Villians Mesaj tarihi: Mayıs 17, 2007 Mesaj tarihi: Mayıs 17, 2007 allah kahretsin hepsinii geri sihniyeler ya kural altında yapmaya çalıştıklarına bak ülke yi düzelttinde sen eliyor mayoymuşyok şuymuş yok buymuş oyalasınlar milleti daha sinir ifrit oldummm
Angelotti Mesaj tarihi: Mayıs 17, 2007 Mesaj tarihi: Mayıs 17, 2007 güzel kızlar oluyo bazen seviyodum ben.
Mirage Mesaj tarihi: Mayıs 17, 2007 Mesaj tarihi: Mayıs 17, 2007 said: biraz önce dışarı board mayom üzerimde kolsuz t-shirt ve spor ayakkabıyla çıktım(bileksiz :)) iyiki içeri almadılar :D lol Yapma etme LonelyWolf. Hayır içeri alacaklarından değil, o sırada yanından geçen bayan sürücüler tahrik olur kaza yapar falan... Amannn
Antimodes52 Mesaj tarihi: Mayıs 17, 2007 Mesaj tarihi: Mayıs 17, 2007 Her şeyin ötesinde bence en büyük tepkiyi kadınlar vermeli bu olaya. Resmen adamlar bu tavırlarıyla "Kadınlar sadece tahrik etmeye yarayan yaratıklardır, o yüzden her tarafları sarılı bir obje olarak köşede dursunlar, anca kocası istedi mi pakedini açar işini görür sonra tekrar kapar." diyorlar. Ne kadar adice, aşağılık bir yaklaşım karşı cinse bu ya? Nasıl bunu kabulleniyor AKP destekçisi kadınlar?
malik Mesaj tarihi: Mayıs 17, 2007 Mesaj tarihi: Mayıs 17, 2007 mayo firmaları dava açarsa kazanır bence de. bi de kaynak belirtilirse güzel olucak..
Dev Mesaj tarihi: Mayıs 17, 2007 Mesaj tarihi: Mayıs 17, 2007 Mayolu kadın reklamından tahrik olup kaza yapıcak adam varsa yapıp ölsün zaten.
Reflective Mesaj tarihi: Mayıs 17, 2007 Mesaj tarihi: Mayıs 17, 2007 Yav mayodan tahrik olmak nasıl sapık bir zihniyettir !! Ama tabi elalemin saçından bile tahrik olan adamlardanda bu beklenirdi...
dasaaa Mesaj tarihi: Mayıs 17, 2007 Mesaj tarihi: Mayıs 17, 2007 mayodan tahrik olmak (._.?) Ben en garip fetiş olarak zentai biliyordum ama bunlar.. (õ_O?) onu da aşmışlar... wu huu!
DoruK Mesaj tarihi: Mayıs 17, 2007 Mesaj tarihi: Mayıs 17, 2007 abi ben dahil tanıdığım büyük çoğunluk kadın vücudunun silüetinden tahrik oluyoruz. bence fıçıyla gezsinler.. [ Mesaj 17 Mayıs 2007, Perşembe - 21:23 tarihinde, DoruK tarafından güncellenmiştir ]
dasaaa Mesaj tarihi: Mayıs 17, 2007 Mesaj tarihi: Mayıs 17, 2007 fıçı fetişistliği!! wu huuu.. yi huu... kadınları çok seviyorum ve tapıyorum ancak tahrik olmak ne yahu.. hani billboarda tahrik olan biri ile tanışmak/karşılaşmak istemezdim doğrusu! erkek olmama rağmen kaçardım abazanın yanından jet hızıyla.. mayo reklamının kapatılması çocukça ancak üzücü bir olay.. amerikan vari bi biçimde bitirelim.. to be continued... ha keza şimdi billboard sonra.. to be continued [ Mesaj 17 Mayıs 2007, Perşembe - 21:28 tarihinde, dasaaa tarafından güncellenmiştir ]
Laurelin Mesaj tarihi: Mayıs 17, 2007 Mesaj tarihi: Mayıs 17, 2007 basbakanda tam tersini soyluyor anti nin dediginin belediye baskaniyken cikan videolarinda "kadinlarimiz buna dur demeli et pazarliyorlar kadini cinsel obje olarak gosteriyorlar reklamalrda vs vs" diyordu carpik bir zihniyet var adamlarda
ombakkombak Mesaj tarihi: Mayıs 17, 2007 Mesaj tarihi: Mayıs 17, 2007 Mayolu resimler süper de, gerçekten yol kenarındaki bilboardlara konmasın gözüm kayıyor kaza yapacagız sonra
Villians Mesaj tarihi: Mayıs 18, 2007 Mesaj tarihi: Mayıs 18, 2007 yazık yazık çok üzüldüm ya erkeklerin daha iradeli olmaısnı beklerdim hani hep kadınlar açıyorsa orasını burasını akp iyi araştırma yapamamış :) lol
toggie Mesaj tarihi: Mayıs 18, 2007 Mesaj tarihi: Mayıs 18, 2007 balkonuma bikinili hatun posteri asıcam onu da kaldırsın yiyosa
dasaaa Mesaj tarihi: Mayıs 18, 2007 Mesaj tarihi: Mayıs 18, 2007 balkonuma bikinili kadın asıcam!! onu indirsinler sıkıyorsa!! kişisel not.. kadınları boyunlarından bağlayıp asma.. morarıyorlar.. sonuç hoş olmuyor
dasaaa Mesaj tarihi: Mayıs 18, 2007 Mesaj tarihi: Mayıs 18, 2007 balkona bikinili çıkıcam ulan!! da kıllı kıllı ıyghh! iğrenç.. ben çıkmıyım.. evet..
Laraken Mesaj tarihi: Mayıs 18, 2007 Mesaj tarihi: Mayıs 18, 2007 yahu yanlış anladınız siz. artık mayosuz kadın koyacaklarmış. mayolu, giyinik bayan koymak yasakmış. amaan sizde. hemen yanlış anlıyorsunuz.
Giovanni Mesaj tarihi: Mayıs 18, 2007 Mesaj tarihi: Mayıs 18, 2007 Kadir Topbaş'tan mayolu reklamlara onay İstanbul'da bilboarlarda mayolu reklam krizinde Kadir Topbaş kısıtlamanın olmadığını söyledi. 17 Mayıs 2007 07:58 -------------------------------------------------------------------------------- Kadir Topbaş, New York'taki "C40 Büyük Kentler İklim Zirvesi"nin "Yenilenebilir Enerji Sistemlerini Benimsemek" başlıklı panelinde konuşma yaptıktan sonra Türk gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kimi mayo markalarının reklamlarının İstanbul'da bilbordlara kabul edilmemesi konusunda gazetelerde çıkan haberlere ilişkin bir soru üzerine ise Topbaş, gazetedeki haberleri okumadığını, ancak reklamlar konusunda bir kısıtlamanın asla söz konusu olmadığını vurguladı. Bilbordların kiracısı olan firmaya mayo reklamları konusunda bir başvuru yapılmadığı bilgisini aldıklarını belirten Topbaş, İstanbul gibi büyük bir kentte yaşayan her bireyin sorumluluğunu üzerinde taşıdığını, kişisel düşüncesinin, toplumun değerleriyle uyumlu olmayabilecek kimi konularda biraz daha dikkatli olunması gerektiği yönünde olduğunu söyledi. Kesinlikle bir kısıtlama olmadığını ifade eden Topbaş, "Kaldı ki örneğin Tophane'de Kılıçali Paşa Camii'nin hemen yakınında büyük bir panoda mayo reklamı var, orada duruyor" diye konuştu. Açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Adı geçen firmaların basında yer alan ‘izin alamayız diye başvuruya gerek görmedik’ şeklindeki ifadelerini kabul etmek mümkün değildir. İstanbul Büyükşehir Belediyesinin yapılmamış başvurulardan sorumlu tutulması kabul edilemez. Bina cephelerinde ve billboardlarda reklam teması kullanmak isteyen firmalar, Kentsel Tasarım Müdürlüğüne müracaat etmelidir. İçeriği ne olursa olsun prosedüre riayet etmeyen firmaların uyarılmasını yasaklama olarak değerlendirmek insafla bağdaşmamaktadır. Büyükşehir Belediyesinin ilgili birimleri, işlemlerde prosedüre uygun davranılmasını gözetmek zorundadır. Öteden beri kentin muhtelif noktalarında mayo reklamları billboardlarda ve bina cephelerinde yer almaktadır. Mayo reklamlarına bugüne kadar olumlu cevap verilmiştir ve bundan sonra da farklı bir uygulama söz konusu değildir.” Topbaş, yarın Türkiye'ye hareket edecek.
Trevize Mesaj tarihi: Mayıs 18, 2007 Mesaj tarihi: Mayıs 18, 2007 Adamlar bi karılarına bakıyor bi buna kaçırdıkları fırsatı düşünüp yasaklıyorlar.
sg-1 Mesaj tarihi: Mayıs 21, 2007 Mesaj tarihi: Mayıs 21, 2007 said: Bikini ve laiklik Kadınların ne giyip ne giymemesi gerektiği konusunda erkekler arasındaki tartışma sürüyor. Her yaz arifesi, aynı bikini firmasına ait aynı fotoğrafın, aynı panoya asılmasının halkın ahlakını bozup bozmayacağını, laikliğe darbe vurup vurmayacağını konuşup duruyoruz. "Bu fotoğraftaki kadın çok açılmış" diyen belediyeci erkekler, "Size kalsa hepten örtersiniz" diyen tekstilci erkeklerle atışıyor. Bizse 21. yüzyılda hala "örtünme" meselesine saplanıp kalmış olmanın utancını yaşıyoruz. Örtünen kadınların kıyafetine müdahale edilmesinden yakınan belediyeler, örtünmeyen kadınların afişlerine müdahale ederken suçluluk duymuyorlar. Yaptıkları müdahaleyle "Bunlar hepimizi örtecek" kaygısına da benzin döküyorlar. Ve kaygılananları, bikini yanında saf tutmaya zorluyorlar. Türban karşısında bikini, laikliğin bayrağı haline geliyor. * * * Oysa önemli olan, kimsenin diğerlerinin kıyafetine müdahale etmediği bir toplumsal hoşgörü ortamı yaratabilmek... Laiklik aslında bunun güvencesidir. Günümüzde herkes kendi cephesinden tarif etse de, temelde iki yüzü vardır: Birincisi; inanç hürriyetini güvence altına almak... İkincisi; dinin siyasal, toplumsal alanı kuşatmasına engel olmak... Kimseye "Niye başını örtüyorsun" diye sorulamaması laikliğin birinci işlevidir. "Bikinime karışamazsın" itirazı, ikinci işlevi... Bu iki işlevin gri alanı, kamusal alanda karşılıklı saygı gerektiren mecralardır: Ülke laiktir diye camiye bikiniyle girilmez; ama laik bir ülkede ilkokul çocukları da örtünmeye zorlanamaz. Bu asgari müşterek, herkese yaşam alanı yaratır. * * * Son tartışmanın beni rahatsız eden boyutu şu: Son zamanlarda biz laikliği "bikini, içki, zina" cephesinden savunur olduk. Bazı işgüzar belediyeler içkili lokantalara ruhsat mı vermiyor; hurra orada içkili toplantılar düzenliyoruz. Bikini reklamları mı yasaklanıyor; cömert dekolteli afiş asmaya çıkıyoruz. Hükümet tabanına göz kırpmak için zinayı cezalandırma denemesi mi yapıyor; "Zina hakkımız, söke söke alırız" diye bağırıyoruz. Bu yüzden ülkenin mütedeyyin kitlelerinde laiklik, "azgın teke sendromu"yla karıştırılıyor. Ekrandaki paparazzi manzaralarıyla özdeşleştiriliyor. * * * Oysa mesela zorunlu din dersleri, bikinili reklam yasağından çok daha derin yaralar açıyor laiklikte... İlkokuldaki çocuğum, din dersinde anlatılanlarla, Atatürk'ün yazdığı "Medeni Bilgiler" kitabı ya da biyoloji kitabı arasındaki farkı çözmekte zorlanıyor. Ülke sorunlarını "Bir de ulemaya soralım" diyen Başbakan ya da "Dindar bir cumhurbaşkanı" isteyen Meclis Başkanı veya "put" diye heykele tüküren Belediye Başkanı, "Dekolteli ilan yasak" diyen darkafalıdan daha fazla zedeliyor laikliği.... Ayrıca laikliğin dekolte üzerinden savunulur hale gelmesi, insan vücudunun (sadece bikinide değil, ilgili ilgisiz her yerde) iştah açıcı bir reklam unsuru olarak teşhirine yıllardır karşı koyan feminist, devrimci görüşleri de bastırıyor; onları reklamcıların saffına itiyor. * * * Laiklik bizi, perişan İslam coğrafyasından farklı kılan hayati unsurdur; dindarların da güvencesidir. Onu sadece "şarap, dekolte, zina"ya indirgemeyelim. [email protected]
Öne çıkan mesajlar