Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Gerçek Futbol Bu (This is not Jogo Bonito)


Akuma_Blade

Öne çıkan mesajlar

Ölümüne topa girmek

Futbol daima kadife ayakların güzellikler sergilediği bir oyun değil, zaman zaman aşırı sertliklerin yaşandığı hatta kasti ya da istem dışı atılan tekmeler sonrasında ayakların kırıldığı bir oyundur.

İngiltere'nin en ciddi gazeteleri arasında yer alan The Times önceki gün futbolu sert oynayan ve başarılı olan futbolcuların ismlerini yayınladı. Bu konu benim de bir hayli ilgimi çekti. Şöyle geçmişe bir dönüş yaparak bu futbolcuların isimlerini tek tek hatırlayalım.

Listenin hemen başında 'Bilbao Kasabı' olarak ismini futbol tarihine yazdıran Andoni Goikoetxea var. Sahada keskin bir bıçak gibi dolaşan bu futbolcu bir dönem Barcelona'da forma giyen Diego Armando Maradona'ya attığı kasti tekme sonrasında ünlenmiş ve Arjantinli oyuncunun uzun bir süre sahalardan uzak kalmasına neden olmuştu.

Tabii ki sert oyuncu deyince ilk akıllara gelen futbolcuların başında İngiltere Milli Takımı'nın sol beki Stuart Pearce geliyordu. Adeta ölümüne savaşan bu oyuncu, kendisinin sert oynadığı yönündeki eleştirilere, “Siz gidin, alt liglerde oynanan futbola bakın. Esas kıran kırana mücadele oralarda yaşanıyor” diye cevap veriyor. Milan'a attığı kafa golüyle Marsilya'nın Avrupa Şampiyonu olmasını sağlayan Basile Boli, Barcelona'da büyük başarılar yakalayan ve Koeman'la birlikte defansta yer alan Miguel Angel Nadal listedeki isimlerden. Son Dünya Kupası'nda Zinedine Zidane'ı ettiği küfürle çileden çıkartan ve Cezayir asıllı oyuncudan kafa yiyen, İnter'in oynadığı her maçta aşırı sert bir futbol sergileyen Marco Materrazzi, Juventus ve İnter formalarıyla şampiyonluklar yaşayan forvet Zlatan İbrahimoviç de sabıkalılar arasında. Bir dönem sürekli dirseklerini kullanarak forvetlerin belası olan ve Real Madrid'te her türlü kupayı kazanmış ve kaptanlığını yapmış Fernando Hierro, Juventus'un uzun yıllar defanstaki güvencesi Paolo Montero, İskoç Duncan Ferguson, Arjantin'in efsanevi oyuncusu Daniel Passarella, Arsenal'deki uzun kariyerinden sonra İnter'e geçen Patrick Vieira, 1970'lerde forma giyen İtalyan Romeo Benetti, İngiliz Jack Charlton, Real Madrid'in unutulmaz golcüsü Ferenc Puskas, Manchester United'la özdeşleşmiş Bryan Robson, soyadı (kasap) anlamı gibi futbol oynayan Terry Butcher, bir dönem Liverpool'da fırtına gibi esen ve yine Galatasaray'ı çalıştıran Graeme Souness, yine Manchester United'ın hırçın İrlandalısı Roy Keane, İtalyanlar'ın gözdeleri Marco Tardelli, Giuseppe Bergomi, Claudio Gentile, Galli Vinny Jones diğer isimler olarak yer alıyor.

Türkiye Ligi'nde de çok başarılı olup ama aynı oranda sert futbol sergileyen oyuncular da hafızalarımızda. Mesela 1980'li yıllarda Fenerbahçe formasını giyen Abdülkerim, Beşiktaş'ın kemik beki Recep, Fenerbahçe'de en çok forma giyen oyuncuların başında yer alan ve yeni transfer edilen yabancı defans oyuncularını 2-3 hafta içinde kulübeye esir eden Müjdat, Trabzonspor'un unutulmaz stoperi Kemal, Galatasaraylı Yusuf ilk aklıma gelenler.

Tabii ki Türkiye'de oynayan bazı yabancılar da unutulmadı. Futbolu kafasıyla oynayan ancak sert futbolu benimseyen ve Trabzonspor'da forma giyerken Rıdvan Dilmen'in futbol hayatını bitiren Yesiç, Fenerbahçe'de oynadığı dönemde aldığı her topu tribüne gönderen ve rakiplere tekme tokat giren Wagenhaus listenin başında yer alabilir.

Her hareketi kırmızı kartı gerektiren Fenebahçe'de forma giymiş Johnson gibi bir çok yıldız da takımlarımızda yer aldı.

Hafızamı zorlayarak bu isimleri yazdım. Artık sıra sizde. Bu kez siz geçmişi şöyle bir gözden geçirin ve sert oyuncuları hatırlamaya çalışın. Bakalım benim yazmadığım oyuncuların dışında hangi yerli ve yabancı oyuncular aklınıza gelecek. Hadi kolay gelsin...

29.08.2007 , Yeni Şafak
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Schumacher'in tekmesi

Futbol tarihinde atılan önemli goller kadar oyuncuların yaptıkları bazı bireysel hareketler de hafızalara kazınmıştır. Yıllar geçmesine karşın, her hangi bir maçta yaşanan benzer bir olay sonrasında hemen akıllara o tarihi hadiseler gelir.

İşte önceki gün benzer bir durum tekrarlandı. Newcastle'ın Juventus'u 2-0 yendiği maçta Juventus kalecisi Buffon, genç Caroll'a kasti bir şekilde girmesiyle birlikte tam anlamıyla 'dejavu' yaşandı. Newcastle'ın hocası Allardyce, Buffon'un darbesi sonrasında " Bir anda Tony Schumacher'ın 1982 Dünya Kupası'nda Patric Battiston'a attığı tekmeyi hatırladım. Buffon'un ki de aynı şekilde acımasızcaydı " diyerek tepkisini gösterdi.

Evet ben de o anı çok iyi hatırlayanlardanım. Schumacher, Battiston'u kasti tekmesiyle komaya sokmuş, maçın Hollandalı hakemi Charles Corver, sanki hiçbir şey olmamış gibi oyunu aut atışıyla başlatmıştı. Schumacher'ın kırmızı kart görmemesi o dönem büyük tartışmalara neden olmuştu. Platin'in oksijen tüpüyle sahayı tert eden Battiston için söyledikleri hala akıllarda: " Battiston ölü gibiydi. Nabzı atmıyor ve yüzü bembeyazdı. "

Bir dönem Fenerbahçe'de de forma giyen Schumacher'in Schalke 04'te oynarken, 8-1 yenildikleri Bayern Münih maçı sonrasında kendisine tepki gösteren taraftarlara şortunu indirip kıçını göstermesi ayrı bir skandal olarak tarihe geçmişti.

Yine Manchester United'ta efsaneleşen Eric Cantona'nın Crystal Palace'la oynanan maçta kendisine ırkçı saldırılarda bulunan bir taraftara 'Kung Fu' vuruşu yaparak attığı tekme unutulmayanlar arasında yer alıyor.

1996 Avrupa Şampiyonası'nda Almanya'nın İngiltere'yi penaltılarla elediği maç sonrasında son penaltıyı atıp takımına finali getiren Andreas Moller'in eliyle burnunu dikleştirerek İngilizler'in kibirliliklerini gösteren bir hareket yaparak bir süre sahada yürümesi komik bir görüntüydü.

1996 yılında İngiltere'nin Kolombiya'yla oynadığı hazırlık maçında Higiuta'nın takla atıp topuklarıyla gelen topu çelmesi inanılmazdı. Zaragoza-Sevilla maçının son dakikalarında iki oyuncunun boks yapması, Barcelona-Real Madrid maçında Figo'ya Barcelona taraftarı tarafından domuz kafası atılması, Gascoigne'nin kırmızı kartını düşüren hakeme, kartı yerden alıp kırmızı kart göstermesi ilginç olaylardı.

Futbolda futbolcuların birbirlerine kafa atmasına birçok kez şahit olduk, ancak Zidane'ın final maçında Materazzi'ye attığı kafa ve kırmızı kart görüp atılması hafızalara kazındı. Zidane'nın böylelikle futbolu cezalı olarak bitirmesi kendisi adına büyük bir talihsizlikti.

Türkiye'de de unutulmazlar var. Mesela Yesiç'in kasti olarak Rıdvan'a girmesi ve futbol hayatını bitirmesi, Pascal Nouma'nın şortunu indirmesi, Hagi'nin hakem Erol Ersoy'un ayağına basıp, yüzüne türkürmesi, 1980'lerde Fenerbahçe-Samsunspor maçında başta Müjdat olmak üzere bazı oyuncuların Samsunsporlu oyuncuları kramponlarını çıkartarak kovalaması ilk aklıma gelenler.

Yazımın başında da dediğim gibi dünyada birbirinden güzel goller atıldı ve unutulmadı. Özellikle 1988 yılı Avrupa Şampiyonası finalinde, Hollandalı Van Basten'ın Rus kaleci Dasaev'e fizik kurallarını alt-üst eden golü benim bir numaram olarak yer alıyor. Ama yaşanan ilginç olayların en az bu muhteşem gol kadar hatırlanacağı bir gerçek.

31.07.2007 , Yeni Şafak

[ Mesaj 29 Ağustos 2007, Çarşamba - 14:36 tarihinde, Akuma_Blade tarafından güncellenmiştir ]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • 1 ay sonra ...
İskoçya'daki Şampiyonlar Ligi maçının uzatmaları oynanıyordu. Tıpkı Trabzon-Sivas maçında olduğu gibi. Sahaya evsahibi Celtic'in bir taraftarı girdi. Milan'ın Brezilyalı kalecisi Dida'nın yüzüne darbeyi indirdi. Darbenin etkisiyle sakatlanan Brezilyalı kaleci oyundan sedyeyle çıktı yerine Kalac girdi. Celtic de Trabzonspor gibi öndeydi. Son saniyelerdi. Marcus Merk karşılaşmayı tamamlattı, bizde Bülent Demirlek tatil etti.


Şampiyonlar Ligi'nde çarşamba akşamı İskoçya'da oynanan Celtic-Milan maçı, bizim uygulamalarımızla, Avrupalı'nınki arasındaki farkı bir ibret vesikası gibi ortaya koydu. Devler Ligi gibi bir organizasyonda Türkiye Ligi'ndeki Trabzonspor-Sivasspor maçındaki olayın bir benzeri yaşandı. Türkiye'de aynı olay aylar süren ve hâlâ karara bağlanamayan haksız infazlara sahne olurken, Avrupa'da hiçbir şey olmadı. Bir taraftar sahaya girip futbolcuya tacizde bulunduğu için maç tatil edilmedi. Taraftarın sebebiyet verdiği olay nedeniyle cezalandırılmayan Celtic sahadan 2-1 galip ayrıldı.

GÜVENLİĞİ ATLATTI

Trabzonspor-Sivasspor maçıyla bire bir benzeyen olay şöyle gerçekleşti. Karşılaşmanın son saniyeleri oynanıyordu. Evsahibi Celtic 90. dakikada Mc Donald'ın attığı golle berabere bitmesi beklenen karşılaşmada öne geçti. Derken 4 dakikalık uzatma dakikalarına geçildi. Son saniyeler oynanırken birden bir taraftar sahaya atladı ve güvenlik elamanlarının şaşkın bakışları altında doğruca Milan kalecisi Dida'yı doğru koşmaya başladı. Fanatik seyirci, Brezilyalı kalecinin yüzüne eliyle darbesini indirdi. Ünlü kaleci aldığı darbe ile acılar içinde kendisini yere bıraktı.


VE MAÇ DEVAM

Dida sedyeyle oyunu terketti, yerini Kalac'a bıraktı. İşte, Avrupalı'nın farkı burada ortaya çıktı. Almanların dünyaca ünlü hakemi Marcus Merk, Sivasspor-Trabzonspor maçının hakemi Bülent Demirlek gibi maçı tatil etmedi. Fanatik taraftar, güvenlik elemanları tarafından dışarı çıkarıldı, son saniyeleri oynanan karşılaşma tamamlandı. Sonuçta, Celtic maçı 2-1 kazandı ve maç bu sonuçla tescil edildi. UEFA, Celtic'e belki saha kapatma ya da para cezası verecek. Ama İskoç ekibinin puanı silinmeyecek, kazanılmış hakkı gasp edilmeyecek.


Bitime saniyeler kala Dida böyle yerde kaldı

Dakika 90+2... Yani bitime saniyeler var. Celtic 2-1 önde. İskoç bir taraftar sahaya giriyor, koşarak Milan kalecisi Dida'ya yöneliyor ve eliyle Brezilyalı'nın yüzüne darbeyi indiriyor. Acılar içinde kıvranan Dida, sedyeyle oyundan çıkıyor. Yerine Kalac giriyor ve hakem de oyunu kaldığı yerden devam ettiriyor.

İşte olayın saniye saniye görüntüleri :

http://www.youtube.com/watch?v=DZviLX37sMY

[ Mesaj 06 Ekim 2007, Cumartesi - 15:50 tarihinde, Akuma_Blade tarafından güncellenmiştir ]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

İskoç sahaya girdi ve Milan kalecisi Dida'ya doğru koştu ve yüzüne vurmak bile diyemeyeceğimiz zayıflıkta bir eylemde bulundu. Brezilyalı, önce bu adamı kovaladı ve kendisine vurulduğunu yaklaşık 10 saniye sonra anlayarak kendini yere attı. "Sakatlandım ben ölüyorum" deyip oyundan çıktı. UEFA, Celtic'e anında soruşturma açtı. Ama İtalyan basını ve taraftarlar asıl soruşturmayı sahtekar Dida'ya açtılar. İtalyan spor gazetesi La Gazzetta dello Sport'un anketine katılan 60 bin taraftarın yüzde 83'ü UEFA'yı İtalyan takımının kalecisi Dida'nın suçlu olduğu ve cezalandırması gerektiği yönünde oy kullandı.

La Gazzetta dello Sport, "Dida kendisini sanki Mike Tyson'dan yumruk yemiş gibi yere attı" dedi. Corriere della Sera, Dida'nın aktörlüğüne (!) vurgu yaparken, La Repubblica "Maskara" benzetmesini yaptı. Milan Teknik Direktörü Ancelotti de Dida'yı olayı aşırı abartmakla suçladı. Kısacası ne Celtic yöneticileri çıkıp, "Bizim taraftarımız tahrik edildi" dedi, ne de Milan'dan hiç kimse "Rakibimizin puanı silinsin, biz hükmen galip sayılalım" ifadesini kullandı. Düşünüyorum da, bu olay bizde olsaydı kaç hafta konuşulur, federasyon kaç karar alıp tahkim iptal eder, maçın sonucu kaç ay sonra tescil edilirdi.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • 3 ay sonra ...
Akuma_Blade said:
Cantona'ya seyircilerin arasından el hareketi yapıldı o bunu 1 saniyeliğine gördü Akuma moduna girdi olay budur

[ Mesaj 07 Ağustos 2007, Salı - 17:05 tarihinde, Akuma_Blade tarafından güncellenmiştir ]


hayır adam düzenli olarak cantona her geçişinde ordan küfretmiş en son el hareketi ve küfürle beraber girmiş cantona
( şimdi koca stat nasıl duymuş nasıl anlamış kim oldugunu demeyin birincisi ingilizler çarşı gibi değil 2. si orda gerçekten yakın tribün görünüyor zaten )
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • 1 ay sonra ...
materazzi'nin lisansının alınması gerekir düşünceme göre. Fair Play deyip centilmenliği ön plana çıkarmaya çalışan bir kurumun böyle oyunculara bu tip cezalar vermediği sürece bu tip kişiler asla tükenmez. şu videoların çoğunu izledimde yani ne diyim.

Özellikle valencia - werder bremen maçındaki angulo'nun yaptığı hareketten sonra birde başka oyuncuya tükürmesi ve valencialılarında haklıymış gibi hareketleri inanılmaz.

insanlığın bitip içlerindeki hayvani dürtüleri dışarı çıkardıkları an dicem ama hiç bir hayvanda durduk yere kimseye saldırmaz. işte bizi insan yapıp, hayvanlardan ayıran şeyde bu. Tanrı beynimize düşünme konuşma yeteneği vermiş de biz bunu kullanamıyoruz varolduğumuzdan beri.


ayrıca yukarda bir yazı gördüm. milan - celtic maçında taraftarın gelip dida'ya dokunması gibi. vurmuyor sadece dokunuyor gibi ama yani bunu trabzon-sivas maçıyla karşılaştıramazsınız. yani taraftarlar gelicek sahaya giricek rakip futbolculara dalıcak sonra cezasız kalıcak bu? olabilir mi böyle bişey. tabikide hükmen kaybedicek. takım olucaksan herşeyinle olmasını biliceksin. oraya gelen taraftarda oyunun bir parçası ve onun yapması gereken o değil. Vestel sponsorluk desteğini çekti manisaspor'dan sırf ilk hükmen cezası verilmediği için ve Türkiye bir değerini kaybetti. (hala kararlarından vazgeçmedilerse.)

Diyeceğim odur yani. Fair Play diye basbas bağırıyolarsa cezalarda caydırılı olmalı ki futbolcular adam olsun.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • 4 ay sonra ...
×
×
  • Yeni Oluştur...