Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Okulsuzluk


Chemical

Öne çıkan mesajlar

allam o kadar mutluyum ki. Bozulmasın hiç. Haftada ekstra 70 saatim var artık. O kadar rahatım ki. Kafam sonunda toparlandı. Mutluluk seviyem arttı. Bozulmasın bu anlar. Beş yaşımdan öncesine dönmüş gibiyim, ne okul var ne bir şey. Yaptığım her şey kendime, hiç bir şeyi amaçsız şeyler uğruna yapmıyorum. Saçma sapan insanlarla aynı ortamda bulunmak zorunda değilim, egolarını tatmin etmek istiyen hocalarla savaş vermek zorunda değilim, sabahın köründe kalkmak zorunda değilim, kalkınca da erken kalkmanın keyfini yaşıyabilirim, evden istemediğim sürece çıkmak zorunda değilim, çevremi sonunda seçebilirim, amacını bilmediğim saçma sapan şeyleri yapmak zorunda değilim, sorumluluklarımın artık gerekçeleri var, tek gerekçeleri sorumluluk oldukları için sorumluluk olmaları değil.
Hayır bütün gün yatmıyorum. Aslında bayağı meşgulüm. Gene ödevler var, öss var, barajı geçmem gerektiği için konuların üzerinden geçiyorum hafiften. Çizim ödevlerim var. Ama bunlara zaman da var. Bir gün önceden uyumadan yapıyorum gene ama bunu seçen de benim. Sanırım bir takvim yapabilirim sonunda "yapılacaklar" diye. Oraya ödevlerimi yazabilirim. Hatta en son hoca ödev vermeyi unuttu, catapultu çizmeyi düşünüyorum oturup. Böyle bir heves var, gaza geldim sanırım.
Hatta geçen gün 3-4 saat boyunca çizim yapabildim. Normalde 1 saatten sonra sıkılırım. Modele bakarak bunu çizdim hatta.

Çizmek değil, oturmak sıkıyordu beni.
Bu kadar rahatlık sonunda ya başım çok büyük bi derde giricek (allah korusun) ya da 13 yıllık işkencenin acısını çıkartıyorum.

Ya ben sanırım okuldan harbiden ve harbiden nefret ediyordum. Çoğu insan okulu bitirdikten, liseyi bitirdikten sonra bi daha gitmicem oraya dedikleri halde nefretlerini unutup okula gelir. Galiba ben afedersiniz mkseniz geri dönmem oraya. Çok zor, anca 1-2 hocayı görmeye giderim ama o sınıflara, ders ortamına sokamazsınız beni. Kapıya tutunurum.
Hatırlıyorum, ilkokula gitmeden önce nüfus sayımına gelmişlerdi, ne alakaysa okula gitmicem diye tutturmuştum ben. Okul muhabbeti açılınca gitmicem ben derdim. Harbiden gitmiyeceğimi sanıyordum, aklıma bile gelmiyordu. Sonra zorla ilkokula yazdırdılar. İlkokul bahçesindeki ilk günü, tek tek isimlerle çağırılmamızı hatırlıyorum. Çoğu kişi annesiyle falan geliyor sınıfa. İlkokulumu düşününce severdim gibi geliyor ama aslında sevmezdim. Zorla yazı yazdırtırlardı lan. Sevmiyorum yazı yazmayı halen. Ben ilkokuldaki bazı arkadaşlarımı ve hocalarımı sevdim. Arkadaşların da şerefsizi vardı genede. Kaan diye bi eleman vardı, her tenefüs standart kavga ederdik. Leveli yüksekti bunun döverdi ama ben de döverdim. O beni döverdi ben başkalarını döverdim. Onu da başkası döverdi. Böyle dayak dayağa anlaşırdık biz. Bi sonraki tenefüs trencilik oynar yan sınıfın trencilerine tükürürdük (ben tükürmezdim) kazaklar çekile çekile olurdu 1.5 metre. Bacak arasından geçirsen bebek bezi gibi olucak. Ayrıca bu eleman sınıfta kalemleri çalıp kırar geri verirdi. En azından geri veriyordu ama.
Ben baya bi süre annemle gittim sınıfa. En az 10 gün falan. 4-5 günden sonra sınıfa almamaya başladılar, herkezin annesi 2 gün falan gelmişti çünkü. Annem de yazık kapının dışında beklerdi. Sevmiyorum dedim ya okulu, korkardım da. Baya asosyel biriydim ben.
Ortaokula geçince hocalar daha değişti, sevdiğim hoca da vardı sevmediğim de vardı. Sevmediğim hocalarla ilgili düşüncelerim genelde sevmemekten saygıya döndü. Sevmemek saygıya dönüşüyorsa demek ki suç hocada değil, kişiliklerin uymamasında.
Hala kavga ederdik, daha az ederdik ama gene ederdik. En çok kavga ettiğim arkadaş en yakın arkadaşımdı. Kavga eder bütün sinirimizi çıkarırdık sonra dost olurduk. Şimdi öyle değil, insanlar size kin besliyorsa bunu her zaman gizliyorlar. Söyleseler kavga çıksa en azından daha dürüst bir ilişki olur.
Neyse sonra hazırlığa gittim, offf rezalet. Sevdiğim 1-2 hoca vardı ama genelini sevmezdim. Kârhane soyadlı bir ingilizce bölüm başkanı vardı o bi garipti, ben olsam değiştirirdim soyadımı. Öğrenciler rezaletti ama. Hiç birini sevmezdim sanırım. Hepsi başkalarını ezerek toplumda yer edinmeye çalışan ergenlerdi. Bilemiyorum neden ben böyle olmadım. Başkalarını ezerek yer edinmeyi ilkokul gibi bitirdik topluca biz. Bunlar hala devam ediyordu resmen. Adama bişi diyordun, yanında arkadaşları varsa kesin laf sokmaya çalışıyordu. Tek yakalasan melek kesiliyordu. Şekil değiştiriyordu adam resmen. Bukelemun gibi, kişilik yok, ortama ne uyarsa. Nefret etmişimdir bu insanlardan hep. Ha tabi ortama göre herkez kişiliğini biraz değiştirir en azından bunu kişiliğini biraz esneterek yapar. Bukelemunlarda kişilik yoktu ki.
Neyse okulda ben en sonunda sinir krizi geçirdim birisi su dökünce başımdan aşağı. Basit gelebilir ama harbiden nefret ettiğim birisi kasıtlı yaptı. Yolda görsem öldüreceğim insanlardan birisidir. Ölse sevineceğim çok az insan vardır. Onlardan biridir ve bu listeye girmek o kadar kolay değildir.
Bi kız vardı, okulun müdürü ile konuşurken yüzüne güler evet efendim der, arkasını dönünce s*ktir lan mal derdi. Bilemiyorum. Gerçekten yorum yapamıyorum bu insanlara. Taşa yorum yapmak gibi bir şey, taş oradadır, görüyorsundur, o kadar barizdir ki yorum yapmanın gereği yoktur. Onun gibi bir şey.
Liseye geçtim sonra. Geçtiğim lise ile geldiğim okul arasındaki tek fark, hocaların daha baskıcı olması ve okuldan atılmanın daha kolay olması sebebi ile öğrenciler daha iyi davranıyor gibi davranıyorlardı. Yoksa kişilikler gene aynı, gene aynı hisler, gene aynı şerefsizlikler. Sadece dile getiremiyorlar. Alttan alttan veriyorlar ama mesajı, sinir ediyorlar. Ultimada şerefsiz seni gz dışında yakalarsa keser, gz içinde yakalarsa küfreder. Arada bir fark yoktur. Şerefsiz gene aynı derecede şerefsizdir. Bunun gibi bir şey. Gz var diye (okuldan atılma riski) bunlar benle dalaştı, biriki tanesini hırpaladım. Deli gücü derler ya hani, harbiden var öyle bir şey. Kanıtlıyabilirim.
Hocalar ayrı dert.. Genç hocadan korkacaksın arkadaş. Genç hoca daha ego tatmin aşamasında. Nazi subayları gibi şeyler yaptırırlar. Bir tanesi bana yerdeki kağıt çöplerini elimle toplatmıştı. Cinayet sebebi aslında. Gz ye dua etsin.
Neyse lisede ilk defa sevmediğim hoca sayısı sevdiğim hoca sayısını geçti.
İşin kötüsü ne biliyor musunuz? Bu sevmediğim insanların çoğu kötü insanlar değil. Söylemesi zor ama iyi insanlar ama tek sorunları kötü kişiliklerinin olması. Gerçekten kötü niyetli insanlar da var. Onlara bir şey diyemem. Ama iyi insanların kötü kişiliklerinin olması, tamamen kötü insanlardan daha fena bir şey. Bir defa üzülüyorsun ve olaylar karşısında tepki veremiyorsun. Kötü bir insan olsa tepki vermek çok kolay. Ama iyi bir insan kötü davranıyorsa, senin tepki vermen gereken kişiler, bu insanın kötü davranmasına sebep veren kişiler oluyor. Bu insanlara erişmek te genelde zor oluyor. Gerçekten kötü insanlar bu insanlar oluyor.

Bilemiyorum, böyle olmasını istemezdim. 13 senemin böyle geçmesi büyük şansızlık. Daha kötüsü de olabilirdi tabiki. Ama daha iyisi de olabilirdi. Beni bu sisteme sokan insanlardan nefret etsem, hakkımdır değil mi?

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ailem pek yasak koymadı bana. Ailem disiplin takıntılı olsaydı böyle karışık olmazdı okul hayatım. Evde yasak yok, hiç yasak yememiş, çocuğa yasak değil sebep gösterilmiş (mesela neden parkeleri çizmiyoruz, neden eşyaları sökmüyoruz, neden fişe parmak sokmuyoruz, neden tuvalet kağıtlarını ıslatıp duvarlara atmıyoruz) okula gidiyor sebep değil yasak gösterilmiş. E karışıyor tabi.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

polyanna rolü yap gerçekten işe yarıo. 1 ay kalmış mesela bak bana 3 saatte hayatımın ya içine s.çıcam yada kapı dibimdeki cerrahpaşayı kazanıp idealimi kovalıcam. ama bu belirsiz geçirdiğim ayların hesabını bana bu sistemi koyanlar verebilecekmi? =) gülmeyi deniyorum olduğu kadar...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

bu sistem adami doldurur tabi
kucuklugumden beri hayalini kurdugum hicbirsey olmadi askeri lise istemistim babam karaci olmiycan denizci olucan surunme benim gibi dedi anlasamadik ikiside olmadi
sonra kafama koydum siyasal okuycam politikayla ugrasicam vs vs diye bana siyasal okumak icin turev logaritma fonksiyon vs vs gereksiz birsuru zirvayi yalayip yutmamis soylediler

ulan okuyacagim bolum sozel ne mantikla matematik ariyorsunuz diyemiyorsun haliyle olmadi tutmadi iki sene oss zede olduk ozel uni istemedim anadolu olmaz dedim gittim acikogretim kamu yonetimine yazildim bitti gitti

olay budur senenin 2 ayi sinavlara calisip geri kalan 10 ay yangelip yatiyorum misler gibi sozel agirlikli oldugu ve dersler ilgi alanim oldugu icin laylaylom gidiyo yemisim universtesini sistemini
3 senedir evdeyim ha arkadas ortami filan kalmadida zaten anlasamiyorum cogu yasitimla iyi boyle hic akil sagligini bozmaya degmez bu ulkenin egitim sistemi kaldiki en iyi universteyi bitirsen bile garanti diil is filan
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

adam olamazsin lafi agzimdan cikmadi ?

kimsenin adamligi bana kalmis degil bir daha yazdigimi gozunle oku

gelelim neden oyle dedigime

uni hayati liseden daha sikicidir, daha disiplinlidir. Ister grafik oku ister muhendislik duzeni yakalayamazsan(sabah kalkicaksan 9da yine) liseden cok daha kotu vurur adami

cunku artik cocuk degilsin, hata yaptiginda onemli degil diyen bir annen degil direk hayatin ortada. Ha uni okumayinca cok mu kotu oluyorsun hayir ama hayatinin 4 senesi ki bu kafayla cok daha fazla senesini bosa gecirmek var.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ya üniversite zor evet ama kendine öğrenci yetiştirmek isteyen adam gibi bir hoca bulurda onla projeye yapmaya başlarsan var ya hayatına güneş doğar falan böyle :D çok zevklidir. bir de notları takmam ben abi diyorsan üniversite seni pek sıkmaz sadece 2 sene falan uzar :D ama o sırada bir sürü projeyle şunla bunla uğraşırsın. üniversite daha çok çalışma ister evet ama sana sunduğu imkanları da liseden daha fazladır. ayrıca üniversitede bir şey öğreniyorsun onu da unutmamak lazım. bir iki tane seveceğin ders mutlaka alırsın öğrenme açısından hehe
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Unide insanı sarsan tek şey bence, kimsenın senın devamsızlığında derscalışıp calışmamanla ilgilenmemesidir cok basit gelsede kulağa başına gelince carpar adamı, ama Chemical özünde tembel yatakcı bi insan değil, istediği yere girebilirse, veya doğru şeyi istediyse böle bi sorun yaşamaz zaten.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bence genelde öğrencinin bu yönde düşünmesinin ana sebebi tabii ki Türkiye'nin eğitim sistemi, sonrasındaysa da okuduğun okulun eğitim sistemi.
Bizde nedense herkes lise sonuna kadar ortak şeyler okusun, bir tek TM, TS, FM farkı olsun gibi bir mantalite var. Oysa örneğin İngiltere'de lisede her sene derslerini kendin seçiyorsun ve üniversiteye doğru kendin yöneliyorsun seçmeli derslerinle. E Türkiye'de sistem böyle olunca da öğrenci direk "Hayatım boyunca işe yaramayacak şeyleri niye öğreneyim, sıkılıyorum okulda, ders ders ders... " moduna giriyor. Doğal tabii. Ha, hocalarınla olan çatışmaların ve çevrenle ilgili sorunların kendi adaptasyon konuların. Tabii ki etrafındaki tipler "kenkeeee geçen gün 3 adam bıçakladııım polat-style böbreklerini ellerine verdim" muhabbeti çeviriyorlarsa adapte OLMAMAK yapılacak doğru şey olabilir, bu da işte okulunun çevresiyle alakalı bir şey.
Ancak ayrı bir etken de ergenlik mantalitesi herkesin yaşayıp geçirdiği. Notre Dame de Sion lisesi son sınıftayım, belki de 20 yaşıma gelmiş olmamdandır ki dersler artık ders şekline gözükmüyor, hatta sınavlarımı pek umursamasam da belli dersleri keyifle ve merakla dinlediğim ettiğim oluyor. O olgunluğa ulaşmak da bir etken tabii ki.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...