupa yemeğini nasıl samimiyetsiz buluyorsun abi, yemek bu. Tadı güzelse yerim. İtalyan mutfağını çok severim ben - bir lazanya, yanında da shiraz. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Dev Mesaj tarihi: Ağustos 9, 2007 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 9, 2007 Samimiyetsiz abi. Sos koyuyorlar bişey koyuyorlar ot falan yanlarına da. Ha tamam lezzetli mi lezzetli, ama beyin çorbası dediğim şey "naber abi" tarzında o şey ise "günaydın beyefendi" gibi bişey. Böyle kaşık kaşık içemiyorsun, çatalı rastgele saplayıp, ekmeği suyuna banamıyorsun. Alışkanlık belki de ne bileyim. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Genel Yönetici GERGE Mesaj tarihi: Ağustos 9, 2007 Genel Yönetici Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 9, 2007 Ben pek hala barbar gibi dalıyorum İtalyan, Fransız yemeklerine. Lazanya'nın suyuna ekmek banıp lokantadaki insanların garip bakışlarının hedefi oluyorum. Samiyetsiz olan yemek değil, yemeğin yanında gelen imgeler. Aklında yer edinmiş bunları burjuvalar yer diye, zevk alamıyorsun. Yok oysa öyle birşey. Birgün İstanbul'a gelirsen lazanya yaparım sana erişte misalı dalarız. [ Mesaj 09 Ağustos 2007, Perşembe - 10:54 tarihinde, GERGE tarafından güncellenmiştir ] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Dev Mesaj tarihi: Ağustos 9, 2007 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 9, 2007 Dediğin gibi herhalde kafamda yer etmiş onları yiyenler o yüzden içten içe bir kıllığım var. Lazanyadan da soğudum o yüzden. Ha ama yaparsın da ben bir misafir olarak yememezlik eder miyim ? O kadar hayvan değiliz canım. Belki de yıkarım şu tabumu :) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
daverc Mesaj tarihi: Ağustos 9, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 9, 2007 Cocuklugumda iskender yemeden önce beyin corbası önkoşulu koymustu ailem,zayıftım sözde kilo almam icin işte şuan değilim gerci. Hala aliskanlik, iskender söylerken öncesinde istem dışı beyin corbası soyluyorum, ama heryerde yemem , bu alışkanlığı remzide kazandım, mutluyum. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Fistan Mesaj tarihi: Ağustos 9, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 9, 2007 Türk mutfağı gibisi yok. Çeşit çok bi kere.Çeşit konusunda diğer ülkelerle kıyaslanamaz bile. Fransız mutfağı mı? az pişmiş et, kırmızı şarap, bi de peynirleri var onların tamam. bitti. italyan mutfağı mı? makarna ve türevleri, pizza? bitti... çin mutfağı mı? bol soya sos, pirinç. bitti. alman mutfağı mı? patates, patates, patates... Türk mutfagını sayalım mı bu topicde? hiç bir ülkede bulunmayan kebap çeşitlerimiz den, içli köftemizden, hamsi pilavımızdan, hamur işi tatlılarımıza... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
malik Mesaj tarihi: Ağustos 9, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 9, 2007 yuvalama,içli köfte ,çiğ köfte,patlıcan kebabı,kadayıf,lahmacun,bilumum çorba çeşidi,baklava,bilumum helva çeşidi,bilumum pilav çeşidi,cağ kebabı,mantı,kadayıf dolması,bülbül yuvası,iskender,kuru fasulye-pilav. [ Mesaj 09 Ağustos 2007, Perşembe - 11:17 tarihinde, malik tarafından güncellenmiştir ] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
SenariouS Mesaj tarihi: Ağustos 9, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 9, 2007 Bende çok seviyorum kelle paça olsun işkembe olsun. Beyin çorbası hiç yemedim. Beyin il epek alakam yoktur ama dev dediğin gibi daha bir samimi bizim yemeklerimiz. Anneannemin sütlacımı değişmem hiçbir tatlıya mesela, o kadar tanıdık o kadar alışmışlık var ki ona. Yok Sundle yok milkshake yok bilmem ne yok arkadaşım benim için sütün en lezzetli halidir o anneannemin camdan kaselerinde (hele bide sabahın körüdür, herkesten önce kalkmışsındır, açsındır ve buzdolabında buz gibi sütlaç vardır) Bizim mutfağımız kadar samimi mutfak olmadığına katılıyorum. Ahhh şimdi sütlaç olsada yesek neys eben bi anneannemi arayam en iyisi :) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Dev Mesaj tarihi: Ağustos 9, 2007 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 9, 2007 Şimdi sabah yediğim çorbanın tadı hala damağımda. Gitmedi yani. Ama o bahsettiğim yemeklerden yemiş olsaydım gitmişti bile tadı. Plastik gibi duruyor sanki. Arada bbc'de ready steady cook diye bir program var , denk gelirseniz bakın çok güzel program cidden. Zenci var bir tane o sunuyor programı , iki tane eleman var bunlara çeşitli malzeme veriyorlar yemek üret diyorlar. Bakıyorum ingiliz mutfağına, o sebzeler, o karışımlar, o soslar falan her ne kadar güzel gözükse de yalanmış gibiler. Dokunsan sönecek balon gibiler Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Lethious Mesaj tarihi: Ağustos 9, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 9, 2007 fransız mutfağını ben sevmiyorum. az pişmiş et olmaz, kurbağa bacağı falan bana göre şeyler değil. italyan mutfağında lazanya ve bir kez deneme şansına eriştiğim ev yapımı makarnayı tek geçerim. o kadar. türk mutfağında bir samimiyet var kesinlikle. kelle paça ve işkembe dışında hiçbir yemeğe hayır demem. dev haklı. +1 derim ben. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
zydar Mesaj tarihi: Ağustos 9, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 9, 2007 Türk yemeklerinde ki samimiyeti ben anlayamadım açıkcası. Yani yemek sırasında muhabbetmi ediyorlar? yerken anlayışlımı oluyosun? Bu şin espirisi tabi. Ama daha ciddi bakarsak olaya ben bir pizzayı yerken o yemekle bütünleşiyorum. ellerimle tutuyorum ucunu ısrııyorum biraz çiğniyorum sonra daha büyük ısırık vs gidiyo öyle dilim. sonra diğer dilim var daha değişik davranarak yiiyorum. önce üstünü yiyiroum yada kenarlarını yemiyorum vs vs. e bana göre buda samimiyet ozaman. Bence durum sizin yemeğe bakış açınızla ilgili. İşkembe, beyin falan bana açıkcası çok itici geliyor. Öyle yemek mi olur? Koç t. var adamlar oturup yiyiyor. allahını seversen bunun neresi samimi yahu bırak onunlada samimi olmayalım bize ne bi başka hayvanın şeyinden. Pizza bana daha güzel geliyor afedersin ama. Bana görede liste hazırlarsam ne kadar çok yemke olduğunu görebilirz. yapayımben bunu bu öğlen. BU arada dokunmadan geçemicem mesela efendime söyliyim bir zeytinyağlı sarma, bir kabak dolması, bir şakşuka son derece güzel ve o anlamda samimidir. haklarnıı yemeyelim Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Lopeth Mesaj tarihi: Ağustos 9, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 9, 2007 edik [ Mesaj 09 Ağustos 2007, Perşembe - 13:40 tarihinde, Lopeth tarafından güncellenmiştir ] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Kojiroh Mesaj tarihi: Ağustos 9, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 9, 2007 Valla inanır mısın, aynı şeyi ben de yaşıyorum. Hani bu ülkede doğup büyüdüümüzden, akşamları aileyle ya da gündüzleri arkadaşlarla kebapçıya gidip iki lahmacun, veya bi Adana, veya bi iskender, yanına da ayran istediğimizden mi nedir; hala Türk yemekleri gibisi yok benim için. İki gün, üç gün, hatta belki bi hafta boyunca bile fast food ya da başka mutfaklardan yiyebilirsin, ama eninde sonunda "doğru düzgün bi yemek yemek istiyorum artık" dersin. Bizim için bu doğru düzgün yemekler, kuru fasulye-pilav, fırında salçalı köfte-patates, patlıcan oturtma, vsdir. Yaşasın Türk mutfağı abicim. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Dev Mesaj tarihi: Ağustos 9, 2007 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 9, 2007 @zaydar haydar Abi pizza diyosun tamam anlıyorum seni de , böyle bi kaç yemek var ona da okey ama ben genel olaraktan konuşuyorum. Ayrıca gelip de "ıyy koş taşaağı yemem ben" muhabbeti yapıyosun da bayıla bayıla hayvanın başka taraflarını da yiyosun. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
horacegoesskiing Mesaj tarihi: Ağustos 9, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 9, 2007 eyi ki kimse, falanca yemek rum yemeğidir, flaanca yemek arap diğeri de iran yemeğidir. türk yemeği değil bunnar dememiş. ülkemizin imparatorluk kalıntısı olmasının ve çok kültürlü çok komşulu olmasının kuvvetli bi avantajı bu elbet. türk mutfağı gerçekten çok zengin, haliyle bize de yakın. bu istanbul mutfağının neredeyse aynısını yunanistanda da bulabilirsiniz ama. işkembe, kokoreç kebap döner falan. hepsi var. çoğu mutfağı ben de hor görüyom ama, italyan mutfağı zengin ve güzeldir aslında. domuzu şarabı çok kullanıyolar yoksa hepsini yiycem. bi de peynir abi. ben peyniri çok severim. her peynirden yedim. camembert inden brie sine, edam dan goudasına, fümesinden mozarellasına. ne varsa türkiyede varmış onu anladım. hollanda ve fransız peynirlerini hiç sevmedim. italyan peynirleri güzel ama. gorgonzola, parmesan, mozarella. mühim tadlar. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
tellos Mesaj tarihi: Ağustos 9, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 9, 2007 Tüm yemekler güzel bi kere:) her ülkenin farklı bi tadı farklı bi damak zevki var; ama samimiyet konusunda %100 katılyıorum Dev'e. Ayrıca kökeni tam Türk olduğunu bilmesem bile (ki ben türk yemeği diye bilirim) kokoreç bir ömre bedel yahu :) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Genel Yönetici GERGE Mesaj tarihi: Ağustos 9, 2007 Genel Yönetici Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 9, 2007 Mozerella'yı ince daireler halinde doğrarsın, zeytin yağı, dometes ve kekik eklersin, yanına bir Kalecik Karası açarsın - ağzım sulandı... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
huun Mesaj tarihi: Ağustos 9, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 9, 2007 Kelle paça varken, beyin çorbası nedir herşeyden önce? Diğer mutfakları pek bilemediğin için o konuya girmeyeyim ama tanıdıklarım arasında sakatat yemeyen kerizler var. Hadi bumbardır, kokoreçtir, işkembedir, dildir bunları yemeyenler var; bir de keriz oğlu kerizler var ne böbrek, ne yürek yerler. Tabii bu kerizler de gene tanıdıklarım arasında, kimse üstüne birşey alınmasın. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Fistan Mesaj tarihi: Ağustos 9, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 9, 2007 ali haydar ocakbaşında ciğer dürüm+şalgam'ımı yemiş gelmişim şimdi eve. yok böyle bi güzellik. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Cons Mesaj tarihi: Ağustos 9, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 9, 2007 açız ak Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Dev Mesaj tarihi: Ağustos 9, 2007 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 9, 2007 huun +1 Yürek te yenmez mi be abi. Hadi dalak herkes yiyemez de ciğer, yürek, böbrek. Ofof yani. Kelle paçayı da çok severim, lafım yok, ama onun yeri ayrı beyinin ayrı. Ayrıca ciğer dedin fistan dürüm dedin canım şalgam çekti :( Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Genel Yönetici GERGE Mesaj tarihi: Ağustos 9, 2007 Genel Yönetici Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 9, 2007 İşkembeden başka organ sevmiyorum ben. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Dev Mesaj tarihi: Ağustos 9, 2007 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 9, 2007 Yüreği kesinlikle denemen lazım abicim. İstanbula gelince onu da ben sana yapayım bak. Öyle kimisi dandik yürek alır, az pişirir , çok pişirir, tutturamayınca kıvamı da lastik gibi olur. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Olivies Mesaj tarihi: Ağustos 9, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 9, 2007 abi çiğköftemiz var bi kere.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar