Rewendor Mesaj tarihi: Ocak 11, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 11, 2008 Filme gitmeden önce bayağı şüpheliydim. Herşeyden önce kadro genişliğiyle çok ciddi bir beklentiye sokuyordu insanı. Belli ki büyük bir şey çıkacak. Ama iki büyük korkum vardı. İlki filmin şu son dönem kurtlar vadisi tipi saçma sapan şeylere dönüşmesi (ki kadro dolayısıyla buna pek olasılık vermiyordum gerçi ama insan korkuyor yine de) ikincisi ise Eşkiya'nın etkisinde kalıp onun kopyası olmasıydı. Özellikle filmin konusunu okuyunca bayağı da bir korkutuyor insanı. Eskiden çok şey yapmış ve tövbeli yaşlı ama saygı duyulan eski kurt Şener Şen, ve onu tekrar bu işlere dönmek zorunda bırakan korumak istediği bir genç, onun peşinde de dönemin güçlü elemanları. Gözle görülür bir bağ var Eşkiya'yla. Bugün final dönemindeki boşluğun ve kafa dağıtma isteğinin etkisiyle kendimi dışarı attım, bi sinemaya gidiyim dedim. Son dakikaya kadar neye gideceğimi bilmiyordum ama sonunda Kabadayı'da karar kıldım. Şimdi ilk olarak genel yorumumu söyleyeyim, film iyi bir film, güzel bir film. Asla bir Eşkiya olamayacak, ya da Türk filmlerinde bir önemli adım olmayacak, ama başarılı. Senaryo ve oyunculuktan başlayalım, genel olarak iyi bir senaryoydu. Eşkiya'dan alıntılar ve benzerlikler taşısa da iş daha derindi, sıradan bi aşk hikayesi değildi, çift taraflılık ve karakterlerin daha gerçekçi olması en sevdiğim noktaydı. Yani filmdeki herkesin neyi niçin yaptığı belli, herkesin ruh hali çok güzel yansıtılmış, "kötü adam"a bile detaylı yaklaşılarak aslında aklından geçenler ve başına gelenler iyi anlatılmış sempati kazandırılmış. Karakterlerin derinliği, filmin kurgusu gayet hoş. Eşkiya'dan alıntılar yaparak konuyu bağlamak yerine daha özgün bir şey yapsaydı daha iyi olurdu tabii ki. Bir de arada yine klişeler göze çarptı. Bir de diğer kabadayılar çok pasif kaldılar. 5-6 tane değil bi tane olsa da farketmezdi yani hiçbir önemleri yoktu adeta. Yanlız oyuncularda zaman zaman tutukluk vardı. Şener Şen'in oyunculuğunu bu sefer çok beğenmedim açıkçası. Mükemmel bir aktör tamam ama bazı yerlerde yapmacık kalmış, diyalogları sanki öylesine tekrarlamış gibiydi. Ama döktürdüğü yerlerde de döktürdü tabii. Oğlu çok iyi rol yapamıyordu, daha yetenekli biri seçilebilirdi. Kenan İmirzalıoğluysa süper oynamış, psikopat ve gözü dönmüş mafya rolünün hakkını birebir vermiş. Yönetmenlik kısmı biraz tutuktu filmin. Sahneler arası geçiş daha etkileyici geçilebilirdi, fazla ağır kalmış yönetmen. Bazı sahneler fazlaca abartılıydı. Mesela bazı yerlerde (örneğin ifade verme sahnesi) fazla kasıntı ve abartı tepkiler göze batıyordu. Bir de çok tutuk ve yapmacık sahneler vardı. Türk filmlerinde hala aksiyon sahnesi çekmede ciddi bir eksiklik ve boşluk var. Cüneyt Arkın filmlerinde ne kadar dalga geçsek de en azından olan bir aksiyon, hareketlilik artık yok. Bu tabii ki biraz da oyunculardan kaynaklanıyor. Yani Hollywoodda bir film için insanlar aylarca dövüş, eskrim ya da binicilik dersleri alıyorlar, yaşlı oyuncular da eğitimli oluyorlar. Oysa bizde eski komedi filmlerinden gelme Şener Şen'in en büyük aksiyonu tahminen Badi Ekrem olarak birdirbir oynamaktı. Bu film tamam bir aksiyon filmi değil ama yine de olması gereken tabanca çatışması sahneleri çok yoktu, pek silah gözükmedi adam gibi, eksiklik hissedildi. Eşkiya'daki gözü dönmüş Şener Şen'in dan dun herkesi indire indire mafyayı bastığı, polisle kovalamaca oynadığı sahne mumla arandı. Ya da dövüşle alakasız olarak baştaki futbol maçı sahnesi bayağı bir yapmacıktı. Hani korka korka çekine çekine oynamışlar direk belliydi. Müziklerde eksiklikler vardı bence. Yani filmde ciddi bir müzik eksikliği var. Bitiş ve başlangıç haricinde pek müzik duyduğumu hatırlamıyorum. Oysa bir barla başlayan filmde daha fazla müzik bekler insan. En azından hanım kızımız sahneye çıkınca 3-5 bişeyler söyleseydi ama "ıııh uuuuh aueaaahh" diye anırmak dışında bir şey yapmadı müzik niyetine. Bunun dışında gözüme çarpan fazla bir pozitif/negatif durum yok pek. Bir de oyunculara biraz daha yoğunlaşsaymış keşke film. Şu kel büyük patron ya da polis bağlantısı çok fazla sönük kaldı mesela. Senaryo 7.5/10 Kurgu 9/10 Oyunculuk 7/10 Yönetmenlik 4.5/10 Müzik 3/10 İzlenebilirlik 7/10 Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Farinal Mesaj tarihi: Mayıs 3, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 3, 2009 filmin özellikle sonlarına doğru kenan imirzalıoğlu harikaydı. başlarda acaip boş ve sıkıcı ilerliyordu film ama... devranın muhbirliği ortaya çıktıktan sonra iyice piskopata bağlamasından sonrası film açıldı. gönül isterdi ki filmin sonunda tam şener şen'in kafa gitmişken devran önce ona sıksın sonra oğluna sıksın sonrada al lan sanada yollu diye kıza sıksın sonra opsiyonel olarak kafasına sıksın ama olmadı klasik sonla bitti olsun. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Red Mesaj tarihi: Mayıs 3, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 3, 2009 valla kenan bu filmde döktürmüş yani.ztn hastasıyız kendisinin. yandım alinin devamını ne zaman çekiolar ya Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar